'Sadece Ünlü Olmak İsteyenlerle İşim Olamaz'
Müzisyen Gökhan Türkmen: 'Hayalin sanatçı olmaksa ben senin hayalini gerçekleştirebilirim belki. Hayalin ünlü olmaksa benim seninle zaten bir işim olamaz' 'Yurt dışına açılmak, dilimizi anlamayan bir sürü insana dilimizi veya şarkılarımızı sevdirmek en büyük hayalim. Ne kadar fazla farklı insan beni dinlerse beni daha çok geliştirir diye düşünüyorum' 'Bir işi ne kadar detaylı, profesyonel ve hikayeli bir şekle büründürürsen ömrü o kadar uzun oluyor aslında. Biz de elimizden geldiğince ömrü uzun işler yapmaya çalışıyoruz' 'Siz şarkının içerisine ne koyarsanız koyun, isterseniz sunum dijital olsun, basit olsun, şarkı güzel olmadığı sürece hiçbir önemi kalmıyor'
MUSA ALCAN - Kendi kurduğu GTR Müzik firmasıyla yeni sanatçılara yol açan müzisyen Gökhan Türkmen, müzik yoluyla sadece ünlü olmak isteyenlere seslenerek, "Kardeşim bu benim işim değil, ben seni ünlü yapamam, hayalin sanatçı olmaksa ben senin hayalini gerçekleştirebilirim belki. Hayalin ünlü olmaksa benim seninle zaten bir işim olamaz. Senin ünlü olma hayalini karşılayacak, işi o olan bir sürü şirket, menajer, basın danışmanı var. O mevzuda müzik yok, ünlü olma çabası var." dedi.
Naif sesi ve kendine has tarzıyla Türkmen, yıllardır sahne aldığı GT Band ile kaydettiği yeni parçalarını müzikseverlerin beğenisine sunacak.
Türkmen'in, kendi kurduğu GTR Deneyevi Stüdyosu'nda kayıtlarını yapmaya başladığı parçalar, 1,5 ay arayla dijital platformlarda yerini alacak.
Serinin ilk parçasını ekimin başında yayınlayacak olan sanatçı, 14 Şubat Sevgililer Günü'ne özel bir şarkıyı da sevenleriyle buluşturacak.
Türkmen, yeni isimlere ihtiyaç duydukları fırsatları sunabilmek için 2014'te kurduğu GTR Müzik firmasıyla yaptığı yeni çalışmalarını ve müzik hayatını AA muhabirine anlattı.
Hayata geçirdiği proje kapsamında yaklaşık 10 parça kaydedeceğini aktaran Türkmen, bu şarkıları 2020 eylülde raflarda yerini alacak albümde toplayacağını söyledi.
Türkmen, dijital platforma taşınan müzik dünyasına değinerek, genç müzisyenlerin teknolojiyi çok yakından takip ettiğini ve değişen şartlara uyum sağladığını dile getirdi.
- "10-15 yıl sonra da dinlenebilecek işler olması lazım"
Bu tür işlerde kolaylık sağlayan müzik şirketleri olduğuna işaret eden sanatçı, "(Bir işi) Ne kadar detaylı, profesyonel ve hikayeli bir şekle büründürürsen ömrü o kadar uzun oluyor aslında. Biz de elimizden geldiğince ömrü uzun işler yapmaya çalışıyoruz. Bence genç arkadaşlarımızın biraz bu yolda ilerlemesi lazım. 10-15 yıl sonra da dinlenebilecek işler, öngörmeyle yapılan işler olması lazım. Bunun için de tabii ki dünyayı sıkı takip içerisinde olmak gerekiyor. Biz dünya müziğinin birazcık gerisinden bakıyoruz mevzuya. Birileri bir şey yapmış oluyor, müziğine göre 5, 10 ya da 15 yıl sonra 'Biz yeni bir şey bulduk' gibi bir çıkışla geliyorlar. Aslında o zamana kadar bulunmuş oluyor." ifadelerini kullandı.
