Medya Teknolojilerindeki Değişim Bilimsel Araştırma Konusu Oldu
Medya teknolojilerindeki değişimin gündelik yaşamımıza etkileri, bilimsel bir araştırmaya konu oldu. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülseren Şendur Atabek tarafından yürütülen TÜBİTAK projesi ile gazete, radyo, televizyon ve sinema gibi iletişim teknolojilerindeki değişimin, gündelik yaşamı tarihsel süreç içinde nasıl dönüştürdüğü inceleniyor.
TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında desteklenen “Gündelik yaşamda medya teknolojileri anlatıları ve toplumsal değişim: İzmir örneği” başlıklı proje ile medya teknolojilerindeki değişimin gündelik yaşamımıza etkileri incelenecek. Yaşar Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülseren Şendur Atabek yürütücülüğündeki proje ekibinde İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Atabek, doktora öğrencisi Hale Satıcı ve yüksek lisans öğrencileri Arif Artvinli ile Aslıhan Aktoz yer alıyor. Her gün kullandığımız medya teknolojilerinin gündelik yaşamımızda önemli etkiler bıraktığını ifade eden Prof. Dr. Gülseren Şendur Atabek, çok değil 15 -20 yıl önce hayatımızda yer alan medya araçlarının bile büyük bir değişime uğradığını dile getirdi.
İnsan yaşamı boyunca medya teknolojilerinde karşılaştığımız değişimlerin farklı yaşam pratiklerini de gündeme getirdiğini belirten Atabek, “Eskiden oturma odamızın başköşesinde bulunan televizyon tüm aile tarafından topluca izlenirken bu izleme pratiği yerini günümüzde farklı odalarda bireysel izlemeye ve video kanalları ile online tv platformlarına bıraktı. Televizyonla birlikte kullanılan anten, voltaj regülatörü vb. aygıtları ise bugün artık hatırlayan yok. Eskiden ajans haberlerini elde etmenin tek aracı olan radyo, günümüzde çoğunlukla kulaklıkla müzik dinlemeye yarıyor. Gazetelerin yerini haber ve sosyal medya siteleri, bloglar almış durumda” diyerek kısa sürede yaşanan değişimi hatırlattı.
İzmir basınının deneyimleri isimleri de yer alıyor
İki yıl sürecek ve 2021 yılı Nisan ayında tamamlanması öngörülen projede, 100 kişi ile sözlü tarih görüşmesi yapılması planlandığını belirten Prof. Dr. Atabek, “Proje kapsamında, kıdemli medya profesyonelleri ve kullanıcılarla yapılacak görüşmelerde kişilerin teknolojik değişimi nasıl deneyimlediklerini ayrıntılarıyla anlatmaları istenecek. Araştırmanın örnekleri İzmir ve çevresindeki yerleşimlerde yaşayan farklı demografik ve sosyo-ekonomik özelliklere sahip kişiler arasından belirleniyor. Görüşmelerden elde edilen veriler, tekno-kültürel bir perspektifle analiz edilerek teknolojideki değişimin tarihsel süreç içinde gündelik yaşamı nasıl dönüştürdüğü ortaya konulacak” diyerek proje sürecini anlattı.
Prof. Dr. Atabek, proje sonuçlarının belgesel, sergi ve kitap olarak kamuoyu ile paylaşılacağını da ifade etti.
Kaynak: İHA
İnsan yaşamı boyunca medya teknolojilerinde karşılaştığımız değişimlerin farklı yaşam pratiklerini de gündeme getirdiğini belirten Atabek, “Eskiden oturma odamızın başköşesinde bulunan televizyon tüm aile tarafından topluca izlenirken bu izleme pratiği yerini günümüzde farklı odalarda bireysel izlemeye ve video kanalları ile online tv platformlarına bıraktı. Televizyonla birlikte kullanılan anten, voltaj regülatörü vb. aygıtları ise bugün artık hatırlayan yok. Eskiden ajans haberlerini elde etmenin tek aracı olan radyo, günümüzde çoğunlukla kulaklıkla müzik dinlemeye yarıyor. Gazetelerin yerini haber ve sosyal medya siteleri, bloglar almış durumda” diyerek kısa sürede yaşanan değişimi hatırlattı.
İzmir basınının deneyimleri isimleri de yer alıyor
İki yıl sürecek ve 2021 yılı Nisan ayında tamamlanması öngörülen projede, 100 kişi ile sözlü tarih görüşmesi yapılması planlandığını belirten Prof. Dr. Atabek, “Proje kapsamında, kıdemli medya profesyonelleri ve kullanıcılarla yapılacak görüşmelerde kişilerin teknolojik değişimi nasıl deneyimlediklerini ayrıntılarıyla anlatmaları istenecek. Araştırmanın örnekleri İzmir ve çevresindeki yerleşimlerde yaşayan farklı demografik ve sosyo-ekonomik özelliklere sahip kişiler arasından belirleniyor. Görüşmelerden elde edilen veriler, tekno-kültürel bir perspektifle analiz edilerek teknolojideki değişimin tarihsel süreç içinde gündelik yaşamı nasıl dönüştürdüğü ortaya konulacak” diyerek proje sürecini anlattı.
Prof. Dr. Atabek, proje sonuçlarının belgesel, sergi ve kitap olarak kamuoyu ile paylaşılacağını da ifade etti.