'İran'da Güç Sadece Hamaney'in Elinde Değil'

Reformistlere yakınlığıyla bilinen İrani Ferda Dergisi Editörü Keyvan Samimi: 'Birkaç ay önce Ruhani'ye yönelik baskılar arttı. Aşırı muhafazakarlar, Ruhani’yi bir şekilde yıkıp tüm gücü kendi ellerine almak ve darbe yapmak istiyorlardı. Hamaney buna izin vermedi' 'Her ne kadar ülkedeki güç odakları Hamaney’e bağlı olsalar da İran’da güç sadece Hamaney’in elinde değil' 'İran’da siyaset, kişisel ilişkiler üzerinden yürütülüyor. Güç odaklarının her biri bir derebeyi, birbirleriyle çıkar ilişkisi içerisinde irtibat halindeler' 'Esed'i Ruhani'nin başında olduğu hükümet davet etmemişti. Diğer hükümet davet etti. İlginçtir Esed İran uçağıyla Tahran’a gelmeyi kabul etmemiş, Rus uçağıyla gelmiştir. Bu da onun İran’a güvenmediğinin bir göstergesidir'

MUSTAFA MELİH AHISHALI - İran'da yayımlanan ve reformistlere yakınlığıyla bilinen İran-i Ferda Dergisi Editörü Keyvan Samimi (70), aşırı muhafazakarların Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye darbe yapmak istediklerini fakat ülke lideri Ali Hamaney'in buna engel olduğunu söyledi.

AA muhabirine konuşan Samimi, devrim sonrası ortaya çıkan konjonktürde kanun dışı ve yolsuzluklarla ülke yönetiminde söz sahibi olan bazı çevrelerin, çıkarları doğrultusunda "derebeyi" gibi hareket etmelerinin iç ve dış siyaseti olumsuz yönde etkilediğini belirtti.

- "İran’da güç sadece Hamaney’in elinde değil"

Samimi, "Her ne kadar ülkedeki güç odakları Hamaney’e bağlı olsalar da İran’da güç sadece Hamaney’in elinde değil. Devrim Muhafızları gibi para ve siyasi alanda güç sahibi olan bazı odaklar Hamaney’e baskı unsuru dahi olabiliyor. Mesela Devrim Muhafızları, ülke ekonomisinin yüzde 60’ına hakim fakat hepsini istiyorlar." dedi.

Son dönemlerde "aşırı muhafazakar" kesimin Cumhurbaşkanı Ruhani üzerindeki baskılarının arttığını dile getiren Samimi, "Birkaç ay önce Ruhani'ye yönelik baskılar arttı. Aşırı muhafazakarlar, Ruhani’yi bir şekilde yıkıp tüm gücü kendi ellerine almak ve darbe yapmak istiyorlardı. Hamaney buna izin vermedi. Bu tür baskıların bazılarını engellerken bazılarına Hamaney'in de gücü yetmeyebiliyor." ifadelerini kullandı.

İran'da siyasetin kendine has bir yöntemi olduğuna değinen Samimi, "İran’da siyaset, kişisel ilişkiler üzerinden yürütülüyor. Güç odaklarının her biri bir derebeyi, birbirleriyle çıkar ilişkisi içerisinde irtibat halindeler." şeklinde konuştu.

- Esed'in olaylı ziyareti

Ülkede çift başlı bir yönetimin olduğunu belirten Samimi, Suriye rejimi lideri Beşşar Esed'in geçtiğimiz günlerdeki Tahran ziyaretinde de bunun ortaya çıktığını söyledi.

Samimi, "Esed'in ziyaretinde İran'daki çift başlılığı bir kez daha görmüş olduk. Esed'i Ruhani'nin başında olduğu hükümet davet etmemişti. Diğer hükümet davet etti. İlginçtir Esed İran uçağıyla Tahran’a gelmeyi kabul etmemiş, Rus uçağıyla gelmiştir. Bu da onun İran’a güvenmediğinin bir göstergesidir." dedi.

- "Zarif, Kasım Süleymani ile görüşmedi"

Esed'in Tahran ziyaretinde yaşananlar nedeniyle Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in istifa etmesiyle ilgili gelişmeleri değerlendiren Samimi şunları söyledi:

"Zarif, son birkaç yıldır muhafazakarların şiddetli baskısı altındaydı. Birkaç kez istifa etti ama kabul edilmedi. Hamaney, muhafazakarların Zarif’e baskı uygulamalarının karşısında durmuştur. Hamaney, batılı ülkelerle müzakerelerin başlamasını istiyordu. Zarif’i bu nedenle destekledi. Eğer böyle olmasaydı eski Dışişleri Bakanı Said Celili gibi aşırı bir muhafazakarı işin başına getirir ABD ve batı karşıtlığı yaptırırdı. Zarif’in istifası sonrasında Devrim Muhafızları Kudüs Güçleri Komutanı Kasım Süleymani, durumu izah etmek için Zarif’ten randevu talep etti fakat Zarif görüşmeyi kabul etmedi."

- "Bir devlet değil, bir şirket dahi olsa iflas eder"

Tahran yönetiminin, altına imza attığı bazı uluslararası anlaşmalara riayet etmemesinin ne anlama geldiğiyle ilgili soruya Samimi, "Bu iş bilmezlik, becerisizlik ve yapılan anlaşmaları hafife almaktan başka bir şey değildir. Bir devlet değil, bir şirket dahi olsa yaptığı anlaşmalara riayet etmezse güvenilirliğini yitirir ve iflas eder. Kimin elinin kimin cebinde olduğu belli değil, yolsuzluk şebekesi iş başında. Bunlar uzun vadeli planlar yerine günlük fikir değiştirmekten kaynaklanıyor. Söz konusu problem çift başlılık veya özetle kötü yönetimdir." şeklinde cevapladı.

- "Hamaney, adalet ve özgürlük alanlarında temel reformlar yapmalıdır"

Ülkede lider ve cumhurbaşkanı olarak çift başlılık sorunu yaşandığını, kimin hangi konuda sorumlu olduğunun belli olmadığını ve bu çelişkinin anayasadan kaynaklandığını dile getiren Samimi, "Hamaney'den sonra İran'ı ne bekliyor" sorusuna, "Hamaney’den sonra ne olacağı ve hangi güç odağının iş başına geleceği net değil. Yapmış olduğu tüm yanlışlara rağmen şu an alternatifi yok. Ülkenin istikrarı ve güvenliğinin devamı açısından Hamaney’in varlığı önemli. Devrim muhafızlarının bazı aşırılıklarının önüne geçiyor. Ülkede karmaşanın yaşanmaması için her şeye rağmen Hamaney kalmalı fakat adalet ve özgürlük alanlarında temel reformlar yapmalıdır." ifadesini kullandı.

Kaynak: AA