'28 Şubat Süreci Ve Yeni Türkiye' Konferansı
Karabük Üniversitesinde (KBÜ) "28 Şubat Süreci ve Yeni Türkiye" konulu konferans düzenlendi.
Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa, Milat Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Serdar Arseven ile Yeni Şafak Gazetesi Ankara Haber Müdürü Hüseyin Likoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Likoğlu, konuşmasında, 28 Şubat’ın, Türkiye’de darbeler tarihiyle başlayan bir süreç olduğunu söyledi.
Bu sürecin başlangıcının 1950 seçimleriyle de irtibatlandırılabileceğini anlatan Likoğlu, "Çünkü 1950 seçimlerinde iktidarın halk oyuyla el değiştirmesini benimsemeyenler vardı. 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin çok önemli yerlerinde çok önemli belediye başkanlıkları kazandı ve o seçimler beraberinde 28 Şubat’ın taşlarını daha sık döşemeye neden oldu." şeklinde konuştu.
Likoğlu, 28 Şubat sürecinde çok zor günler yaşadıklarını dile getirerek, "Başörtülü öğrenciler üniversitelere alınmayacak diye talimatlar verildi. YÖK’ten imam hatipli öğrencilerin üniversiteye alınmaması için kat sayı uygulamasını getirmesi istendi. 28 Şubat öyle planlıydı ki, o dönemde muhafazakar ailelerin zeki çocukları işte bu sürece kurban gitti. 28 Şubat süreci bugün yaşadığımız bütün kötülükleri tek tek dizayn etti." dedi.
Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimiyle, 28 Şubat sürecinin ve anlayışının bitmediğini belirten Likoğlu, "28 Şubat süreci, 'halkın tercihleriyle iktidar değişikliği olamaz' diyenlerle, 'bu ülke bir Cumhuriyet ise söz hakkı milletin olması gerekir' diyenlerin kavgasıydı ve bu kavga 15 Temmuz’a kadar devam etti. Bugün de bu kavga devam ediyor." diye konuştu.
"Hiçbir darbe dış destek olmadan gerçekleşemez"
Serdar Arseven ise konuşmasında hiçbir darbenin dış destek olmadan gerçekleşmeyeceğine dikkati çekerek, "1960 darbesi, 1980 darbesi, 28 Şubat, 27 Nisan muhtırası, 15 Temmuz darbe girişimi dış destek olmadan hayata geçecek şeyler değil." sözlerine yer verdi.
28 Şubat’ta yaşanan darbenin öncesinde yaşanan gelişmeleri ve bu darbenin yapılmasına sebep olan iç ve dış güçleri örneklerle anlatan Arseven konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Erbakan, 28 Şubat öncesi Doğru Yol Partisi’nin Genel Başkanı Tansu Çiller ile 54. kükümet olan Refah Yolu Hükümetini kurdu. Erbakan, yerli üretimle Türkiye’nin kalkınacağını ve bunu İslam dünyasının kaynaklarıyla gerçekleşeceğini söyledi. D8 projesi, Prof. Dr. Necmettin Erbakan projesiydi. Erbakan D8’i kurarak böylece Siyonizm’e gidecek kaynakları İslam dünyası içerisinde tutup İslam dünyasını zenginleştirmek istedi. Erbakan’ın ekonomi başta olmak üzere bütün alanlarda yapmak istediği iyileşmeler iç ve dıştan bazı kesimleri rahatsız etti. 28 Şubat darbesine giden bir süreç vardı, Türkiye’de laik-anti laik kamplaşması getirerek devlet millet bağını koparmak istediler."
28 Şubat sürecinde medyanın algı operasyonu yaptığını söyleyen Arseven, şunları kaydetti:
"Refah Partisi’nin oy oranının günden güne artması nedeniyle bazı güçler telaşa düşüp önlerini kesmek istedi. Erbakan, kararlı şekilde mücadele ederken birden ortaya Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı gibi tiplerin içinde olduğu ahlaksız olaylarla Müslümanlık üzerinde baskı kurulmaya başlandı. Memlekette baş örtüsüzler yaşamayacak diye bir algı yapıldı ve sürekli irtica görüntüsü altında vatandaşa böyle bir hava verildi."
