'Türkiye Birkaç Sene İçerisinde Kendi Savunma Sistemini Kuracak'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye bu istikrarlı durumunu devam ettirirse Allah’ın izni ile bir kaç sene içerisinde kendi savunma sistemini kuracak” dedi.

'Türkiye Birkaç Sene İçerisinde Kendi Savunma Sistemini Kuracak'
Cihannüma Derneğinin düzenlediği sahur programına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Grup Başkan Vekili Muhammet Emin Akbaş, çok sayıda AK Parti temsilcisi ile vatandaşlar katıldı.

Programda Ramazan’da tutulan oruçların kabul olmasını temenni eden AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, öğrencilik yıllarında zorluklar ve yokluklar ile bütün zorluklara göğüs gererek bu günlere geldiklerini belirterek, “Rabbimize hamdü senalar olsun. Rabbim geldiğimiz noktayı bizlere unutturmasın. Yaşamış olduklarımızı bizlere unutturmasın” dedi.

Ankara’da ilçeler bazında iyi bir netice elde ettiklerini ifade eden Şahin, ilçelerin 19’unda AK Parti adayının kazandığının altını çizerek, 3 ilçede de MHP adaylarının kazandığını belirtti.

Şahin, Ankara Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde yüreklerinin burkulduğunu ifade ederek, “Ankara Büyükşehir Belediyesi seçimleri noktasında mahzunuz, yüreğimiz buruk. Şimdi 31 Mart tarihinde gerçekleştirilen seçimlerin İstanbul ayağına baktığımızda sandığa gölge düştüğünü hep birlikte gördük ve yaşadık. Seçimin şüpheden uzak net bir şekilde sonuçlanması, bir takım hilelerle, desiselerle, sandık yolsuzluklarıyla birileri bunu sağladı. Yüksek Seçim Kurulu da seçimlerin tekrarına karar verdi. Ankara’da da CHP’nin belediye başkanının 2 aylık performansına baktığımızda heykel açmaktan başka hiçbir icraatın altına imza atmadığını görüyoruz. Bu noktada Ankaramız için maalesef Büyükşehir Belediye hizmeti noktasında umudumuz olmadığını görüyoruz” şeklinde konuştu.

Adalet Bakanı Gül, programda yaptığı konuşmada bu günlere hiç kolay gelinmediğini belirterek, “Bu günlere yeni bir dünya kurulması lazım. ’Haksızlık karşısında, zulmün karşısında yeni bir dünya ancak bu coğrafyanın insanının kurtuluşudur’ diyen rahmetli Erbakan hocanın bir hayali vardı. Ve bu hayalleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde tek tek gerçekleştirerek yola devam ettik” dedi.

Milletin yanındaki duruşun en önemli duruş olduğunu ifade eden Bakan Gül, “Eğer bu duruşu bozarsak millet de bize bakışını elbette değiştirir. O yüzden nerede bir eksiklik varsa asla ama asla millete dönüp eksiklik sizdendir diyemeyiz. Eksiklik elbette bizdendir diyeceğiz, eksikliğimizi de gidermek siyasetimizin ve bizim felsefemizin yol haritamızın temel düsturu olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Gül, "1994’de İstanbul çöp yığınlarıyla yönetilemez bir şehirken 1994’te İstanbul yerel yönetimlerde emin ellere geçti. İşte 1994 ruhuyla her kapıya, her gönüle girecek şekilde omuz omuza çalışmak zorundayız. İstanbul cumhurbaşkanımızın Büyükşehir Belediye Başkanlığında Türkiye ve bütün dünyaya dünya beşten büyüktür diyerek ilk yolculuğun atıldığı önemli bir merkezdi” diyerek İstanbul’un önemini vurguladı.

