Sivas Barosundan, TBB'ye 'Olağanüstü Genel Kurul' Çağrısına Tepki
Sivas Barosu Başkanı Hacı Yılmaz Demir: 'Birkaç yıldır ülkemizin maruz kaldığı vahim ve ciddi olaylar sonrasında bir olma, birlik olma, devlet ve millet olma olgusu her alanda savunulması gerekirken ve yine mesleğe katkı sağlamak üzere birleştirici ve bütünleştirici adımların atıldığı bir zeminde TBB'yi olağanüstü genel kurula çağrı yapma kararları öncelikle diyalog ortamına, birliğe ve de bize zarar vermekten öteye geçmez'.
Sivas Barosu Başkanı Hacı Yılmaz Demir, bazı baroların Türkiye Barolar Birliğini (TBB) olağanüstü genel kurula çağırmasına tepki gösterdi.
Demir, yazılı açıklamasında, TBB tarafından mesleki sorunların her platformda dile getirildiği ve bu sorunların çözülmesi için çok önemli adımların atıldığı bir dönemde, bazı barolar tarafından, TBB'ye olağanüstü genel kurul çağrısı yapılmasının kabul edilebilir yönü bulunmadığını belirtti.
"Seçimle gelen seçimle gider" kuralının demokrasilerin özü olduğunu vurgulayan Demir, "Mevzuatımız gereği seçimli olağanüstü genel kurul yapılması mümkün değilken alınan bu kararlar birlik ve beraberliğimize zarar verir ve verecektir." ifadelerini kullandı.
TBB'nin Mali Genel Kurulunda yaşanan birtakım üzücü hadiselerin etkisinin henüz geçmediğini aktaran Demir, şunları kaydetti:
"Mali genel kurulda konuşulması, tartışılması gereken konular tartışılıp değerlendirilip karara bağlanmışken bu defa da olağanüstü genel kurul çağrısına katılmak mümkün gözükmemektedir. Birkaç yıldır ülkemizin maruz kaldığı vahim ve ciddi olaylar sonrasında bir olma, birlik olma, devlet ve millet olma olgusu her alanda savunulması gerekirken ve yine mesleğe katkı sağlamak üzere birleştirici ve bütünleştirici adımların atıldığı bir zeminde TBB’yi olağanüstü genel kurula çağrı yapma kararları öncelikle diyalog ortamına, birliğe ve de bize zarar vermekten öteye geçmez. Mevzuatımız gereği seçimli olağanüstü genel kurul yapılması mümkün değilken kamuoyunda yanlış algı oluşturmak bize, mesleğe, birlik ve beraberliğe zarar verir. Buradan hareketle karşılıklı iyi niyetli, akılcı ve yapıcı iletişimin kime neye zararı olabilir. Birlik ve beraberlik adına Baro Başkanlar Toplantısı gibi konuşabileceğimiz bir müzakere ortamı varken, orada konuşmanın tartışmanın müzakere etmenin kime neye, ne gibi bir sakıncası vardır?"
Demir, ülke ve meslekleri için önemli olan konularla alakalı ilk adımın atıldığı Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin kanunlaşma arifesinde reform hareketine zarar vermesi kuvvetle muhtemel olan bu tavırların mesleğe, camialarına zarar vermekten öteye geçmeyeceğini vurguladı.
- "Olağanüstü genel kurula davet, algı operasyonudur"
Avukatlık mesleğinin her geçen gün kan kaybettiğini savunan Demir, mesleğe yeni başlayanların gerek mesleki faaliyet gerekse ekonomik anlamda zor süreçten geçtiği bir dönemde "meşruiyet" tartışmalarının anlamsız ve bu tartışmayı açanların sayıca kalabalık barolar tarafından gelmesinin de düşündürücü olduğunu kaydetti.