Türkmen, dijital müzik dünyasında içeriğin basitleşmemesi gerektiğine vurgu yaparak, "Siz şarkının içerisine ne koyarsanız koyun, isterseniz sunum dijital olsun, basit olsun, şarkı güzel olmadığı sürece hiçbir önemi kalmıyor. O yüzden özelden genele gidersek en önemli şey şarkı. Şarkıya güvendikten sonra tek gitar yapsan da bir şekilde güzel bir hissiyat olur. Şarkıya dünya kadar prodüksiyon harcayın, o şarkının hissiyatını bozuyorsanız olmuyor." diye konuştu.
- "Dijitalleşme ve duygusallığın dengede olması lazım"
Bireyselliği değil birlikte hareket etmeyi tercih ettiğini söyleyen Gökhan Türkmen, şöyle devam etti:
"Bazen telefonla kaydettiğim şeyi burada dünyanın en iyi mikrofonlarında kaydettiğimde aynı hissiyatı almıyorum. O yüzden bu başka, duyguyla, hissiyatla yapılan bir şey. Sanat öyle bir şey zaten. O yüzden arada bir paradoks var. Dijitalleşme ve duygusallık. Bir yandan dijitalleşme çok ileri seviyede bir yandan insanlar o dijitalleşme karşısında duygularını ezdirmemeye çalışıyor. Bu ikisinin dengede gitmesi aslında doğanın kanunu. Orada tutunuyoruz. Biz de elimizden geldiği kadar onu üretmeye, göstermeye ve bozmamaya çalışıyoruz."
Türkmen, kendisine gelen genç müzisyenlere elinden geldiğince tavsiyelerde bulunduğuna dikkati çekerek, "Bana gelen arkadaşlara alternatif de sunuyorum. Sadece kendi özerk yapımı anlatmıyorum. Herkes üretsin, yeter ki iyi şeyler çıksın. İyi şeyler çıktıkça herkes birbirinden etkilenip daha iyi şeyler yapmak için uğraşır ama bizde biri iyi bir şey yaptığında, kıskançlıktan o iyi şeyin üzerine yenisini koymak yerine iyi yapılana hırsından daha kötüleri yapılıyor. Kıskançlık ve fesatlıktan doğan şeyler bunlar. Bu yüzden de gelişemiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
- Yeni albüme bir plak bir belgesel
Müzik yoluyla sadece ünlü olmak isteyenlere seslenen sanatçı, şunları kaydetti:
"Kardeşim bu benim işim değil, ben seni ünlü yapamam, hayalin sanatçı olmaksa ben senin hayalini gerçekleştirebilirim belki. Hayalin ünlü olmaksa benim seninle zaten bir işim olamaz. Senin ünlü olma hayalini karşılayacak, işi o olan bir sürü şirket, menajer, basın danışmanı var. O mevzuda müzik yok, ünlü olma çabası var. Çıkan arkadaşımız da öyle istiyor. Bu çok açık söyleniyor. Sen ünlü olmak istiyorsan iyi bir şarkıya, menajere ya da şirkete ihtiyacın yok. Ünlü yapacak şarkıya, menajere ya da şirkete ihtiyacın var. Benimle işin yok. Çünkü biz sanat yapıyoruz."
Türkmen, seneye cd olarak çıkacak albümü bir de plak formatında yayınlayacaklarını, aynı zamanda stüdyo günleri sırasında yapmaya devam ettikleri çekimlerden de bir belgesel kurgulayacaklarını ifade etti.
- 14 Şubat'a özel Fransızca ve Türkçe şarkı
Çok farklı tarzlarda müzik dinleyen ve kaliteli müzisyenlerle çalıştığını dile getiren Gökhan Türkmen, hedeflerini ise şu sözlerle aktardı:
"Özel, büyük prodüksiyonlu konserler vermek istiyorum. Bunu hep yapmak istiyoruz. Senfonik ya da başka bir şekilde olabilir. Büyük organizasyonlarda, yurt dışındaki festivallerde yer almak... Global düşündüğümüz birkaç projemiz var. 14 Şubat Sevgililer Günü'nde şarkımızı Fransızca ve Türkçe olarak çıkaracağız. İngilizce dışında bir şeyler yapmak istiyorum. Onun dışında tabii ki yurt dışına açılmak, dilimizi anlamayan bir sürü insana dilimizi veya şarkılarımızı sevdirmek en büyük hayalim. Ne kadar fazla farklı insan beni dinlerse beni daha çok geliştirir diye düşünüyorum."
