'Ülke Olarak TRT 2 İle Uzun Bir Yolculuğumuz Olacak'
TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren: 'TRT 2'yi daha geniş tabanlı bir platform, çok boyutlu, çok mecralı bir kültür sanat markası yapma hedefimiz var' 'Kültürün ve sanatın her türüne ekranımızı açıyoruz. Hem Türkiye'nin farklı kültürel, sanatsal zenginliğini hem de dünyanın bütün kültür sanat üretimini ekrana taşıyoruz, taşıyacağız' 'Türk ve dünya sinemasından seçtiğimiz sanat filmlerimizle de sinemaseverleri memnun ettik. TRT 2 yayına başladığı andan itibaren orijinal dilinde film izleme zevkinin de adresi oldu'
HİLAL UŞTUK - Edebiyattan tarihe, resimden tiyatroya, müzikten sinemaya kültürün ve sanatın her alanında kaliteli ve kapsamlı bir içeriği izleyiciye sunmayı hedefleyen TRT 2, kültür-sanatseverlerin buluşma noktası olma yolunda ilerliyor.
"Anjelika Akbar ile Sesler", "Film Gibi Hayatlar", "Hayat Sanat", "Tarih Söyleşileri", "Felsefe Söyleşileri", "Edebiyat Söyleşileri", "Karalama Defteri", "Aramızda Müzik Var", "Bir Resim Bir Hikaye", "Koleksiyoner", "Sarayın Lezzetleri" ve "Sinema Dünyası" gibi programlara yer veren kanalda, kültür sanat dünyasının birçok ünlü siması izleyici karşısına çıkıyor.
TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, 22 Şubat'tan itibaren yeni yüzüyle yalnızca kültür sanat içeriği sunmaya başlayan TRT 2'nin yeni sezon hazırlıklarını AA muhabirine değerlendirdi.
Eren, kültür ve sanata dair her şeyi izleyiciyle buluşturmayı hedeflediklerini ve bu konuda kısa sürede büyük mesafe katettiklerini söyledi.
TRT 2'nin kültür ve sanatın adresi olduğunu kaydeden Eren, "TRT 2, ana akım televizyon kanallarının ve diğer tematik kanalların aksine daha sakin, daha naif, içerik ve estetik odaklı bir yayıncılık vizyonuyla yola çıktı. Hayata dair fikirleri olan, derinlikli düşünceye önem veren, popülerlikten önce niteliği önemseyen izleyicilerimiz için tasarlandı. Sıklıkla yaptığımız bir vurgu var. TRT 2 sadece bir kanal değil. TRT 2'yi daha geniş tabanlı bir platform, çok boyutlu, çok mecralı bir kültür sanat markası yapma hedefimiz var." ifadelerini kullandı.
Dünyada ve Türkiye'de yayıncılık dilinin değiştiğine dikkati çeken Eren, şunları aktardı:
"Özellikle gençlere ulaşmak için yeni yaklaşımlar, yeni formatlar gerekiyor. Söz konusu kültür ve sanat olunca daha da rafine bir dile ihtiyacımız vardı. Biz TRT 2'de bunu yapmaya özen gösterdik. Ürettiğimiz kaliteli içeriği, estetik bir şekilde sunuyoruz. Yaşadığımız kültürün değerinin farkında bir kanalız ve dünyaya da açığız. Kültürün ve sanatın her türüne ekranımızı açıyoruz. Hem Türkiye'nin farklı kültürel, sanatsal zenginliğini hem de dünyanın bütün kültür sanat üretimini ekrana taşıyoruz, taşıyacağız. Yayın akışımız bu amaçlara ve vizyona uygun olarak şekillendi."
- "Efsanelerden uzak, gerçekçi yapımlarımızla gençlerin ilgisini çektik"
İbrahim Eren, tarih, edebiyat, felsefe, sinema, müzik, çağdaş ve geleneksel sanatlardan oluşan kapsamlı bir içeriği sunduklarını vurgulayarak, "İzleyicinin ufkunu açan, ilgi çekici, sakin ve yer yer eğlenceli programlar istiyoruz ve üretiyoruz. Söyleşilerimiz, konuları ve konukları ile ansiklopedik bir içeriğe sahip. Belgesellerimiz, kültür ve sanatın çok farklı alanlarına temas ediyor. 'Tarihin Ruhu', 'Bizim Resmimiz' ve 'Bir Resim Bir Hikaye' gibi başka televizyonlarda sık göremeyeceğimiz özel yapımlarımız var. 'Pazar Konseri', 'Konsere Davet' ve 'Opera Dünyası' da aynı şekilde bizimle özdeşleşmiş ve özel takipçileri olan programlarımız. Geleneklerimiz ve geleneksel sanatlarımız üzerine efsanelerden uzak, gerçekçi yapımlarımızla gençlerin büyük ilgisini çektik. Kültürümüzün sürekliliği açısından bu tür içeriklerimizi de çok önemsiyoruz." dedi.
