Gazeteci Nedim Şener'den 'S-400 Füze' Açıklaması
Gazeteci-Yazar Nedim Şener, Rusya’dan alınan S-400 füzelerine ilişkin, “Neden karşı çıkıyorsun kardeşim. Bunun maliyetine Türk devleti katlanıyor. Coğrafya onun. Alan razı satan razı. Niye itiraz ediyorsun. Çünkü Amerika itiraz ediyor. O itiraz ettiği için sahibi nereye işaret ederse oraya havlıyor” dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından, Samsun Valiliği ile Samsun Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Milletin Zaferi’nin üçüncü yıldönümü münasebetiyle "19 Mayıs’tan 15 Temmuz’a Bağımsızlık Mücadelemiz” konulu anma etkinliği düzenlendi.
Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik protokol üyelerinin OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanlarınca hazırlanan yağlı boya resim, seramik, afiş ve poster çalışmalarından oluşan 15 Temmuz temalı karma sergisini gezmesiyle başladı.
Daha sonra sinevizyon gösteriminde bulunuldu. Ardından ise gazeteci yazar Nedim Şener ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski askeri savcısı emekli hakim Albay Ahmet Zeki Üçok’un katılımıyla panel gerçekleştirildi.
Panelin açılış konuşmasını yapan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, etkinliğin amacını anlatarak, “O günleri anmaktaki maksadımız ne oturup sadece alkışlamak yapılan kahramanlıkları ne de birilerine sövgüler dizmek değil. Aslında yaşanan gerçeklikleri tümüyle konuşabilmek, o günü hatırlayarak gelecekte yeniden üzerimizde oynanan oyunları önceden görebilmek ve bunun tedbirlerini alabilmek içindir” dedi.
“15 TEMMUZ OLMASAYDI 6 YIL İÇERİSİNDE TSK FETÖ’NÜN KONTROLÜNE GEÇECEKTİ”
Daha sonra açıklamalarda bulunan Ahmet Zeki Üçok, FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) içerisine nasıl sızdığını anlattı. TSK’da terfilerin 4 yılda bir olduğunu belirten Üçok, “Dediler ki ‘4 yıl uzun bir süre, biz bunu 3 yıla indirelim. 3 yıla indirelim ki tuğgeneral, kurmay albay yaptığımız çocuklar hemen 3 yılda terfi etsin. Yani ’TSK’yı en kısa sürede tamamen kontrol altına alalım’ dediler. Bu 3 yıla indirme süreci tamamlandı. Bununla ilgili yasa çıkarıldı. 15 Temmuz’da darbeye teşebbüs etmeselerdi. Zaten 6 yıl sonra TSK’nın general kadrosunda FETÖ’cü olmayan hiç kimse kalmayacaktı. 3 yıl sonra tuğgeneraller, tümgeneral olacaktı. 3 yıl sonra tümgeneraller korgeneral, korgeneraller de orgeneral. Yani bu süreç 6 yıl içerisinde TSK’nın tamamen ele geçirilmesiyle sona erecekti” ifadelerini kullandı.
“FETÖ İLE TOPYEKUN MÜCADELE EDİLMELİ”
FETÖ ile mücadele hakkında açıklamalarda bulunan Üçok şunları söyledi: “TSK haricinde FETÖ ile mücadele topyekun yapılırsa ancak başarıya ulaşabiliriz. Bu mücadele Cumhurbaşkanı’nın dirayetiyle süren mücadele. Allah muhafaza yarın eceliyle ölse ben şuna inanıyorum: FETÖ ile mücadelede ilk 3 ay içeride durur, 6 ay içeride hapiste olanların büyük bir kısmı çıkar. 1 sene içerisinde hepsi görevlerine döner.”
“15 TEMMUZ GECESİ ASKERLER NEREDEYDİ”
TSK’da 40 bin subay, 100 bin civarında da astsubayın olduğunu kaydeden Üçok, “Sadece Ankara’da 171 atamalı generalimiz var. Bu 171 atamalı general darbe gecesi Genelkurmay, Hava ve Deniz Kuvvetleri Karargahı arasında el ele tutuşsa bu darbeyi önlerlerdi. 15 Temmuz gecesi dışarıda hiçbir asker yok. Kışlalarında direnen askerlerimiz var, onlar da hesaba katılamayacak kadar az bir grup. Bu darbeyi Türk halkı önlerken, bu Türk halkının bağrından çıkmış askerlerimiz o gece neredeydi? Bence darbe gecesinin en önemli sorusu bu. O yüzden ben TSK’nın önümüzdeki yıllarda, bundan sonraki dönemlerde böylesine bir acı olayla karşılaşmaması için o gece çok iyi bir şekilde analiz edilmeli. TSK’nın içerisindeki bu yapı hiçbir ayrım gözetmeksizin temizlenmelidir” şeklinde konuştu.
