'Türk Edebiyatçıları Dünya Edebiyatçılarına Örnek Olabilir'
Edebiyatçı yazar Mehmet Nuri Yardım: 'Türk edebiyatçılarının dünya edebiyatçılarına örnek olabileceğini düşünüyorum' 'Birçok şair ve yazarın ilk hocaları aynı zamanda anne veya babalarıdır. Mesela Mehmet Akif'in ilk hocası Tahir Efendi, hem babası hem de hocasıdır'
Edebiyatçı yazar Mehmet Nuri Yardım, edebiyat konusunda ilerleyebilmek için meraklı olunması gerektiğini belirterek, "Türk edebiyatçılarının dünya edebiyatçılarına örnek olabileceğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından düzenlenen "Türk Edebiyatı Yaz Okulu-2019" programı kapsamında enstitünün İstanbul şubesinde, "Edebiyatçılarımızın Çocuklukları" başlıklı seminer gerçekleştirildi.
Katılımcıların Türk edebiyatını daha iyi anlayabilmesi için, Türk yazarların hayatlarını ve edebiyata nasıl başladıklarını bilmeleri gerektiğini söyleyen Yardım, "Bu da ancak o yazarlarımızın hayatlarını iyi bilmekle mümkün olabilir." şeklinde konuştu.
Yardım, edebiyatçıların hayatları hakkında bilgi sahibi olmanın onları anlama ve örnek alma açısından faydalı olacağını vurgulayarak, "Kendilerinin bilhassa meraklı olması lazım ki edebiyat yolunda ilerleyebilsinler. Bu bakımdan ben Türk edebiyatçılarının dünya edebiyatçılarına örnek olabileceğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Türk Edebiyatı Yaz Okulu programının son derece faydalı olduğunu dile getiren Yardım, "Yurt dışında çalışan, okuyan Türkologlar ile Türkiye'deki yazarların buluşturulması çifte faydayı bir araya getiriyor." dedi.
Bu sayede hem yurt dışındaki çalışmalardan haberdar olunduğunu hem de Türk edebiyatının dünya edebiyatına katılma imkanı bulduğunu ifade eden Yardım, şunları kaydetti:
"Türk edebiyatıyla ilgilenen ne kadar insan var? Hangi ülkeler ağırlıkla bu çalışmalara önem veriyor? Türk edebiyatını gerçekten tanıyorlar mı? Tüm bunları düşünmekte fayda var. Kanaatimce Türk edebiyatı sadece Türk dünyasında değil İslam dünyasında ve Batı'da da ilgi gören merak uyandıran bir edebiyattır. Son yıllarda yurt dışındaki fuarlarda Türkiye'yi temsil eden yayıncıların rağbet görmesi bunun işaretidir. Biz Türk edebiyatını tanıtabilirsek dünyada söz sahibi olabiliriz. Böylece dünya edebiyatları arasına Türk edebiyatı da rahatlıkla katılmış olur."
- "Birçok şair ve yazarın ilk hocaları anne ve babalarıdır"
Konuşmasında çalışmalarında tanınmış yazarlar yerine daha çok unutulmuş, kenarda kalmış, ihmal edilmiş yazarlara odaklandığını anımsatan Yardım, "Birçok şair ve yazarın ilk hocaları aynı zamanda anne veya babalarıdır. Mesela Mehmet Akif'in ilk hocası Tahir Efendi, hem babası hem de hocasıdır." şeklinde konuştu.
Her edebiyatçının kendisinden önceki edebiyatçıları tanımasının önemine dikkati çeken Yardım, "Bu çok önemli, mesela Reşat Nuri Güntekin 'Bizim ilk hocamız Mehmet Akif'tir. Derse girer, dersi işler, onu heyecanla dinlerdik' diyor. Reşat Nuri Güntekin'in şiir hayatına ve edebiyata girmesinde lalasının büyük etkisi var. Lalası ona masallar okuyor ve edebiyat zevki öyle başlıyor. Demek ki masalların, ninnilerin, türkülerin insanın yetişmesinde çok büyük tesiri var." ifadelerini kullandı.
Yardım, çocukluğunda en çok okuduğu iki yazarın Ömer Seyfettin ile Kemalettin Tuğcu olduğunu belirterek, "Peyami Safa'nın ortaokul terk olduğu söyleniyor edebiyat tarihçileri tarafından. Ama büyük bir edebiyatçıdır. Tahsil, eğitim her şey değildir. Bir yazar isterse kendisini yetiştirebilir. Eskiden çocuk 4 yıl 4 ay 4 günlük olduğunda Kur'an-ı Kerim eğitimine başlatıyorlarmış. Yani o yaşta çocuk algıya sahip oluyor. Ben de hatırlıyorum çocukluğumda 5 veya 6 yaşlarındayken başladım." şeklinde konuştu.
Edebiyatçı yazar Yardım, katılımcılara ara sıra çocukluk dünyasına sığınmalarını ve çocukluk yıllarını yazmalarını tavsiye ederek, şunları ekledi:
"Asaf Halet Çelebi'ye masallar çok güzel geliyor. Aslında masallar bizim adeta ufkumuzu açan, bizi edebiyatla buluşturan en önemli unsurlardır. Bunaldığımızda ve sıkıldığımızda hepimiz çocukluk dönemimize gitmek isteriz. Çünkü o dönem bizi mutlu kılıyor. Çünkü çocuk kötülükten anlamaz, dobra dobradır."
