Antalya Devlet Destekleri Zirvesi
Antalya Devlet Destekleri Zirvesi’nde konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin, “Bazı arkadaşlarımız teşvik deyince nakit para desteği veya düşük faizli kredi anlıyor. İstihdam teşviki ve vergi indirimleriyle uğraşmak istemeyen arkadaşlarımız da oluyor. Artık bu alışkanlıklarımızdan vazgeçmeliyiz. Dünya ile rekabet edebilmek için doğru ürünleri üretmek ve tüm sektörlerde verimliliği sağlamak zorundayız” dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından 3’üncü ‘Antalya Devlet Destekleri Zirvesi’ düzenlendi.
Zirvede, Antalya Valisi Münir Karaloğlu’da yer aldı. Zirvede konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin, ekonomide zor günlerin yaşandığına dikkat çekti. Reel sektör olarak hem morale, hem de desteğe ihtiyaç olduğunu bildiren Çetin, Vali Münir Karaloğlu’nun kendilerine moral, bakanlıkların ise istihdam ve yatırım teşviki verdiğini ifade etti.
“Antalya ekonomisi geçen yıl turizm sayesinde büyüdü”
2018’de Türkiye’de 157 milyarlık yatırım teşvik belgesi alındığını dile getiren Çetin, “Yatırım teşviklerinde İstanbul ve diğer Marmara illeri dışında İzmir ve Ankara öne çıkmaktadır. Ankara’yı Gaziantep, Adana, Manisa ve Antalya izlemektedir. Antalya ekonomisi geçen yıl turizm sayesinde büyüdü. Türkiye’de yatırım teşvik belgesi azalırken, Antalya’da yüzde 60 arttı. Antalya’da geçen yıl alınan 3 milyarlık teşvik belgesinin üçte biri turizm yatırımıdır, 750 milyonu imalat yatırımıdır, 400 milyonu tarım, 200 milyonu eğitim, 200 milyonu sağlık, 170 milyonu enerji yatırımıdır. İmalat yatırımı ağaç işleri ağırlıklıdır." dedi.
Turizmde yeni yatırım için yarım milyarlık teşvik belgesi alındığını hatırlatan Çetin, Antalya’rır sanayide, tarımda, ticarette, teknolojide çok daha iyi bir yere gelebileceğini işaret etti. Çetin, " Yeter ki, birleşelim, ortaklıklar kuralım, dünyaya bakıp yeni alanlara yönelelim. Biz, bir süre önce TOBB öncülüğünde Bankalarla zirve yapmıştık, birçok arkadaşımız sorunlarına çözüm bulmuştu. İnanıyorum ki, bu zirve de Antalya özel sektörüne çok faydalı olacaktır. Bugün ATSO binasında Bakanlıklarımızın, İşkur’un istihdam teşviklerini, KOSGEB’in AR-GE desteklerini, Sanayi yatırım teşviklerini, tarım desteklerini, ihracat desteklerini öğrenmek mümkündür. Bitişiğimizdeki salonda katılımcı kurumlarımızın stantları olacak. Kim ne sorun yaşıyorsa, hangi destekten faydalanmak istiyorsa yetkililerle doğrudan iletişime geçebilir” ifadelerini kullandı.
Çetin, istihdam, ihracat teşviklerini ve tarımsal desteklerin Antalya özel sektörü için son derece yararlı olduğunu kaydetti.
“Antalya’da SGK’ya kayıtlı 72 bin işyeri var”
ATSO Başkanı Çetin şöyle devam etti: “Bazı arkadaşlarımız teşvik deyince nakit para desteği veya düşük faizli kredi anlıyor. İstihdam teşviki ve vergi indirimleriyle uğraşmak istemeyen arkadaşlarımız da oluyor. Artık bu alışkanlıklarımızdan vazgeçmeliyiz. Dünya ile rekabet edebilmek için doğru ürünleri üretmek ve tüm sektörlerde verimliliği sağlamak zorundayız. Antalya’da SGK’ya kayıtlı 72 bin işyeri var. Bunun 28 bini tek kişilik, 20 bini 2-3 kişi istihdamı olan işyeridir. Küçük olsun benim olsun anlayışını bir kenara bırakmalı, sermayelerimizi birleştirip ortak yatırım yapmaya ve büyümeye öncelik vermeliyiz. Almanya’da mikro işletmeler istihdamın yüzde 19’udur. Bizdeyse tarım dışı mikro işletmeler istihdamın yüzde 30’unu sağlıyor. 83 milyonluk ülkeyiz, borsamızdaki şirket sayısı 400’ü geçmedi. Singapur, Tayvan gibi ülkelerde bile bin civarı, İspanya borsasında 3 bin şirket var. Büyük holdinglerimiz bile aile şirketi olmaya devam ediyor. Artık bu kültürümüzü değiştirmeliyiz. İnovasyona ve insana yatırım yapmaya daha fazla önem vermeliyiz. Ülkemizde ar-ge merkezi sayısı hızla arttı, 1152 oldu, ama en büyük şirketlerimizin yarısında ar-ge yapılmıyor. Ortaklıklar kurup, yeni sektörlere, teknolojiye, ar-geye yatırım yapmalıyız. Ülke olarak kişi başına 3 bin dolar ithalat, 2 bin dolar ihracat yapıyoruz. Hepimiz daha fazla ihracat için çalışmalıyız. Antalya tarımında, küçük üreticilerimiz birleşmeli ve daha fazla ihracat için çalışmalıdır”
“Ekonomiyi büyütmeliyiz”
Ticaret ve Sanayi Odası olarak, üyeleri ihracat hedefiyle bira raya getirdiklerine işaret eden Çetin, bakanlık desteğiyle yapılan URGE projelerinde tarım, gıda, yapı sektörlerinde kümeler oluşturulduğunu belirtti.
