Ziraat Odalarından 'Fındık Fiyatları Temmuz Ayında Açıklansın' Çağrısı
Giresun Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Abdullah Şahin, düzenlediği basın toplantısıyla yeni sezon öncesi fındık fiyatları konusunda açıklamalarda bulundu.
Şahin, sezon öncesi Tarım ve Orman Bakanlı Bekir Pakdemirli’nin biran önce müdahil olarak, üreticinin haklarını korumasını istedi.
“Rekolte tahminini spekülasyonlara mahal vermeyecek şekilde ilgili tüm kesimlerin katılımıyla deklare etmelidir” diyen Şahin,
Fındık Çalıştayında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, ‘piyasada regülasyonun olmaması durumunda TMO olarak bölge çiftçisinin, insanının ve üreticisinin her zaman yanında olacağız’ açıklamasını hatırlattı.
Verilen sözün yerine getirileceğini inandıklarını belirten Şahin, “
Fındık hasadına başlanmadan önce, Temmuz ayı sonuna kalmadan, üretim maliyetleri de göz önüne alınarak fındık fiyatının belirleneceğini, TMO’nun alacağı fındık miktarının açıklanacağını bekliyoruz. Zamanında yapılan açıklama, hem üreticiyi hem de fındık piyasasını rahatlatacaktır” dedi.
Fındıkta fiyatın tatmin edici olması üretici açısından çok önemli olduğunu kaydeden Şahin, “fındıkta verimliliğin düşük olması da maliyetlerimizi artırmakta, üreticimizin gelirin çok yetersiz kalmasına neden olmaktadır.
Budama, gübreleme, fındık altı temizliği gibi kültürel işlemlerin yanı sıra özellikle Doğu Karadeniz Bölgemizdeki yaşlı fındık bahçelerinin çiftçimize verilecek destekle kademeli olarak yenilenmesi verimlilik açısından zorunlu görünüyor.
Aksi takdirde dekarda fındık veriminin ABD’de 290 kilograma kadar ulaştığı, bizdeki verimin 95-100 kilogramda kaldığı, özellikle Doğu Karadeniz Bölgemizde 70 kilogramlara kadar indiği bir ortamda üreticimizin geçimini yeterli bir fiyat olmadan sağlamasına imkan yoktur” şeklinde konuştu.
“Burada Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) önem taşımaktadır.” Diyen Abdullah Şahin, şöyle devam etti:
“Ülkemizde serbest piyasa düzeni ne yazık ki fındıkta işlememektedir. Çok sayıda fındık üreticisine karşın bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda alıcı bulunmaktadır.
Serbest piyasa adı altında çalışan tekelci yapı, piyasa üzerinde her türlü baskı ve oyunu oynamakta, fındık fiyatları üzerinde spekülasyon yapmaktadır. Üreticimiz, alıcılar karşısında ekonomik açıdan örgütlü değillerdir. Ürünü piyasadaki talebe göre piyasaya sunamamaktadır. Lisanslı depolar yetersizdir. İşleyen bir ürün ihtisas borsası sistemi yoktur. Üretici borç yükü altında ezilmekte, bir an önce elindeki fındığı ederinden değil de piyasada oluşan fiyata razı olarak satarak borcundan kurtulma yolunu izlemektedir. Bu nedenle üreticinin korunmasının yolu, kesinlikle TMO ya da bir başka müdahale kurumunun piyasada daimi olarak bulunmasından geçer.”
Üreticinin güvencesinin TMO olacağını kaydeden Şahin, “TMO, bu yıl ve sonraki yıllarda da alım yaparak piyasada olmalıdır. Yüz binlerce fındık üreticisinin tek güvencesi bu olacaktır.
Ofis, yapacağı alımlarda üretici maliyetlerini de göz önünde bulundurarak bir fiyat belirlemelidir. Bu yaklaşım, fındık üreticimizin “ortak paydaşı” olarak gördüğümüz borsa ve ihracatçılarımızı da tekelci firmaya karşı koruyacak, sömürülmelerini önleyecektir” ifadelerini kullandı.
Lisanslı depoların fındık piyasasındaki istikrar açısından önemli olduğuna dikkat çeken Şahin, “Fındık üreticimizin lisanslı depolarla ilgi göstermesi isteniyorsa, bu depoların üreticimize avans vermesi gerekir. Buna karşın, üreticilerimiz tüccara emanete bıraktıkları fındık karşılığında rahatlıkla avans alabilmekte, gübre, ilaç gibi girdiler için ihtiyaç duydukları parasal kaynağı buradan karşılayabilmektedir. Lisanslı depolara ürün koyan üreticilerimize verilen destek de yetersizdir. Tüccar, nakliye, hamaliye masraflarını da üreticiden talep etmemektedir. Bu sorunlar çözülürse üreticimiz lisanslı depolara yönelir” ifadelerini kaydetti.
Rekolte konusunda da konuşan Abdullah Şahin, Bakanlığın yapacağı açıklamanın beklenmesi gerektiğini söyledi.
Şahin, “Rekolteyi Bakanlığın yapması kararını kabul eden ihracatçı ve borsaları, sözlerinin arkalarında durmalıdır ve Bakanlık tarafından açıklanacak rekolteyi beklemelidir.
