'Karne Nedeniyle Öğrenciye Asla Ceza Verilmemeli'
Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun: 'Karne nedeniyle öğrenciye asla ceza verilmemeli. Veliler başarılı ya da başarısız gibi genellemelerden kaçınmalı' 'Karne bir sonuç değil, yaşam boyu süren gelişimine kısa süreli katkı sunan bir araç olarak görüldüğü takdirde etkili olacaktır'
Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, "Karne nedeniyle öğrenciye asla ceza verilmemeli. Veliler başarılı ya da başarısız gibi genellemelerden kaçınmalı." uyarısında bulundu.
Yelkin Diker Coşkun, yaptığı yazılı açıklamada, karne ile öğrencilerin akademik düzeylerinin anlaşılmaya çalışıldığını belirtti.
Coşkun, "Bu düzeyin ölçütü kimi zaman öğretmen, kimi zaman daha başarılı ya da başarısız olarak görülen bir sınıf arkadaşı ya da ebeveynlerin kendi okul geçmişleridir. Aslında bu ölçütlerin tümü yanlıdır ve ölçme değerlendirme açısından hata barındırır. Eğitimde ölçmenin konusu insan davranışı olduğu için başarı ve başarısızlık kavramları çok titizlikle kullanılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Bir öğrencinin akademik gelişimini doğrudan etkileyen en temel faktörlere dikkati çeken Coşkun, şunları kaydetti:
"Karneler, çocukların bir yıl boyunca boyunun ne kadar uzadığını, kaç kilo aldığını, ne kadar sağlıklı beslendiğini, uyku ve ders çalışma düzenini, kaç kez hasta olduğunu, haftada kaç kez spor yaptığını, en yakın arkadaşlarını, akranlarıyla nasıl vakit geçirdiğini, okulunu ve öğretmenlerini ne kadar sevdiğini, derste kaç kere söz alarak konuştuğunu, ailesiyle olan uyum ve etkileşimini, akademik ve sosyal ortamlarda kendisi ve çevresi hakkındaki duygu ve düşüncelerini, bir sorunla karşılaştığında nasıl davrandığını, en sevdiği dersi ve bu dersi neden sevdiğini, kitap okuma becerisinin nasıl geliştiğini, yılda kaç deney yaptığını, tatillerini nasıl geçirmek istediğini, hobilerini, kariyer hedefini ve bu hedef için neler yaptığını anlatmaz."
- "(Ebeveynler) Öğrencinin kendi karnesini nasıl değerlendirdiğini anlamalı"
Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, karneyi çocuğun sağlıklı kişilik gelişimine yardımcı olacak bir araç olarak görmek gerektiğini belirterek, karne nedeniyle öğrenciye asla ceza verilmemesi gerektiğini kaydetti.
Karnenin amacının, öğrencinin akademik gelişimini kendisine yansıtmak olduğunu aktaran Coşkun, "Eğer akademik gelişimi ile ilgili bir problem yaşanıyorsa bunun nedeni öğrenci ile birlikte belirlenmeli ve onun katılımıyla çözüm üretilmelidir. Karneyle bir derse ait notları düşük ya da başarısız olarak değerlendirmeyip o dersle ilgili öğrencinin gelişim ihtiyaçlarını öğrenmede bir fırsat olarak görmek ve bu yönde eyleme geçmek gerekir." ifadelerini kullandı.
Velilerin başarılı ya da başarısız gibi genellemelerden kaçınması gerektiğini vurgulayan Coşkun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Öncelikle öğrencinin kendi karnesini nasıl değerlendirdiğini anlamalılar. Öğrencinin karneye ya da bir dersin başarı notuna yüklediği anlam düşünülenden çok farklı olabilir. Bunu bile anlamak çok şeyi değiştirebilir. Karneyi öğrencilerin kendilerine hedef koymak için bir fırsat olarak görmesi sağlanmalı. Bu nedenle ebeveynler de karneyi çocuklarının akademik ve sosyal gelişimine destek olunması gereken özellikleri belirlemede bir yardımcı olarak kullanmalı. Karne bir sonuç değil, yaşam boyu süren gelişimine kısa süreli katkı sunan bir araç olarak görüldüğü takdirde etkili olacaktır."