“HAYATIMDA OKUDUĞUM EN TEMİZ İDDİANAME"
Gazeteci Nedim Şener ise 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen darbeye ’kontrollü’ veya ’tiyatro’ diyenlere cevap vererek, "Darbe davalarından en önemlisi Genelkurmay çatı davası. Geçen ay sonuçlandı. 2 bin 581 sayfalık bir iddianame var. Bu darbeci ekibin içerisinde olduğu kadro ve en önemli davaları. Bir tanesi de Akıncı Üssü. İcranın olduğu yani darbe icrasının yargılamasının yapıldığı Akıncı Üssü. Yani ne varsa bunun içerisinde var. Kontrollüyse biz bunu buradan öğreneceğiz. 2 bin 581 sayfalık bir iddianamesi var bunun. Fotoğraflarıyla, delileriyle, itiraflarıyla her şey çok açık. Ben o iddianameyi okuduğum zaman hayatımda okuduğum en temiz, en iyi ifadelerin olduğu iddianameydi. Bunu bağımsız hukukçular da söylüyor. Hiç öyle manipülatif bilgiye gerek yok. Yargılamalar 2 buçuk yıl devam etti. Bu kişiler 251 kişinin şehit edilmesinden sorumluydu. 224 kişi yargılandı bu davada. Hepsi ordunun en parlak askerleri. Zeki adamlar. Bu dava da 235 kişi tanık olarak dinlendi. 2 bin 386 kişi mağdur, müşteki kişi olarak yer aldı. 250 celse görüldü.
Toplam duruşma kayıt süresi 2 bin 500 saat. 50 bin sayfa da tutanağı var. Birileri kontrollü darbe tiyatro deyip kendine pozisyon seçiyor ya. 50 bin sayfalık tutanaklarda Türkiye’nin en zeki askerlerin hiçbirisi ‘biz kontrollü darbe yaptık’ demiyor. ‘Biz Erdoğan’la anlaştık. Haberi MİT Müsteşarına uçurduk’. Bunları hiç kimse söylemiyor. Buna kontrollü darbe diyen veya tiyatro diyen sadece ve sadece bu argümanı üreten FETÖ’cülerin işine yaramak için söylüyor” ifadelerini kullandı.
“S400’LERİN NEREYE KONUŞLANDIRILACAĞINI BİLSEM DE SÖYLEMEM”
Panelin tamamlanmasının ardından katılımcılar panelistlere sorular yöneltti. Bir gencin “Rusya’dan alınan S400 füzeleri nereye konuşlandırılacak?” sorusuna cevap veren Şener, “Bilsem de söylemem. Askeri sırdır yani. Türkiye’nin güvenliği için füze konulacak bir yeri ve siz biliyor olsanız bile bunu kimseye söylemeyin” diye cevap verdi.
“ALAN RAZI SATAN RAZI”
S400 füzelerinin alımına karşı çıkıldığını da aktaran Şener, “Neden karşı çıkıyorsun kardeşim. Bunun maliyetine Türk devleti katlanıyor. Coğrafya onun. Alan razı, satan razı. Niye itiraz ediyorsun. Çünkü Amerika itiraz ediyor. O itiraz ettiği için sahibi nereye işaret ederse oraya havlıyor. Bunu sadece yurt dışındakiler için değil yurt içindekiler için de söylüyorum. Yani Amerika istemediği için S400’ü istemiyor. Bunun yararını zararını Türk devleti, akademisyenler, bilim adamları tartışsın. Ama Amerika’nın istemediği her şeyi istemiyor. İstediği her şeyi de istiyor. Dolasıyla karşımızda böyle bir seçeneğimiz yoktu maalesef” açıklamasında bulundu.
