Küre'nin Atığından Ekonomiye 270 Milyon Dolarlık Destek

Cenevizlilerden bu yana bakır madenciliği ile ayakta duran Kastamonu’nun Küre ilçesinde kurulu Eti Bakır Küre Tesisleri, her yıl saklamak zorunda olduğu 270 milyon dolarlık atığı ekonomiye kazandıracak. Sıfır atık politikasının devreye girmesi ile Küre’nin atığı Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesislerine gönderilerek ülke ekonomisine 270 milyon dolarlık katkı sağlayacak.

Küre'nin Atığından Ekonomiye 270 Milyon Dolarlık Destek


Özelleştirmede Türkiye’nin başarı öyküsü olarak gösterilen ve aradan geçen 15 yıllık sürede 650 milyon dolarlık yatırım yapılan Eti Bakır şimdi de Küre Tesisleri’nde büyük bir dönüşüme imza attı. Eti Bakır’ın Kastamonu’daki Küre Tesislerinden çıkan ve atık barajında bekletilen malzeme artık Mazıdağı’nda yılda 270 milyon dolara dönüşecek. Eti Bakır Küre Yeraltı Proje ve Maden Müdürü Kazım Küçükateş, Küre’de yaşayan 3 bin nüfusun yaklaşık 700’ünün Eti Bakır’da çalıştığını belirterek “Sadece istihdam ettiklerimizle değil, ilçe ekonomisi için oluşturduğumuz ekosistem çok önemli. Yeraltı sığınma odasından, uzaktan kumandalı iş makinelerine, ağaçlandırmadan iş güvenliğine kadar en yüksek standartları yakalayan Eti Bakır, sıfır atık politikası ile dünyanın en iyi madenleri arasına girdi. İleride atık barajını da ağaçlandıracağız” dedi.



“Türkiye’nin en derin maden kuyusu”

Dünyada yıllık maden üretiminin 1.5 trilyon dolar seviyesindeyken, Türkiye’de bu rakamın sadece 11.5 milyar dolar civarında olduğunu anlatan Küçükateş, “Türkiye’de madenciliğin GSYİH içindeki oranı da yalnız yüzde 1.5. Biz Cengiz Holding olarak maden yatırımlarımızla ülkemizin ekonomik gelişimine destek vermek için çalışıyoruz. Özelleştirmeden önce Eti Bakır, Küre’de maden arama ve üretme çalışmalarını 140 metreye kadar sürdürebiliyordu. Araştırmalarımız sonucunda 140 metrenin altında yeni rezerv bulduk. Gerek tespit edilen yeni rezervler gerekse teknolojik yatırımlar sayesinde bugün 960 metreden güvenli bir şekilde maden çıkarabiliyoruz. Küre madenimizde 4x4 araç ile dolaşılabilecek 50 kilometre galeri açıldı. Eti Bakır yeraltı zenginliklerinin tespit edilmesi için, sadece bu sahada 200 bin metreden fazla sondaj yaparak, yaklaşık 50 milyon dolar Ar-Ge yatırımı yaptık. Diğer teknolojik çalışmalarla birlikte bu rakam 60 milyon doları geçti. Eti Bakır, Türkiye’de MTA’dan sonra en fazla sondaj çalışması yapan şirket konumunda” dedi.



Bu yıla kadar fabrikadan çıkan atığı atık barajında stokladıklarını ifade eden Küçükateş, 2019 itibarıyla sıfır atık politikasına geçtiklerini anlattı. Küçükateş, atıkların bu yıldan itibaren Mazıdağı Tesisleri’ne gönderildiğini ve yılda 270 milyon doların sadece atıkla ekonomiye kazandırılacağını ifade eden Küçükateş sözlerini şöyle sürdürdü: “Mardin Mazıdağı’nda 1.2 milyar dolar yatırımla kurduğumuz Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri ile Küre madeninde bakır cevheri yanında elde ettiğimiz, kobalt cevheri de ekonomiye kazandırılıyor. Daha önce değerlendirilemeyen maden atıkları da içinde çinko, demir, bakır gibi değerli madenler barındırmaktadır. Bu tesis sayesinde yılda 270 milyon dolar değerinde metal ithalatının önüne geçeceğiz. Metal geri kazanımı sırasında ortaya çıkan sülfürik asidi, bölgeden elde ettiğimiz fosfat ile değerlendirerek yılda 500 bin ton DAP veya müdahili fosfatlı gübre üretimi yapacağız.”

“İhtiyacın yüzde 20’si Eti Bakır’dan”

Eti Bakır’ın Türkiye’de cevherden izabe bakır üretimi yapan tek tesis konumunda bulunduğunu ve bu tesis ayakta kalmasaydı, Türkiye bakır ihtiyacının tamamını ithal etmek zorunda kalacağını belirten Küçükateş, “Ülkemizin yıllık bakır ihtiyacı 435 bin ton, parasal olarak değeri 3 milyar doların üzerinde. Bu miktarın 50 bin tonu hurda geri dönüşünden sağlanıyor. Geriye kalan 385 bin tonun Eti Bakır üretimi olan 75 bin ton dışındaki miktar ise mamul veya yarı mamul olarak ithal edilmektedir. Eti Bakır ise şu anda ülke ihtiyacının 75 bin tonunu karşılamaktadır. Bu da yaklaşık yüzde 20’sine denk gelmektedir. Parasal anlamda bakarsak yılda yaklaşık 550 milyon doların üzerinde dövizin yurt içinde kalması anlamına gelmektedir” diye konuştu.



“650 bin ağaç dikilecek”

Sanayinin çevre ile uyumlu olması gerektiğini Holding olarak çok iyi bildiklerini ve bu yüzden de Eti Bakır Tesisleri için yürütülen teknoloji yatırımlarının yanı sıra çevre yatırımları gerçekleştirmeye de aynı şekilde özen gösterdiklerini anlatan Küçükateş sözlerini şöyle sürdürdü: “Eti Bakır, Samsun, Küre ve Murgul tesislerinde şu ana kadar 2 milyon 900 bin metrekare alan 8 milyon dolar harcamayla rehabilite edilerek 900 bin ağaç dikildi. Rehabilitasyonu devam eden 1 milyon 250 bin m2 önümüzdeki sene sonuna kadar 650 bin ağaç daha dikeceğiz. Sıfır atık politikamızla, çevre ile tam uyumlu üretime devam edeceğiz.”

“Zor günler geride kalacak”

Türkiye’ye ve ekonomik gücüne her zaman inandıklarını sözlerine ekleyen Kazım Küçükateş, “Ekonomik anlamda zor günler geride kalacak. Türkiye, 2008 krizini bile en hafif atlatan ülkelerden birisi olmayı başardı. Bu sıkıntıları da atlatabilecek gücü var. Yaz dönemine doğru bu ekonomik toparlanmanın hızlanarak devam edeceğine inanıyorum. Kendi cevherini çıkararak, işleyen bir şirket olarak bizim gibi şirketlerin artması, ülke ekonomimiz için büyük önem taşıyor. Umarım, bizim yaptığımız sanayi yatırımları, diğer şirketlerimize de örnek olur” dedi
Kaynak: İHA