‘Güç birliğiyle ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz’ diyen Çetin şu ifadeleri kullandı:
“Antalya teknoloji alanında ilerlemek zorundadır. Biz inovasyon merkezimizi örnek olmak ve küçük girişimlere, startuplara destek olmak için kurduk. Sanayide birkaç büyük şirketimiz var, ama kümelenmeyle sektörleri büyütmek için çaba harcamalıyız. Tasarım, iklimlendirme, biyoteknoloji, genetik gibi alanlarda ortak ar-ge ve inovasyon merkezleri de kurmalıyız. Antalya 4.0 projemizle Açık Veri Merkezi gibi endüstri 4.0 altyapılarını kurmamız gerektiğini ortaya koyduk. Dünya dijital ekonomiye geçiyor: Ticaret savaşları olsa da teknoloji gelişmeye devam edecek. Dünya, tarım 4.0, turizm 4.0, perakende 4.0, lojistik 4.0 sistemlerine geçecek. Bugünün sorunlarına takılıp kalmamalı, dijital dönüşümle şirketlerimizi ve ekonomiyi büyütmeliyiz. Ekonomi yönetimimizden teşviklerle birlikte makroekonomik istikrar ve yapısal reform sürecinde de daha hızlı bir ilerleme bekliyoruz. Sanayi Bakanlığımız 300 üründe yerlileştirme programı açıklayacak. Bu programda bölge ve il düzeyindeki teşviklerin de gözden geçirilmesi gereklidir. Üyelerimizin devlet destekleriyle ilgili en büyük sıkıntılarından birisi başvuru dosyalarındaki teknik detaylardır. Desteklerdeki bürokratik süreçler azaltılmalıdır”
Kaynak: İHA
Zirvede, Antalya Valisi Münir Karaloğlu’da yer aldı. Zirvede konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin, ekonomide zor günlerin yaşandığına dikkat çekti. Reel sektör olarak hem morale, hem de desteğe ihtiyaç olduğunu bildiren Çetin, Vali Münir Karaloğlu’nun kendilerine moral, bakanlıkların ise istihdam ve yatırım teşviki verdiğini ifade etti.
“Antalya ekonomisi geçen yıl turizm sayesinde büyüdü”
2018’de Türkiye’de 157 milyarlık yatırım teşvik belgesi alındığını dile getiren Çetin, “Yatırım teşviklerinde İstanbul ve diğer Marmara illeri dışında İzmir ve Ankara öne çıkmaktadır. Ankara’yı Gaziantep, Adana, Manisa ve Antalya izlemektedir. Antalya ekonomisi geçen yıl turizm sayesinde büyüdü. Türkiye’de yatırım teşvik belgesi azalırken, Antalya’da yüzde 60 arttı. Antalya’da geçen yıl alınan 3 milyarlık teşvik belgesinin üçte biri turizm yatırımıdır, 750 milyonu imalat yatırımıdır, 400 milyonu tarım, 200 milyonu eğitim, 200 milyonu sağlık, 170 milyonu enerji yatırımıdır. İmalat yatırımı ağaç işleri ağırlıklıdır." dedi.
Turizmde yeni yatırım için yarım milyarlık teşvik belgesi alındığını hatırlatan Çetin, Antalya’rır sanayide, tarımda, ticarette, teknolojide çok daha iyi bir yere gelebileceğini işaret etti. Çetin, " Yeter ki, birleşelim, ortaklıklar kuralım, dünyaya bakıp yeni alanlara yönelelim. Biz, bir süre önce TOBB öncülüğünde Bankalarla zirve yapmıştık, birçok arkadaşımız sorunlarına çözüm bulmuştu. İnanıyorum ki, bu zirve de Antalya özel sektörüne çok faydalı olacaktır. Bugün ATSO binasında Bakanlıklarımızın, İşkur’un istihdam teşviklerini, KOSGEB’in AR-GE desteklerini, Sanayi yatırım teşviklerini, tarım desteklerini, ihracat desteklerini öğrenmek mümkündür. Bitişiğimizdeki salonda katılımcı kurumlarımızın stantları olacak. Kim ne sorun yaşıyorsa, hangi destekten faydalanmak istiyorsa yetkililerle doğrudan iletişime geçebilir” ifadelerini kullandı.
