Kızılhaç'tan 'Suriye'nin Kuzeydoğusuna Erişimimiz Çok Önemli Bir Öncelik' Açıklaması
Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkanı Peter Maurer: 'Suriye'nin kuzeydoğusuna erişimimiz Suriye'deki delegasyonumuz için çok önemli bir öncelik' 'Son günlerde çatışmalardan dolayı yerinden edilmiş kurbanların durumuna ilişkin resmin tamamını göremiyoruz, erişimimiz de tam değil' 'Yemen görüşmelerinde kritik aşamaya ulaştığımızı söylemek adil olur' 'Irak'taki geri dönüş süreci aceleye getirilemez'.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Başkanı Peter Maurer, terör örgütü YPG/PKK'nın bulunduğu Suriye'nin kuzeydoğusundaki sivillerin durumuna ilişkin, "Bu bölgede yaşananların detaylarına girmek istemiyorum. Ama şu an (Suriye'nin) kuzeydoğusuna erişimimiz Suriye'deki temsilcilerimiz için çok önemli bir öncelik." dedi.
ICRC Başkanı Peter Maurer, ICRC'nin Cenevre'deki merkezinde Yemen ve Irak'taki son duruma ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Ürdün'ün başkenti Amman'da dün Yemen'deki esir ve tutuklu takasıyla ilgili görüşmelere katıldığını anımsatan Maurer, "ICRC, (iç) savaşla bağlantılı tutukluların serbest bırakılması, nakledilmesi ve dönüşleriyle ilgili Yemenli taraflar arasındaki anlaşmayı memnuniyetle karşılıyor." dedi.
Maurer, anlaşmanın, binlerce ailenin savaş meydanından dönen sevdiklerine kavuşmasının Yemen halkına umut verdiğini belirterek, "(Yemen) görüşmelerinde kritik aşamaya ulaştığımızı söylemek adil olur. İlgili tüm konulara ilişkin farklı tarafların olumlu bir anlaşmaya ulaşacağına olan inancımı koruyorum." ifadelerini kullandı.
- "Yüz binlerce Iraklı kayıp"
Irak'ta ise yerinden edilmiş 1,8 milyon kişinin "büyük çarpışmaların" ardından bir yıl geçmesine rağmen hala evlerine dönemediğine dikkati çeken Maurer, bu kişilerin yaklaşık üçte birinin halen kamplarda yaşadığına işaret etti.
Peter Maurer, "devasa zorlukların" Iraklıların eve dönüşünü engellediğini belirterek, "Dönüş süreci aceleye getirilemez." dedi.
Eve dönüş için elverişli konutların inşa edilmesi, içme suyu ve sağlık hizmetleri de dahil temel hizmetlerin verilmesi gerektiğini ifade eden Maurer, ayrıca patlayıcı maddelerin temizlenmesi ve güvenliğin sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Maurer, Irak'ta uzun yıllardır devam eden farklı çatışmalar sırasında kaybolduğu düşünülen ve "yüz binlerle" ifade edilen kayıp kişilerin durumuna dikkati çekerek, kaybolan Iraklıların sevenlerine bir açıklama yapılması gerektiğini vurguladı.
- "Resmi tamamını göremiyoruz"
Deyrizor'un doğusunda terör örgütleri YPG/PKK ile DEAŞ'ın çatıştığı bölgede arada kalan binlerce sivilin durumuna ilişkin bir soru üzerine Maurer, şu an "bölgedeki resmin tamamını göremediklerini" belirterek, buradaki sivillere yönelik "dolaylı erişimleri ve bazı faaliyetleri" olduğu bilgisini paylaştı.
Maurer, "Suriye'nin kuzeydoğusunda son günlerde çatışmalardan dolayı yerinden edilmiş kurbanların durumuna ilişkin resmin tamamını göremiyoruz, erişimimiz de tam değil." diye konuştu.
