Ahlat'ta 883 Yıllık Kitabe Bulundu
Bitlis'in Ahlat ilçesindeki Eski Ahlat Şehrinde yürütülen kazı çalışmaları sırasında Ahlatşahlar dönemine ait 883 yıllık kitabe ile 5 bin yıl öncesine ait seramikler bulundu Van YYÜ Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz: 'Elde ettiğimiz bilgiler buranın günümüzden 5 bin yıl öncesine kadar yerleşime sahne olduğunu gösteriyor. Ahlat tarihinde yeni verilerin elde edilmesi açısından buranın önemli bir yerleşim olduğunu düşünüyoruz'
ŞENER TOKTAŞ/ALİ İHSAN ÖZTÜRK - Bitlis'in Ahlat ilçesindeki Eski Ahlat Şehri İç Kalesi'nde yapılan kazılarda Ahlatşahlar dönemine ait 883 yıllık kitabe ile 5 bin yıllık seramikler bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Eski Ahlat Şehrindeki kaya bloklarının üzerine kurulu kalede kazı çalışması başlatıldı.
Ahlat Müze Müdürlüğü başkanlığında doktora, yüksek lisans ve lisans öğrencilerinden oluşan 20 kişilik ekiple kalede yapılan yüzey araştırmalarında tespit edilen ilk bulgular, bölgenin tarihi konusunda önemli bilgilerin elde edilmesini sağladı.
Temmuz ayında başlayan yüzey araştırmaları sırasında bulunan kitabe ile kalenin Ahlatşahlar döneminde inşa edilerek günümüze kadar ulaştığı belirlendi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı ve Eski Ahlat Şehri Kazıları Bilimsel Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iç kale kazısına başlamadan önce belgelemek ve bilgi edinmek amacıyla yüzey araştırması yaptıklarını söyledi.
Bu çalışma sırasında kalenin Kuzeydoğu cephesindeki surlarda 883 yıllık bir kitabe tespit ettiklerini anlatan Kulaz, şu bilgileri verdi:
"Kitabede, 'Sökmen Bin İbrahim Bin Sökmen ismi, Hicri 530 Miladi 1136 tarihi' okunmaktadır. Ahlatşahlar döneminin ikinci yöneticisi 2. Sökmen (Sökmen Bin İbrahim) dönemini gösteriyor. Bu da günümüze gelebilen iç kale kalıntılarının büyük oranda Ahlatşahlar döneminden kaldığını gösteriyor. Kaynaklarda, 640'lı yıllarda İslam ordularının Ahlat'ı kuşatması sırasında bir kalenin varlığından söz ediliyor. İslam orduları elçilerinin, Ahlat Kalesi'ne Bab-ı Rum (Bab-ı Bitlisi) kapısından alındıkları yazıyor. Bu da 640 yılında burada bir kalenin bulunduğunu ortaya koyuyor."
Sonraki dönemlerde kalede büyük tahribatın yaşandığını aktaran Kulaz, kazının ilerleyen bölümlerinde tahribatın nedenlerini tespit edebileceklerini belirtti.
- "Buranın 5 bin yıl önce yerleşime sahne olduğunu görüyoruz"
Kalede, Karaz kültüründen, tunç ve erken demir çağları ile Urartu ve Ortaçağ dönemine ait seramikler bulduklarını ifade eden Kulaz, şunları kaydetti:
"Elde ettiğimiz bilgiler buranın günümüzden 5 bin yıl öncesine kadar yerleşime sahne olduğunu gösteriyor. Ahlat tarihinde yeni verilerin elde edilmesi açısından buranın önemli bir yerleşim olduğunu düşünüyoruz. Kalenin çevresinde, surların dibinde, yüzeyde ve kazı esnasında toprak içinde çeşitli dönemlere ait seramikler bulduk. Sırlı ve sırsız seramiklerin tamamını iç kaleden elde ettik. Bunlar Karaz kültüründen yani milattan önce 3 binden başlayarak günümüze gelen süreci kapsıyor. Ortaçağ öncesi döneme ait seramiklerin tamamı sırsız. Ortaçağ dönemine ait seramiklerin içerisinde ise hem sırlı hem de sırsız seramikler var."
Kaynak: AA
Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Eski Ahlat Şehrindeki kaya bloklarının üzerine kurulu kalede kazı çalışması başlatıldı.
Ahlat Müze Müdürlüğü başkanlığında doktora, yüksek lisans ve lisans öğrencilerinden oluşan 20 kişilik ekiple kalede yapılan yüzey araştırmalarında tespit edilen ilk bulgular, bölgenin tarihi konusunda önemli bilgilerin elde edilmesini sağladı.
Temmuz ayında başlayan yüzey araştırmaları sırasında bulunan kitabe ile kalenin Ahlatşahlar döneminde inşa edilerek günümüze kadar ulaştığı belirlendi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı ve Eski Ahlat Şehri Kazıları Bilimsel Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iç kale kazısına başlamadan önce belgelemek ve bilgi edinmek amacıyla yüzey araştırması yaptıklarını söyledi.
Bu çalışma sırasında kalenin Kuzeydoğu cephesindeki surlarda 883 yıllık bir kitabe tespit ettiklerini anlatan Kulaz, şu bilgileri verdi:
"Kitabede, 'Sökmen Bin İbrahim Bin Sökmen ismi, Hicri 530 Miladi 1136 tarihi' okunmaktadır. Ahlatşahlar döneminin ikinci yöneticisi 2. Sökmen (Sökmen Bin İbrahim) dönemini gösteriyor. Bu da günümüze gelebilen iç kale kalıntılarının büyük oranda Ahlatşahlar döneminden kaldığını gösteriyor. Kaynaklarda, 640'lı yıllarda İslam ordularının Ahlat'ı kuşatması sırasında bir kalenin varlığından söz ediliyor. İslam orduları elçilerinin, Ahlat Kalesi'ne Bab-ı Rum (Bab-ı Bitlisi) kapısından alındıkları yazıyor. Bu da 640 yılında burada bir kalenin bulunduğunu ortaya koyuyor."
Sonraki dönemlerde kalede büyük tahribatın yaşandığını aktaran Kulaz, kazının ilerleyen bölümlerinde tahribatın nedenlerini tespit edebileceklerini belirtti.
- "Buranın 5 bin yıl önce yerleşime sahne olduğunu görüyoruz"
Kalede, Karaz kültüründen, tunç ve erken demir çağları ile Urartu ve Ortaçağ dönemine ait seramikler bulduklarını ifade eden Kulaz, şunları kaydetti:
"Elde ettiğimiz bilgiler buranın günümüzden 5 bin yıl öncesine kadar yerleşime sahne olduğunu gösteriyor. Ahlat tarihinde yeni verilerin elde edilmesi açısından buranın önemli bir yerleşim olduğunu düşünüyoruz. Kalenin çevresinde, surların dibinde, yüzeyde ve kazı esnasında toprak içinde çeşitli dönemlere ait seramikler bulduk. Sırlı ve sırsız seramiklerin tamamını iç kaleden elde ettik. Bunlar Karaz kültüründen yani milattan önce 3 binden başlayarak günümüze gelen süreci kapsıyor. Ortaçağ öncesi döneme ait seramiklerin tamamı sırsız. Ortaçağ dönemine ait seramiklerin içerisinde ise hem sırlı hem de sırsız seramikler var."