Çetin, istihdam, ihracat teşviklerini ve tarımsal desteklerin Antalya özel sektörü için son derece yararlı olduğunu kaydetti.
“Antalya’da SGK’ya kayıtlı 72 bin işyeri var”
ATSO Başkanı Çetin şöyle devam etti: “Bazı arkadaşlarımız teşvik deyince nakit para desteği veya düşük faizli kredi anlıyor. İstihdam teşviki ve vergi indirimleriyle uğraşmak istemeyen arkadaşlarımız da oluyor. Artık bu alışkanlıklarımızdan vazgeçmeliyiz. Dünya ile rekabet edebilmek için doğru ürünleri üretmek ve tüm sektörlerde verimliliği sağlamak zorundayız. Antalya’da SGK’ya kayıtlı 72 bin işyeri var. Bunun 28 bini tek kişilik, 20 bini 2-3 kişi istihdamı olan işyeridir. Küçük olsun benim olsun anlayışını bir kenara bırakmalı, sermayelerimizi birleştirip ortak yatırım yapmaya ve büyümeye öncelik vermeliyiz. Almanya’da mikro işletmeler istihdamın yüzde 19’udur. Bizdeyse tarım dışı mikro işletmeler istihdamın yüzde 30’unu sağlıyor. 83 milyonluk ülkeyiz, borsamızdaki şirket sayısı 400’ü geçmedi. Singapur, Tayvan gibi ülkelerde bile bin civarı, İspanya borsasında 3 bin şirket var. Büyük holdinglerimiz bile aile şirketi olmaya devam ediyor. Artık bu kültürümüzü değiştirmeliyiz. İnovasyona ve insana yatırım yapmaya daha fazla önem vermeliyiz. Ülkemizde ar-ge merkezi sayısı hızla arttı, 1152 oldu, ama en büyük şirketlerimizin yarısında ar-ge yapılmıyor. Ortaklıklar kurup, yeni sektörlere, teknolojiye, ar-geye yatırım yapmalıyız. Ülke olarak kişi başına 3 bin dolar ithalat, 2 bin dolar ihracat yapıyoruz. Hepimiz daha fazla ihracat için çalışmalıyız. Antalya tarımında, küçük üreticilerimiz birleşmeli ve daha fazla ihracat için çalışmalıdır”
“Ekonomiyi büyütmeliyiz”
Ticaret ve Sanayi Odası olarak, üyeleri ihracat hedefiyle bira raya getirdiklerine işaret eden Çetin, bakanlık desteğiyle yapılan URGE projelerinde tarım, gıda, yapı sektörlerinde kümeler oluşturulduğunu belirtti.
‘Güç birliğiyle ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz’ diyen Çetin şu ifadeleri kullandı:
“Antalya teknoloji alanında ilerlemek zorundadır. Biz inovasyon merkezimizi örnek olmak ve küçük girişimlere, startuplara destek olmak için kurduk. Sanayide birkaç büyük şirketimiz var, ama kümelenmeyle sektörleri büyütmek için çaba harcamalıyız. Tasarım, iklimlendirme, biyoteknoloji, genetik gibi alanlarda ortak ar-ge ve inovasyon merkezleri de kurmalıyız. Antalya 4.0 projemizle Açık Veri Merkezi gibi endüstri 4.0 altyapılarını kurmamız gerektiğini ortaya koyduk. Dünya dijital ekonomiye geçiyor: Ticaret savaşları olsa da teknoloji gelişmeye devam edecek. Dünya, tarım 4.0, turizm 4.0, perakende 4.0, lojistik 4.0 sistemlerine geçecek. Bugünün sorunlarına takılıp kalmamalı, dijital dönüşümle şirketlerimizi ve ekonomiyi büyütmeliyiz. Ekonomi yönetimimizden teşviklerle birlikte makroekonomik istikrar ve yapısal reform sürecinde de daha hızlı bir ilerleme bekliyoruz. Sanayi Bakanlığımız 300 üründe yerlileştirme programı açıklayacak. Bu programda bölge ve il düzeyindeki teşviklerin de gözden geçirilmesi gereklidir. Üyelerimizin devlet destekleriyle ilgili en büyük sıkıntılarından birisi başvuru dosyalarındaki teknik detaylardır. Desteklerdeki bürokratik süreçler azaltılmalıdır”