Arakanlı Müslümanlar Konusunda BM'ye Eleştiri
Birleşmiş Milletler'in (BM) talebiyle hazırlanan bağımsız raporda, Arakan konusunda 'BM sisteminin işlevsiz performansı' olduğu ve en üst düzeyde bile ortak bir stratejinin olmadığı ifade edildiRapordan: 'Kuşkusuz, BM'de ortak bir plan yerine parçalanmış stratejilerin uygulanmasının ardından ciddi hatalar yapıldı ve fırsatlar kaçırıldı'.
Birleşmiş Milletler'in (BM) talebiyle hazırlanan bağımsız raporda, Myanmar'daki binlerce Arakanlı Müslümanın kaçmasına yol açan baskı ve insan hakları ihlallerine karşı BM organlarının birlikte hareket edemedikleri ve bunun sistematik ve yapısal başarısızlıkla neticelendiği belirtildi.
Guatemala'nın eski Dışişleri Bakanı Gert Rosenthal'ın BM'nin talebiyle yazdığı ve pazartesi günü yayınlanan raporunda, BM'nin, Myanmar'da yaşanan insan hakları ihlallerine karşı sessiz diplomasinin mi yoksa ihlallere karşı sesini yükselten bir tutum mu sergilemesi gerektiği konusundaki farklı yaklaşımları uzlaştırmadığı ifade edidi.
Rosenthal raporunda, Myanmar'da yaşanan olayların sonucunun "BM sisteminin işlevsiz performansı" olduğunu vurgularken, en üst düzeyde bile ortak bir stratejinin olmadığının altını çizdi.
Raporda, "Kuşkusuz, BM'de ortak bir plan yerine parçalanmış stratejilerin uygulanmasının ardından ciddi hatalar yapıldı ve fırsatlar kaçırıldı." ifadesi kullanılırken, sistematik başarısızlığın bürokratik iç çekişmeler nedeniyle daha da büyüdüğü kaydedildi.
Rosenthal raporunda, burada çıkarılması gereken en önemli dersin, BM içindeki farklı organların birlikte çalışmasının teşvik edilmesi olduğunu vurguladı.
Raporda, Arakan'daki ağır suistimallerin ana sorumluluğun Myanmar hükümeti olduğu kaydedilirken, Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii'nin eksik liderlik sergilediği ve orduyla arasına mesafe koyamadığı belirtildi.
BM'nin Myanmar hükümetiyle bölgedeki insan hakları bağlamındaki olumsuz trendin değişmesi konusunda ortak bir çalışma gerekleştirilemediği de ifade edildi.
Raporda, BM'de yaşanan bu sistematik başarısızlığın kurumun tek bir organına mal edilemeyeceğini belirtildi.
Dünyanın en güçlü organizasyonu olarak nitelediği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) de sorumluluk taşıması gerektiğini aktaran Rosenthal, BMGK'deki bölünmüşlüğün de şiddetin caydırılması hususunda BM Genel Sekreterliğinin ihtiyaç duyduğu desteği alamamasına yol açtığını kaydetti.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar'da Müslüman nüfusun yoğun yaşadığı Arakan eyaletinde sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, yerel halka karşı kitlesel şiddet eylemlerini başlatmıştı.
BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 745 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin yeni bir etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.
Kaynak: AA
Guatemala'nın eski Dışişleri Bakanı Gert Rosenthal'ın BM'nin talebiyle yazdığı ve pazartesi günü yayınlanan raporunda, BM'nin, Myanmar'da yaşanan insan hakları ihlallerine karşı sessiz diplomasinin mi yoksa ihlallere karşı sesini yükselten bir tutum mu sergilemesi gerektiği konusundaki farklı yaklaşımları uzlaştırmadığı ifade edidi.
Rosenthal raporunda, Myanmar'da yaşanan olayların sonucunun "BM sisteminin işlevsiz performansı" olduğunu vurgularken, en üst düzeyde bile ortak bir stratejinin olmadığının altını çizdi.
Raporda, "Kuşkusuz, BM'de ortak bir plan yerine parçalanmış stratejilerin uygulanmasının ardından ciddi hatalar yapıldı ve fırsatlar kaçırıldı." ifadesi kullanılırken, sistematik başarısızlığın bürokratik iç çekişmeler nedeniyle daha da büyüdüğü kaydedildi.
Rosenthal raporunda, burada çıkarılması gereken en önemli dersin, BM içindeki farklı organların birlikte çalışmasının teşvik edilmesi olduğunu vurguladı.
Raporda, Arakan'daki ağır suistimallerin ana sorumluluğun Myanmar hükümeti olduğu kaydedilirken, Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii'nin eksik liderlik sergilediği ve orduyla arasına mesafe koyamadığı belirtildi.
BM'nin Myanmar hükümetiyle bölgedeki insan hakları bağlamındaki olumsuz trendin değişmesi konusunda ortak bir çalışma gerekleştirilemediği de ifade edildi.
Raporda, BM'de yaşanan bu sistematik başarısızlığın kurumun tek bir organına mal edilemeyeceğini belirtildi.
Dünyanın en güçlü organizasyonu olarak nitelediği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) de sorumluluk taşıması gerektiğini aktaran Rosenthal, BMGK'deki bölünmüşlüğün de şiddetin caydırılması hususunda BM Genel Sekreterliğinin ihtiyaç duyduğu desteği alamamasına yol açtığını kaydetti.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar'da Müslüman nüfusun yoğun yaşadığı Arakan eyaletinde sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, yerel halka karşı kitlesel şiddet eylemlerini başlatmıştı.
BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 745 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin yeni bir etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.