Panelin sonunda ise Samsun Valisi Osman Kaymak, Üçok ve Şener’e plaket takdiminde bulundu. Burada açıklamalarda bulunan Vali Kaymak panele gösterilen ilgiden memnun olduğunu belirterek katılımcılara teşekkür etti.
Panele ayrıca, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Atakum Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, İl Müftüsü Veysel Çakı ve askeri erkan katıldı.
(Barış Gök /İHA)
Kaynak: İHA
Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik protokol üyelerinin OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanlarınca hazırlanan yağlı boya resim, seramik, afiş ve poster çalışmalarından oluşan 15 Temmuz temalı karma sergisini gezmesiyle başladı.
Daha sonra sinevizyon gösteriminde bulunuldu. Ardından ise gazeteci yazar Nedim Şener ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski askeri savcısı emekli hakim Albay Ahmet Zeki Üçok’un katılımıyla panel gerçekleştirildi.
Panelin açılış konuşmasını yapan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, etkinliğin amacını anlatarak, “O günleri anmaktaki maksadımız ne oturup sadece alkışlamak yapılan kahramanlıkları ne de birilerine sövgüler dizmek değil. Aslında yaşanan gerçeklikleri tümüyle konuşabilmek, o günü hatırlayarak gelecekte yeniden üzerimizde oynanan oyunları önceden görebilmek ve bunun tedbirlerini alabilmek içindir” dedi.
“15 TEMMUZ OLMASAYDI 6 YIL İÇERİSİNDE TSK FETÖ’NÜN KONTROLÜNE GEÇECEKTİ”
Daha sonra açıklamalarda bulunan Ahmet Zeki Üçok, FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) içerisine nasıl sızdığını anlattı. TSK’da terfilerin 4 yılda bir olduğunu belirten Üçok, “Dediler ki ‘4 yıl uzun bir süre, biz bunu 3 yıla indirelim. 3 yıla indirelim ki tuğgeneral, kurmay albay yaptığımız çocuklar hemen 3 yılda terfi etsin. Yani ’TSK’yı en kısa sürede tamamen kontrol altına alalım’ dediler. Bu 3 yıla indirme süreci tamamlandı. Bununla ilgili yasa çıkarıldı. 15 Temmuz’da darbeye teşebbüs etmeselerdi. Zaten 6 yıl sonra TSK’nın general kadrosunda FETÖ’cü olmayan hiç kimse kalmayacaktı. 3 yıl sonra tuğgeneraller, tümgeneral olacaktı. 3 yıl sonra tümgeneraller korgeneral, korgeneraller de orgeneral. Yani bu süreç 6 yıl içerisinde TSK’nın tamamen ele geçirilmesiyle sona erecekti” ifadelerini kullandı.
“FETÖ İLE TOPYEKUN MÜCADELE EDİLMELİ”
FETÖ ile mücadele hakkında açıklamalarda bulunan Üçok şunları söyledi: “TSK haricinde FETÖ ile mücadele topyekun yapılırsa ancak başarıya ulaşabiliriz. Bu mücadele Cumhurbaşkanı’nın dirayetiyle süren mücadele. Allah muhafaza yarın eceliyle ölse ben şuna inanıyorum: FETÖ ile mücadelede ilk 3 ay içeride durur, 6 ay içeride hapiste olanların büyük bir kısmı çıkar. 1 sene içerisinde hepsi görevlerine döner.”
“15 TEMMUZ GECESİ ASKERLER NEREDEYDİ”
TSK’da 40 bin subay, 100 bin civarında da astsubayın olduğunu kaydeden Üçok, “Sadece Ankara’da 171 atamalı generalimiz var. Bu 171 atamalı general darbe gecesi Genelkurmay, Hava ve Deniz Kuvvetleri Karargahı arasında el ele tutuşsa bu darbeyi önlerlerdi. 15 Temmuz gecesi dışarıda hiçbir asker yok. Kışlalarında direnen askerlerimiz var, onlar da hesaba katılamayacak kadar az bir grup. Bu darbeyi Türk halkı önlerken, bu Türk halkının bağrından çıkmış askerlerimiz o gece neredeydi? Bence darbe gecesinin en önemli sorusu bu. O yüzden ben TSK’nın önümüzdeki yıllarda, bundan sonraki dönemlerde böylesine bir acı olayla karşılaşmaması için o gece çok iyi bir şekilde analiz edilmeli. TSK’nın içerisindeki bu yapı hiçbir ayrım gözetmeksizin temizlenmelidir” şeklinde konuştu.