TBB ve baroların asli ve temel görevinin mesleğin gelişimine katkı sağlamak olduğuna işaret eden Demir, "Siyasi ve ideolojik düşüncelerle hareket ederek, mesleğimize büyük katkılar sağlayacak olan reform sürecini sekteye uğratacak söylem ve eylemlerden kaçınılması gerekmektedir. Tekrar ifade etmek gerekirse Avukatlık Kanunumuz gereği seçimli olağanüstü genel kurul kararı ya da olağanüstü genel kurullarda seçim kararı alınması mümkün değil iken TBB'yi olağanüstü genel kurula davet etmek algı operasyonundan başka bir şey değildir." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Demir, yazılı açıklamasında, TBB tarafından mesleki sorunların her platformda dile getirildiği ve bu sorunların çözülmesi için çok önemli adımların atıldığı bir dönemde, bazı barolar tarafından, TBB'ye olağanüstü genel kurul çağrısı yapılmasının kabul edilebilir yönü bulunmadığını belirtti.
"Seçimle gelen seçimle gider" kuralının demokrasilerin özü olduğunu vurgulayan Demir, "Mevzuatımız gereği seçimli olağanüstü genel kurul yapılması mümkün değilken alınan bu kararlar birlik ve beraberliğimize zarar verir ve verecektir." ifadelerini kullandı.
TBB'nin Mali Genel Kurulunda yaşanan birtakım üzücü hadiselerin etkisinin henüz geçmediğini aktaran Demir, şunları kaydetti:
"Mali genel kurulda konuşulması, tartışılması gereken konular tartışılıp değerlendirilip karara bağlanmışken bu defa da olağanüstü genel kurul çağrısına katılmak mümkün gözükmemektedir. Birkaç yıldır ülkemizin maruz kaldığı vahim ve ciddi olaylar sonrasında bir olma, birlik olma, devlet ve millet olma olgusu her alanda savunulması gerekirken ve yine mesleğe katkı sağlamak üzere birleştirici ve bütünleştirici adımların atıldığı bir zeminde TBB’yi olağanüstü genel kurula çağrı yapma kararları öncelikle diyalog ortamına, birliğe ve de bize zarar vermekten öteye geçmez. Mevzuatımız gereği seçimli olağanüstü genel kurul yapılması mümkün değilken kamuoyunda yanlış algı oluşturmak bize, mesleğe, birlik ve beraberliğe zarar verir. Buradan hareketle karşılıklı iyi niyetli, akılcı ve yapıcı iletişimin kime neye zararı olabilir. Birlik ve beraberlik adına Baro Başkanlar Toplantısı gibi konuşabileceğimiz bir müzakere ortamı varken, orada konuşmanın tartışmanın müzakere etmenin kime neye, ne gibi bir sakıncası vardır?"
Demir, ülke ve meslekleri için önemli olan konularla alakalı ilk adımın atıldığı Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin kanunlaşma arifesinde reform hareketine zarar vermesi kuvvetle muhtemel olan bu tavırların mesleğe, camialarına zarar vermekten öteye geçmeyeceğini vurguladı.
- "Olağanüstü genel kurula davet, algı operasyonudur"
Avukatlık mesleğinin her geçen gün kan kaybettiğini savunan Demir, mesleğe yeni başlayanların gerek mesleki faaliyet gerekse ekonomik anlamda zor süreçten geçtiği bir dönemde "meşruiyet" tartışmalarının anlamsız ve bu tartışmayı açanların sayıca kalabalık barolar tarafından gelmesinin de düşündürücü olduğunu kaydetti.
TBB ve baroların asli ve temel görevinin mesleğin gelişimine katkı sağlamak olduğuna işaret eden Demir, "Siyasi ve ideolojik düşüncelerle hareket ederek, mesleğimize büyük katkılar sağlayacak olan reform sürecini sekteye uğratacak söylem ve eylemlerden kaçınılması gerekmektedir. Tekrar ifade etmek gerekirse Avukatlık Kanunumuz gereği seçimli olağanüstü genel kurul kararı ya da olağanüstü genel kurullarda seçim kararı alınması mümkün değil iken TBB'yi olağanüstü genel kurula davet etmek algı operasyonundan başka bir şey değildir." ifadelerini kullandı.