Festivaller dışında gösterim alanı bulamayan sanat ağırlıklı filmleri de izleyiciyle buluşturduklarının altını çizen Eren, şu bilgileri verdi:
"Türk ve dünya sinemasından seçtiğimiz sanat filmlerimizle de sinemaseverleri memnun ettik. TRT 2 yayına başladığı andan itibaren orijinal dilinde film izleme zevkinin de adresi oldu. Gerçekten çok güzel geri dönüşler alıyoruz. 'Film Önü' ve 'Film Arkası' programlarıyla da filmler üzerinden duygu ve düşünce dünyamıza, gençlerin sinema sevgisine olumlu katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum. Sadece Batı filmleri değil, çok geniş yelpazeli bir film seçkisi sunuyoruz izleyicilerimize. Lübnanlı Nadine Labaki'nin Cannes'dan ödüllü 'Kefernahum' filmiyle Asghar Farhadi'nin 'Eli Hakkında', 'Geçmiş' ve Oscar ödüllü 'Bir Ayrılık' adlı üç filmini yayınladık. Bunun yanında İran sinemasından başka güçlü filmler de oldu. Adana'dan 'En İyi Yabancı Film Ödülü'nü alan Kore yapımı 'Şüphe', Hindistan'dan 'Jadoo' da izleyicimizle buluştu."
TRT Genel Müdürü Eren, İngiliz yönetmen Ken Loach'un Cannes'dan ödül alan filmlerinin de TRT 2'de yayımlandığını aktararak, "Fransa'dan 'Koro', ve 'Velayet', Berlin'den Altın Ayı ödülüyle dönen Bosna yapımı 'Grbavica', İsveç'ten 'Turist', Polonya'dan 'Yüz', İtalya'dan 'Aşkın Sessizliği' adlı filmleri yayınladık. Hollywood filmlerini de unutmadık. 'Demir Leydi', 'Kraliçe', 'Mucize', 5 Oscarlı sessiz film 'Artist' gibi son yılların iyi filmlerine yer verdik. Klasiklerden, 'Malta Şahini', 'Kazablanka', 'Ben Hur', 'Yaban Çilekleri', Tarkovski'den 'İz Sürücü', 'Ayna', 'Solaris' ve 'Guguk Kuşu' ile Şarlo'nun filmlerini izleyicilerimizle buluşturduk." değerlendirmesinde bulundu.
Türk sinemasını çok önemsediklerine de dikkati çeken Eren, "Ödüllü Türk filmlerinden 'Ahlat Ağacı', 'Anons' ve 'Buğday' televizyonda ilk kez TRT 2'de sunuldu. 'Kalandar Soğuğu', 'Misafir' ve 'Kümes' filmlerinin yanında Derviş Zaim'in filmleri de TRT 2'de yayımlandı." ifadelerine yer verdi.
Eren, kaliteli içeriğe önem verdiklerini ve aynı içerikle birden fazla kuşağa hitap edebilmeyi önemsediklerini sözlerine ekleyerek, uzun yıllar sonra yeniden ekrana gelen "Bob Ross ile Resim Sevinci" programının da bu bağlamda nostaljinin ötesinde bir anlamı olduğunu dile getirdi.
- "Yeni dönemde tiyatroya daha çok yer ayrılacak""
İbrahim Eren, yeni yayın döneminde de mevcut çizgiyi koruyup, yelpazeyi zenginleştireceklerini kaydederek, şunları söyledi:
"Şubat 2019'da kanalımızın yeniden açılışıyla birlikte terk edilmiş bir televizyonculuk geleneği olan söyleşi formatına dinamizm getirdik. Sanat, edebiyat, tarih, felsefe, sinema söyleşilerimiz yetkin isimlerle devam ediyor. Yeni dönemde bu isimlerin yanına yeni isimler, formatlar ve başlıklar eklenecek. Bilgi ve genel kültür paylaşımı TRT 2'nin temel misyonu olmaya devam edecek. Farklı boyutları olan edebiyat söyleşilerimiz devam ederken bunların yanına bir de güncel bir edebiyat programı ekledik. Yeni çıkan kitapların, dergilerin ve bu alandaki gelişmelerin konuşulacağı, gençlerin ilgiyle takip edeceğini düşündüğümüz bir program başlıyor. Pazar konserlerinin yanı sıra diğer müzik ve opera programlarımız kesintisiz sürecek. Bu sezon bir süredir hazırlıklarına devam ettiğimiz Türk müziği programımız da başlıyor."
