Gurbetçi İle Yeğeni Arasında 'Kavak' Anlaşmazlığı

Tokat’a Almanya’dan izne gelen gurbetçi, kavak ağaçlarının izinsiz kesildiği gerekçesiyle yeğeninden şikayetçi oldu.

Tokat’tan yaklaşık 48 yıl önce ayrılarak Almanya’ya yerleşen 6 çocuk babası Kemal Kaya (62), merkeze bağlı Bakışlı köyünde geçtiğimiz yıl tarlasının çevresine dikili olan kavak ağaçlarının kesileceği bilgisini alarak cumhuriyet savcılığı ve jandarmayı bilgilendirerek şikayetçi oldu. Jandarma ekipleri şikayet üzerine gittikleri bahçede bulunan kavakların çoğunun kesildiğini tespit etti. Kavak ağaçlarını Kemal Kaya’nın yeğeni Mehmet Kaya’nın kestirdiği anlaşılırken, şikayet üzerine soruşturma başlatıldı. Bir süre önce takipsizlik kararı verilen olayın ardından memleketi Tokat’a tatile gelen Kemal Kaya, geride kalan 10 kavağının da birkaç gün önce kesilmesi nedeniyle tekrar şikayetçi olmak için harekete geçti. Kaya, Yeşilırmak kenarındaki kavak ağaçlarının çoğunun geçen yıl kesilmiş olduğunu belirterek, “Şikayetim üzerine geri kalan kavakların kesilmeyeceği söylenmişti. Yaklaşık iki hafta önce onlar da kesilmiş. Jandarmanın kesim durdurduğu, daha kesilmeyecek dediği yerleri de kesmişler. Ben şikayetçiyim ilgili yerlere durumu bildirdim. Şuanda bekliyorum, mağdur oldum. Ağaçları kestiren yeğenim satmış kavakları. Aynı gün kesilip kavaklar kereste olarak satılmış. Almanya’dan gelince böyle bir manzara ile karşılaştım. Babamla dikmiştim emeklerimiz boşa gitti. Bunlar satılacak kesilecek kavaklar değildi, benim için bir hatıra idi. Irmağın kenarında sembol gibi bir şeydi. Ben satmak istemedim babamın hatırasını yaşatmak istedim” dedi.

Kemal Kaya, kavakların kesilmesine rızası olmadığını belirterek, “Yeğenim Almanya’ya telefonla beni aramış, o zaman çalıştığım için telefona çıkamadım. Kavakları keseceğini bildirmiş, ben konuşmayınca benim tapulu arazimdeki kavakları kestirmiş. Kesenden de satandan da şikayetçiyim” diye konuştu.



“Bu kavakları babam dikti”

Şehir merkezinde bir lokantada çalışan Mehmet Kaya ise amcasının iddiaları üzerine açıklamalarda bulunarak, “Babam 1985’de rahmetli olduğunda ilkokula gidiyordum. Köyde herkese sorabilirsiniz bu kavakları babamın diktiğini. Babam köyde amcam Almanya’da yaşıyordu. Babam kavakların 50 metre yakınında kalp krizinden rahmetli oldu. Ben 9 yaşında yetim kaldım. Daha sonra ben bir ihtiyaçtan dolayı kavakları keseceğimi söyledim. Benle görüşmek istemedi mesaj attım. Çocuklarına, yengeme mesaj yazdım, kayınvalidesine haber verdim. Bir şekilde haberi oldu ben geldim kestim. Kestirirken de jandarmaya haber vermiş. Jandarma geldi kesimi durdurduğunda 90 kavak kesilmişti. Yani 10’a yakın bir kavak kalmıştı. Bende kavakların tamamının parasını aldığım için Cumhuriyet Savcısı ifadeye çağırdı. Köylüler ifade verdiler. Bende ifademde kavakları babamın dikip büyüttüğünü çok genç yaşta tarlada kalp krizi geçirip öldüğünü söyledim. Takipsizlik kararı geldi. Durum böyle olunca kavakları sattığım kişi kalan 10 kavağı da kesti. Takipsizlik kararı gelince hakkımız olan diğer kavakları da kestirdik. Biz hakkımız olmayan bir şeyi almadık. Kavaklar tapulu arazisinde değildi zaten ırmak kenarında hazine arazisinde idi. Ben bu kavakları kesmesem ırmak yatağı çalışmaları için zaten kesilecekti. Neden bu kadar büyütüyor bunu bilemiyorum” diye konuştu.

Kaynak: İHA