Ağır Sanayide 82 Yıllık 'Yolculuk'
Ulusal sanayileşme hamlesi kapsamında 82 yıl önce ilk demir ve çelik fabrikasının temelini Karabük'te atan ve yılda 150 bin ton kapasiteyle üretime başlayan Türkiye, bugün çelik üretiminde 37,3 milyon tonla dünyada sekizinci, Avrupa'da ise ikinci sırada yer alıyor KARDEMİR ile ERDEMİR ve İSDEMİR gibi entegre demir çelik fabrikalarına sahip olan Türkiye, 25'in üzerindeki ark ocaklarının da katkısıyla bu sektörde dünyada söz sahibi konumunda bulunuyor.
AHMET ÖZLER - Cumhuriyetin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 1920'li yıllarda başlattığı ulusal sanayileşme hamlesi kapsamında 82 yıl önce ilk demir ve çelik fabrikasının temelini Karabük'te atan ve yılda 150 bin ton kapasiteyle üretime başlayan Türkiye, bugün çelik üretiminde 37,3 milyon tonla dünyada sekizinci, Avrupa'da ise ikinci sırada bulunuyor.
Dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak tarafından 3 Nisan 1937 tarihinde 13 haneli Karabük köyünde temelli atılan ülkenin ilk ağır sanayisi Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarında (KARDEMİR), 10 Eylül 1939'da ilk Türk demiri üretildi.
Başlangıçta yılda 150 bin ton kapasiteyle kurulan ve daha sonra ülkedeki birçok tesisin yapımını gerçekleştiren ve bundan dolayı "fabrikalar kuran fabrika" unvanı alan KARDEMİR sayesinde Türkiye, endüstriyel atılımlarını da gerçekleştirdi.
KARDEMİR ile ERDEMİR ve İSDEMİR gibi entegre demir çelik fabrikalarına sahip olan Türkiye, 25'in üzerindeki ark ocaklarının da katkısıyla bu sektörde dünyada söz sahibi konuma geldi.
Günümüzde 3,5 milyon ton üretim hedefine doğru hızla yaklaşan KARDEMİR ile başlayan demir ve çelik üretim serüveninde Türkiye, geçen yıl 37,3 milyon tona ulaştı.
KARDEMİR sayesinde bölgesindeki ülkeler içinde en büyük ray üreticisi konumunda olan Türkiye, geçen yıl 22 milyon ton çelik ihracatı yaptı.
Ağır sanayi hamlesinin başlamasıyla ülke tarihinde önemli bir yeri olan ve zaman içinde bir köyden 250 bin nüfuslu kente dönüşen Karabük'te, her yıl 3 Nisan'da KARDEMİR'in temelinin atılışı ve kuruluşunun yıl dönümü kutlanıyor.
- Ülkenin 24. büyük şirketi
KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Güleç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk olması dolayısıyla KARDEMİR'in ağır sanayide "ülkenin üniversitesi" olduğunu, bu alanda yetişen iş adamlarının birçoğunun Karabük'teki bu kültürü aldığını ve ülkeye yayıldığını söyledi.
Temelinin atılmasının ardından fabrikanın ilk üretimini 2 yıl içinde yaptığını aktaran Güleç, KARDEMİR'ın geçen yıl ise ülkenin ilk 500 büyük şirketi arasında 24. sırada yer aldığını, bunun yeterli olmadığını ilk 15-20. sıralara yerleşmesi gerektiğini kaydetti.
Fabrikanın bugün ülkeye katma değer katan öncü kuruluşlardan biri haline geldiğini vurgulayan Güleç, fabrikanın günümüzde yüzde 100'ü halka açık bir dünya şirketine dönüştüğünü ifade etti.
Güleç, dünyadaki en son teknolojiye kavuştuklarını ve katma değeri yüksek ürünler ürettiklerini anlatarak, ülkenin ilk ray üreticisi olduklarını ve bunu ihraç ettiklerini, ülkenin ilk tren tekerini üreteceklerini, savunma sanayisine de hizmet etmeye başlayacaklarını dile getirdi.
Kamil Güleç, fabrikanın üretim yaparken yerli ham maddeleri kullanarak da ülkeye ayrıca bir katkı sunduğunu söyledi.
- 3,5 milyon ton üretim hedefi
Son 16 yıldır yaklaşık 2 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını dile getiren Güleç, "15-16 yıl önce başlatılan yatırımlarda son yıla geldik. Yıl sonuna kadar kalan yatırımlar tamamlanmış olacak. Bu yıl sonunda 3 milyon tona ulaşmış olacağız. Yıl sonunda fiilen 3 milyon ton üreten bir KARDEMİR olacak. Önümüzdeki yıl bir yüksek fırın daha kuracağız ve bununla birlikte 3,5 milyon ton üreten bir KARDEMİR olacak." diye konuştu.
Dünyada 1,8 milyar tona yakın yıllık çelik üretimi olduğuna dikkati çeken Güleç, şöyle devam etti:
"Ayrıca 2,4 milyar ton da üretim kapasitesi var. Türkiye'de de 37,3 milyon ton çelik üretiliyor. 3 entegre tesis var. 25'in üzerinde de ark ocağı var. Türkiye, bu fiili üretim kapasitesiyle dünyada 8. Avrupa'da 2. sırada. Avrupa'da Almanya'dan sonra en çok çelik üreten biziz. Türkiye ihracat miktarı açısından 2018 yılında 22 milyon tona çıktı. Türkiye'nin çelik ihracatı, değer açısından ise 2018 yılında 17,7 milyar dolara ulaştı. Bu rakamlar çok önemli. İthalatımız ise 2018 yılında 14,5 milyon tona geriledi. Değer bakımından ise 12,8 milyar dolara çıktı. Denge bakımından ikisi arasında yaklaşık 5 milyar dolar artıya geçtik ülke olarak."
