En Kıymetli 'Öncesi Sonrası' Fotoğrafları

Çeşitli nedenlerle karaciğerleri iflas edip İzmir Kent Hastanesinde nakil olan çocuklar, okullar tatil olunca soluğu doktorlarının yanında aldı. Yıllık kontrolleri için hastanede buluşan nakilli çocukların okul karneleri gibi sağlık karneleri de “pekiyi”lerle doldu. Çocukların nakil öncesi ve sonrası çekilen fotoğrafları ise duygulandırdı.

En Kıymetli 'Öncesi Sonrası' Fotoğrafları
Yolları karaciğer nakli için geldikleri İzmir Kent Hastanesinde kesişen çocuklar, sağlıklarına kavuşmaları sayesinde yaşıtları gibi okula gidip gelecek hayalleri kuruyorlar. Okulların tatile girmesi ile Türkiye’nin dört bir köşesinden nakilli çocuklar, İzmir Kent Hastanesine kontrole geldi. Çocuklar doktorlarıyla birlikte sınıf geçme pastası da kesti. Anne, baba, dede, teyze, dayı gibi aileden vericilerle hayata tutunan çocukların nakil öncesi ve sonrası fotoğrafları ise göz yaşarttı.

Doç. Dr. Murat Kılıç, “Çoğu 5-6 aylıkken ya da 1-2 yaşlarındayken nakil yaptığımız, naklin üstüne 8-10 sene geçirmiş çocuklarımız. Şimdi karnelerini aldılar. Hepsi de çok güzel karneler getirdiler. Bugün hem karnelerini kutluyoruz hem de sağlıklı olmalarının sevincini yaşıyoruz” dedi.



Annelerinden nakil oldular

Gaziantepli Merve Perihan Gezer, henüz 15 aylıkken kriptojenik (nedeni bilinmeyen) karaciğer yetmezliği nedeniyle nakil oldu. 16 Ekim 2012’de annesi Hatice Gezer’den gerçekleştirilen nakille ikinci hayata başlayan Merve, bu yıl evde eğitim gördü ve ikinci sınıfa geçti. İlk kez karne almanın mutluluğunu yaşadı.

Tokat’tan sevk edilen Birkan Aktaş, 4 Haziran 2010’da “alfa-1 antitripsin” tanısıyla nakil olduğunda 8 yaşındaydı. Annesi Dudu Aktaş’tan karaciğer dokusu nakledilen Birkan, nakil sonrasında taşındıkları İzmir’de başarıyla eğitim hayatını sürdürüyor. Karşıyaka TOKİ Çok Programlı Anadolu Lisesinde okuyan Birkan, bu yıl 11. sınıfa geçti.

Biri teyzesinden, biri annesinden nakledilen karaciğerle hayat buldu

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde yaşayan Ayhan Yılmaz, safra kanalları yokluğu (bilier atrezi) nedeniyle 9 yaşındayken 3 Mart 2011’de nakil oldu. Ayhan’a ikinci hayatın kapılarını teyzesi Özlem Barbaros açtı. Manyas Anadoylu Lisesi öğrencisi Ayhan, 12. sınıfa geçti. Hasan Alınca, 28 Kasım 2012’de henüz 3 yaşındayken kriptojenik (nedeni bilinmeyen) karaciğer yetmezliği tanısıyla ameliyat masasına yattı. Annesi Gizem Alınca’dan alınan karaciğer dokusunun nakledildiği 10 yaşındaki Hasan Alınca, bu yıl Mahmut Esat Bozkurt İlkokulundan mezun oldu. Hasan, gelecek yıl ortaokula başlayacak.

Biri annesinden, biri de babadan nakil oldu

Antakyalı Feyza Nur Arslan, 4 yaşındayken 19 Ocak 2012’de “akut- subakut karaciğer yetmezliği” tanısıyla nakil oldu. Annesi Nazire Arslan, Feyza Nur’a ikinci kez hayat verdi. Küçücük yaşında büyük yaşam mücadelesi veren Feyza Nur, Tanışma İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi. 7. sınıfa geçen Feyza Nur, karne sevincini doktorlarıyla paylaştı. Akut karaciğer yetmezliği nedeniyle babası Şeyhmuz Derici’den nakil gerçekleştirilen Yusuf, 2 yaşında ameliyat masasına yattı. İzmir’de Hüseyin Avni Ateşoğlu İlkokulunda 4. sınıfa geçmenin sevincini yaşayan 9 yaşındaki Yusuf’u dedesi Medeni Derici bir an olsun yanından ayırmıyor.

Dayı ve babalar hayat verdi

Biliyer atrezi (safra kanalları yokluğu) tanısıyla 6 aylıkken ameliyat masasına yatan Onur Toprak Sungur’a dayısı Cemil Polat can aşısı oldu. 25 Mart 2010 tarihinde dayısından nakledilen karaciğer dokusuyla hayat bulan Onur Toprak, 9 yaşında ve artık ortaokul öğrencisi. Onur Toprak İsmail Şekip Uyal İlkokulundan mezun olan Onur, cüppe giyip kep attı.

