Özel Ümit Hastanesi'nde Gebelik Eğitimleri Sürüyor
Özel Ümit Hastanesi’nin hamilelere yönelik gebelik süreci, doğum ve doğum sonrası bebek bakımı gibi konularda bilgilerin verildiği eğitimleri Taşbaşı Kültür Merkezi’nde sürüyor.
Gebelik Eğitimi ve Doğuma Hazırlık Programı’nda Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emine Elmas Etiz, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Büşra Filiz Genç ve Hemşire Özlem Düğüm, anne ve baba adaylarına önemli bilgiler verdi. İstatistiklere göre gebeliklerin yüzde 50’sinin plansız oluştuğunu ifade eden Dr. Etiz, “Gebelik öncesi muayene alışkanlığı kazandırmanın yolu, üreme çağındaki tüm kadınlara yıllık jinekolojik muayene alışkanlığı edindirmektir. Özellikle ülkemizde çoğu kadının sadece gebelik ve doğumda doktora başvurması çok sayıda hastalığı önceden yakalayabilmemizi engellemektedir. Gebe kalmayı planladığınızda, korunmayı bırakmadan önce jinekoloğunuza başvurmalısınız” şeklinde konuştu.
Gebelik süresince yapılan muayeneler ve tarama testleri hakkında bilgi veren Kadın Doğum Doktoru Etiz, doğru beslenme ve spor ile iyi bir gebelik süreci geçirilebileceğini aktardı.
Doğumdan sonra bebeğin ilk muayenelerinin çocuk doktorlarınca hastanede yapıldığını aktaran Çocuk Doktoru Büşra Filiz Genç, taburcu olduktan sonra bebeğin ilk muayenesinde bebeğin kilosu, gelişimi, göbek bağı gibi kontrollerin yanı sıra annenin durumunun da gözden geçirildiğini, sağlıklı ve psikolojik olarak iyi durumda olan bir annenin bebek sağlığı için birinci koşul olduğunu belirtti.
Bebeklerin refleks olarak sürekli emme istediklerini, annelerin “Çok sık ağlıyor, sütüm yetiyor mu mama vermeli miyim?” sorusunu sıkça sorduklarını ancak sütün yeterli olup olmadığını annenin anlayabileceğini ve önceliğin çok değerli olan anne sütünden olduğunu dile getirdi. Bebeklerin ağzından sızar tarzda, kesik kesik kusmasının normal olduğunu ifade eden Genç, bebeğin ilk kakasının koyu renkli olmasının da normal olduğunu söyledi.
Dr. Genç, günde 6-8 kere kaka yapmasının da bebek için normal olduğunu aktardı. Tarama testlerinden söz eden Genç, “Tarama testlerinde ilk olarak işitme, sonrasında topuk kanı testi yapılıyor, 5-7’nci günde sağlık ocağından ikinci topuk kanı alınıyor, bir sorun çıkmazsa aranmıyorsunuz. Bir sorun olursa 3’üncü kez topuk kanı testi yapılıyor, 45 günlükken kalça ultrasonu yapılıyor, d vitaminini sağlık ocakları temin ediyor günde 3 damla 1 yaşına kadar devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Hemşire Özlem Düğüm, doğumu takip eden ilk 24 saat boyunca annenin emzirmesi konusunda destek olduklarını anlattı. Anne sütünün çok kıymetli olduğunu belirten Düğüm, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bebek erken doğarsa bile endişelenmeye gerek yok, salgılanan süt, bebeğin gelişimine göre ayarlanıyor. 0-6 ay bebek için yalnızca anne sütü alması çok değerli, sonrasında da 2 yaşına kadar da ek gıdalarla birlikte anne sütüne devam edilmeli. Doğumdan sonra ilk karşılaşma anında ilk süte kolostrum adı verilir, 5 gün sürer. Bebeğin ilk aşısı, bağışıklığı güçlendirici, proteinleri içeriyor, mutlaka vermeye çalışıyoruz. Anne sütünün faydaları saymakla bitmez. Steril, her zaman elimizin altında kullanılmaya hazır, büyüme faktörleri içeriyor, obezite sorununu engelliyor, kolay sindiriliyor. Emzirme anne bebek arasındaki iletişimi güçlendiriyor, annenin rahmi daha kolay toparlanıyor. Anne eski kilosuna daha çabuk dönüyor ve rahim ağzı kanseri emziren annelerde daha az görülüyor. İlk 4 ay doğal bir doğum kontrol sağlıyor ve doğum sonrası depresyon olasılığı azalıyor.”
