3 İşçinin Öldüğü Maden Kazasında Bilir Kişi Raporu Tamamlandı
Muğla’nın Milas ilçesi Sarıkaya Mahallesi’nde felspat maden ocağında geçtiğimiz günlerde meydana gelen göçükte, 3 işçi hayatını kaybetmişti. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Milas Temsilciliği, yaşanan maden faciasının ardından göçük alanında incelemelerde bulundu. Raporda, maden kayasının üzerine sprey boyayla ‘Dikkat göçük tehlikesi var’ yazısının yazılması eleştirilerek, “ibret verici” olarak nitelendirildi.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Milas İlçe Temsilciliği; Milas’ın Sarıkaya Mahallesi ile Labranda Antik Kenti arasındaki bölgede yer alan Yumrutaş Mevkisi’nde meydana gelen ve 3 işçinin hayatını kaybettiği maden göçüğü ile ilgili hazırladığı raporda, maden sahasında iş güvenliği ve sağlığı açısından yeterli tedbir alınmadığına dikkat çekti. Ayrıca raporda madendeki kazanın; jeoloji- jeoteknik araştırma ve inceleme yapılmaksızın, yaklaşık 35- 40 metre yüksekliğinde, tek kademe açılan şevin üst kısmında yer alan kaya türü malzemenin ocak içine doğru kayıp, iş makineleri ve işçilerin üzerine düşmesi sonucu meydana geldiği ifade edildi.
Milas’ın Sarıkaya Mahallesi ile Labranda Antik Kenti arasındaki bölgede yer alan Yumrutaş Mevkisi’nde; açık arazide faaliyet gösterilen feldspat maden sahasında, 18 Şubat Pazartesi günü saat 10.30 sıralarında, dev kaya parçası iş makinelerinin üzerine devrilmişti.
Kaya bloklar sahadan kaldırılırken, kayaların yerinden oynaması sonucu meydana geldiği belirtilen göçükte; ekskavatör operatörleri Engin Tutuk (44) ve Servet Çapacıoğlu (24) ile kamyon şoförleri Şükrü Otlak (42) ve Tayfun Akıncı, 500 tonu aşkın ağırlıktaki dev kayanın altında kaldı. Şirket çalışanlarınca kayanın altından yaralı çıkarılan Tayfun Akıncı, Milas Devlet Hastanesi’ne kaldırılmış ve Akıncı, tedavisinin ardından taburcu edildi. Kayaların altında kalan Şükrü Otlak, Engin Tutuk ve Servet Çapacıoğlu ise yaşamını yitirmişti.
Maden göçüğü sonrasında gözaltına alınan işletme sahibi ve 2 şirket yetkilisi, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Milas İlçe Temsilcisi Azmi Peker, Jeoloji Mühendisleri Cihan Uyanık, Sergen Taş ve Fehmi Sütçü, işçilerin hayatını kaybettikleri maden sahasında incelemelerde bulundu. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Milas İlçe Temsilciliği, maden sahasındaki inceleme raporunu kamuoyuyla paylaştı.
Raporda, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Milas Temsilciliği maden sahasında yetersiz iş güvenliği önlemi alındığına vurgu yaptı. Bir kayanın üzerine, sprey boyayla ‘Dikkat Göçük Tehlikesi’ yazısıyla iş güvenliği tedbiri alınmasını eleştiren raporda, bu durum “ibret verici” olarak nitelendirilerek şu ifadelere yer verildi: “18.02.2019 tarihinde Muğla İli Milas İlçesi Sarıkaya Mahallesi ile Labranda Antik Kenti arasındaki bölgede yer alan Yumrutaş Mevkii’ndeki feldspat madeninde saat 10.30 sıralarında göçük olması sebebi ile maden kazası meydana gelmiştir. Kazada 4 işçi, göçük altında kalmış, işçilerden 1’i ağır yaralı olarak kurtarılırken 3 işçi ise yaşamını yitirmiştir. Dev kaya kütlelerinin altında iş makinelerinin de kaldığı gözlenmiştir. Hayatını kaybeden maden emekçilerini saygıyla anıyor ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Kaza sonrasında İzmir Şubemize bağlı Milas İlçe Temsilciliğimiz tarafından olay yerinde yapılan incelemeler sonucunda aşağıda belirtilen hususlar tespit edilmiştir. Maden kazasının yaşandığı bölgede özel bir şirkete ait açık ocak üretim yöntemi ile üretilen feldspat ve albit ocakları bulunmaktadır.