Terör örgütü YPG/PKK ile DEAŞ'tan kaçan sivillerin güvenliği ve emniyetinden daima endişe ettiklerini dile getiren Maurer, "Bu bölgede yaşananların detaylarına girmek istemiyorum. Ama şu an (Suriye'nin) kuzeydoğusuna erişimimiz Suriye'deki delegasyonumuz için çok önemli bir öncelik." değerlendirmesinde bulundu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), terör örgütü YPG/PKK'nın Suriye'de Deyrizor ilinin doğusunda yerinden edilmiş sivillere transit geçiş izni vermediğini, bölgedeki sivillerin hareket özgürlüğünü kısıtladığını ve kimlik belgelerine el koyduğunu bildirmişti.
Kaynak: AA
ICRC Başkanı Peter Maurer, ICRC'nin Cenevre'deki merkezinde Yemen ve Irak'taki son duruma ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Ürdün'ün başkenti Amman'da dün Yemen'deki esir ve tutuklu takasıyla ilgili görüşmelere katıldığını anımsatan Maurer, "ICRC, (iç) savaşla bağlantılı tutukluların serbest bırakılması, nakledilmesi ve dönüşleriyle ilgili Yemenli taraflar arasındaki anlaşmayı memnuniyetle karşılıyor." dedi.
Maurer, anlaşmanın, binlerce ailenin savaş meydanından dönen sevdiklerine kavuşmasının Yemen halkına umut verdiğini belirterek, "(Yemen) görüşmelerinde kritik aşamaya ulaştığımızı söylemek adil olur. İlgili tüm konulara ilişkin farklı tarafların olumlu bir anlaşmaya ulaşacağına olan inancımı koruyorum." ifadelerini kullandı.
- "Yüz binlerce Iraklı kayıp"
Irak'ta ise yerinden edilmiş 1,8 milyon kişinin "büyük çarpışmaların" ardından bir yıl geçmesine rağmen hala evlerine dönemediğine dikkati çeken Maurer, bu kişilerin yaklaşık üçte birinin halen kamplarda yaşadığına işaret etti.
Peter Maurer, "devasa zorlukların" Iraklıların eve dönüşünü engellediğini belirterek, "Dönüş süreci aceleye getirilemez." dedi.
Eve dönüş için elverişli konutların inşa edilmesi, içme suyu ve sağlık hizmetleri de dahil temel hizmetlerin verilmesi gerektiğini ifade eden Maurer, ayrıca patlayıcı maddelerin temizlenmesi ve güvenliğin sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Maurer, Irak'ta uzun yıllardır devam eden farklı çatışmalar sırasında kaybolduğu düşünülen ve "yüz binlerle" ifade edilen kayıp kişilerin durumuna dikkati çekerek, kaybolan Iraklıların sevenlerine bir açıklama yapılması gerektiğini vurguladı.
- "Resmi tamamını göremiyoruz"
Deyrizor'un doğusunda terör örgütleri YPG/PKK ile DEAŞ'ın çatıştığı bölgede arada kalan binlerce sivilin durumuna ilişkin bir soru üzerine Maurer, şu an "bölgedeki resmin tamamını göremediklerini" belirterek, buradaki sivillere yönelik "dolaylı erişimleri ve bazı faaliyetleri" olduğu bilgisini paylaştı.
Maurer, "Suriye'nin kuzeydoğusunda son günlerde çatışmalardan dolayı yerinden edilmiş kurbanların durumuna ilişkin resmin tamamını göremiyoruz, erişimimiz de tam değil." diye konuştu.
Terör örgütü YPG/PKK ile DEAŞ'tan kaçan sivillerin güvenliği ve emniyetinden daima endişe ettiklerini dile getiren Maurer, "Bu bölgede yaşananların detaylarına girmek istemiyorum. Ama şu an (Suriye'nin) kuzeydoğusuna erişimimiz Suriye'deki delegasyonumuz için çok önemli bir öncelik." değerlendirmesinde bulundu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), terör örgütü YPG/PKK'nın Suriye'de Deyrizor ilinin doğusunda yerinden edilmiş sivillere transit geçiş izni vermediğini, bölgedeki sivillerin hareket özgürlüğünü kısıtladığını ve kimlik belgelerine el koyduğunu bildirmişti.