Yurtta Sulh Konseyi Üyesi Sürer'in Son Savunması
Genelkurmay çatı davasına, sözde 'yurtta sulh konseyi' üyesi eski tuğamiral Sinan Sürer'in son savunmasının alınmasıyla devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, olay tarihinde Genelkurmay 1. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı olarak görev yapan sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi eski tuğamiral Sinan Sürer esasa ilişkin savunmasını yaptı.
Genelkurmaydaki odasında ele geçirilen 19 sayfalık dokümanda, Türkiye'yi iç savaşa sürekleyecek ve bölünmesine neden olabilecek plana dair beyanda bulunan Sürer, MİT tarafından hazırlanarak görevi gereği kendisine gelen raporun ilgili komutanlara arz edildiğini, raporun kendisi tarafından kaleme alınmadığını söyledi.
Sürer, 15 Temmuz'da yıllık izinde olmasına rağmen karargaha gelmesinin darbeye destek amaçlı olduğuna dair suçlamayı kabul etmediğini bildirdi.
Olay günü İstanbul'a gidiş için yola çıktığını anlatan Sürer, Akıncı gişelerini geçtikten sonra kendisini arayan emir subayının terör saldırısı olduğunu söylemesi üzerine görev yerine dönmeye karar verdiğini söyledi.
"Sorumluluk bilinciyle karargaha gitmeye karar verdim." ifadesini kullanan Sürer, Genelkurmay yerleşkesine gittiği sırada darbe girişiminden haberdar olmadığını ileri sürdü.
Genelkurmaya gelişinin ve derdest edilmemesinin suç unsuru olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu savunan Sürer, karargaha girişinden sonra bir odada bekletildiği iddiasında bulundu.
Karargah binasında sivil vatandaşların olduğunu ve çatışma yaşandığını anlatan Sürer, çatışmaların azalmasından sonra emniyetini sağlamak amacıyla silahını çantasından çıkararak odasına gitmeye çalıştığını beyan etti.
Sürer, Genel Sekreterlik katından geçerken sivillere ateş ettiği ve kamera açısında olmayan kısımda yerde yatan yaralı bir vatandaşa tekme attığı tespitini kabul etmediğini belirtti.
Olay günü silahını kullanmadığını ve uyarı amaçlı dahi havaya ateş etmediğini iddia eden Sürer, "Ayağımı savurdum ve gidin buradan dedim. Kimseye tekme atmadım. Zaten yerde yatan bir sivil de bulunmamaktadır. Hiçbir sivile tekme atılmamıştır, hiçbir sivil de kendisine tekme atıldığına dair ifade vermemiştir." diye konuştu.
Sürer, savunmasına yarınki duruşmada devam edecek.
Kaynak: AA
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, olay tarihinde Genelkurmay 1. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı olarak görev yapan sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi eski tuğamiral Sinan Sürer esasa ilişkin savunmasını yaptı.
Genelkurmaydaki odasında ele geçirilen 19 sayfalık dokümanda, Türkiye'yi iç savaşa sürekleyecek ve bölünmesine neden olabilecek plana dair beyanda bulunan Sürer, MİT tarafından hazırlanarak görevi gereği kendisine gelen raporun ilgili komutanlara arz edildiğini, raporun kendisi tarafından kaleme alınmadığını söyledi.
Sürer, 15 Temmuz'da yıllık izinde olmasına rağmen karargaha gelmesinin darbeye destek amaçlı olduğuna dair suçlamayı kabul etmediğini bildirdi.
Olay günü İstanbul'a gidiş için yola çıktığını anlatan Sürer, Akıncı gişelerini geçtikten sonra kendisini arayan emir subayının terör saldırısı olduğunu söylemesi üzerine görev yerine dönmeye karar verdiğini söyledi.
"Sorumluluk bilinciyle karargaha gitmeye karar verdim." ifadesini kullanan Sürer, Genelkurmay yerleşkesine gittiği sırada darbe girişiminden haberdar olmadığını ileri sürdü.
Genelkurmaya gelişinin ve derdest edilmemesinin suç unsuru olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu savunan Sürer, karargaha girişinden sonra bir odada bekletildiği iddiasında bulundu.
Karargah binasında sivil vatandaşların olduğunu ve çatışma yaşandığını anlatan Sürer, çatışmaların azalmasından sonra emniyetini sağlamak amacıyla silahını çantasından çıkararak odasına gitmeye çalıştığını beyan etti.
Sürer, Genel Sekreterlik katından geçerken sivillere ateş ettiği ve kamera açısında olmayan kısımda yerde yatan yaralı bir vatandaşa tekme attığı tespitini kabul etmediğini belirtti.
Olay günü silahını kullanmadığını ve uyarı amaçlı dahi havaya ateş etmediğini iddia eden Sürer, "Ayağımı savurdum ve gidin buradan dedim. Kimseye tekme atmadım. Zaten yerde yatan bir sivil de bulunmamaktadır. Hiçbir sivile tekme atılmamıştır, hiçbir sivil de kendisine tekme atıldığına dair ifade vermemiştir." diye konuştu.
Sürer, savunmasına yarınki duruşmada devam edecek.