İçel’den akut karaciğer yetmezliği tanısıyla İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edilen Ahmet Kuzey Araboğa, 24 Mayıs 2013 tarihinde nakil olduğunda 16 aylıktı. Babası Ali Tayfun Araboğa’nın hayat verdiği Kuzey, bu yıl ilk kez karne almanın sevincini yaşadı. Kuzey, İçel Yenişehir İlkokulu 2. sınıfına geçti.

6 aylıkken babası İbrahim Ceylan’dan nakil gerçekleştirilen Habibe Ceylin Ceylan’ın tanısı hepatoblastom idi. Çok zor günleri geride bırakan İzmirli Ceylin, bu yıl Afacanlar Anaokulundan mezun oldu. Gelecek yıl ilkokul öğrencisi olacak Ceylin, kontrole annesi Pakize ve kardeşleri Belinay ve Elif Leyla ile birlikte geldi.

Sağlık kontrollerinden de geçer not aldılar

Hikayeleri farklı, kaderleri ortak karaciğer nakilli çocuklar, tetkikleri ve muayeneleri yapıldıktan sonra doktorları Doç. Dr. Murat Kılıç, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Doç. Dr. Mert Akan, Opr. Dr. Rasim Farajov, Opr. Dr. Zaza Iakobadze, Dr. Elçin Yücebaş, hemşire abla ve ağabeyleriyle bir araya geldi. Doktorlarına karnelerini gösteren, sevinçlerini paylaşan çocuklar, sağlık kontrollerinden de geçer not aldı.

"Çoğu çocuk nakil olmasaydı kaybedilecekti"

Anne babaların da bu sevince ortak olduğu günde Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ekibinden Doç. Dr. Murat Kılıç şunları söyledi:

“Çocuklarımız daha önce karaciğer nakli olup hayata tutunmuş ve normal bir hayata devam eden çocuklar. Çoğu 5-6 aylıkken ya da 1-2 yaşlarındayken nakil yaptığımız, naklin üstünden 8-10 sene geçirmiş çocuklarımız. Şimdi karnelerini aldılar. Hepsi de çok güzel karneler getirdiler. Bugün hem karnelerini kutluyoruz hem de sağlıklı olmalarının sevincini yaşıyoruz. Buradaki çocukların çoğu akrabalarından nakil oldular. Annesinden, teyzesinden, dayısından nakil olan çocuklar var. Karaciğer nakli hayati bir operasyon olduğu için, buradaki çoğu çocuk nakil olmasaydı kaybedilecekti. O yüzden eski günleri hatırlıyoruz. Hepsi çok büyük sağlık sorunları atlattılar. Onları bu şekilde sağlıklı görmek bizim için çok sevindirici. Çocuklarımızın okul karneleri de sağlık karneleri de çok şükür çok iyi.”

"Kızımın ağabeyini aynı hastalıktan kaybettik"

Feyza Nur Arslan’ın babası Hasan Arslan, "Biz Hatay’dan geliyoruz. Feyza’nın ağabeyi aynı hastalıktan ölmüştü. Onu kurtaramadık. Feyza da aynı hastalığa yakalanınca bizi İzmir Kent Hastanesine yönlendirdiler. Feyza’yı kurtarmak için son çaremiz kalmıştı. Hocalarımızdan Allah razı olsun, hemen ameliyata aldılar. 2012’de annesinden nakil işlemi gerçekleştirildi.

O günden beri bir daha o hastalığı yaşamadık. Şükürler olsun kontrollerde hiçbir sorun çıkmadı. Çok mutluyuz. Hala inanamıyorum. Buraya umutsuz gelmiştim ama baktık ki hocalarımız bizi çok güzel karşıladı. ‘Feyza’yı inşallah kurtaracağız’ dediler. Şu an tek kızım var. Başka çocuğum yok. Çok mutluyum, hocalarıma çok teşekkür ediyorum" dedi.

Kızı Feyza Arslan da, "Karnem güzel. Bu yıl teşekkür belgesi aldım. İleride avukat olmak istiyorum. Doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.



"Oğlum ikinci kez doğmuş gibi"

Onur Toprak Songur’un annesi Semanur Songur, "Onur’un hastalığı ortaya çıktığında henüz 2 aylıktı. Bizim için ümitsiz bir durumdaydı. Ben de eşim de verici olmak istedik ancak uyumlu olmadı. Kardeşim Cemil, oğlum için donör oldu. Biz bunu bilmiyorduk. Bizim için sürpriz oldu. Oğlum 6 aylıkken nakil oldu. Şu an çok mutluyuz. Oğlum ikinci kez doğmuş gibi. Doğum günü bizim için eylül ayı değil, ameliyat olduğu mart ayı. Ameliyat olduğu gün yeniden dünyaya geldi. O gün bizim için yeni bir gün doğdu. Zor bir süreçti ama çok güzel sonuçlandı. Artık 4. sınıfı bitirdi. Her şey iyiye gidiyor. Hocalarımıza çok teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullanırken, Onur Toprak Songur ise, "Ben bu yıl teşekkür aldım. Notlarım çok iyi. İleride Youtuber olmak istiyorum" dedi.

Kaynak: İHA