Yeni dönemle birlikte tiyatroya daha çok yer ayıracaklarını kaydeden Eren, "Bu sezon çok iyi bir sahne arkası programımız başlıyor. 'Opera Dünyası' gibi, bu yapımda da sahnenin arkasına geçecek, tiyatroyu tiyatroculardan dinleyeceğiz. Güncel sanat yapımları, bilgi ve eğlenceyi birleştiren yapımlar, günlük canlı yayınımız 'Hayat Sanat' ve Türkiye'nin farklı şehirlerinden özel canlı yayınlarımız da yeni format ve içeriklerle TRT 2 ekranında olacak." diye konuştu.
Eren, programlar dışında yayımlanan filmlerin de çok ses getirdiğine vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Önümüzdeki aylarda da birbirinden kaliteli yapımları izleyicilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz. Ruben Östlund'dan En İyi Yabancı Film Oscar'ı alan 'Kare', Zvyagintsev'den 'Sevgisiz', Salinger'ı anlatan 'Rebel in the Rye', Van Gogh'un hayatını anlatan 'Sonsuzluğun Kapısında', Christian Petzold'dan 'Transit', Matt Ross'dan 'Kaptan Fantastik', Hollywood'dan 'Kral Lear', George Clooney'den 'Suburbicon', Tim Hill'den 'Büyükbaba ile Savaş', Fransa'dan 'Siyah Nehir' gibi son yılların nitelikli yapımları 2020 planlarımız arasında."
- Ödüllü dünya dizileri de TRT 2'de olacak
Yakın zamanda dünya çapında büyük ilgi gören, bol ödüllü dizileri TRT 2 ekranına getireceklerini dile getiren Eren, "Bunun ilk örneği de iddialı İskandinav polisiyesi 'Bron/Broen'. 4 sezon, 38 bölümden oluşan dizi, Danimarka ve İsveç arasındaki bir köprüde bulunan bir cesedin ardından Danimarkalı ve İsveçli iki polisin katili bulma serüvenini anlatıyor. Dizi yer yer polisiyenin ötesine geçerek hem polislerin bireysel sorunlarına hem de iki ülkenin toplumsal detaylarına değiniyor." ifadelerine yer verdi.
TRT Genel Müdürü Eren, henüz yeni başladıklarını söyleyerek, "Ülke olarak TRT 2 ile uzun bir yolculuğumuz olacak. İnşallah her geçen sene yepyeni içeriklerimizle izleyici kitlemizi genişleteceğiz ve kültür-sanatseverlerin buluşma noktası olmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
"Anjelika Akbar ile Sesler", "Film Gibi Hayatlar", "Hayat Sanat", "Tarih Söyleşileri", "Felsefe Söyleşileri", "Edebiyat Söyleşileri", "Karalama Defteri", "Aramızda Müzik Var", "Bir Resim Bir Hikaye", "Koleksiyoner", "Sarayın Lezzetleri" ve "Sinema Dünyası" gibi programlara yer veren kanalda, kültür sanat dünyasının birçok ünlü siması izleyici karşısına çıkıyor.
TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, 22 Şubat'tan itibaren yeni yüzüyle yalnızca kültür sanat içeriği sunmaya başlayan TRT 2'nin yeni sezon hazırlıklarını AA muhabirine değerlendirdi.
Eren, kültür ve sanata dair her şeyi izleyiciyle buluşturmayı hedeflediklerini ve bu konuda kısa sürede büyük mesafe katettiklerini söyledi.
TRT 2'nin kültür ve sanatın adresi olduğunu kaydeden Eren, "TRT 2, ana akım televizyon kanallarının ve diğer tematik kanalların aksine daha sakin, daha naif, içerik ve estetik odaklı bir yayıncılık vizyonuyla yola çıktı. Hayata dair fikirleri olan, derinlikli düşünceye önem veren, popülerlikten önce niteliği önemseyen izleyicilerimiz için tasarlandı. Sıklıkla yaptığımız bir vurgu var. TRT 2 sadece bir kanal değil. TRT 2'yi daha geniş tabanlı bir platform, çok boyutlu, çok mecralı bir kültür sanat markası yapma hedefimiz var." ifadelerini kullandı.