“HAYATIMDA OKUDUĞUM EN TEMİZ İDDİANAME"
Gazeteci Nedim Şener ise 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen darbeye ’kontrollü’ veya ’tiyatro’ diyenlere cevap vererek, "Darbe davalarından en önemlisi Genelkurmay çatı davası. Geçen ay sonuçlandı. 2 bin 581 sayfalık bir iddianame var. Bu darbeci ekibin içerisinde olduğu kadro ve en önemli davaları. Bir tanesi de Akıncı Üssü. İcranın olduğu yani darbe icrasının yargılamasının yapıldığı Akıncı Üssü. Yani ne varsa bunun içerisinde var. Kontrollüyse biz bunu buradan öğreneceğiz. 2 bin 581 sayfalık bir iddianamesi var bunun. Fotoğraflarıyla, delileriyle, itiraflarıyla her şey çok açık. Ben o iddianameyi okuduğum zaman hayatımda okuduğum en temiz, en iyi ifadelerin olduğu iddianameydi. Bunu bağımsız hukukçular da söylüyor. Hiç öyle manipülatif bilgiye gerek yok. Yargılamalar 2 buçuk yıl devam etti. Bu kişiler 251 kişinin şehit edilmesinden sorumluydu. 224 kişi yargılandı bu davada. Hepsi ordunun en parlak askerleri. Zeki adamlar. Bu dava da 235 kişi tanık olarak dinlendi. 2 bin 386 kişi mağdur, müşteki kişi olarak yer aldı. 250 celse görüldü.
Toplam duruşma kayıt süresi 2 bin 500 saat. 50 bin sayfa da tutanağı var. Birileri kontrollü darbe tiyatro deyip kendine pozisyon seçiyor ya. 50 bin sayfalık tutanaklarda Türkiye’nin en zeki askerlerin hiçbirisi ‘biz kontrollü darbe yaptık’ demiyor. ‘Biz Erdoğan’la anlaştık. Haberi MİT Müsteşarına uçurduk’. Bunları hiç kimse söylemiyor. Buna kontrollü darbe diyen veya tiyatro diyen sadece ve sadece bu argümanı üreten FETÖ’cülerin işine yaramak için söylüyor” ifadelerini kullandı.
“S400’LERİN NEREYE KONUŞLANDIRILACAĞINI BİLSEM DE SÖYLEMEM”
Panelin tamamlanmasının ardından katılımcılar panelistlere sorular yöneltti. Bir gencin “Rusya’dan alınan S400 füzeleri nereye konuşlandırılacak?” sorusuna cevap veren Şener, “Bilsem de söylemem. Askeri sırdır yani. Türkiye’nin güvenliği için füze konulacak bir yeri ve siz biliyor olsanız bile bunu kimseye söylemeyin” diye cevap verdi.
“ALAN RAZI SATAN RAZI”
S400 füzelerinin alımına karşı çıkıldığını da aktaran Şener, “Neden karşı çıkıyorsun kardeşim. Bunun maliyetine Türk devleti katlanıyor. Coğrafya onun. Alan razı, satan razı. Niye itiraz ediyorsun. Çünkü Amerika itiraz ediyor. O itiraz ettiği için sahibi nereye işaret ederse oraya havlıyor. Bunu sadece yurt dışındakiler için değil yurt içindekiler için de söylüyorum. Yani Amerika istemediği için S400’ü istemiyor. Bunun yararını zararını Türk devleti, akademisyenler, bilim adamları tartışsın. Ama Amerika’nın istemediği her şeyi istemiyor. İstediği her şeyi de istiyor. Dolasıyla karşımızda böyle bir seçeneğimiz yoktu maalesef” açıklamasında bulundu.
Panelin sonunda ise Samsun Valisi Osman Kaymak, Üçok ve Şener’e plaket takdiminde bulundu. Burada açıklamalarda bulunan Vali Kaymak panele gösterilen ilgiden memnun olduğunu belirterek katılımcılara teşekkür etti.
Panele ayrıca, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Atakum Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, İl Müftüsü Veysel Çakı ve askeri erkan katıldı.
(Barış Gök /İHA)