Kostas'ın Hazinesi Yalova'da Aranıyor
Yalova’nın Rüstempaşa Mahallesi’nde bir vatandaş, “Bıçakçı Kostas” adlı Rum çetecinin gömdüğü hazineyi bulmak için evinin zemin katında kazı başlattı.
Yalova’da 1920’li yıllarda Türkleri öldürerek onların kıymetli mallarına el koyan “Bıçakçı Kostas” adlı Rum çetecinin bilinmeyen bir yerde toprağa gömdüğü hazine aranmaya başlandı. Yalova Valiliği ve Bursa Kültür Varlıkları ve Müzeler Müdürlüğü tarafından da izin alınarak Rüstempaşa Mahallesi üzerindeki bir binanın zemin katında kazılara başlandı. Emniyet maksadıyla kazı yapılan yerin ve kazı sahibinin adı gizli tutulurken; kazının emniyet ve Bursa Kültür Varlıkları ve Müzeler Müdürlüğü yetkilileri kontrolünde devam ettiği belirtildi.
Konuyla ilgili konuşan kazı sahibinin avukatı Fatma Seçil Can, “Aile zaten evleri için imar barışına başvuruda bulunmuş. Evleri zaten yıkılacak. Yıkım öncesinde de yıllardır süregelen söylentiyi araştırmak istedi. Kanuni haklarını kullanarak resmi izinlerle kazı çalışmaları başladı.
Evvela 10 günlük bir izin verildi.
Herhangi bir buluntu veya şüpheli duruma rastlanması durumunda kazı çalışmaları için ek mühlet talebinde bulunulacak. Aile, meraklıların olabileceği gerekçesiyle bu durumu çevresine açıklamaktan kaçınıyor” bilgisini verdi.
Yalovalı araştırmacı Muhsin Sevencan da, Kostas hazinesinin tarihi bazı belgelerde yer aldığını belirterek, “Kasım 1920 yılında Yalova Yunanlılar tarafından işgal edildi. Yaklaşık 11 ay gibi bir süre yani 19 Temmuz 1921 yılında ise İşgal güçleri buradan çekildi. Ama bu süre içerisinde 1921 yılının Mayıs ayında Yalova’da hiçbir Türk nüfus kalmadı. Burada kalan Ermeni ve Rum çeteler Türklere ait bir sürü değerli eşyayı yağmaladılar. Öldürdükleri Türklerin ziynet eşyalarını ise gasp ettiler. Bu çetelerden birisinin başında da Bıçakçı Kostas diye bilinen birisi vardı. Efsanelere göre Yalova’da dükkanının bulunduğu dile getiriliyor. Hazinesini de Yalova’da bir yere gömdüğü anlatılıyor. O dönem Yalova merkezde 3-4 bin öldürülen insan oldu. Bu insanların altın ve ziynet eşyaları gasp edildi. Hepsi zenginleşti. Kimisi mübadele ile 1924 yılında Yunanistan’a dönerken bu altınları ve servetleri yanında götürebildi. Ama bazıları da bir gün döner alırız diye buralara gömmüşler. Bazıları dönmeyi aramış, ama bazıları hiç dönememiş. Bu konular ilimizde şehir efsanesi olarak da anlatılır. Böyle şeylerin Yalova’da olması çok doğal, ama kesin olarak bunun olup olmadığını bilemeyiz” dedi.
Yalova’da süren kazı için valilikten 10 günlük izin alan kazı sahibinin de kazıyı bizzat yerinde takip ettiği biliniyor. Herhangi bir define bulunursa devlet bu hazinenin yarısına el koyacak ve diğer yarısını da kazı sahibine verecek.
Kaynak: İHA
Konuyla ilgili konuşan kazı sahibinin avukatı Fatma Seçil Can, “Aile zaten evleri için imar barışına başvuruda bulunmuş. Evleri zaten yıkılacak. Yıkım öncesinde de yıllardır süregelen söylentiyi araştırmak istedi. Kanuni haklarını kullanarak resmi izinlerle kazı çalışmaları başladı.
Evvela 10 günlük bir izin verildi.
Herhangi bir buluntu veya şüpheli duruma rastlanması durumunda kazı çalışmaları için ek mühlet talebinde bulunulacak. Aile, meraklıların olabileceği gerekçesiyle bu durumu çevresine açıklamaktan kaçınıyor” bilgisini verdi.
Yalovalı araştırmacı Muhsin Sevencan da, Kostas hazinesinin tarihi bazı belgelerde yer aldığını belirterek, “Kasım 1920 yılında Yalova Yunanlılar tarafından işgal edildi. Yaklaşık 11 ay gibi bir süre yani 19 Temmuz 1921 yılında ise İşgal güçleri buradan çekildi. Ama bu süre içerisinde 1921 yılının Mayıs ayında Yalova’da hiçbir Türk nüfus kalmadı. Burada kalan Ermeni ve Rum çeteler Türklere ait bir sürü değerli eşyayı yağmaladılar. Öldürdükleri Türklerin ziynet eşyalarını ise gasp ettiler. Bu çetelerden birisinin başında da Bıçakçı Kostas diye bilinen birisi vardı. Efsanelere göre Yalova’da dükkanının bulunduğu dile getiriliyor. Hazinesini de Yalova’da bir yere gömdüğü anlatılıyor. O dönem Yalova merkezde 3-4 bin öldürülen insan oldu. Bu insanların altın ve ziynet eşyaları gasp edildi. Hepsi zenginleşti. Kimisi mübadele ile 1924 yılında Yunanistan’a dönerken bu altınları ve servetleri yanında götürebildi. Ama bazıları da bir gün döner alırız diye buralara gömmüşler. Bazıları dönmeyi aramış, ama bazıları hiç dönememiş. Bu konular ilimizde şehir efsanesi olarak da anlatılır. Böyle şeylerin Yalova’da olması çok doğal, ama kesin olarak bunun olup olmadığını bilemeyiz” dedi.
Yalova’da süren kazı için valilikten 10 günlük izin alan kazı sahibinin de kazıyı bizzat yerinde takip ettiği biliniyor. Herhangi bir define bulunursa devlet bu hazinenin yarısına el koyacak ve diğer yarısını da kazı sahibine verecek.