Dünyada ve Türkiye'de yayıncılık dilinin değiştiğine dikkati çeken Eren, şunları aktardı:
"Özellikle gençlere ulaşmak için yeni yaklaşımlar, yeni formatlar gerekiyor. Söz konusu kültür ve sanat olunca daha da rafine bir dile ihtiyacımız vardı. Biz TRT 2'de bunu yapmaya özen gösterdik. Ürettiğimiz kaliteli içeriği, estetik bir şekilde sunuyoruz. Yaşadığımız kültürün değerinin farkında bir kanalız ve dünyaya da açığız. Kültürün ve sanatın her türüne ekranımızı açıyoruz. Hem Türkiye'nin farklı kültürel, sanatsal zenginliğini hem de dünyanın bütün kültür sanat üretimini ekrana taşıyoruz, taşıyacağız. Yayın akışımız bu amaçlara ve vizyona uygun olarak şekillendi."
- "Efsanelerden uzak, gerçekçi yapımlarımızla gençlerin ilgisini çektik"
İbrahim Eren, tarih, edebiyat, felsefe, sinema, müzik, çağdaş ve geleneksel sanatlardan oluşan kapsamlı bir içeriği sunduklarını vurgulayarak, "İzleyicinin ufkunu açan, ilgi çekici, sakin ve yer yer eğlenceli programlar istiyoruz ve üretiyoruz. Söyleşilerimiz, konuları ve konukları ile ansiklopedik bir içeriğe sahip. Belgesellerimiz, kültür ve sanatın çok farklı alanlarına temas ediyor. 'Tarihin Ruhu', 'Bizim Resmimiz' ve 'Bir Resim Bir Hikaye' gibi başka televizyonlarda sık göremeyeceğimiz özel yapımlarımız var. 'Pazar Konseri', 'Konsere Davet' ve 'Opera Dünyası' da aynı şekilde bizimle özdeşleşmiş ve özel takipçileri olan programlarımız. Geleneklerimiz ve geleneksel sanatlarımız üzerine efsanelerden uzak, gerçekçi yapımlarımızla gençlerin büyük ilgisini çektik. Kültürümüzün sürekliliği açısından bu tür içeriklerimizi de çok önemsiyoruz." dedi.
Festivaller dışında gösterim alanı bulamayan sanat ağırlıklı filmleri de izleyiciyle buluşturduklarının altını çizen Eren, şu bilgileri verdi:
"Türk ve dünya sinemasından seçtiğimiz sanat filmlerimizle de sinemaseverleri memnun ettik. TRT 2 yayına başladığı andan itibaren orijinal dilinde film izleme zevkinin de adresi oldu. Gerçekten çok güzel geri dönüşler alıyoruz. 'Film Önü' ve 'Film Arkası' programlarıyla da filmler üzerinden duygu ve düşünce dünyamıza, gençlerin sinema sevgisine olumlu katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum. Sadece Batı filmleri değil, çok geniş yelpazeli bir film seçkisi sunuyoruz izleyicilerimize. Lübnanlı Nadine Labaki'nin Cannes'dan ödüllü 'Kefernahum' filmiyle Asghar Farhadi'nin 'Eli Hakkında', 'Geçmiş' ve Oscar ödüllü 'Bir Ayrılık' adlı üç filmini yayınladık. Bunun yanında İran sinemasından başka güçlü filmler de oldu. Adana'dan 'En İyi Yabancı Film Ödülü'nü alan Kore yapımı 'Şüphe', Hindistan'dan 'Jadoo' da izleyicimizle buluştu."
TRT Genel Müdürü Eren, İngiliz yönetmen Ken Loach'un Cannes'dan ödül alan filmlerinin de TRT 2'de yayımlandığını aktararak, "Fransa'dan 'Koro', ve 'Velayet', Berlin'den Altın Ayı ödülüyle dönen Bosna yapımı 'Grbavica', İsveç'ten 'Turist', Polonya'dan 'Yüz', İtalya'dan 'Aşkın Sessizliği' adlı filmleri yayınladık. Hollywood filmlerini de unutmadık. 'Demir Leydi', 'Kraliçe', 'Mucize', 5 Oscarlı sessiz film 'Artist' gibi son yılların iyi filmlerine yer verdik. Klasiklerden, 'Malta Şahini', 'Kazablanka', 'Ben Hur', 'Yaban Çilekleri', Tarkovski'den 'İz Sürücü', 'Ayna', 'Solaris' ve 'Guguk Kuşu' ile Şarlo'nun filmlerini izleyicilerimizle buluşturduk." değerlendirmesinde bulundu.