Gökhan Türkmen, yeni parçalarının kayıtları için Atıl Aksoy, Ahmet Faik Dökmeci, Tunc Çakır, Aytaç Özgümüş, Serkan Emre Çiftçi, Bora Çifterler, Feryin Kaya ve Alper Anık gibi sanatçılarla çalışıyor.
Müzik sektöründe 11. yılında olan Gökhan Türkmen, ekim ayında da İngiltere'deki Abby Road Stüdyoları'nda hazırladığı ve içinde kült parçalarının yer aldığı bir plak çıkarmaya hazırlanıyor.
Kaynak: AA
Naif sesi ve kendine has tarzıyla Türkmen, yıllardır sahne aldığı GT Band ile kaydettiği yeni parçalarını müzikseverlerin beğenisine sunacak.
Türkmen'in, kendi kurduğu GTR Deneyevi Stüdyosu'nda kayıtlarını yapmaya başladığı parçalar, 1,5 ay arayla dijital platformlarda yerini alacak.
Serinin ilk parçasını ekimin başında yayınlayacak olan sanatçı, 14 Şubat Sevgililer Günü'ne özel bir şarkıyı da sevenleriyle buluşturacak.
Türkmen, yeni isimlere ihtiyaç duydukları fırsatları sunabilmek için 2014'te kurduğu GTR Müzik firmasıyla yaptığı yeni çalışmalarını ve müzik hayatını AA muhabirine anlattı.
Hayata geçirdiği proje kapsamında yaklaşık 10 parça kaydedeceğini aktaran Türkmen, bu şarkıları 2020 eylülde raflarda yerini alacak albümde toplayacağını söyledi.
Türkmen, dijital platforma taşınan müzik dünyasına değinerek, genç müzisyenlerin teknolojiyi çok yakından takip ettiğini ve değişen şartlara uyum sağladığını dile getirdi.
- "10-15 yıl sonra da dinlenebilecek işler olması lazım"
Bu tür işlerde kolaylık sağlayan müzik şirketleri olduğuna işaret eden sanatçı, "(Bir işi) Ne kadar detaylı, profesyonel ve hikayeli bir şekle büründürürsen ömrü o kadar uzun oluyor aslında. Biz de elimizden geldiğince ömrü uzun işler yapmaya çalışıyoruz. Bence genç arkadaşlarımızın biraz bu yolda ilerlemesi lazım. 10-15 yıl sonra da dinlenebilecek işler, öngörmeyle yapılan işler olması lazım. Bunun için de tabii ki dünyayı sıkı takip içerisinde olmak gerekiyor. Biz dünya müziğinin birazcık gerisinden bakıyoruz mevzuya. Birileri bir şey yapmış oluyor, müziğine göre 5, 10 ya da 15 yıl sonra 'Biz yeni bir şey bulduk' gibi bir çıkışla geliyorlar. Aslında o zamana kadar bulunmuş oluyor." ifadelerini kullandı.
Türkmen, dijital müzik dünyasında içeriğin basitleşmemesi gerektiğine vurgu yaparak, "Siz şarkının içerisine ne koyarsanız koyun, isterseniz sunum dijital olsun, basit olsun, şarkı güzel olmadığı sürece hiçbir önemi kalmıyor. O yüzden özelden genele gidersek en önemli şey şarkı. Şarkıya güvendikten sonra tek gitar yapsan da bir şekilde güzel bir hissiyat olur. Şarkıya dünya kadar prodüksiyon harcayın, o şarkının hissiyatını bozuyorsanız olmuyor." diye konuştu.
