Mahkeme Başkanından Ergenekon Hakimine 'Paralel Bilgisayar' Çıkışı
'Ergenekon' davasına bakan eski 8 hakim ve savcının, 'suç uydurma ve görevi kötüye kullanma' suçlarından yargılandığı davaya, eski hakim Hüsnü Çalmuk'un savunmasıyla devam edildi Çalmuk, Ergenekon davasına ait belgelerin tutulduğu bilgisayarların yargılamanın yapıldığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine ait olmadığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Haydar Metiner, duruşma salonundaki bilgisayarları göstererek 'Bakın yaptığımız bütün işler burada kayıt altında. Başka paralel bilgisayar alırsan şüphe yaratır. Kayıt dışı yapıyorsunuz, kayıt yok.' karşılığını verdi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kumpas davalarından "Ergenekon"a bakan eski 8 hakim ve savcının, "suç uydurma ve görevi kötüye kullanma" suçlarından yargılandığı davaya, eski hakim Hüsnü Çalmuk'un savunmasıyla devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesince, Yargıtay Konferans Salonu'nda görülen duruşmaya, FETÖ üyeliğinden tutuklu bulunan eski hakimler Hüsnü Çalmuk, Fatih Mehmet Uslu, Hasan Hüseyin Özese ve eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuksuz sanık eski hakim Ercan Fırat ile taraf avukatları katıldı.
Ergenekon davasının görüldüğü sırada kullanılan bilgisayarların hard disklerindeki bilgileri silerek delilleri kararttığı suçlamasına ilişkin savunma yapan Çalmuk, söz konusu bilgisayarların İstanbul Adliyesinin demirbaş envanteri olmadığını, bunların Silivri Ceza İnfaz Kurumu yönetimi tarafından tahsis edildiğini kaydetti.
Çalmuk, İstanbul Adliyesinden bilgisayar istediklerini ancak bu taleplerinin karşılık bulmaması nedeniyle cezaevi yönetiminden kendilerine bilgisayar verilmesini istediklerini, bu bilgisayarlarda Ergenekon davası belgelerinin yer aldığını kaydetti.
Söz konusu bilgisayarlara ilişkin bir demirbaş listesiyle kimlerin sorumluluğunda olduğuna dair bir belge oluşturulmadığını söyleyen Çalmuk, "Devletin bir başka kurumundan alınan bu bilgisayarlar, dava bitiminde iade edilecekti. Buna ilişkin bir hakim olarak zimmet yapamazdım. En fazla katibin ilgilenmesi gereken bir konuydu." savunmasını yaptı.
Bunu üzerine Mahkeme Başkanı Haydar Metiner, duruşma salonundaki bilgisayarları göstererek "Bakın yaptığımız bütün işler burada kayıt altında. Başka paralel bilgisayar alırsan şüphe yaratır. Kayıt dışı yapıyorsunuz, kayıt yok." dedi.
- Aile saadetini bozacak belgeler
Çalmuk, bilgisayarlarda devletin gizli belgelerinin yanı sıra sanıkların aile saadetini bozacak bilgilerin de olduğunu, davanın karara bağlanmasının ardından internetten indirdiği bir program aracılığıyla bilgisayardaki bu bilgileri sildiğini aktardı.
Çalmuk'un bu işlemi yaparken tutanak tutulmadığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Metiner, "Aile saadetini bozacak belgeleri niye orada muhafaza ettiniz? Davayla ilgisi ne? Tutanak tutup, neden çıkarmadınız?" diye sordu.
Çalmuk, bilgilerin bir bütün halinde bilgisayarlara yüklendiğini bu nedenle tasnif yapılamadığını öne sürerek, sanıklara ilişkin özel bilgilerin deşifre olacağı endişesiyle geri dönüşü olmayacak şekilde bilgisayarların 35 kez silindiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı Metiner'in, "Bu yükü (silme işlemini), sorumluluğu niye tek başınıza üstlendiniz? Bakın biz heyet olarak çalışıyoruz." değerlendirmesi üzerine Çalmuk, "Silmesem daha ağır ceza alacaktım. Devletin gizli belgeleri geri getirilirse getirilsin. Benden sonrası tufan mı demeliydik? Mahkememiz devleti ve kişisel verileri korumuştur. Kötü niyetli olsak balyoz getirip, bilgisayar ve hard diskleri kırar, 'Devletin gizli bilgileri olduğundan kırılmıştır' diye tutanak tutardık." şeklinde konuştu.
Çalmuk, bilgisayarlardaki verilerin silinmesi kararını heyet olarak verdiklerini, kanunsuz bir işlem yapmadıklarını iddia etti.
- Reddi hakim talebinde bulundu
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, savunmasına devam eden Çalmuk, Mahkeme Başkanı Metiner hakkında "ihsası reyde" bulunduğu gerekçesiyle "reddi hakim" talep etti.
Talep, "duruşmayı uzatmaya yönelik" olduğu gerekçesiyle mahkeme heyeti tarafından geri çevrildi.
