Mersin'de Çocuk İstismarlarına Tepki
İçel Çocuk Ağı Girişimi üyeleri, son günlerde artan çocuk istismarlarına tepki gösterdi.
İçel Gazeteciler Cemiyeti’nde (MGC) bir araya gelen üyeler, basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdiler. Üyeler adına konuşan Volkan Gültekin, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni 1990 yılında imzaladığını söyledi.
Çocukları korumanın herkesin sorumluluğunda olduğunu vurgulayan Gültekin, "Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince tüm çocukların yaşama ve korunma gibi tüm haklarının güvence altına alınması bu sözleşmeyi imzalayan her devletin yükümlülüğüdür. Devletler çocukları istismardan korumak, istismarı önlemek, tespit etmek, istismara müdahale etmek, çocukları iyileştirmek, zararı gidermek, sosyal destek sunmak, failleri cezalandırmak zorundadır. Bizler İçel Çocuk Ağı Girişimi olarak tüm yaşananları göz önünde bulundurduğumuzda öncelikle istismar konusunda uzmanlaştırılmış ihtisas mahkemelerinin kurulmasını istiyoruz. İhtisas mahkemeleri sayesinde davalar kısa sürede sonuçlanır, çocuklar daha az örselenir. Çocukların mağdur olduğu istismar davalarında görev alan avukat, savcı, hakimlerin çocuk psikolojisi alanında eğitim alması şarttır" diye konuştu.
Çocuk ve Eşitlik Bakanlığı’nın da kurulmasını isteyen Gültekin, "Bu bakanlıkça çocukların eğitim, sağlık, yaşam haklarına uygun koşulların sağlanması ve takibine yönelik çalışmaların yürütülmesi, çocuk istismarı davalarının ve suça sürüklenmiş çocukların davalarının hukuki süreçlerinin yanında bu çocuklara ve ailelerine yönelik sosyal destek mekanizmalarının sağlanması, sonrasında çocukların toplumdan dışlanmak yerine topluma kazandırılmasına yönelik sosyal ve psikolojik destek ağının kurulması ve devamlılığının takibini sağlayacak alt birimlerinin oluşturulmasını gerekir. İhmal veya istismar durumlarında caydırıcı cezaların uygulanması, istismar davalarında iyi hal indirimlerinin kesinlikle olmamasını, bunun için gerekli yasal düzenlemelerin ivedi olarak yapılmasını, istismarcıları cesaretlendiren, cezasız bırakan cezaların değiştirilmesini, çocukları her türlü ihmal ve istismardan koruyacak yaşam koşullarının sağlanması için devletin tüm birimlerinin koordineli bir şekilde çalışmasını, bütün çocukları her türlü istismardan korumak merkezi ve yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, ailelerin görevidir. Devletin bu doğrultuda koruyucu ve önleyici sosyal hizmetlerin tesisini sağlamasını, çocukların kendilerini korumalarına yönelik eğitim politikalarının oluşturulmasını, konuyla ilgili eğitici yayınların zorunlu yayın haline getirilmesini istiyoruz. Gelecek çocukların ellerinde yeşerecek ve güzelleşecek, bizler bu düşünce ile geleceği korumak için bir araya gelen insanlarız ve çocukları koruyamayan bu mevcut sistemin yakasını bırakmayacağız" dedi.
Kaynak: İHA
Çocukları korumanın herkesin sorumluluğunda olduğunu vurgulayan Gültekin, "Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince tüm çocukların yaşama ve korunma gibi tüm haklarının güvence altına alınması bu sözleşmeyi imzalayan her devletin yükümlülüğüdür. Devletler çocukları istismardan korumak, istismarı önlemek, tespit etmek, istismara müdahale etmek, çocukları iyileştirmek, zararı gidermek, sosyal destek sunmak, failleri cezalandırmak zorundadır. Bizler İçel Çocuk Ağı Girişimi olarak tüm yaşananları göz önünde bulundurduğumuzda öncelikle istismar konusunda uzmanlaştırılmış ihtisas mahkemelerinin kurulmasını istiyoruz. İhtisas mahkemeleri sayesinde davalar kısa sürede sonuçlanır, çocuklar daha az örselenir. Çocukların mağdur olduğu istismar davalarında görev alan avukat, savcı, hakimlerin çocuk psikolojisi alanında eğitim alması şarttır" diye konuştu.
Çocuk ve Eşitlik Bakanlığı’nın da kurulmasını isteyen Gültekin, "Bu bakanlıkça çocukların eğitim, sağlık, yaşam haklarına uygun koşulların sağlanması ve takibine yönelik çalışmaların yürütülmesi, çocuk istismarı davalarının ve suça sürüklenmiş çocukların davalarının hukuki süreçlerinin yanında bu çocuklara ve ailelerine yönelik sosyal destek mekanizmalarının sağlanması, sonrasında çocukların toplumdan dışlanmak yerine topluma kazandırılmasına yönelik sosyal ve psikolojik destek ağının kurulması ve devamlılığının takibini sağlayacak alt birimlerinin oluşturulmasını gerekir. İhmal veya istismar durumlarında caydırıcı cezaların uygulanması, istismar davalarında iyi hal indirimlerinin kesinlikle olmamasını, bunun için gerekli yasal düzenlemelerin ivedi olarak yapılmasını, istismarcıları cesaretlendiren, cezasız bırakan cezaların değiştirilmesini, çocukları her türlü ihmal ve istismardan koruyacak yaşam koşullarının sağlanması için devletin tüm birimlerinin koordineli bir şekilde çalışmasını, bütün çocukları her türlü istismardan korumak merkezi ve yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, ailelerin görevidir. Devletin bu doğrultuda koruyucu ve önleyici sosyal hizmetlerin tesisini sağlamasını, çocukların kendilerini korumalarına yönelik eğitim politikalarının oluşturulmasını, konuyla ilgili eğitici yayınların zorunlu yayın haline getirilmesini istiyoruz. Gelecek çocukların ellerinde yeşerecek ve güzelleşecek, bizler bu düşünce ile geleceği korumak için bir araya gelen insanlarız ve çocukları koruyamayan bu mevcut sistemin yakasını bırakmayacağız" dedi.