Seminerin ardından soruları cevaplayan Yardım, daha sonra katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kaynak: AA
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından düzenlenen "Türk Edebiyatı Yaz Okulu-2019" programı kapsamında enstitünün İstanbul şubesinde, "Edebiyatçılarımızın Çocuklukları" başlıklı seminer gerçekleştirildi.
Katılımcıların Türk edebiyatını daha iyi anlayabilmesi için, Türk yazarların hayatlarını ve edebiyata nasıl başladıklarını bilmeleri gerektiğini söyleyen Yardım, "Bu da ancak o yazarlarımızın hayatlarını iyi bilmekle mümkün olabilir." şeklinde konuştu.
Yardım, edebiyatçıların hayatları hakkında bilgi sahibi olmanın onları anlama ve örnek alma açısından faydalı olacağını vurgulayarak, "Kendilerinin bilhassa meraklı olması lazım ki edebiyat yolunda ilerleyebilsinler. Bu bakımdan ben Türk edebiyatçılarının dünya edebiyatçılarına örnek olabileceğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Türk Edebiyatı Yaz Okulu programının son derece faydalı olduğunu dile getiren Yardım, "Yurt dışında çalışan, okuyan Türkologlar ile Türkiye'deki yazarların buluşturulması çifte faydayı bir araya getiriyor." dedi.
Bu sayede hem yurt dışındaki çalışmalardan haberdar olunduğunu hem de Türk edebiyatının dünya edebiyatına katılma imkanı bulduğunu ifade eden Yardım, şunları kaydetti:
"Türk edebiyatıyla ilgilenen ne kadar insan var? Hangi ülkeler ağırlıkla bu çalışmalara önem veriyor? Türk edebiyatını gerçekten tanıyorlar mı? Tüm bunları düşünmekte fayda var. Kanaatimce Türk edebiyatı sadece Türk dünyasında değil İslam dünyasında ve Batı'da da ilgi gören merak uyandıran bir edebiyattır. Son yıllarda yurt dışındaki fuarlarda Türkiye'yi temsil eden yayıncıların rağbet görmesi bunun işaretidir. Biz Türk edebiyatını tanıtabilirsek dünyada söz sahibi olabiliriz. Böylece dünya edebiyatları arasına Türk edebiyatı da rahatlıkla katılmış olur."
- "Birçok şair ve yazarın ilk hocaları anne ve babalarıdır"
Konuşmasında çalışmalarında tanınmış yazarlar yerine daha çok unutulmuş, kenarda kalmış, ihmal edilmiş yazarlara odaklandığını anımsatan Yardım, "Birçok şair ve yazarın ilk hocaları aynı zamanda anne veya babalarıdır. Mesela Mehmet Akif'in ilk hocası Tahir Efendi, hem babası hem de hocasıdır." şeklinde konuştu.
Her edebiyatçının kendisinden önceki edebiyatçıları tanımasının önemine dikkati çeken Yardım, "Bu çok önemli, mesela Reşat Nuri Güntekin 'Bizim ilk hocamız Mehmet Akif'tir. Derse girer, dersi işler, onu heyecanla dinlerdik' diyor. Reşat Nuri Güntekin'in şiir hayatına ve edebiyata girmesinde lalasının büyük etkisi var. Lalası ona masallar okuyor ve edebiyat zevki öyle başlıyor. Demek ki masalların, ninnilerin, türkülerin insanın yetişmesinde çok büyük tesiri var." ifadelerini kullandı.
Yardım, çocukluğunda en çok okuduğu iki yazarın Ömer Seyfettin ile Kemalettin Tuğcu olduğunu belirterek, "Peyami Safa'nın ortaokul terk olduğu söyleniyor edebiyat tarihçileri tarafından. Ama büyük bir edebiyatçıdır. Tahsil, eğitim her şey değildir. Bir yazar isterse kendisini yetiştirebilir. Eskiden çocuk 4 yıl 4 ay 4 günlük olduğunda Kur'an-ı Kerim eğitimine başlatıyorlarmış. Yani o yaşta çocuk algıya sahip oluyor. Ben de hatırlıyorum çocukluğumda 5 veya 6 yaşlarındayken başladım." şeklinde konuştu.
Edebiyatçı yazar Yardım, katılımcılara ara sıra çocukluk dünyasına sığınmalarını ve çocukluk yıllarını yazmalarını tavsiye ederek, şunları ekledi:
"Asaf Halet Çelebi'ye masallar çok güzel geliyor. Aslında masallar bizim adeta ufkumuzu açan, bizi edebiyatla buluşturan en önemli unsurlardır. Bunaldığımızda ve sıkıldığımızda hepimiz çocukluk dönemimize gitmek isteriz. Çünkü o dönem bizi mutlu kılıyor. Çünkü çocuk kötülükten anlamaz, dobra dobradır."
Seminerin ardından soruları cevaplayan Yardım, daha sonra katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.