'Eğitim Çalışanlarının Sorunları Ve Çözüm Önerileri' Çalıştayı Düzenlendi

Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şubesi, toplu sözleşme görüşmeleri öncesi eğitim çalışanlarının sorunları ve çözüm önerilerinin tartışıldığı çalıştay düzenledi.

'Eğitim Çalışanlarının Sorunları Ve Çözüm Önerileri' Çalıştayı Düzenlendi
Bir otelin salonunda gerçekleştirilen ‘Eğitim Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri’ çalıştayı eğitim kademesi ve kamu statüsünden temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirildi.

Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şubesi Mevzuat ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ramazan Bayram’ın açılış konuşmasıyla başlayan çalıştayda, katılımcılar söz alarak gündemdeki konular hakkında görüşlerini dile getirdi.

Eğitim gündemine ve sendikal çalışmalara ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı, 15 Mayıs’a kadar yapılacak çalışmaların istişare edildiği, eğitim çalışanlarının karşılaştığı sıkıntıların, çözüm bekleyen sorunlarının konuşulduğu, çözüm önerilerinin görüşüldüğü toplantının sonunda bir sonuç bildirisi hazırlandı.

Başkan Yardımcısı Ramazan Bayram, Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şubesi olarak eğitim çalışanlarının hak ve özgürlük mücadelesinde çeyrek aşkın emek verdiklerini belirterek antidemokratik dönem ve uygulamaları bu mücadele azmiyle tarihin çöp sepetine attıklarını söyledi.



Eğitim çalışanlarının meslek kanunundan şiddete maruz kalmalarına, pörsümüş kılık kıyafet yönetmeliğinden maaşlarının enflasyon karşısında ve adil olmayan vergi uygulamaları karşısında erimesine kadar bir çok sorununun çözüm beklediğini ifade eden Bayram, "Çözümsüz kalan her sorun, 3600 ek göstergenin sağlanması gibi çözümü hususunda mutabakata varılıp adım atılmayan her konu sosyal maliyete sebep olmaktadır. Bazı şer şebekelerinin toplu sözleşme öncesi harekete geçerek algı operasyonları oluşturmaya başladıklarını görüyoruz. Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şubesi olarak ülkemize sosyal ve ekonomik yönden diz çöktürmeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Yetkili sendika olmanın sorumluluğunu omuzlarımızda rütbe gibi taşıyarak hiç kimsenin toplu sözleşme masasını manipüle etmesine müsaade etmeyeceğiz. Her yıl güncelleyerek ve sahadan talep ve görüş alarak gerçekleştirdiğimiz çalıştay bu bakımdan bizim için hayati önem taşımaktadır. Katkı sunan her kademeden, her statüden çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Çalıştay sonunda hazırlanacak raporumuzu kamuoyuyla ve ilgili makamlarla paylaşarak toplu sözleşme masasına taşınmasını sağlayacağız" dedi.

Eğitim Çalışanlarının sorunları ve çözüm önerileri konulu çalıştayın sonunda sonuç bildirisi açıklandı.

Sonuç bildirisinde ana başlıklar halinde şunlara yer verildi:

“Eğitimciler, şiddetin en büyük mağduru olmaya devam etmektedir. Başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün eğitim camiası, siyasiler, mülki idareler, aydınlar, gazeteciler ve aileler bu konuda büyük bir aile olduğumuz şuuru ve duyarlılığı ile sorumlu davranmalı; caydırıcı ve toplumu şiddetten uzaklaştıran hukuki ve idari tedbirler bir an evvel ele alınmalıdır.

Eğitim çalışanları için toplu sözleşme masasına taşıyacağımız tekliflerin, mali hakların iyileştirilmesinin yanı sıra, ülkemiz eğitim sisteminin kalitesini ve sürdürülebilirliğini artıracak mahiyette olduğunun bilinmesini istiyoruz. Bu nedenle, toplu sözleşme sürecinin, ‘bütçe disiplini’ ve ‘mali yeterlilik’ esareti altına alınmadan, tekliflerimizin maliyetinden ziyade mahiyetinin konuşulduğu bir anlayışla sonuçlandırılmasını bekliyoruz.