Konferansın sonrasında Arseven ve Likoğlu, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Özcan Büyükgenç ile KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat’ı makamında ziyaret etti.
Kaynak: AA
Likoğlu, konuşmasında, 28 Şubat’ın, Türkiye’de darbeler tarihiyle başlayan bir süreç olduğunu söyledi.
Bu sürecin başlangıcının 1950 seçimleriyle de irtibatlandırılabileceğini anlatan Likoğlu, "Çünkü 1950 seçimlerinde iktidarın halk oyuyla el değiştirmesini benimsemeyenler vardı. 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin çok önemli yerlerinde çok önemli belediye başkanlıkları kazandı ve o seçimler beraberinde 28 Şubat’ın taşlarını daha sık döşemeye neden oldu." şeklinde konuştu.
Likoğlu, 28 Şubat sürecinde çok zor günler yaşadıklarını dile getirerek, "Başörtülü öğrenciler üniversitelere alınmayacak diye talimatlar verildi. YÖK’ten imam hatipli öğrencilerin üniversiteye alınmaması için kat sayı uygulamasını getirmesi istendi. 28 Şubat öyle planlıydı ki, o dönemde muhafazakar ailelerin zeki çocukları işte bu sürece kurban gitti. 28 Şubat süreci bugün yaşadığımız bütün kötülükleri tek tek dizayn etti." dedi.
Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimiyle, 28 Şubat sürecinin ve anlayışının bitmediğini belirten Likoğlu, "28 Şubat süreci, 'halkın tercihleriyle iktidar değişikliği olamaz' diyenlerle, 'bu ülke bir Cumhuriyet ise söz hakkı milletin olması gerekir' diyenlerin kavgasıydı ve bu kavga 15 Temmuz’a kadar devam etti. Bugün de bu kavga devam ediyor." diye konuştu.
"Hiçbir darbe dış destek olmadan gerçekleşemez"
Serdar Arseven ise konuşmasında hiçbir darbenin dış destek olmadan gerçekleşmeyeceğine dikkati çekerek, "1960 darbesi, 1980 darbesi, 28 Şubat, 27 Nisan muhtırası, 15 Temmuz darbe girişimi dış destek olmadan hayata geçecek şeyler değil." sözlerine yer verdi.
28 Şubat’ta yaşanan darbenin öncesinde yaşanan gelişmeleri ve bu darbenin yapılmasına sebep olan iç ve dış güçleri örneklerle anlatan Arseven konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Erbakan, 28 Şubat öncesi Doğru Yol Partisi’nin Genel Başkanı Tansu Çiller ile 54. kükümet olan Refah Yolu Hükümetini kurdu. Erbakan, yerli üretimle Türkiye’nin kalkınacağını ve bunu İslam dünyasının kaynaklarıyla gerçekleşeceğini söyledi. D8 projesi, Prof. Dr. Necmettin Erbakan projesiydi. Erbakan D8’i kurarak böylece Siyonizm’e gidecek kaynakları İslam dünyası içerisinde tutup İslam dünyasını zenginleştirmek istedi. Erbakan’ın ekonomi başta olmak üzere bütün alanlarda yapmak istediği iyileşmeler iç ve dıştan bazı kesimleri rahatsız etti. 28 Şubat darbesine giden bir süreç vardı, Türkiye’de laik-anti laik kamplaşması getirerek devlet millet bağını koparmak istediler."
28 Şubat sürecinde medyanın algı operasyonu yaptığını söyleyen Arseven, şunları kaydetti:
"Refah Partisi’nin oy oranının günden güne artması nedeniyle bazı güçler telaşa düşüp önlerini kesmek istedi. Erbakan, kararlı şekilde mücadele ederken birden ortaya Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı gibi tiplerin içinde olduğu ahlaksız olaylarla Müslümanlık üzerinde baskı kurulmaya başlandı. Memlekette baş örtüsüzler yaşamayacak diye bir algı yapıldı ve sürekli irtica görüntüsü altında vatandaşa böyle bir hava verildi."
Konferansın sonrasında Arseven ve Likoğlu, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Özcan Büyükgenç ile KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat’ı makamında ziyaret etti.