Olayın meydana geldiği bölgede, özel bir şirket tarafından açık işletme yöntemiyle üretim yapılan bir feldspat ocağı (albit) bulunmaktadır. Ocak içinden çekilen fotoğraflardan da gözlendiği üzere, açık işletme yapılan bölgede tek kademe mevcut olup yüksekliği yaklaşık olarak 35-40 metre olarak gözlenmiştir. Kazanın yaşandığı bölgede (üretim yapılan) yer alan kayaçların kırıklı, çatlaklı ve tektonizmaya maruz kaldıkları bilinmektedir. Bölgesel tektonik yapı tarafından kontrol edilen ve şev stabilite analizlerinde önem arz eden kırık ve çatlak sisteminin belirlenmeden açılan şev aynalarında meydana gelen kaymanın söz konusu kazaya neden olduğu görülmektedir. Bu nedenle yapılan ve/veya yapılacak olan her türlü çalışma sırasında bölgesel tektonik rejim, kırık ve çatlak sistemi, kayaçların mühendislik özellikleri ile şev açısı, geometrisi gibi parametrelere dayalı şev analizlerin yapılması büyük önem arz etmektedir. Olayın meydana geldiği bölgede yapılan üretim çalışmaları sırasında gerekli iş ve çevre güvenliği tedbirlerinin alınmadan, ocak içinde alt kotlarda yapılan çalışmalar sırasında, üst kotlarda bulunan kayaların duraysız hale gelmesi sonucu, kayma düzlemleri boyunca yaklaşık 35-40 metre yükseklikten kayaların ocak içerisinde çalışan iş makineleri ve işçilerin üzerine düşmesiyle, ocakta ölümlü bir iş kazası yaşanmıştır. Bölgeden çekilen ve kazanın yaşandığı yerde yer alan kayanın üzerine sprey boya ile yazılmış olan ‘Dikkat Göçük Tehlikesi’ yazısı kadar basite indirgenmiş güvenlik (!) tedbirleri olduğu müddetçe benzeri kazaların yaşanması kaçınılmazdır.”
Jeoloji mühendisleri, maden sahası incelemeleri sonucunda hazırladığı raporda şu ibretlik tespitleri paylaştı: “Söz konusu ocak alanında yapılan incelemede;
Kaza; yeterli jeoloji- jeoteknik araştırma ve inceleme yapılmaksızın tek kademe ve yaklaşık 35-40m yüksekliğinde açılan şevin üst kısmında yer alan kaya türü malzemenin, ocak içine doğru kayarak iş makineleri ve ocak içinde çalışan işçilerin üzerine düşmesi sonucunda meydana gelmiştir. Yaşan bu kaza sonucunda 1 maden emekçisi yaralanmış, üç maden emekçisi ise yaşamını yitirmiştir.
Kazanın yaşandığı yerde, işçi sağlığı ve güvenliğini ile ilgili doğru düzgün tedbirlerin alınmadığı, hatta aymazlık boyutuna varan ve bir kayanın üstüne ‘Dikkat Göçük Tehlikesi Var!’ ibareleri ile can ve mal emniyetin alındığı görülmüştür. Bu da ülkemizde can güvenliğinin nasıl bir aymazlıkla korunmaya çalışıldığını göstermesi açısından ibret verici bulunmuştur.
Maden ocağında kazaya neden olan olay, jeoloji bilim ve uygulamalarının sadece arama döneminde değil, açık veya kapalı maden işletme dönemlerinde de ne kadar hayati önemde olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemizde yaşanan çoğu göçük olayında da görüldüğü üzere, yeterli jeolojik-jeoteknik araştırma ve incelemeye dayanmadan açılan şev ve yarmalarda can kayıpları ile sonuçlanan çok sayıda kazanın yaşanmasına neden olmaktadır. Bu ve benzer sorunlarla karşılaşılmaması için gerek açık, gerekse kapalı maden ocaklarında ayrıntılı jeolojik ve jeoteknik araştırma ve incelemeye dayalı şev stabilizesi analizi yapılmadan işletmeye geçilmemelidir.
Açık maden ocaklarında şevler düzenli olarak kontrol edilmeli, sorun tespit edilen şevlerin bulunduğu alanlarda gerekli tedbirler alınmadan işletmeye devam edilmemelidir.
İşçi sağlığı ve güvenliği hususunun önemli bir konu olduğu dikkate alınmalı, bu konuda yeterli tedbir almayan hiçbir işletmeye MAPEG Genel Müdürlüğü ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı izin vermemelidir. Bu kapsamda; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) madencilik mevzuatının düzenlemesinden uygulama ve denetimine kadar madenciliğin tüm süreçlerindeki görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmelidir.
