Pompeo 'Ağlama Duvarı'nı Ziyaret Etti
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İsrail Başbakanı Netanyahu ile işgal altındaki Doğu Kudüs'te Yahudiler tarafından en kutsal mekân olarak görülen Ağlama Duvarı'nı ziyaret etti.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun refakatinde işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesindeki Mescid-i Aksa'nın batı duvarı olan Burak Duvarı'nı (Ağlama Duvarı) ziyaret etti.
Pompeo, Yahudiler tarafından en kutsal mekân olarak görülen "Ağlama Duvarı"nı ziyaretinde Yahudilerin kipasını taktı ve kendisine eşlik eden hahamlardan bilgi aldı.
Ağlama Duvarı'na sağ elini koyarak yaklaşık iki dakika dua eden Pompeo, Yahudilerin yaptığı gibi dilekler içeren bir notu duvardaki aralıklara yerleştirdi.
İsrail medyasında Netanyahu’nun ilk defa bir yabancı ülke temsilcisiyle Ağlama Duvarı’nı ziyareti ettiği yorumları yapılırken, Pompeo’nun kutsal mekân ziyaretinde ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman da hazır bulundu.
Kısa süreli ziyaretinde Pompeo, Netanyahu ve beraberindekilerle Mescid-i Aksa’nın altındaki sinagoga da girdikten sonra Eski Şehir bölgesinden ayrıldı.
Bölgesel tur kapsamında, önce Kuveyt’i ziyaret eden ve ardından dün akşam İsrail’e gelen ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun yarın da Lübnan’a geçmesi bekleniyor.
- Burak (Ağlama) Duvarı
Müslümanlara göre Mescid-i Aksa'nın batısında yer alan Burak Duvarı, Hazreti Muhammed'in İsra ve Mirac gecesi "Burak" adlı bineğini bağladığı yer olarak kabul ediliyor.
Burak Duvarı'nı "Ağlama Duvarı" olarak isimlendiren Yahudiler ise buranın sözde yıkılan ve Mescid-i Aksa'nın üzerinde bulunduğu alana yeniden inşa edilmesi gerektiği söylenen Süleyman Mabedi'nin tek kalıntısı olduğunu öne sürüyor.
Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Harem-i Şerif'te kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
UNESCO Dışişleri Komisyonu, 13 Ekim 2016'da Mescid-i Aksa'nın Musevilikle bağına dair herhangi bir ibarenin bulunmadığına ilişkin tasarıyı oylamış ve tasarı, 6'ya karşılık 24 oyla kabul edilmişti.
İsrail’in tepkiyle karşıladığı karar için Fransa çekimser oy kullanırken, ABD, Almanya ve İngiltere "hayır" oyu kullanan ülkeler arasında yer almıştı. Karar daha sonra UNESCO Yürütme Kurulu tarafından da onaylanmıştı.
Kaynak: AA
Pompeo, Yahudiler tarafından en kutsal mekân olarak görülen "Ağlama Duvarı"nı ziyaretinde Yahudilerin kipasını taktı ve kendisine eşlik eden hahamlardan bilgi aldı.
Ağlama Duvarı'na sağ elini koyarak yaklaşık iki dakika dua eden Pompeo, Yahudilerin yaptığı gibi dilekler içeren bir notu duvardaki aralıklara yerleştirdi.
İsrail medyasında Netanyahu’nun ilk defa bir yabancı ülke temsilcisiyle Ağlama Duvarı’nı ziyareti ettiği yorumları yapılırken, Pompeo’nun kutsal mekân ziyaretinde ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman da hazır bulundu.
Kısa süreli ziyaretinde Pompeo, Netanyahu ve beraberindekilerle Mescid-i Aksa’nın altındaki sinagoga da girdikten sonra Eski Şehir bölgesinden ayrıldı.
Bölgesel tur kapsamında, önce Kuveyt’i ziyaret eden ve ardından dün akşam İsrail’e gelen ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun yarın da Lübnan’a geçmesi bekleniyor.
- Burak (Ağlama) Duvarı
Müslümanlara göre Mescid-i Aksa'nın batısında yer alan Burak Duvarı, Hazreti Muhammed'in İsra ve Mirac gecesi "Burak" adlı bineğini bağladığı yer olarak kabul ediliyor.
Burak Duvarı'nı "Ağlama Duvarı" olarak isimlendiren Yahudiler ise buranın sözde yıkılan ve Mescid-i Aksa'nın üzerinde bulunduğu alana yeniden inşa edilmesi gerektiği söylenen Süleyman Mabedi'nin tek kalıntısı olduğunu öne sürüyor.
Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Harem-i Şerif'te kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
UNESCO Dışişleri Komisyonu, 13 Ekim 2016'da Mescid-i Aksa'nın Musevilikle bağına dair herhangi bir ibarenin bulunmadığına ilişkin tasarıyı oylamış ve tasarı, 6'ya karşılık 24 oyla kabul edilmişti.
İsrail’in tepkiyle karşıladığı karar için Fransa çekimser oy kullanırken, ABD, Almanya ve İngiltere "hayır" oyu kullanan ülkeler arasında yer almıştı. Karar daha sonra UNESCO Yürütme Kurulu tarafından da onaylanmıştı.