"BÜTÜN MAZLUM MİLLETLERİN ÖNCÜSÜ OLABİLMEK İDEALLERİNİ HEP BİZDEN ÖNCEKİLERDEN ALDIK"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş ise, sahur programında yaptığı konuşmada güçlü bir siyasetin üç temel özelliğe sahip olduğunu belirterek, “Ancak bu üç temel özelliğe sahip olanlar vasıtasıyla yürütülür. İddia sahibi olmak, irade sahibi olmak ve bütün bunların üstesinden gelebilecek bir kararlılıkla yoluna devam etmek iddiamız vardı. O iddiamızı gerçekten yeni ve güçlü bir Türkiye, bütün mazlum milletlerin öncüsü olabilmek ideallerini hep bizden öncekilerden aldık, bir fikri süreklilik olarak bu günlere getirdik” dedi.

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İrademiz vardı. Karşımıza çıkanlarla mücadeleden hiç vazgeçmedik. Ben bu salonda bulunanların ve sizin temsil ettiğiniz kitlenin 28 Şubat sürecinde nasıl direndiğini çok iyi bilenlerden birisiyim. Hiç geri adım atmadık. Sayımız az olabilirdi. Siyasi gücümüz az olabilirdi. Ama hiç korkmadık, hiç yılmadık. Mademki bu iddiaya sahibiz, bu iddianın gerektirdiği iradeyi de ortaya koyacağız dedik. Aynı şekilde 15 Temmuz gecesi ortaya çıkan kalkışma da bu kadronun iddia ve irade sahibi insanların çelik göğsünde durdurulmuş ve milletin imanıyla söndürülmüştür.”

Hep yürüyüp, koştuklarını belirten Kurtulmuş, “Hep yürüdük, hep koştuk. Hani diyor ya şair ’Biz yarış bittikten sonra da koşan atlarız.’ Burada yarış bitti hiç demedik. Partilerimiz kapandı. Milli Gençlik Vakfında yetişen arkadaşlarımız, vakıflarımız kapandı, derneklerimiz kapandı. Çok sayıda kardeşimiz devlet memurluğundan atıldı. Siyasi yasaklar ortaya çıktı. Rahmetli Erbakan hocamız, Cumhurbaşkanımız ve çok sayıda kardeşimiz yan yana yürüdüğümüz insanlar siyasi yasaklı hale geldi” dedi.

Büyük fotoğrafların parçalarını birleştirdiklerini ifade eden Kurtulmuş, "Birleştirdiğimiz fotoğraftan Türkiye’nin ve dünyanın yerini çok güzel tespit ettik. Bu gün de yaşadığımız coğrafyada bu bölgede ve küresel olarak yaşanan olaylara baktığımızda meselelerin hiç birini tek başına alıp görmek doğrudan bir çözümlemeye ulaşmak mümkün değildir” şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, “Tarihin birçok döneminde olduğu gibi yeniden dünyada büyük alt üst oluşlar yaşıyoruz. Tamda bu noktada yine bakın dünyadaki bütün olayların döndüğü yer Ortadoğu coğrafyasıdır. Bereketli hilalin etrafıdır. Bu bir tesadüf değildir. Amerikan yönetimi böyle istiyor diye, Çin yönetimi böyle istiyor diye Rusya, Avrupa falanca böyle istiyor diye değil. Tarih boyunca böyle olduğu için buralar yeninden hareketleniyor. Mesela şuanda Doğu Akdeniz’de dünyanın bütün orduları var mı var. Dünyanın bütün büyük savaş gemileri orada. Hatta yetmiyor ordular yeni ilave asker göndermek için birbirleri ile yarışıyor. Ama kendileri Doğu Akdeniz’de cirit atarken Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını korumasından fevkalade ciddi rahatsızlık duyuyorlar. Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ta ve Kıbrıs’ın etrafında bir şekilde doğalgaz ve petrol araması meselesi uluslararası sistemin yeniden yapılanmasında öncü olmak isteyen bir takım unsurları fevkalade tedirgin ediyor. Beyler istedikleri her türlü aramayı yapacak, Türkiye’nin buradaki haklarını korumasına müsaade etmiyorlar” ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“PYD’yi, YPG’yi, diğerlerini bu bölge halklarının başına kim bela ediyor? Bunların ellerine bu silahları kim veriyor. Bu örgütlerin uluslararası alanda siyasi desteklerini kimler sağlıyor? Bu kadar büyük olgular haline getirdikleri bu yerel terör örgütlerini nasıl oluyor da uluslararası bir terör networku haline dönüştürüyorlar? Burada mesele sadece ve sadece 3 5 tane terör örgütü üzerinden kendi vekalet savaşlarını sürdürmek değil. Mesele Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyayı yeninden şekillendirmek, siyasi haritayı değiştirmektir.