Bizler, Ziraat Odaları olarak rekolte konusunda sözümüzün arkasında durduk. Bugüne kadar ayrı bir rekolte tahmin çalışması yapmadık. Buna karşın İhracatçı Birlikleri, her yıl rekolte tahmininde bulunarak rekolteyi kamuoyuna açıklamaktan çekinmemişlerdir” dedi.
Kaynak: İHA
“Rekolte tahminini spekülasyonlara mahal vermeyecek şekilde ilgili tüm kesimlerin katılımıyla deklare etmelidir” diyen Şahin,
Fındık Çalıştayında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, ‘piyasada regülasyonun olmaması durumunda TMO olarak bölge çiftçisinin, insanının ve üreticisinin her zaman yanında olacağız’ açıklamasını hatırlattı.
Verilen sözün yerine getirileceğini inandıklarını belirten Şahin, “
Fındık hasadına başlanmadan önce, Temmuz ayı sonuna kalmadan, üretim maliyetleri de göz önüne alınarak fındık fiyatının belirleneceğini, TMO’nun alacağı fındık miktarının açıklanacağını bekliyoruz. Zamanında yapılan açıklama, hem üreticiyi hem de fındık piyasasını rahatlatacaktır” dedi.
Fındıkta fiyatın tatmin edici olması üretici açısından çok önemli olduğunu kaydeden Şahin, “fındıkta verimliliğin düşük olması da maliyetlerimizi artırmakta, üreticimizin gelirin çok yetersiz kalmasına neden olmaktadır.
Budama, gübreleme, fındık altı temizliği gibi kültürel işlemlerin yanı sıra özellikle Doğu Karadeniz Bölgemizdeki yaşlı fındık bahçelerinin çiftçimize verilecek destekle kademeli olarak yenilenmesi verimlilik açısından zorunlu görünüyor.
Aksi takdirde dekarda fındık veriminin ABD’de 290 kilograma kadar ulaştığı, bizdeki verimin 95-100 kilogramda kaldığı, özellikle Doğu Karadeniz Bölgemizde 70 kilogramlara kadar indiği bir ortamda üreticimizin geçimini yeterli bir fiyat olmadan sağlamasına imkan yoktur” şeklinde konuştu.
“Burada Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) önem taşımaktadır.” Diyen Abdullah Şahin, şöyle devam etti:
“Ülkemizde serbest piyasa düzeni ne yazık ki fındıkta işlememektedir. Çok sayıda fındık üreticisine karşın bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda alıcı bulunmaktadır.
Serbest piyasa adı altında çalışan tekelci yapı, piyasa üzerinde her türlü baskı ve oyunu oynamakta, fındık fiyatları üzerinde spekülasyon yapmaktadır. Üreticimiz, alıcılar karşısında ekonomik açıdan örgütlü değillerdir. Ürünü piyasadaki talebe göre piyasaya sunamamaktadır. Lisanslı depolar yetersizdir. İşleyen bir ürün ihtisas borsası sistemi yoktur. Üretici borç yükü altında ezilmekte, bir an önce elindeki fındığı ederinden değil de piyasada oluşan fiyata razı olarak satarak borcundan kurtulma yolunu izlemektedir. Bu nedenle üreticinin korunmasının yolu, kesinlikle TMO ya da bir başka müdahale kurumunun piyasada daimi olarak bulunmasından geçer.”
Üreticinin güvencesinin TMO olacağını kaydeden Şahin, “TMO, bu yıl ve sonraki yıllarda da alım yaparak piyasada olmalıdır. Yüz binlerce fındık üreticisinin tek güvencesi bu olacaktır.
Ofis, yapacağı alımlarda üretici maliyetlerini de göz önünde bulundurarak bir fiyat belirlemelidir. Bu yaklaşım, fındık üreticimizin “ortak paydaşı” olarak gördüğümüz borsa ve ihracatçılarımızı da tekelci firmaya karşı koruyacak, sömürülmelerini önleyecektir” ifadelerini kullandı.
Lisanslı depoların fındık piyasasındaki istikrar açısından önemli olduğuna dikkat çeken Şahin, “Fındık üreticimizin lisanslı depolarla ilgi göstermesi isteniyorsa, bu depoların üreticimize avans vermesi gerekir. Buna karşın, üreticilerimiz tüccara emanete bıraktıkları fındık karşılığında rahatlıkla avans alabilmekte, gübre, ilaç gibi girdiler için ihtiyaç duydukları parasal kaynağı buradan karşılayabilmektedir. Lisanslı depolara ürün koyan üreticilerimize verilen destek de yetersizdir. Tüccar, nakliye, hamaliye masraflarını da üreticiden talep etmemektedir. Bu sorunlar çözülürse üreticimiz lisanslı depolara yönelir” ifadelerini kaydetti.
Rekolte konusunda da konuşan Abdullah Şahin, Bakanlığın yapacağı açıklamanın beklenmesi gerektiğini söyledi.
Şahin, “Rekolteyi Bakanlığın yapması kararını kabul eden ihracatçı ve borsaları, sözlerinin arkalarında durmalıdır ve Bakanlık tarafından açıklanacak rekolteyi beklemelidir.
Bizler, Ziraat Odaları olarak rekolte konusunda sözümüzün arkasında durduk. Bugüne kadar ayrı bir rekolte tahmin çalışması yapmadık. Buna karşın İhracatçı Birlikleri, her yıl rekolte tahmininde bulunarak rekolteyi kamuoyuna açıklamaktan çekinmemişlerdir” dedi.