Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam Açıklaması
'Gazze halkına ve Anadolu Ajansı Bürosu'na yönelttiği acımasız saldırılar nedeniyle İsrail yönetimini kınıyorum. Zulmün kalıcı olmadığını, er veya geç bir şekilde defedileceğini İsrail'in şahsında yeryüzünün bütün zalimlerine haykırıyorum'
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, "Gazze halkına ve Anadolu Ajansı Bürosu'na yönelttiği acımasız saldırılar nedeniyle İsrail yönetimini ağır bir şekilde kınıyorum. Zulmün kalıcı olmadığını er veya geç bir şekilde defedileceğini İsrail'in şahsında yeryüzünün bütün zalimlerine haykırıyorum." dedi.
İslam, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Gazze halkına ve Anadolu Ajansı Bürosu'na yönelttiği acımasız saldırılar nedeniyle İsrail yönetimini ağır bir şekilde kınıyorum. Zulmün kalıcı olmadığını er veya geç bir şekilde defedileceğini İsrail'in şahsında yeryüzünün bütün zalimlerine haykırıyorum." ifadelerini kullandı.
İslam, cezası kesinleşen "Barış Akademisyenleri" imzacılarından Füsun Üstel'in cezaevine gönderilmesi ile Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın "hak ihlali" başvurularının Anayasa Mahkemesince reddedilmesini doğru bulmadığını söyledi.
Cihangir İslam, 28 Şubat zihniyetinin devam ettiğini, sokaklardan gündüz vakti kaçırılan insanlardan haber alınamadığı bir sürecin yaşandığını öne sürdü.
- İstanbul seçimleri
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin tekrarlanmasına ilişkin kararına da değinen İslam, "Oy çokluğu ile alınan bu karar demokrasi tarihimize bir utanç vesikası, bir yargı skandalı olarak geçti. Bu haksız karar karşısında duyulan infial tamamen insani hasletlerimizden kaynaklanmaktadır. Bu hukuk cinayeti ve adalet duygusuna yapılan tecavüz hepimizin gözleri önünde zuhur etti, milletçe bunun şahidiyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Seçimlerin, halkın iradesini ortaya koyan yegane yöntem olduğunu vurgulayan İslam, "Mevcut iktidar, seçim sonuçlarını yani milli iradeyi tanımamakla aslında kendi meşruiyetini tartışmaya açmıştır. Türkiye, AK Parti ve ortağı MHP tarafından hoyratça, sorumsuzca ve taammüden bir kaosun içine itilmektedir." diye konuştu.
İslam, haksızlığın sadece CHP ve İYİ Parti'ye değil, millet iradesine yapıldığını savunarak, bu haksızlığa karşı yapılan protestoların meşru olduğunu ancak provokasyon ortamlarına zemin hazırlayacak girişimlerden de kaçınılması gerektiğini kaydetti.
Kaynak: AA
İslam, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Gazze halkına ve Anadolu Ajansı Bürosu'na yönelttiği acımasız saldırılar nedeniyle İsrail yönetimini ağır bir şekilde kınıyorum. Zulmün kalıcı olmadığını er veya geç bir şekilde defedileceğini İsrail'in şahsında yeryüzünün bütün zalimlerine haykırıyorum." ifadelerini kullandı.
İslam, cezası kesinleşen "Barış Akademisyenleri" imzacılarından Füsun Üstel'in cezaevine gönderilmesi ile Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın "hak ihlali" başvurularının Anayasa Mahkemesince reddedilmesini doğru bulmadığını söyledi.
Cihangir İslam, 28 Şubat zihniyetinin devam ettiğini, sokaklardan gündüz vakti kaçırılan insanlardan haber alınamadığı bir sürecin yaşandığını öne sürdü.
- İstanbul seçimleri
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin tekrarlanmasına ilişkin kararına da değinen İslam, "Oy çokluğu ile alınan bu karar demokrasi tarihimize bir utanç vesikası, bir yargı skandalı olarak geçti. Bu haksız karar karşısında duyulan infial tamamen insani hasletlerimizden kaynaklanmaktadır. Bu hukuk cinayeti ve adalet duygusuna yapılan tecavüz hepimizin gözleri önünde zuhur etti, milletçe bunun şahidiyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Seçimlerin, halkın iradesini ortaya koyan yegane yöntem olduğunu vurgulayan İslam, "Mevcut iktidar, seçim sonuçlarını yani milli iradeyi tanımamakla aslında kendi meşruiyetini tartışmaya açmıştır. Türkiye, AK Parti ve ortağı MHP tarafından hoyratça, sorumsuzca ve taammüden bir kaosun içine itilmektedir." diye konuştu.
İslam, haksızlığın sadece CHP ve İYİ Parti'ye değil, millet iradesine yapıldığını savunarak, bu haksızlığa karşı yapılan protestoların meşru olduğunu ancak provokasyon ortamlarına zemin hazırlayacak girişimlerden de kaçınılması gerektiğini kaydetti.