- "Dijitalleşme ve duygusallığın dengede olması lazım"
Bireyselliği değil birlikte hareket etmeyi tercih ettiğini söyleyen Gökhan Türkmen, şöyle devam etti:
"Bazen telefonla kaydettiğim şeyi burada dünyanın en iyi mikrofonlarında kaydettiğimde aynı hissiyatı almıyorum. O yüzden bu başka, duyguyla, hissiyatla yapılan bir şey. Sanat öyle bir şey zaten. O yüzden arada bir paradoks var. Dijitalleşme ve duygusallık. Bir yandan dijitalleşme çok ileri seviyede bir yandan insanlar o dijitalleşme karşısında duygularını ezdirmemeye çalışıyor. Bu ikisinin dengede gitmesi aslında doğanın kanunu. Orada tutunuyoruz. Biz de elimizden geldiği kadar onu üretmeye, göstermeye ve bozmamaya çalışıyoruz."
Türkmen, kendisine gelen genç müzisyenlere elinden geldiğince tavsiyelerde bulunduğuna dikkati çekerek, "Bana gelen arkadaşlara alternatif de sunuyorum. Sadece kendi özerk yapımı anlatmıyorum. Herkes üretsin, yeter ki iyi şeyler çıksın. İyi şeyler çıktıkça herkes birbirinden etkilenip daha iyi şeyler yapmak için uğraşır ama bizde biri iyi bir şey yaptığında, kıskançlıktan o iyi şeyin üzerine yenisini koymak yerine iyi yapılana hırsından daha kötüleri yapılıyor. Kıskançlık ve fesatlıktan doğan şeyler bunlar. Bu yüzden de gelişemiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
- Yeni albüme bir plak bir belgesel
Müzik yoluyla sadece ünlü olmak isteyenlere seslenen sanatçı, şunları kaydetti:
"Kardeşim bu benim işim değil, ben seni ünlü yapamam, hayalin sanatçı olmaksa ben senin hayalini gerçekleştirebilirim belki. Hayalin ünlü olmaksa benim seninle zaten bir işim olamaz. Senin ünlü olma hayalini karşılayacak, işi o olan bir sürü şirket, menajer, basın danışmanı var. O mevzuda müzik yok, ünlü olma çabası var. Çıkan arkadaşımız da öyle istiyor. Bu çok açık söyleniyor. Sen ünlü olmak istiyorsan iyi bir şarkıya, menajere ya da şirkete ihtiyacın yok. Ünlü yapacak şarkıya, menajere ya da şirkete ihtiyacın var. Benimle işin yok. Çünkü biz sanat yapıyoruz."
Türkmen, seneye cd olarak çıkacak albümü bir de plak formatında yayınlayacaklarını, aynı zamanda stüdyo günleri sırasında yapmaya devam ettikleri çekimlerden de bir belgesel kurgulayacaklarını ifade etti.
- 14 Şubat'a özel Fransızca ve Türkçe şarkı
Çok farklı tarzlarda müzik dinleyen ve kaliteli müzisyenlerle çalıştığını dile getiren Gökhan Türkmen, hedeflerini ise şu sözlerle aktardı:
"Özel, büyük prodüksiyonlu konserler vermek istiyorum. Bunu hep yapmak istiyoruz. Senfonik ya da başka bir şekilde olabilir. Büyük organizasyonlarda, yurt dışındaki festivallerde yer almak... Global düşündüğümüz birkaç projemiz var. 14 Şubat Sevgililer Günü'nde şarkımızı Fransızca ve Türkçe olarak çıkaracağız. İngilizce dışında bir şeyler yapmak istiyorum. Onun dışında tabii ki yurt dışına açılmak, dilimizi anlamayan bir sürü insana dilimizi veya şarkılarımızı sevdirmek en büyük hayalim. Ne kadar fazla farklı insan beni dinlerse beni daha çok geliştirir diye düşünüyorum."
Gökhan Türkmen, yeni parçalarının kayıtları için Atıl Aksoy, Ahmet Faik Dökmeci, Tunc Çakır, Aytaç Özgümüş, Serkan Emre Çiftçi, Bora Çifterler, Feryin Kaya ve Alper Anık gibi sanatçılarla çalışıyor.
Müzik sektöründe 11. yılında olan Gökhan Türkmen, ekim ayında da İngiltere'deki Abby Road Stüdyoları'nda hazırladığı ve içinde kült parçalarının yer aldığı bir plak çıkarmaya hazırlanıyor.