Emine Erdoğan, Kadın Büyükelçi Ve Büyükelçi Eşleriyle Buluştu
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: 'Dünyanın başka yerlerinde ibadethaneler saldırıya uğrarken, farklılıklar yeryüzünden silinmeye çalışılırken, biz farklı inançları yaşatmaya çalışan bir ülkeyiz' 'Farklılıkların en büyük zenginlik olduğuna dair inancımızı her şekilde ispatlanmışken, adımıza başka hikayeler anlatılmasına izin veremeyiz' 'Yalan, hakikat kılığına girerek salgın bir hastalık gibi kitlelerin zihnini işgal ediyor. Bu durum ülkemizin siyasi ve politik duruşunu da manipüle edecek kadar ileri boyutlara varıyor' Yerel değerlerimizi evrensel düzleme çıkarmak hepimiz için hedef olmalıdır. Sadece oyuncak kültürümüz bile Süpermenlerin, Barbie bebeklerin çok daha ötesinde bir çeşitliliğe sahip. Bunlar, neden dünya kültür mirasının parçası olmasın ki'
Emine Erdoğan, 11. Büyükelçiler Konferansı kapsamında kadın büyükelçi ve büyükelçi eşleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde öğle yemeğinde bir araya geldi.
Yemek öncesinde konuşan Emine Erdoğan, buluşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Büyükelçiler ve eşleri olarak büyük bir misyonun lokomotif gücüsünüz. Sizler buradan giderken valizinize vatan toprağını koyup gidiyorsunuz. Yabancı ülkelerde ikamet ettiğiniz mekanlar vatan toprağı sayılıyor. Ne mutlu ki dünyanın dört bir yanında o bir avuç toprağın üzerinde ülkemizin bayrağını dalgalandırıyorsunuz." diye konuştu.
Programda kadın büyükelçilerin bulunduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, "Gerek Dışişlerinde gerekse devletin diğer organlarında kadınların böyle kritik görevlere gelmelerinden kıvanç duyuyorum. Başarılarınız daim olsun." ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, Türkiye'nin gayri safi milli hasılaya oranla dünyada en çok insani yardım yapan ülke ve "dünyanın vicdanı" olduğuna işaret ederek, kadın büyükelçi ve büyükelçi eşlerine şöyle seslendi:
"Sizler bu en cömert ülkenin temsilcilerisiniz. Emanetiniz bu nedenle biraz daha ağır.Kadim tarihimiz boyunca topraklarımız her zaman darda kalanın çalacak kapısı olmuştur. O yüzden sizlerin kapısı da her zaman dil, din, ırk, etnik köken ayrımı yapmadan bize ihtiyacı olanlara açık olmalıdır. Bu köklü mirasın hamileri olarak, biliyorum ki ülkemizin manevi coğrafyasını en iyi şekilde tanıtma yolunda dur durak bilmeksizin çalışıyorsunuz. Türk milletini ve Türk devletini temsil etmek vazifelerin en şereflisidir."
- "Kültürel miras bakımından Türkiye bir süper güç olma potansiyeline sahip"
Emine Erdoğan, Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği ilerlemeyi doğru şekilde anlatmanın önemini vurgulayarak, "Bu noktada kültürel diplomasi en etkili araçlardan birisidir. Bu konuya her zamankinden daha fazla eğilmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü kültürel miras bakımından Türkiye, bir süper güç olma potansiyeline sahiptir." diye konuştu.
Türkiye kadar köklü tarihi ve zengin geleneği olmayan ülkelerin bile eserlerinin tanıtımını daha ustaca yapabildiğine işaret eden Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ülkemizin edebiyattan müziğe, folklorik oyunlardan el sanatlarına kadar yüzyıllardır biriktirdiği zengin bir çeyiz sandığı var. Kültürümüzü, medeniyet değerlerimizi, sanatımızı ve mutfağımızı tanıtacak etkinliklerle gönüller arasında köprüler inşa etmeliyiz.Yerel değerlerimizi evrensel düzleme çıkarmak hepimiz için hedef olmalıdır. Sadece oyuncak kültürümüz bile Süpermenlerin, Barbie bebeklerin çok daha ötesinde bir çeşitliliğe sahip. Bunlar, neden dünya kültür mirasının parçası olmasın ki. Bizim ressamlarımız, bizim fotoğrafçılarımız neden uluslararası galerilerde daha çok tanıtılmasın. Bu konuda Türkiye'deki kurumlarımızla iş birliği halinde bir kültürel diplomasi atağı gerçekleştirebilirsiniz. Kültür müşavirliklerini daha da cesaretlendirerek yerelde güçlü bağlar kurmalarına alan açmalısınız."