Kaynak: AA
Yelkin Diker Coşkun, yaptığı yazılı açıklamada, karne ile öğrencilerin akademik düzeylerinin anlaşılmaya çalışıldığını belirtti.
Coşkun, "Bu düzeyin ölçütü kimi zaman öğretmen, kimi zaman daha başarılı ya da başarısız olarak görülen bir sınıf arkadaşı ya da ebeveynlerin kendi okul geçmişleridir. Aslında bu ölçütlerin tümü yanlıdır ve ölçme değerlendirme açısından hata barındırır. Eğitimde ölçmenin konusu insan davranışı olduğu için başarı ve başarısızlık kavramları çok titizlikle kullanılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Bir öğrencinin akademik gelişimini doğrudan etkileyen en temel faktörlere dikkati çeken Coşkun, şunları kaydetti:
"Karneler, çocukların bir yıl boyunca boyunun ne kadar uzadığını, kaç kilo aldığını, ne kadar sağlıklı beslendiğini, uyku ve ders çalışma düzenini, kaç kez hasta olduğunu, haftada kaç kez spor yaptığını, en yakın arkadaşlarını, akranlarıyla nasıl vakit geçirdiğini, okulunu ve öğretmenlerini ne kadar sevdiğini, derste kaç kere söz alarak konuştuğunu, ailesiyle olan uyum ve etkileşimini, akademik ve sosyal ortamlarda kendisi ve çevresi hakkındaki duygu ve düşüncelerini, bir sorunla karşılaştığında nasıl davrandığını, en sevdiği dersi ve bu dersi neden sevdiğini, kitap okuma becerisinin nasıl geliştiğini, yılda kaç deney yaptığını, tatillerini nasıl geçirmek istediğini, hobilerini, kariyer hedefini ve bu hedef için neler yaptığını anlatmaz."
- "(Ebeveynler) Öğrencinin kendi karnesini nasıl değerlendirdiğini anlamalı"
Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, karneyi çocuğun sağlıklı kişilik gelişimine yardımcı olacak bir araç olarak görmek gerektiğini belirterek, karne nedeniyle öğrenciye asla ceza verilmemesi gerektiğini kaydetti.
Karnenin amacının, öğrencinin akademik gelişimini kendisine yansıtmak olduğunu aktaran Coşkun, "Eğer akademik gelişimi ile ilgili bir problem yaşanıyorsa bunun nedeni öğrenci ile birlikte belirlenmeli ve onun katılımıyla çözüm üretilmelidir. Karneyle bir derse ait notları düşük ya da başarısız olarak değerlendirmeyip o dersle ilgili öğrencinin gelişim ihtiyaçlarını öğrenmede bir fırsat olarak görmek ve bu yönde eyleme geçmek gerekir." ifadelerini kullandı.
Velilerin başarılı ya da başarısız gibi genellemelerden kaçınması gerektiğini vurgulayan Coşkun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Öncelikle öğrencinin kendi karnesini nasıl değerlendirdiğini anlamalılar. Öğrencinin karneye ya da bir dersin başarı notuna yüklediği anlam düşünülenden çok farklı olabilir. Bunu bile anlamak çok şeyi değiştirebilir. Karneyi öğrencilerin kendilerine hedef koymak için bir fırsat olarak görmesi sağlanmalı. Bu nedenle ebeveynler de karneyi çocuklarının akademik ve sosyal gelişimine destek olunması gereken özellikleri belirlemede bir yardımcı olarak kullanmalı. Karne bir sonuç değil, yaşam boyu süren gelişimine kısa süreli katkı sunan bir araç olarak görüldüğü takdirde etkili olacaktır."