'Çocuğumun Mağarada Yaşamasını İstemiyorum'
Dağa kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleri, terör örgütü PKK'nın elebaşılarından birinin kendilerine yönelik sözlerine tepki gösterdi Anne Ayşegül Biçer: 'Onlara verecek bir sivrisineğimiz bile yok ki evlatlarımızı onlara bırakalım. Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz' Baba Salih Aylu: 'Çocuğumun mağarada yaşamasını istemiyorum. Ben bir terörist babası olmak istemiyorum. Çocuğumun geri getirmesini istiyorum'
Dağa kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleri, terör örgütü PKK elebaşlarından birinin kendilerine yönelik sözlerine tepki gösterdi.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak, 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eylemi sürüyor.
Özlem duydukları evlatlarına kavuşmak için oturma eylemi yapan anneler, terör örgütü elebaşlarından Mustafa Karasu'nun, örgütün uydudan yayın yapan kanalına verdiği röportajda, çocuklarının dağa kaçırılmasını savunmasına ve kendilerine yönelik hakaret içeren sözlerine tepkilerini dile getirdi.
İstanbul'dan oğlu Yakup için oturma eylemine katılan anne Saliha Edizer, örgüt elebaşına tepki göstererek, "Sinir krizi geçiriyorum. Daha dört oğlum var, gelin alın bakalım da görelim." dedi.
Edizer, şöyle konuştu:
"Küçücük çocukların arkasında duruyorsunuz kocaman adamlar. Eşek kadar adamlarsınız. Biz gitmiyoruz ancak cenazemizi çiğneyip üstünden geçersiniz. Çocuklarımızın okula, anneye, babaya ihtiyacı var. Sizler kim oluyorsunuz. Çocuğumu getirsinler, ben çocuğumu istiyorum. Ben çocuğumu onlar için doğurmadım. Benim, onu devletin geleceği için doğurdum. Çocuklarımın okuması gerektiği yerde çocuklarımız dağda. Yeter artık bezdirdiler."
Diyarbakır'da oğlu Mustafa için oturma eylemine katılan Ayşegül Biçer ise HDP il binasına girerek, "Burada milyonlar ağlıyor, o orada bir açıklama yapmış. Çocuklarımızı versinler. Büyükleri gelecek benimle konuşacak o açıklamaya bir açıklama istiyorum." dedi.
Biçer, şunları kaydetti:
"Bence Kürt halkının dağa çıkması diye bir şey yok, bizi maşa olarak kullanıyorlar. Bence en büyük şerefsizlik dağa çıkıp Amerika ve İsrail oyununa gelme ve onlara hizmet etmektir. Kesinlikle yalnız kendi özgür irademizle çocuklarımız için buraya gelip mücadele veriyoruz. Sonuna kadar da devam edeceğiz. Onlara verecek bir sivrisineğimiz bile yok ki evlatlarımızı onlara bırakalım. Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz."
- "Ben oğlumu dağa gitsin diye yetiştirmedim"
Oturma eyleminde yer alan baba Salih Aylu ise "Terör örgütü elebaşı Mustafa Karasu Amerika'nın piyonudur, çoluk çocuğu yok ki. Bu zaten anlamaz ki böyle şeyleri. Eğer şerefi haysiyeti varsa eğer onda insanlık duygusu varsa Allah'tan korkuyorsa bu çocukları bırakır. Oğlumu geri istiyorum. O çocuk yetiştirmediği için bilmiyor. Ben oğlumu dağa gitsin diye yetiştirmedim." diye konuştu.
Çocuğunun geri gelmesi için elinden gelen her türlü mücadeleyi gerçekleştireceğini söyleyen Aylu, şöyle dedi:
"Çocuğumu rahat etmesi, evinde olması, yatağında uyuması için yetiştirdim. Çocuğumun mağarada yaşamasını istemiyorum. Ben bir terörist babası olmak istemiyorum. Çocuğumun geri getirilmesini istiyorum."
Öte yandan, oturma eylemine katılan kadınlardan birinin sinir krizi geçirmesi üzerine sağlık ekipleri, anneye müdahale etti.
Kaynak: AA
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak, 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eylemi sürüyor.
Özlem duydukları evlatlarına kavuşmak için oturma eylemi yapan anneler, terör örgütü elebaşlarından Mustafa Karasu'nun, örgütün uydudan yayın yapan kanalına verdiği röportajda, çocuklarının dağa kaçırılmasını savunmasına ve kendilerine yönelik hakaret içeren sözlerine tepkilerini dile getirdi.
İstanbul'dan oğlu Yakup için oturma eylemine katılan anne Saliha Edizer, örgüt elebaşına tepki göstererek, "Sinir krizi geçiriyorum. Daha dört oğlum var, gelin alın bakalım da görelim." dedi.
Edizer, şöyle konuştu:
"Küçücük çocukların arkasında duruyorsunuz kocaman adamlar. Eşek kadar adamlarsınız. Biz gitmiyoruz ancak cenazemizi çiğneyip üstünden geçersiniz. Çocuklarımızın okula, anneye, babaya ihtiyacı var. Sizler kim oluyorsunuz. Çocuğumu getirsinler, ben çocuğumu istiyorum. Ben çocuğumu onlar için doğurmadım. Benim, onu devletin geleceği için doğurdum. Çocuklarımın okuması gerektiği yerde çocuklarımız dağda. Yeter artık bezdirdiler."
Diyarbakır'da oğlu Mustafa için oturma eylemine katılan Ayşegül Biçer ise HDP il binasına girerek, "Burada milyonlar ağlıyor, o orada bir açıklama yapmış. Çocuklarımızı versinler. Büyükleri gelecek benimle konuşacak o açıklamaya bir açıklama istiyorum." dedi.
Biçer, şunları kaydetti:
"Bence Kürt halkının dağa çıkması diye bir şey yok, bizi maşa olarak kullanıyorlar. Bence en büyük şerefsizlik dağa çıkıp Amerika ve İsrail oyununa gelme ve onlara hizmet etmektir. Kesinlikle yalnız kendi özgür irademizle çocuklarımız için buraya gelip mücadele veriyoruz. Sonuna kadar da devam edeceğiz. Onlara verecek bir sivrisineğimiz bile yok ki evlatlarımızı onlara bırakalım. Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz."
- "Ben oğlumu dağa gitsin diye yetiştirmedim"
Oturma eyleminde yer alan baba Salih Aylu ise "Terör örgütü elebaşı Mustafa Karasu Amerika'nın piyonudur, çoluk çocuğu yok ki. Bu zaten anlamaz ki böyle şeyleri. Eğer şerefi haysiyeti varsa eğer onda insanlık duygusu varsa Allah'tan korkuyorsa bu çocukları bırakır. Oğlumu geri istiyorum. O çocuk yetiştirmediği için bilmiyor. Ben oğlumu dağa gitsin diye yetiştirmedim." diye konuştu.
Çocuğunun geri gelmesi için elinden gelen her türlü mücadeleyi gerçekleştireceğini söyleyen Aylu, şöyle dedi:
"Çocuğumu rahat etmesi, evinde olması, yatağında uyuması için yetiştirdim. Çocuğumun mağarada yaşamasını istemiyorum. Ben bir terörist babası olmak istemiyorum. Çocuğumun geri getirilmesini istiyorum."
Öte yandan, oturma eylemine katılan kadınlardan birinin sinir krizi geçirmesi üzerine sağlık ekipleri, anneye müdahale etti.