Maden Kanununun ve ilgili yönetmeliklerin meslek odaları ve sektörün bütün bileşenlerinden gelen görüşler doğrultusunda şekillendirilmesi önem arz etmektedir. Bilimsel tabanlı, güvenlik tedbirlerinin doğru uygulandığı, kamu yararı gözeterek yapılacak madencilik çalışmalarının, ülke madencilik politikasının sağlam temeller üzerine oturulması ve hayata geçirilmesi ile bu ve benzeri iş kazalarının yaşanmaması veya en aza indirgenmesi anlamında bir zorunluluk arz etmektedir.”
Kaynak: İHA
Milas’ın Sarıkaya Mahallesi ile Labranda Antik Kenti arasındaki bölgede yer alan Yumrutaş Mevkisi’nde; açık arazide faaliyet gösterilen feldspat maden sahasında, 18 Şubat Pazartesi günü saat 10.30 sıralarında, dev kaya parçası iş makinelerinin üzerine devrilmişti.
Kaya bloklar sahadan kaldırılırken, kayaların yerinden oynaması sonucu meydana geldiği belirtilen göçükte; ekskavatör operatörleri Engin Tutuk (44) ve Servet Çapacıoğlu (24) ile kamyon şoförleri Şükrü Otlak (42) ve Tayfun Akıncı, 500 tonu aşkın ağırlıktaki dev kayanın altında kaldı. Şirket çalışanlarınca kayanın altından yaralı çıkarılan Tayfun Akıncı, Milas Devlet Hastanesi’ne kaldırılmış ve Akıncı, tedavisinin ardından taburcu edildi. Kayaların altında kalan Şükrü Otlak, Engin Tutuk ve Servet Çapacıoğlu ise yaşamını yitirmişti.
Maden göçüğü sonrasında gözaltına alınan işletme sahibi ve 2 şirket yetkilisi, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Milas İlçe Temsilcisi Azmi Peker, Jeoloji Mühendisleri Cihan Uyanık, Sergen Taş ve Fehmi Sütçü, işçilerin hayatını kaybettikleri maden sahasında incelemelerde bulundu. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Milas İlçe Temsilciliği, maden sahasındaki inceleme raporunu kamuoyuyla paylaştı.
Raporda, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Milas Temsilciliği maden sahasında yetersiz iş güvenliği önlemi alındığına vurgu yaptı. Bir kayanın üzerine, sprey boyayla ‘Dikkat Göçük Tehlikesi’ yazısıyla iş güvenliği tedbiri alınmasını eleştiren raporda, bu durum “ibret verici” olarak nitelendirilerek şu ifadelere yer verildi: “18.02.2019 tarihinde Muğla İli Milas İlçesi Sarıkaya Mahallesi ile Labranda Antik Kenti arasındaki bölgede yer alan Yumrutaş Mevkii’ndeki feldspat madeninde saat 10.30 sıralarında göçük olması sebebi ile maden kazası meydana gelmiştir. Kazada 4 işçi, göçük altında kalmış, işçilerden 1’i ağır yaralı olarak kurtarılırken 3 işçi ise yaşamını yitirmiştir. Dev kaya kütlelerinin altında iş makinelerinin de kaldığı gözlenmiştir. Hayatını kaybeden maden emekçilerini saygıyla anıyor ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Kaza sonrasında İzmir Şubemize bağlı Milas İlçe Temsilciliğimiz tarafından olay yerinde yapılan incelemeler sonucunda aşağıda belirtilen hususlar tespit edilmiştir. Maden kazasının yaşandığı bölgede özel bir şirkete ait açık ocak üretim yöntemi ile üretilen feldspat ve albit ocakları bulunmaktadır.
