EGİAD'ın Markalaşma Hamlesi
EGİAD iş dünyası, Ege Bölgesi’nde markalaşmayı güçlendirmek amacıyla önemli bir Markalaşma Zirvesi hazırlığına başladı. 2020 Mart ayında Ege Bölgesi’nde ilk kez gerçekleşecek Marka Zirvesi hazırlığında olan Ege Genç İş İnsanları Derneği EGİAD, bu zirve öncesi bir dizi seminer gerçekleştirmeyi planlıyor. İş örgütü, ilk etkinlik olarak Ogilvy and Mather Türkiye-Eski Ülke Başkanı, İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi, Reklamcılar Derneği 12. Dönem Başkanı Aytül Özkan’ı ağırladı.
Toplantı EGİAD Başkanı Mustafa Aslan’ın açılış konuşmasıyla başladı.
Markanın ürüne kimlik ve kişilik kattığını bu yüzden son derece önemli olduğuna vurgu yapan Aslan, ürünlerden bağımsız ticari bir varlık haline gelen markalaşmanın iş dünyasının önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını ifade ederek, “Marka işletmeyi ya da bir ürün ve hizmeti temsil eden bir kimlik ve kişiliktir. Dünyada ve Türkiye’de markaların yürüttüğü stratejik yaklaşımlar ve bu amaçla gerçekleştirdikleri iletişim faaliyetleri doğrultusunda Markalaşma konusunu EGİAD olarak farklı faaliyetler ile ele almayı planlıyoruz. İstanbul’da uluslararası düzeyde yapılmış birçok marka zirvesi bulunmaktadır, ancak İzmir henüz böyle bir zirveye ev sahipliği yapmamıştır. Bu bağlamda Mart 2020’de büyük bir marka zirvesi gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Bu zirve sayesinde hem İzmir sanayisinin ve EGİAD’ın ismi birçok büyük markayla birlikte anılacak hem de İzmir’in ulusal ve uluslararası arenada tanıtımına katkıda bulunulacaktır. Tanıtımın yanında üye merkezli baktığımızda en büyük hedef EGİAD üyelerinin marka yaratma konusunda cesaretlendirilmesi, yüksek katma değerli ürünlerle uluslararası piyasaya açılması ve bu yolculukta istikrarlı olarak desteklenmesidir” dedi.
“Markaların bir metne değil, ruha ihtiyaçları vardır”
Ardından söz alan Ogilvy and Mather Türkiye - Eski Ülke Başkanı Aytül Özkan, marka değerine ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Tüketicinin her zamankinden daha güçlü olduğu bir dünyada farklı bir yaklaşıma ihtiyaçları vardır. Markaların bir metne değil, ruha ihtiyaçları vardır. Marka üreticiye değil, o ürünü ya da hizmeti kullananlara ait bir kavramdır. Duygusal bir bağdır. Sizin ne söylediğiniz değil, tüketicilerinin sizin için ne söylediğidir. Duygusal bağ herşeyden önce bir ilişkiyi gerektirir. Hem de güvene dayalı, beğeni ve tatminle taçlandırılmış bir ilişki. Marka değeri kısaca markanın sahip olduğu finansal ve algısal değerler bütününün gelecekte ona sağlayacağı potansiyelin tamamıdır.”