Elektro Şokla Ağrıları Dindiriliyor
Hatay’ın Samandağ ilçesinde, 18 yıl önce yakalandığı diyabet hastalığının ardından yüzde 99 engelli olan 40 yaşındaki 2 çocuk babası Semir Köseoğlu, 7 gün 24 saat ağrılarının dinmesi için omurilik ve boynuna takılan elektro şok cihazıyla yaşama tutunuyor. Tedavisi nedeniyle borçlarını ödeyemeyen Köseoğlu, borçları nedeniyle 3 ay hapis cezası ile karşı karşıya. Sağlık sorunlarının yanı sıra maddi açıdan da zor durumda olan Köseoğlu ailesi, kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor.
36 yaşındaki Sezen Köseoğlu, eşine 18 yıl önce diyabet teşhisi konulduğunu belirterek, "Aradan bir süre geçtikten sonra diyabet hastalığı polinöropatiye dönüştü. Ağrıları dayanılmaz bir hal almaya başladı.
Vücudunun her yerinde sinirlerinde dokularında ciddi bir zedelenme olduğunu öğrendik. Polinöropatiden ötürü gitmediğimiz şehir ve profesör kalmadı. Ama neticede eşim her defa daha da kötü gitmeye başladı.
Geçen sene eşimin sağlık durumu yüzde 84 engelliydi bu sene yüzde 99’a çıktı. Her geçen gün daha da ileriye gitti" dedi.
Eşinin elektriğe bağlı yaşamak zorunda kaldığını anlatan Köseoğlu, "Bütün vücuduna ağrılarını azaltabilmek ve hayat kalitesini daha da arttırabilmek için cihaz takıldı boynuna ve omuriliğine. Şu an onlarla yaşamak zorunda, tüm vücuduna elektrik dağıtıyor takılan cihazlar. Yalnız buna rağmen eşimdeki ağrılarda ciddi anlamda artış devam ediyor. Eşim kırmızı ve yeşil reçeteli çok sayıda ilaç kullanıyor. Yaklaşık 18 tane hap içiyor. Eşim 3 saat ilaçlarını almadığı zaman artık yoksunluk sendromuna giriyor kriz geçiriyor. Daha önce 2 kere ilaçlarımızı geciktirdiğimiz alamadığımız için yoksunluk sendromuna girdi ve acile zar zor yetiştirdik, mavi kod ile tekrar hayata dönüşü sağlandı" diye konuştu.
3 ay hapis cezası geldi
Tedavi sürecinde çevreye, eczanelere borçlandıklarını, bu borçları bir süre sonra ödeyemediklerini ve taahhüt imzalamak zorunda kaldıklarını söyleyen Sezen Köseoğlu, şöyle devam etti:
"Ödeyemediğimiz için de şu an bize icra mahkemesinden eşime ve bana 3 aylık hapis cezası geldi. İtirazımızı yaptık ama itirazımız kabul edilmedi şu an tekrar o süreç devam ediyor. Avukatımız ile beraber önüne geçmeye çalışıyoruz. Bizim bütün geçim kaynağımız engelli ve bakıcı maaşı, onun dışında başka bir geçim kaynağımız yok. Zaten aldığımız bütün maaş eşimin kullandığı bu ilaçlara gidiyor."
İki çocuk annesi olduğunu ve geçinmekte çok büyük sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Köseoğlu, "Bu sıkıntıları da geçtim eşimin sadece iyi olmasını, sağlığına kavuşmasını istiyorum. Eşimden daha da kötü durumda olan bir hasta ile görüştük buraya yanımıza geldi sağ olsun eşimle kendisi de birebir görüştü eşimden daha kötü bir durumdaydı. Hindistan’da bir hastanede tedavi gördüğünü 6 aylık bir süreçten sonra Avrupa’daki doktorların bile ona hiçbir şekilde ayağa kalkamazsınız dediği halde Hindistan’daki hastanede çok iyi geldiğini, yürüyebildiğini, birebir hastanın kendisi ile görüşerek öğrendik. Biz de bütün sağlık raporlarımızı Hindistan’daki hastaneye gönderdik. Oradan cevap bekliyoruz ama oradan olumlu bir cevap gelip bizi çağırsalar buna şu an maddi gücümüz maalesef yeterli değil. Tüm yetkililerden sesimizi duymalarını istiyoruz. Ben çok şey istemiyorum Sadece eşimin sağlığına kavuşmasını istiyorum endişe etmeden bir hayat istiyorum" dedi.