“S-400 KRİZİ PAZARLIKTAN DOLAYI ORTAYA ÇIKAN BİR KRİZ DEĞİLDİR”

Kurtulmuş, S-400 krizinin aslında başka bir meseleden kaynaklandığının altını çizerek şunları söyledi:

“S-400 krizi sadece ve sadece bir pazarlıktan dolayı ortaya çıkan bir kriz değildir. S-400 meselesi Türkiye’nin kendi savunma ihtiyacını karşılamak kararlılığına karşı ortaya çıkarılan bir krizdir. Benim savunmaya ihtiyacım var. Senden Patriot alayım, vermiyor. Peki o zaman ben bunu başkasından alayım, Ruslardan alayım. Alamazsın diyor. Çünkü biliyor ki Türkiye bu istikrarlı durumunu devam ettirirse Allah’ın izni ile birkaç sene içerisinde kendi savunma sistemini kuracak. Ele güne muhtaç olmayacak. S-400 meselesi pazarlıkta bir anlaşmama meselesi değildir. Sistemime uydu uymadı meselesi değildir. NATO içinde bir ihtilaf asla değildir. Türkiye’nin S-400 meselesi üzerinden bir takım meseleleri gündeme getirmesi ve kendi tutumunda net durması, ne eksen değiştirmesi ne pazarlıkta daha değerli bir unsur olduğu için S-400’ü tercih etmesidir. Bu ülkenin bir tane ekseni vardır o da kendi eksenidir.”

ABD’nin Filistin ile ilgili yüz yılın planının Filistin davasının ortadan kaldırılması, Filistin’in şuandaki var olan şeklinin bile tamamıyla ortadan kazınması olduğunu belirten Kurtulmuş, “Buna ne Filistin halkı müsaade eder, ne insanlık müsaade eder, ne de Allah’ın izni ile İslam dünyası ve İslam ümmeti buna karşı sessiz kalır” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerine de değinen Kurtulmuş, 31 Mart seçimlerinin ilk andan itibaren bir yerel seçim olmasının çok ötesine geçtiğini ifade ederek, “Amaçları İstanbul Büyükşehir Belediyesini kazanmak değil. Amaçları bazılarının söylediği gibi bazılarının dediği gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesini AK Parti’ye kaybettirmektir” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin iptali ile ilgili de konuşan Kurtulmuş, “İki temel gerekçeyle Yüksek Seçim Kurulu seçimlerin iptaline karar verdi. Bunlardan birincisi sandık kurullarının gayrı faal olarak oluşması diğeri ise sandıklarda verilen oyların yanlış tutanaklara geçirilmesi, eksik yazılması tutanakların toplamlarında yanlışlar yapılması. Yani sayımlardaki yanlışlıklar dolayısıyla. Ve bunlarında seçim sonuçlarını etkileyecek boyutlarda olmasıdır” dedi.

Kurtulmuş, sözlerini AK Parti’nin taban oy yüzdesi ile ilgili yapılan araştırmadan bahsederek sonlandırdı. Kurtulmuş, “Yapılan bir araştırmaya göre AK Parti’ye bir kere bile oy vermiş olan vatandaşların oranı yüzde 65, AK Parti’nin doğal tabanı en az yüzde 65’dir” dedi.

Sahur programı, toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

(Muhammet Mücahit Dereli - Cevdet Fırat Aydoğmuş - Musa Erdoğan /İHA)
Kaynak: İHA