Kamu görevlilerinin ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıları ve emekleri, çalışma hayatına ve kamu çalışma ilişkilerine yansımalı; yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları ek göstergeden yararlandırılmalı, tüm kamu görevlilerinin ek göstergeleri en az 600 puan artırılmalı, başta 3600 ek gösterge olmak üzere, verilen sözler ivedilikle yerine getirilmelidir.

Sözleşmeli personel istihdamına son verilmeli, kamuda kadrolu memur statüsü esas alınmalı ve bundan sonra tüm atamalar kadrolu yapılmalıdır.

Öğretmene destek olacak, resmi ya da özel eğitim kurumu ayrımı olmaksızın haklarını güvence altına alacak ve sorumluluklarının sınırını çizecek Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili adım ivedilikle atılmalıdır.

Üniversitelerimizin kendilerinden bekleneni karşılamaları için, iş güvencesini esas alarak akademik ve idari personeli birlikte kucaklayan katılımcı bir yükseköğretim kanunu çıkarılmalıdır.

Eğitim ortamlarının verimliliğinin artırılması, kurumlarımızın daha nitelikli olması için büyük bir emek ve gayret ortaya koyan şef, memur ve hizmetlilerimiz başta olmak üzere, genel idare hizmetleri, yardımcı hizmetler sınıfı ve teknik hizmetler sınıfı çalışanlarının çalışma şartlarının iyileştirilmesi, emeklerinin karşılığını eksiksiz alması, daha nitelikli bir hizmet üretebilmeleri için sorunlarının çözülmesi eğitim sisteminin geleceği açısından büyük bir önem arz etmektedir.

Kamu görevlilerinin kılık ve kıyafet özgürlüğü hakkı yasal güvence altına alınmalıdır. Hala devam eden kısıtlama ve yasakların kaldırılması için başlattığımız serbest kıyafet eylemi kararımız, kamu görevlileri kılık-kıyafet özgürlüğüne kavuşuncaya kadar devam edecektir.

Adil bir vergi uygulaması getirilerek maaşların ilk altı aydan itibaren erimesini engelleyecek gelir vergisi matrahı yükseltilmelidir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, hak, özgürlük ve emek mücadelemizi yeni zeminlere taşıyarak, üyelerimizin, eğitim çalışanlarının haklarının korunup geliştirilmesi, ülkemizde demokratik zeminin güçlendirilmesi, emeğin saygınlığının ülkemizde ve dünyada artırılması için sendikal yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdüreceğiz.

Ek ders ücretlerindeki adaletsizlik giderilmeli ek ders ücretleri arttırılmalıdır.

Kalkınmada öncelikli illerde çalışanlara hizmet bölgelerine göre 800-1000 TL arasında ek olarak ‘zorunlu hizmet tazminatı’ adı altında ödeme yapılmalıdır.

Her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bütün Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışanlarına ‘Eğitim İkramiyesi’ adı altında bir maaş kadar ikramiye verilmelidir.

Eğitim öğretim ödeneğinin şeflere ve tüm MEB personeline bir maaş tutarında verilmesi sağlanmalıdır.

Öğretmen ve idareci atamalarında sınav puanının ve ek 1 puanlarının tek atama kriteri olması ve mülakatların tamamen kaldırılması sağlanmalıdır.

İş Sağlığı ve güvenliğinin tüm sorumluluğun idarecilerden alınarak daha profesyonel kurumlara verilmesi ve ayrıca yapılacak düzenlemeler için de okul ve kurumlara ödenek ayrılması sağlanmalıdır.

28 Şubatta mağdur edilip hakları iade edilmeyenlerin mağduriyetlerinin ekonomik ve özlük olarak giderilmesi sağlanmalıdır.

İhraç edilenlerden de hukuk önünde mahkeme kararları ile suçsuzluğu ispatlananların göreve iade edilmeleri ve hak kayıplarının en kısa zamanda karşılanması sağlanmalıdır.

19. Milli Eğitim Şura’sında alınan kararların ve kurum idari kurul kararlarının bir an önce uygulamaya geçilmesi için gerekli adımlar ivedilikle atılmalıdır.”
Kaynak: İHA