Emine Erdoğan, bu görevlerin dört duvar arasında, mesai saatlerine sıkıştırılmış, hiyerarşik kalıplarda hayat bulamayan görevler olmaktan çıkması gerektiğini dile getirerek, ancak bu tür çabalarla Türkiye'nin daha çok merak edilen, ziyaret edilen, örnek alınan bir ülke haline gelebileceğini söyledi.
Turizm açısından 2019'un başarılı bir yıl olduğunu da belirten Emine Erdoğan, Türkiye'ye gelen turistlerin kültürel atmosferden etkilendiğini söyledi.
Son yıllarda yükselen bir değer olarak gastronominin de turizm açısından en önemli güçlerden birisi olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, "Büyükelçilik mutfaklarımız sağlıklı ve temiz gıda yanında yöresel tatlarımızın da adresleri olmalıdır." dedi.
Emine Erdoğan, büyükelçilerin ve eşlerinin vazifelerinde başarı ölçütünün "hoş bir seda" bırakmak olduğunu belirterek, "Gittiğiniz ülkelerde, tanıştığınız insanların anılarında tebessüm ettirecek şekilde yer almışsanız, işinizi en başarılı şekilde yapmışsınızdır. Eğer biri sizin yürüttüğünüz çalışmalar, dokunduğunuz hayatlar, sergilediğiniz tavır ve gösterdiğiniz tevazu sayesinde 'Türkler güzel insanlar' diyebiliyorsa, madalyaların en onurlusunu taşıyorsunuz demektir.Elbette bütün bu gayretleri birçok önyargının, ülkemizle ilgili manipülasyonun arasında göstermek durumundasınız." ifadelerini kullandı.
- "Artık esas savaş, toprak değil zihin istilası üzerinden yaşanıyor"
"Gerçek ötesi"nin artık her şeyi şekillendirdiği bir dünyada yaşandığına işaret eden Emine Erdoğan, "Artık esas savaş, toprak değil, zihin istilası üzerinden yaşanıyor. Zihinleri istila etmek en güçlü egemenlik kabul ediliyor. Yalan, hakikat kılığına girerek salgın bir hastalık gibi kitlelerin zihnini işgal ediyor. Bu durum ülkemizin siyasi ve politik duruşunu da manipüle edecek kadar ileri boyutlara varıyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen hafta Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin temel atma törenini bizzat yaptığını anımsatan Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünyanın başka yerlerinde ibadethaneler saldırıya uğrarken, farklılıklar yeryüzünden silinmeye çalışılırken, biz farklı inançları yaşatmaya çalışan bir ülkeyiz. Farklılıkların en büyük zenginlik olduğuna dair inancımızı her şekilde ispatlanmışken, adımıza başka hikayeler anlatılmasına izin veremeyiz. Bu noktada, yurt dışında hakikatin sesi sizlerden başkası değil. En büyük mücadelemiz algı manipülasyonlarına, çarpıtmalara ve insanların içine çekildiği gerçek ötesi bilinç hallerine karşı olmalıdır. Aklımıza, algılarımıza hijyen kazandırmak en zaruri ihtiyaçtır. Kutsal kitabımızın yücelttiği insan aklı, söylentiye, dedikoduya, safsataya kiralanmamış bir akıldır."
Emine Erdoğan, Cemil Meriç'in "Taraf tutmayan insan, şahsiyeti felce uğramış insandır. Ben tarafım, hakikatin tarafıyım." sözlerini hatırlatarak, "Ama bugün hakikati bulmak da ayrı bir çaba istiyor. Şayet biz hakikatin taraftarlığına ve sözcülüğüne talip olursak kader de yolumuzu ona göre çizer. Ülkemizle ilgili gerçekleri yeryüzünün farklı noktalarına taşıyanlar olarak sizlerin duacısıyız. Rabbim gücünüzü artırsın, işlerinizi kolay kılsın." diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun eşi Hülya Çavuşoğlu da teşekkür konuşması yaptı.
Yemek sonrası kültürel program kapsamında Sanatçı İpek Açar ve ekibi mini bir konser verdi.
Program sonunda, Emine Erdoğan, kadın büyükelçiler ve büyükelçi eşleriyle fotoğraf çektirdi.