Seçer, Mersin'deki Muhtarlarla Bir Araya Geldi
İçel Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında ilk kez muhtarlarla bir araya gelerek, “Anamur’dan Tarsus’a, Çamlıyayla’dan Gülnar’a kadar 805 muhtarım benim başımın tacıdır” dedi.
Seçer, Büyükşehir Belediyesi Muhtarları Bilgilendirme ve Tanışma Toplantısı dolayısıyla Anamur, Gülnar, Mut, Bozyazı, Aydıncık ve Silifkeli mahalle muhtarları ile bir araya geldi.
“Demokrasi kavga, gürültü çıkarma aracı değil”
Seçer, konuşmasında demokrasi vurgusu yaparak, İçel’de seçimin kimsenin burnu bile kanamadan geçtiğini söyledi.
Seçimlerin amacının kavga ve gürültü çıkarmak değil, demokrasi şöleni olduğunu belirten Seçer, "Hepimiz seçimden çıktık. Çok şükür İçel’de kimsenin burnu bile kanamadan bir seçim geçirdik. İpi göğüsleyenlerimiz oldu, geride kalanlarımız oldu. Ama her zaman söylüyoruz kazanan İçel ve Türkiye olsun. Bizim arzumuz, isteğimiz bu. Demokrasi güzel bir şey. Bunu bir şölen havasında yapmak lazım. Bir husumet, birbirimize parmak sallama, rövanş alma, kavga, gürültü çıkarma aracı değil demokrasi. Demokrasi çoğunluğun, azınlığın üzerinde hakimiyet kurması da değil. Tam tersi. Çoğunluğun azınlığın haklarına sahip çıkması, saygı duyması. Biz iktidar olduk, ben belediye başkanı oldum diye şimdi diğer arkadaşlarımızı, farklı partilerden belediye başkanlığı yapacak olan kardeşlerimize zulmedemeyiz. Onlara yardımcı olmamız lazım. Tam tersi ben bunu mecliste de söyledim. Meclisteki matematik çoğunluğun bunun üzerinden kararların verilmesi kimseye bir hayır getirmez. Bu çoğunlukçu bir demokrasi olur. Biz çoğulcu demokrasi diyoruz. Matematiğe dayalı olmasın, mantığa, birliğe, beraberliğe, memleket için, İçel için ne uygunsa, ne hayırlısıysa, hangi siyasi partiden olursak olalım aynı karar altında imzamız olsun. Yeter ki ortak noktamız İçel olsun, hemşehrilerimiz olsun” ifadelerini kullandı.
“805 muhtarım benim başımın tacıdır”
13 belediye başkanı ve 805 mahalle muhtarı ile İçel halkına hizmet vereceklerini ifade eden Seçer, “Biz bunları aşmak ve baştan konuşmak zorundayız. Sizlerin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in siyasi ve ideolojik sebeplerle siyaset yapmayacağını, belediye başkanlığı yapmayacağını bilmeniz lazım. İster AK Partili, ister İYİ Parti’li, ister MHP’li, ister HDP’li, ister Demokrat Parti’li, hangi dünya görüşünden olursa olsun tüm muhtarları kucaklayacağını bilmesi lazım. Bunu baştan ortaya koymamız lazım. Anamur’dan Tarsus’a kadar, Çamlıyayla’dan Gülnar’a kadar 805 muhtarım benim başımın tacıdır, benim mesai arkadaşımdır, büyüğümse abimdir, küçüğümse kardeşimdir. Bunun da böyle bilinmesini istiyorum. Bizim ortak paydamız İçel. İçel’i daha iyi noktalara getirmek” diye konuştu.
“Çalışan ve üreten bir Büyükşehir Belediyesi olacağız”
Yerel yönetimler olarak insanlara iş ve aş imkânı sunmanın gerekliliğini vurgulayan Seçer, "İnsanlar hayırlı olsun demeye geliyorlar ve iş istiyorlar, aş istiyorlar. Bizim bunları yerel yönetimler olarak onlara sunmamız lazım. Herkesi belediyede istihdam etme imkanımız yok. Ama İçel’i ekonomik olarak kalkındırma imkanına yerel yönetimler olarak uygulayacağımız politikalar ve ortaya koyacağımız yönetim anlayışı ile sahibiz. Çalışan ve üreten bir Büyükşehir Belediyesi olacağız. Bunu da ilçe belediyelerimiz ile koordine halinde yapacağız. Hiçbir parti ayrımı yapmadan. Ama demokrasi, iyi yönetim, yerinde yönetim, etkin yönetim, akılcı yönetim mahallede başlıyor, muhtarla başlıyor. Onun için muhtarlar önemli. Muhtarlar belediye başkanı ile vatandaş arasındaki birbirini besleyen damarlar. Muhtarları ortadan kaldırdığımız zaman, yani damarı kestiğimiz zaman kan kaybından ölürüz. Belediye başkanı da ölür, halk da hizmetsizlikten şikayet eder. Belediye başkanının da siyasi ömrü yok olur. Hizmet yapamaz. Onun için bu işi bizim muhtarlarımızla beraber götürme gerekliliğimizin ötesinde zorunluluğumuz var. Biz bize mahkumuz. Biz bizi sevmek zorundayız. Hatta aşk derecesinde sevmek zorundayız" şeklinde konuştu.