Kaynak: İHA
Gebelik süresince yapılan muayeneler ve tarama testleri hakkında bilgi veren Kadın Doğum Doktoru Etiz, doğru beslenme ve spor ile iyi bir gebelik süreci geçirilebileceğini aktardı.
Doğumdan sonra bebeğin ilk muayenelerinin çocuk doktorlarınca hastanede yapıldığını aktaran Çocuk Doktoru Büşra Filiz Genç, taburcu olduktan sonra bebeğin ilk muayenesinde bebeğin kilosu, gelişimi, göbek bağı gibi kontrollerin yanı sıra annenin durumunun da gözden geçirildiğini, sağlıklı ve psikolojik olarak iyi durumda olan bir annenin bebek sağlığı için birinci koşul olduğunu belirtti.
Bebeklerin refleks olarak sürekli emme istediklerini, annelerin “Çok sık ağlıyor, sütüm yetiyor mu mama vermeli miyim?” sorusunu sıkça sorduklarını ancak sütün yeterli olup olmadığını annenin anlayabileceğini ve önceliğin çok değerli olan anne sütünden olduğunu dile getirdi. Bebeklerin ağzından sızar tarzda, kesik kesik kusmasının normal olduğunu ifade eden Genç, bebeğin ilk kakasının koyu renkli olmasının da normal olduğunu söyledi.
Dr. Genç, günde 6-8 kere kaka yapmasının da bebek için normal olduğunu aktardı. Tarama testlerinden söz eden Genç, “Tarama testlerinde ilk olarak işitme, sonrasında topuk kanı testi yapılıyor, 5-7’nci günde sağlık ocağından ikinci topuk kanı alınıyor, bir sorun çıkmazsa aranmıyorsunuz. Bir sorun olursa 3’üncü kez topuk kanı testi yapılıyor, 45 günlükken kalça ultrasonu yapılıyor, d vitaminini sağlık ocakları temin ediyor günde 3 damla 1 yaşına kadar devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Hemşire Özlem Düğüm, doğumu takip eden ilk 24 saat boyunca annenin emzirmesi konusunda destek olduklarını anlattı. Anne sütünün çok kıymetli olduğunu belirten Düğüm, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bebek erken doğarsa bile endişelenmeye gerek yok, salgılanan süt, bebeğin gelişimine göre ayarlanıyor. 0-6 ay bebek için yalnızca anne sütü alması çok değerli, sonrasında da 2 yaşına kadar da ek gıdalarla birlikte anne sütüne devam edilmeli. Doğumdan sonra ilk karşılaşma anında ilk süte kolostrum adı verilir, 5 gün sürer. Bebeğin ilk aşısı, bağışıklığı güçlendirici, proteinleri içeriyor, mutlaka vermeye çalışıyoruz. Anne sütünün faydaları saymakla bitmez. Steril, her zaman elimizin altında kullanılmaya hazır, büyüme faktörleri içeriyor, obezite sorununu engelliyor, kolay sindiriliyor. Emzirme anne bebek arasındaki iletişimi güçlendiriyor, annenin rahmi daha kolay toparlanıyor. Anne eski kilosuna daha çabuk dönüyor ve rahim ağzı kanseri emziren annelerde daha az görülüyor. İlk 4 ay doğal bir doğum kontrol sağlıyor ve doğum sonrası depresyon olasılığı azalıyor.”