Olayın meydana geldiği bölgede, özel bir şirket tarafından açık işletme yöntemiyle üretim yapılan bir feldspat ocağı (albit) bulunmaktadır. Ocak içinden çekilen fotoğraflardan da gözlendiği üzere, açık işletme yapılan bölgede tek kademe mevcut olup yüksekliği yaklaşık olarak 35-40 metre olarak gözlenmiştir. Kazanın yaşandığı bölgede (üretim yapılan) yer alan kayaçların kırıklı, çatlaklı ve tektonizmaya maruz kaldıkları bilinmektedir. Bölgesel tektonik yapı tarafından kontrol edilen ve şev stabilite analizlerinde önem arz eden kırık ve çatlak sisteminin belirlenmeden açılan şev aynalarında meydana gelen kaymanın söz konusu kazaya neden olduğu görülmektedir. Bu nedenle yapılan ve/veya yapılacak olan her türlü çalışma sırasında bölgesel tektonik rejim, kırık ve çatlak sistemi, kayaçların mühendislik özellikleri ile şev açısı, geometrisi gibi parametrelere dayalı şev analizlerin yapılması büyük önem arz etmektedir. Olayın meydana geldiği bölgede yapılan üretim çalışmaları sırasında gerekli iş ve çevre güvenliği tedbirlerinin alınmadan, ocak içinde alt kotlarda yapılan çalışmalar sırasında, üst kotlarda bulunan kayaların duraysız hale gelmesi sonucu, kayma düzlemleri boyunca yaklaşık 35-40 metre yükseklikten kayaların ocak içerisinde çalışan iş makineleri ve işçilerin üzerine düşmesiyle, ocakta ölümlü bir iş kazası yaşanmıştır. Bölgeden çekilen ve kazanın yaşandığı yerde yer alan kayanın üzerine sprey boya ile yazılmış olan ‘Dikkat Göçük Tehlikesi’ yazısı kadar basite indirgenmiş güvenlik (!) tedbirleri olduğu müddetçe benzeri kazaların yaşanması kaçınılmazdır.”
Jeoloji mühendisleri, maden sahası incelemeleri sonucunda hazırladığı raporda şu ibretlik tespitleri paylaştı: “Söz konusu ocak alanında yapılan incelemede;
Kaza; yeterli jeoloji- jeoteknik araştırma ve inceleme yapılmaksızın tek kademe ve yaklaşık 35-40m yüksekliğinde açılan şevin üst kısmında yer alan kaya türü malzemenin, ocak içine doğru kayarak iş makineleri ve ocak içinde çalışan işçilerin üzerine düşmesi sonucunda meydana gelmiştir. Yaşan bu kaza sonucunda 1 maden emekçisi yaralanmış, üç maden emekçisi ise yaşamını yitirmiştir.
Kazanın yaşandığı yerde, işçi sağlığı ve güvenliğini ile ilgili doğru düzgün tedbirlerin alınmadığı, hatta aymazlık boyutuna varan ve bir kayanın üstüne ‘Dikkat Göçük Tehlikesi Var!’ ibareleri ile can ve mal emniyetin alındığı görülmüştür. Bu da ülkemizde can güvenliğinin nasıl bir aymazlıkla korunmaya çalışıldığını göstermesi açısından ibret verici bulunmuştur.
Maden ocağında kazaya neden olan olay, jeoloji bilim ve uygulamalarının sadece arama döneminde değil, açık veya kapalı maden işletme dönemlerinde de ne kadar hayati önemde olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemizde yaşanan çoğu göçük olayında da görüldüğü üzere, yeterli jeolojik-jeoteknik araştırma ve incelemeye dayanmadan açılan şev ve yarmalarda can kayıpları ile sonuçlanan çok sayıda kazanın yaşanmasına neden olmaktadır. Bu ve benzer sorunlarla karşılaşılmaması için gerek açık, gerekse kapalı maden ocaklarında ayrıntılı jeolojik ve jeoteknik araştırma ve incelemeye dayalı şev stabilizesi analizi yapılmadan işletmeye geçilmemelidir.
Açık maden ocaklarında şevler düzenli olarak kontrol edilmeli, sorun tespit edilen şevlerin bulunduğu alanlarda gerekli tedbirler alınmadan işletmeye devam edilmemelidir.
İşçi sağlığı ve güvenliği hususunun önemli bir konu olduğu dikkate alınmalı, bu konuda yeterli tedbir almayan hiçbir işletmeye MAPEG Genel Müdürlüğü ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı izin vermemelidir. Bu kapsamda; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) madencilik mevzuatının düzenlemesinden uygulama ve denetimine kadar madenciliğin tüm süreçlerindeki görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmelidir.
Maden Kanununun ve ilgili yönetmeliklerin meslek odaları ve sektörün bütün bileşenlerinden gelen görüşler doğrultusunda şekillendirilmesi önem arz etmektedir. Bilimsel tabanlı, güvenlik tedbirlerinin doğru uygulandığı, kamu yararı gözeterek yapılacak madencilik çalışmalarının, ülke madencilik politikasının sağlam temeller üzerine oturulması ve hayata geçirilmesi ile bu ve benzeri iş kazalarının yaşanmaması veya en aza indirgenmesi anlamında bir zorunluluk arz etmektedir.”