Güleç, KARDEMİR'in ülkenin ilk ağır sanayisi olması dolayısıyla ellerinde birçok eserin bulunduğunu, ağır sanayi müzesi oluşturmak için çalışmalara başladıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak tarafından 3 Nisan 1937 tarihinde 13 haneli Karabük köyünde temelli atılan ülkenin ilk ağır sanayisi Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarında (KARDEMİR), 10 Eylül 1939'da ilk Türk demiri üretildi.
Başlangıçta yılda 150 bin ton kapasiteyle kurulan ve daha sonra ülkedeki birçok tesisin yapımını gerçekleştiren ve bundan dolayı "fabrikalar kuran fabrika" unvanı alan KARDEMİR sayesinde Türkiye, endüstriyel atılımlarını da gerçekleştirdi.
KARDEMİR ile ERDEMİR ve İSDEMİR gibi entegre demir çelik fabrikalarına sahip olan Türkiye, 25'in üzerindeki ark ocaklarının da katkısıyla bu sektörde dünyada söz sahibi konuma geldi.
Günümüzde 3,5 milyon ton üretim hedefine doğru hızla yaklaşan KARDEMİR ile başlayan demir ve çelik üretim serüveninde Türkiye, geçen yıl 37,3 milyon tona ulaştı.
KARDEMİR sayesinde bölgesindeki ülkeler içinde en büyük ray üreticisi konumunda olan Türkiye, geçen yıl 22 milyon ton çelik ihracatı yaptı.
Ağır sanayi hamlesinin başlamasıyla ülke tarihinde önemli bir yeri olan ve zaman içinde bir köyden 250 bin nüfuslu kente dönüşen Karabük'te, her yıl 3 Nisan'da KARDEMİR'in temelinin atılışı ve kuruluşunun yıl dönümü kutlanıyor.
- Ülkenin 24. büyük şirketi
KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Güleç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk olması dolayısıyla KARDEMİR'in ağır sanayide "ülkenin üniversitesi" olduğunu, bu alanda yetişen iş adamlarının birçoğunun Karabük'teki bu kültürü aldığını ve ülkeye yayıldığını söyledi.
Temelinin atılmasının ardından fabrikanın ilk üretimini 2 yıl içinde yaptığını aktaran Güleç, KARDEMİR'ın geçen yıl ise ülkenin ilk 500 büyük şirketi arasında 24. sırada yer aldığını, bunun yeterli olmadığını ilk 15-20. sıralara yerleşmesi gerektiğini kaydetti.
Fabrikanın bugün ülkeye katma değer katan öncü kuruluşlardan biri haline geldiğini vurgulayan Güleç, fabrikanın günümüzde yüzde 100'ü halka açık bir dünya şirketine dönüştüğünü ifade etti.
Güleç, dünyadaki en son teknolojiye kavuştuklarını ve katma değeri yüksek ürünler ürettiklerini anlatarak, ülkenin ilk ray üreticisi olduklarını ve bunu ihraç ettiklerini, ülkenin ilk tren tekerini üreteceklerini, savunma sanayisine de hizmet etmeye başlayacaklarını dile getirdi.
Kamil Güleç, fabrikanın üretim yaparken yerli ham maddeleri kullanarak da ülkeye ayrıca bir katkı sunduğunu söyledi.
- 3,5 milyon ton üretim hedefi
Son 16 yıldır yaklaşık 2 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını dile getiren Güleç, "15-16 yıl önce başlatılan yatırımlarda son yıla geldik. Yıl sonuna kadar kalan yatırımlar tamamlanmış olacak. Bu yıl sonunda 3 milyon tona ulaşmış olacağız. Yıl sonunda fiilen 3 milyon ton üreten bir KARDEMİR olacak. Önümüzdeki yıl bir yüksek fırın daha kuracağız ve bununla birlikte 3,5 milyon ton üreten bir KARDEMİR olacak." diye konuştu.
Dünyada 1,8 milyar tona yakın yıllık çelik üretimi olduğuna dikkati çeken Güleç, şöyle devam etti:
"Ayrıca 2,4 milyar ton da üretim kapasitesi var. Türkiye'de de 37,3 milyon ton çelik üretiliyor. 3 entegre tesis var. 25'in üzerinde de ark ocağı var. Türkiye, bu fiili üretim kapasitesiyle dünyada 8. Avrupa'da 2. sırada. Avrupa'da Almanya'dan sonra en çok çelik üreten biziz. Türkiye ihracat miktarı açısından 2018 yılında 22 milyon tona çıktı. Türkiye'nin çelik ihracatı, değer açısından ise 2018 yılında 17,7 milyar dolara ulaştı. Bu rakamlar çok önemli. İthalatımız ise 2018 yılında 14,5 milyon tona geriledi. Değer bakımından ise 12,8 milyar dolara çıktı. Denge bakımından ikisi arasında yaklaşık 5 milyar dolar artıya geçtik ülke olarak."
Güleç, KARDEMİR'in ülkenin ilk ağır sanayisi olması dolayısıyla ellerinde birçok eserin bulunduğunu, ağır sanayi müzesi oluşturmak için çalışmalara başladıklarını sözlerine ekledi.