“Muhtarlık bir gönül işi”
Muhtarların sorunlarını çok iyi bildiğini ve milletvekilliği döneminde de milletvekillerinin en çok gündeme getirdiği konuların başında muhtarlar, çalışma koşulları ve özlük haklarının olduğunun altını çizen Seçer, şöyle devam etti; “52 bin civarında Türkiye’de bu görevi yürüten muhtar arkadaşlarımız var. Muhtarlık gerçekten bir gönül işi. Bütün muhtarlarımızı kutluyorum. Bunun parasal karşılığı yok. Hiçbir muhtar muhtarlık yaptığı için servet sahibi olmaz, cebinden, kesesinden verir."
“İşini en iyi yapan kadrolarla yürümek zorundayız”
Herhangi bir siyasi sebepten dolayı kimse arasında ayrım yapmayacağının vurgusunu yapan Seçer, “Nasıl muhtarlarım, ilçe belediye başkanlarım arasında, meclis üyelerimiz arasında büyükşehir belediye başkanı olarak herhangi bir siyasi sebepten dolayı ayrım yapmıyorsam, bürokratlarımız arasında da asla bunu yapmayız. Hiç kimse iddia edemeyecek ben siyasi görüşümden dolayı görevden alındım diye. Yeter ki geçmişte arzu etmediğimiz tavır ve davranışları yapmamış olsun. Eğer bir adam partizanlık yapmışsa, insanları bezdirmişse, şikâyet konusu olmuşsa işini de çok iyi yapsa görevden alırım. Ama sırf siyasi görüşü falanca partiden, falanca partiye oy vermiş, bana oy vermemiş, vallahi canı sağ olsun. Yeter ki, benim istediğim nitelikte, liyakatli, birikimi olan bir personel olsun, bir bürokrat olsun. İşini en iyi yapan kadrolarla yürümek zorundayız” dedi.
Kaynak: İHA
“Demokrasi kavga, gürültü çıkarma aracı değil”
Seçer, konuşmasında demokrasi vurgusu yaparak, İçel’de seçimin kimsenin burnu bile kanamadan geçtiğini söyledi.
Seçimlerin amacının kavga ve gürültü çıkarmak değil, demokrasi şöleni olduğunu belirten Seçer, "Hepimiz seçimden çıktık. Çok şükür İçel’de kimsenin burnu bile kanamadan bir seçim geçirdik. İpi göğüsleyenlerimiz oldu, geride kalanlarımız oldu. Ama her zaman söylüyoruz kazanan İçel ve Türkiye olsun. Bizim arzumuz, isteğimiz bu. Demokrasi güzel bir şey. Bunu bir şölen havasında yapmak lazım. Bir husumet, birbirimize parmak sallama, rövanş alma, kavga, gürültü çıkarma aracı değil demokrasi. Demokrasi çoğunluğun, azınlığın üzerinde hakimiyet kurması da değil. Tam tersi. Çoğunluğun azınlığın haklarına sahip çıkması, saygı duyması. Biz iktidar olduk, ben belediye başkanı oldum diye şimdi diğer arkadaşlarımızı, farklı partilerden belediye başkanlığı yapacak olan kardeşlerimize zulmedemeyiz. Onlara yardımcı olmamız lazım. Tam tersi ben bunu mecliste de söyledim. Meclisteki matematik çoğunluğun bunun üzerinden kararların verilmesi kimseye bir hayır getirmez. Bu çoğunlukçu bir demokrasi olur. Biz çoğulcu demokrasi diyoruz. Matematiğe dayalı olmasın, mantığa, birliğe, beraberliğe, memleket için, İçel için ne uygunsa, ne hayırlısıysa, hangi siyasi partiden olursak olalım aynı karar altında imzamız olsun. Yeter ki ortak noktamız İçel olsun, hemşehrilerimiz olsun” ifadelerini kullandı.