Türk sinemasını çok önemsediklerine de dikkati çeken Eren, "Ödüllü Türk filmlerinden 'Ahlat Ağacı', 'Anons' ve 'Buğday' televizyonda ilk kez TRT 2'de sunuldu. 'Kalandar Soğuğu', 'Misafir' ve 'Kümes' filmlerinin yanında Derviş Zaim'in filmleri de TRT 2'de yayımlandı." ifadelerine yer verdi.
Eren, kaliteli içeriğe önem verdiklerini ve aynı içerikle birden fazla kuşağa hitap edebilmeyi önemsediklerini sözlerine ekleyerek, uzun yıllar sonra yeniden ekrana gelen "Bob Ross ile Resim Sevinci" programının da bu bağlamda nostaljinin ötesinde bir anlamı olduğunu dile getirdi.
- "Yeni dönemde tiyatroya daha çok yer ayrılacak""
İbrahim Eren, yeni yayın döneminde de mevcut çizgiyi koruyup, yelpazeyi zenginleştireceklerini kaydederek, şunları söyledi:
"Şubat 2019'da kanalımızın yeniden açılışıyla birlikte terk edilmiş bir televizyonculuk geleneği olan söyleşi formatına dinamizm getirdik. Sanat, edebiyat, tarih, felsefe, sinema söyleşilerimiz yetkin isimlerle devam ediyor. Yeni dönemde bu isimlerin yanına yeni isimler, formatlar ve başlıklar eklenecek. Bilgi ve genel kültür paylaşımı TRT 2'nin temel misyonu olmaya devam edecek. Farklı boyutları olan edebiyat söyleşilerimiz devam ederken bunların yanına bir de güncel bir edebiyat programı ekledik. Yeni çıkan kitapların, dergilerin ve bu alandaki gelişmelerin konuşulacağı, gençlerin ilgiyle takip edeceğini düşündüğümüz bir program başlıyor. Pazar konserlerinin yanı sıra diğer müzik ve opera programlarımız kesintisiz sürecek. Bu sezon bir süredir hazırlıklarına devam ettiğimiz Türk müziği programımız da başlıyor."
Yeni dönemle birlikte tiyatroya daha çok yer ayıracaklarını kaydeden Eren, "Bu sezon çok iyi bir sahne arkası programımız başlıyor. 'Opera Dünyası' gibi, bu yapımda da sahnenin arkasına geçecek, tiyatroyu tiyatroculardan dinleyeceğiz. Güncel sanat yapımları, bilgi ve eğlenceyi birleştiren yapımlar, günlük canlı yayınımız 'Hayat Sanat' ve Türkiye'nin farklı şehirlerinden özel canlı yayınlarımız da yeni format ve içeriklerle TRT 2 ekranında olacak." diye konuştu.
Eren, programlar dışında yayımlanan filmlerin de çok ses getirdiğine vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Önümüzdeki aylarda da birbirinden kaliteli yapımları izleyicilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz. Ruben Östlund'dan En İyi Yabancı Film Oscar'ı alan 'Kare', Zvyagintsev'den 'Sevgisiz', Salinger'ı anlatan 'Rebel in the Rye', Van Gogh'un hayatını anlatan 'Sonsuzluğun Kapısında', Christian Petzold'dan 'Transit', Matt Ross'dan 'Kaptan Fantastik', Hollywood'dan 'Kral Lear', George Clooney'den 'Suburbicon', Tim Hill'den 'Büyükbaba ile Savaş', Fransa'dan 'Siyah Nehir' gibi son yılların nitelikli yapımları 2020 planlarımız arasında."
- Ödüllü dünya dizileri de TRT 2'de olacak
Yakın zamanda dünya çapında büyük ilgi gören, bol ödüllü dizileri TRT 2 ekranına getireceklerini dile getiren Eren, "Bunun ilk örneği de iddialı İskandinav polisiyesi 'Bron/Broen'. 4 sezon, 38 bölümden oluşan dizi, Danimarka ve İsveç arasındaki bir köprüde bulunan bir cesedin ardından Danimarkalı ve İsveçli iki polisin katili bulma serüvenini anlatıyor. Dizi yer yer polisiyenin ötesine geçerek hem polislerin bireysel sorunlarına hem de iki ülkenin toplumsal detaylarına değiniyor." ifadelerine yer verdi.
TRT Genel Müdürü Eren, henüz yeni başladıklarını söyleyerek, "Ülke olarak TRT 2 ile uzun bir yolculuğumuz olacak. İnşallah her geçen sene yepyeni içeriklerimizle izleyici kitlemizi genişleteceğiz ve kültür-sanatseverlerin buluşma noktası olmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.