Kaynak: İHA
Vücudunun her yerinde sinirlerinde dokularında ciddi bir zedelenme olduğunu öğrendik. Polinöropatiden ötürü gitmediğimiz şehir ve profesör kalmadı. Ama neticede eşim her defa daha da kötü gitmeye başladı.
Geçen sene eşimin sağlık durumu yüzde 84 engelliydi bu sene yüzde 99’a çıktı. Her geçen gün daha da ileriye gitti" dedi.
Eşinin elektriğe bağlı yaşamak zorunda kaldığını anlatan Köseoğlu, "Bütün vücuduna ağrılarını azaltabilmek ve hayat kalitesini daha da arttırabilmek için cihaz takıldı boynuna ve omuriliğine. Şu an onlarla yaşamak zorunda, tüm vücuduna elektrik dağıtıyor takılan cihazlar. Yalnız buna rağmen eşimdeki ağrılarda ciddi anlamda artış devam ediyor. Eşim kırmızı ve yeşil reçeteli çok sayıda ilaç kullanıyor. Yaklaşık 18 tane hap içiyor. Eşim 3 saat ilaçlarını almadığı zaman artık yoksunluk sendromuna giriyor kriz geçiriyor. Daha önce 2 kere ilaçlarımızı geciktirdiğimiz alamadığımız için yoksunluk sendromuna girdi ve acile zar zor yetiştirdik, mavi kod ile tekrar hayata dönüşü sağlandı" diye konuştu.
3 ay hapis cezası geldi
Tedavi sürecinde çevreye, eczanelere borçlandıklarını, bu borçları bir süre sonra ödeyemediklerini ve taahhüt imzalamak zorunda kaldıklarını söyleyen Sezen Köseoğlu, şöyle devam etti:
"Ödeyemediğimiz için de şu an bize icra mahkemesinden eşime ve bana 3 aylık hapis cezası geldi. İtirazımızı yaptık ama itirazımız kabul edilmedi şu an tekrar o süreç devam ediyor. Avukatımız ile beraber önüne geçmeye çalışıyoruz. Bizim bütün geçim kaynağımız engelli ve bakıcı maaşı, onun dışında başka bir geçim kaynağımız yok. Zaten aldığımız bütün maaş eşimin kullandığı bu ilaçlara gidiyor."
İki çocuk annesi olduğunu ve geçinmekte çok büyük sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Köseoğlu, "Bu sıkıntıları da geçtim eşimin sadece iyi olmasını, sağlığına kavuşmasını istiyorum. Eşimden daha da kötü durumda olan bir hasta ile görüştük buraya yanımıza geldi sağ olsun eşimle kendisi de birebir görüştü eşimden daha kötü bir durumdaydı. Hindistan’da bir hastanede tedavi gördüğünü 6 aylık bir süreçten sonra Avrupa’daki doktorların bile ona hiçbir şekilde ayağa kalkamazsınız dediği halde Hindistan’daki hastanede çok iyi geldiğini, yürüyebildiğini, birebir hastanın kendisi ile görüşerek öğrendik. Biz de bütün sağlık raporlarımızı Hindistan’daki hastaneye gönderdik. Oradan cevap bekliyoruz ama oradan olumlu bir cevap gelip bizi çağırsalar buna şu an maddi gücümüz maalesef yeterli değil. Tüm yetkililerden sesimizi duymalarını istiyoruz. Ben çok şey istemiyorum Sadece eşimin sağlığına kavuşmasını istiyorum endişe etmeden bir hayat istiyorum" dedi.