Öte yandan, duruşma arası verildiği sırada sanıklar ile mahkeme salonunun güvenliğinden sorumlu jandarma arasında tartışma çıktı.
Tutuklu sanıklardan eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, kendisine kelepçe takılması üzerine, "Kaçma şüphesi olana kelepçe takılır." diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine, jandarma personeli de "Kaçma şüpheniz var." karşılığını verdi.
Duruşmaya, 18 Mart Pazartesi günü Çalmuk'un savunmasıyla devam edilecek.
Kaynak: AA
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesince, Yargıtay Konferans Salonu'nda görülen duruşmaya, FETÖ üyeliğinden tutuklu bulunan eski hakimler Hüsnü Çalmuk, Fatih Mehmet Uslu, Hasan Hüseyin Özese ve eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuksuz sanık eski hakim Ercan Fırat ile taraf avukatları katıldı.
Ergenekon davasının görüldüğü sırada kullanılan bilgisayarların hard disklerindeki bilgileri silerek delilleri kararttığı suçlamasına ilişkin savunma yapan Çalmuk, söz konusu bilgisayarların İstanbul Adliyesinin demirbaş envanteri olmadığını, bunların Silivri Ceza İnfaz Kurumu yönetimi tarafından tahsis edildiğini kaydetti.
Çalmuk, İstanbul Adliyesinden bilgisayar istediklerini ancak bu taleplerinin karşılık bulmaması nedeniyle cezaevi yönetiminden kendilerine bilgisayar verilmesini istediklerini, bu bilgisayarlarda Ergenekon davası belgelerinin yer aldığını kaydetti.
Söz konusu bilgisayarlara ilişkin bir demirbaş listesiyle kimlerin sorumluluğunda olduğuna dair bir belge oluşturulmadığını söyleyen Çalmuk, "Devletin bir başka kurumundan alınan bu bilgisayarlar, dava bitiminde iade edilecekti. Buna ilişkin bir hakim olarak zimmet yapamazdım. En fazla katibin ilgilenmesi gereken bir konuydu." savunmasını yaptı.
Bunu üzerine Mahkeme Başkanı Haydar Metiner, duruşma salonundaki bilgisayarları göstererek "Bakın yaptığımız bütün işler burada kayıt altında. Başka paralel bilgisayar alırsan şüphe yaratır. Kayıt dışı yapıyorsunuz, kayıt yok." dedi.
- Aile saadetini bozacak belgeler
Çalmuk, bilgisayarlarda devletin gizli belgelerinin yanı sıra sanıkların aile saadetini bozacak bilgilerin de olduğunu, davanın karara bağlanmasının ardından internetten indirdiği bir program aracılığıyla bilgisayardaki bu bilgileri sildiğini aktardı.
Çalmuk'un bu işlemi yaparken tutanak tutulmadığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Metiner, "Aile saadetini bozacak belgeleri niye orada muhafaza ettiniz? Davayla ilgisi ne? Tutanak tutup, neden çıkarmadınız?" diye sordu.
Çalmuk, bilgilerin bir bütün halinde bilgisayarlara yüklendiğini bu nedenle tasnif yapılamadığını öne sürerek, sanıklara ilişkin özel bilgilerin deşifre olacağı endişesiyle geri dönüşü olmayacak şekilde bilgisayarların 35 kez silindiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı Metiner'in, "Bu yükü (silme işlemini), sorumluluğu niye tek başınıza üstlendiniz? Bakın biz heyet olarak çalışıyoruz." değerlendirmesi üzerine Çalmuk, "Silmesem daha ağır ceza alacaktım. Devletin gizli belgeleri geri getirilirse getirilsin. Benden sonrası tufan mı demeliydik? Mahkememiz devleti ve kişisel verileri korumuştur. Kötü niyetli olsak balyoz getirip, bilgisayar ve hard diskleri kırar, 'Devletin gizli bilgileri olduğundan kırılmıştır' diye tutanak tutardık." şeklinde konuştu.
Çalmuk, bilgisayarlardaki verilerin silinmesi kararını heyet olarak verdiklerini, kanunsuz bir işlem yapmadıklarını iddia etti.
- Reddi hakim talebinde bulundu
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, savunmasına devam eden Çalmuk, Mahkeme Başkanı Metiner hakkında "ihsası reyde" bulunduğu gerekçesiyle "reddi hakim" talep etti.
Talep, "duruşmayı uzatmaya yönelik" olduğu gerekçesiyle mahkeme heyeti tarafından geri çevrildi.
Öte yandan, duruşma arası verildiği sırada sanıklar ile mahkeme salonunun güvenliğinden sorumlu jandarma arasında tartışma çıktı.
Tutuklu sanıklardan eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, kendisine kelepçe takılması üzerine, "Kaçma şüphesi olana kelepçe takılır." diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine, jandarma personeli de "Kaçma şüpheniz var." karşılığını verdi.
Duruşmaya, 18 Mart Pazartesi günü Çalmuk'un savunmasıyla devam edilecek.