“805 muhtarım benim başımın tacıdır”
13 belediye başkanı ve 805 mahalle muhtarı ile İçel halkına hizmet vereceklerini ifade eden Seçer, “Biz bunları aşmak ve baştan konuşmak zorundayız. Sizlerin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in siyasi ve ideolojik sebeplerle siyaset yapmayacağını, belediye başkanlığı yapmayacağını bilmeniz lazım. İster AK Partili, ister İYİ Parti’li, ister MHP’li, ister HDP’li, ister Demokrat Parti’li, hangi dünya görüşünden olursa olsun tüm muhtarları kucaklayacağını bilmesi lazım. Bunu baştan ortaya koymamız lazım. Anamur’dan Tarsus’a kadar, Çamlıyayla’dan Gülnar’a kadar 805 muhtarım benim başımın tacıdır, benim mesai arkadaşımdır, büyüğümse abimdir, küçüğümse kardeşimdir. Bunun da böyle bilinmesini istiyorum. Bizim ortak paydamız İçel. İçel’i daha iyi noktalara getirmek” diye konuştu.
“Çalışan ve üreten bir Büyükşehir Belediyesi olacağız”
Yerel yönetimler olarak insanlara iş ve aş imkânı sunmanın gerekliliğini vurgulayan Seçer, "İnsanlar hayırlı olsun demeye geliyorlar ve iş istiyorlar, aş istiyorlar. Bizim bunları yerel yönetimler olarak onlara sunmamız lazım. Herkesi belediyede istihdam etme imkanımız yok. Ama İçel’i ekonomik olarak kalkındırma imkanına yerel yönetimler olarak uygulayacağımız politikalar ve ortaya koyacağımız yönetim anlayışı ile sahibiz. Çalışan ve üreten bir Büyükşehir Belediyesi olacağız. Bunu da ilçe belediyelerimiz ile koordine halinde yapacağız. Hiçbir parti ayrımı yapmadan. Ama demokrasi, iyi yönetim, yerinde yönetim, etkin yönetim, akılcı yönetim mahallede başlıyor, muhtarla başlıyor. Onun için muhtarlar önemli. Muhtarlar belediye başkanı ile vatandaş arasındaki birbirini besleyen damarlar. Muhtarları ortadan kaldırdığımız zaman, yani damarı kestiğimiz zaman kan kaybından ölürüz. Belediye başkanı da ölür, halk da hizmetsizlikten şikayet eder. Belediye başkanının da siyasi ömrü yok olur. Hizmet yapamaz. Onun için bu işi bizim muhtarlarımızla beraber götürme gerekliliğimizin ötesinde zorunluluğumuz var. Biz bize mahkumuz. Biz bizi sevmek zorundayız. Hatta aşk derecesinde sevmek zorundayız" şeklinde konuştu.
“Muhtarlık bir gönül işi”
Muhtarların sorunlarını çok iyi bildiğini ve milletvekilliği döneminde de milletvekillerinin en çok gündeme getirdiği konuların başında muhtarlar, çalışma koşulları ve özlük haklarının olduğunun altını çizen Seçer, şöyle devam etti; “52 bin civarında Türkiye’de bu görevi yürüten muhtar arkadaşlarımız var. Muhtarlık gerçekten bir gönül işi. Bütün muhtarlarımızı kutluyorum. Bunun parasal karşılığı yok. Hiçbir muhtar muhtarlık yaptığı için servet sahibi olmaz, cebinden, kesesinden verir."
“İşini en iyi yapan kadrolarla yürümek zorundayız”
Herhangi bir siyasi sebepten dolayı kimse arasında ayrım yapmayacağının vurgusunu yapan Seçer, “Nasıl muhtarlarım, ilçe belediye başkanlarım arasında, meclis üyelerimiz arasında büyükşehir belediye başkanı olarak herhangi bir siyasi sebepten dolayı ayrım yapmıyorsam, bürokratlarımız arasında da asla bunu yapmayız. Hiç kimse iddia edemeyecek ben siyasi görüşümden dolayı görevden alındım diye. Yeter ki geçmişte arzu etmediğimiz tavır ve davranışları yapmamış olsun. Eğer bir adam partizanlık yapmışsa, insanları bezdirmişse, şikâyet konusu olmuşsa işini de çok iyi yapsa görevden alırım. Ama sırf siyasi görüşü falanca partiden, falanca partiye oy vermiş, bana oy vermemiş, vallahi canı sağ olsun. Yeter ki, benim istediğim nitelikte, liyakatli, birikimi olan bir personel olsun, bir bürokrat olsun. İşini en iyi yapan kadrolarla yürümek zorundayız” dedi.