Çubuk'ta '12. Aşure Ve Birlik Günü' Kutlandı

Ankara'nın Çubuk ilçesinde Çubuk Dernekler Federasyonu (ÇUDEF) tarafından "12. Aşure ve Birlik Günü" düzenlendi.

Çubuk'ta '12. Aşure Ve Birlik Günü' Kutlandı
Çubuk ve çevresindeki 57 derneğin bir araya gelerek oluşturduğu ÇUDEF tarafından organize edilen ve Çubuk Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığının destek verdiği Aşure ve Birlik Günü etkinliği, Atatürk Park'ında gerçekleştirildi.

Programa, tüm şehitler için Hacı Bayram Cami imamı Nuri Aydın tarafından okunan Kur'an'ı Kerim tilaveti ve dua edilmesiyle başlandı.

Programda konuşan Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş, iktidar ve güç uğruna Hz. Hüseyin ve 72 arkadaşının şehit edilmesi, zulüm edilmesinin halen kalplerindeki acısının devam ettiğini söyledi.

Kerbela'daki olayın kıyamete kadar unutulmayacağını vurgulayan Demirbaş, "Kerbela dediğimiz zaman, Hz. Hüseyin dediğimiz zaman halen gözlerimiz yaşarmakta ve üzüntülerimiz artmaktadır. Aşure içerisine onlarca ürün konularak yapılmakta ve her biri aşureye ayrı bir lezzet vermektedir. Aşurede olduğu gibi ülkemizin de 82 milyon nüfusuyla ayrı bir rengi ayrı bir tadı var. Hep beraber birlik ve beraberlik içerisinde olursak inşallah güçlü Türkiye'nin yolu her zaman açık olur." dedi.

ÇUDEF Başkanı Fuat Tuyan da ilçede tüm grupları bir araya toplamanın gururunu yaşadıklarını belirterek, ön yargılardan kurtulmak için 12 yıldır program düzenlediklerini söyledi.

Kendilerine destek olan Başkan Demirbaş'a ve ekibine teşekkür eden Tuyan, "Bundan 1380 yıl önce meydana gelen ve o günden= sonra tüm İslam coğrafyasının yüreğinde hiç sönmeyecek kor ateş düşüren Kerbela şehitlerini rahmetle yad ediyorum. Onların sevgisiyle yüreklerini besleyen tüm kardeşlerimin tuttukları oruçları, yaptıkları ibadetlerin Yüce Allah katında makbul olmasını diliyorum." diye konuştu.

Konuşmaların ardından Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslam Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Yılmaz, "Bitmeyen acı, dinmeyen gözyaşı Kerbela ve muharrem ayı" isimli bir konferans verdi.

Alevi ve Bektaşilik kavramının kültürel kimliğin çok önemli bir kurucu unsuru ve İslam içi bir zenginlik olduğunu belirten Yılmaz, şunları söyledi:

"Sevgi ve muhabbete dayalı İslam anlayışının bir tezarrühü olarak görüyoruz. Diğer İslam coğrafyalarında bu denli bir hoşgörü yoktur. Ahmet Yesevi geleneğinin mümessilleri olan başta Tabduk Emre, Hacı Bektaşı Veli, Yunus Emre gibi kısmen Alevi ve Bektaşi kültürüyle yoğrulmuş İslam dininde sevgi, muhabbet ve hoşgörüyle yoğrulmuş, hoşgörüyü öncelemiş bir İslam anlayışımız mevcuttur. Onun için bizim milletimizden DEAŞ benzeri El-Kaide benzeri anlayışlar çıkmaz. Aşure Türk milletine mahsus bir yiyecektir. Türkiye'de ve Azeri kardeşlerimizde aşure geleneği vardır. Onun için Caferi geleneğine sahip İran'da aşure geleneği yoktur."

Konferansın sonunda katılımcılara Belediye Başkanı Demirbaş tarafından plaket verildi.

Daha sonra Grup Dergah tarafından ilahi dinletisi sunuldu.

Kalender Veli Ocağı Dedesi Yahya Kalender tarafından Gülbank okunmasının ardından Başkan Demirbaş tarafından davetlilere aşure dağıtıldı.

Kaynak: AA