Saadet Partisi'nin Eylül Ayı Divan Toplantısı
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: 'Biz ülkenin derdine derman olmak için siyasete girdik. İşimiz zor ama bu durum bizlerin şevkini artırıyor. Bir dağa tırmanmaya karar verirsek bir şekilde o dağın zirvesine ulaşırız'
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Biz ülkenin derdine derman olmak için siyasete girdik. İşimiz zor ama bu durum bizlerin şevkini artırıyor. Bir dağa tırmanmaya karar verirsek bir şekilde o dağın zirvesine ulaşırız." dedi.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Karamollaoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığınca düzenlenen Eylül Ayı Divan Toplantısı'na katıldı.
Burada konuşan Karamollaoğlu, partisinin konuşmak için değil sorunları çözmek için siyaset yaptığını kaydetti.
Milli Görüş ve Saadet Partisi olarak farklı olduklarını, 50 yıl önce sadece laf söylemek üzere siyasete girmediklerini belirten Karamollaoğlu, "Biz ülkenin derdine derman olmak için siyasete girdik. İşimiz zor ama bu durum bizlerin şevkini artırıyor. Bir dağa tırmanmaya karar verirsek bir şekilde o dağın zirvesine ulaşırız. Başarılı olmanın şartı sorumluluklarımızın farkında olmak, gayret göstermektir." ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu, üretime dönük yatırımların yapılmadığını savunarak, şöyle devam etti:
"Biz yola karşı değiliz, biz tünellere karşı değiliz, biz köprüye karşı değiliz, bizim hızlı trene karşı olmamız söz konusu değil. Ama karnımızı doyuramıyorken tüm yatırımı üretim olmayan yerlere harcarsanız olmaz. Üretime dönük yatırımlar yapılmadı. Borç alınıp gösterişe yönelik işler yapıldı. Bunda akıl, izan olur mu? Bugün artık ülke olarak büyük bir çıkmaza girdik çünkü artık kimse bize borç vermiyor. Türkiye olarak bizi bu noktaya getirdiler. Halen baştakiler mangalda kül bırakmıyor. Bizim kafamızı toprağa gömmemiz, dışarıdan görünmediğimiz anlamına gelmez."
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim de partisinin 3 Kasım'da gerçekleşecek büyük kongresinin önemine dikkati çekerek, bu süreçte, Türkiye'deki teşkilat mensuplarının yükünün ağır olacağını ancak İstanbul olarak çok daha ağır bir yükü omuzlayacaklarını kaydetti.
Sevim, 1999 depreminin üstünden 20 yıl geçtiğini ancak gerekli adımların atılmadığı savunarak, "Kaybedecek tek bir saniyemiz dahi olmadığını biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Sayın İstanbul Valisi, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı, kimin hangi toplantıya kimi çağırdığı, kimin nereye gidip gitmediği tartışmalarına ayıracak zamanımız yok. Bu işin partisi, bu işin siyasi görüşü de yok." diye konuştu.
Kaynak: AA
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Karamollaoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığınca düzenlenen Eylül Ayı Divan Toplantısı'na katıldı.
Burada konuşan Karamollaoğlu, partisinin konuşmak için değil sorunları çözmek için siyaset yaptığını kaydetti.
Milli Görüş ve Saadet Partisi olarak farklı olduklarını, 50 yıl önce sadece laf söylemek üzere siyasete girmediklerini belirten Karamollaoğlu, "Biz ülkenin derdine derman olmak için siyasete girdik. İşimiz zor ama bu durum bizlerin şevkini artırıyor. Bir dağa tırmanmaya karar verirsek bir şekilde o dağın zirvesine ulaşırız. Başarılı olmanın şartı sorumluluklarımızın farkında olmak, gayret göstermektir." ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu, üretime dönük yatırımların yapılmadığını savunarak, şöyle devam etti:
"Biz yola karşı değiliz, biz tünellere karşı değiliz, biz köprüye karşı değiliz, bizim hızlı trene karşı olmamız söz konusu değil. Ama karnımızı doyuramıyorken tüm yatırımı üretim olmayan yerlere harcarsanız olmaz. Üretime dönük yatırımlar yapılmadı. Borç alınıp gösterişe yönelik işler yapıldı. Bunda akıl, izan olur mu? Bugün artık ülke olarak büyük bir çıkmaza girdik çünkü artık kimse bize borç vermiyor. Türkiye olarak bizi bu noktaya getirdiler. Halen baştakiler mangalda kül bırakmıyor. Bizim kafamızı toprağa gömmemiz, dışarıdan görünmediğimiz anlamına gelmez."
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim de partisinin 3 Kasım'da gerçekleşecek büyük kongresinin önemine dikkati çekerek, bu süreçte, Türkiye'deki teşkilat mensuplarının yükünün ağır olacağını ancak İstanbul olarak çok daha ağır bir yükü omuzlayacaklarını kaydetti.
Sevim, 1999 depreminin üstünden 20 yıl geçtiğini ancak gerekli adımların atılmadığı savunarak, "Kaybedecek tek bir saniyemiz dahi olmadığını biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Sayın İstanbul Valisi, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı, kimin hangi toplantıya kimi çağırdığı, kimin nereye gidip gitmediği tartışmalarına ayıracak zamanımız yok. Bu işin partisi, bu işin siyasi görüşü de yok." diye konuştu.