'Doğu Türkistan Gerçeği' Konferansı Düzenlendi
Kırklareli Üniversitesinde "Doğu Türkistan Gerçeği" adlı konferans düzenlendi.
İstanbul Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Ali Ahmetbeyoğlu, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümünce Kayalı Kampüsü'nde gerçekleştirilen "Doğu Türkistan Gerçeği" konferansında yaptığı konuşmada, Doğu Türkistan'ın önemini anlattı.
Doğu Türkistan'ın klasik bir Anadolu coğrafyası yapısına sahip olduğunu vurgulayan Ahmetbeyoğlu, Anadolu insanı ve Doğu Türkistan arasında davranış, karakter yapısı açısından Türk dünyanın hiçbir noktasıyla olmadığı kadar büyük bir benzerliği taşıdığını belirtti.
Doğu Türkistan'ın uzaktaki bir Türk medeniyeti olarak görüldüğünü aktaran Ahmetbeyoğlu, "Doğu Türkistan coğrafyası tarihin her döneminde çok ama çok önem arz etmiştir. Hatta Çin Milli Savunma Üniversitesi rektörünün bir lafı vardır 'Tanrı'nın bize ikram ettiği pastanın en güzel dilimidir Doğu Türkistan.' Aslında Çin'in tarihten beri gelen Doğu Türkistan üzerindeki emelini, niyetini gösteren bir noktadır, bir cümledir."
Doğu Türkistan'ın 1 milyon 878 bin kilometre karelik büyük bir coğrafya olduğunu dile getiren Ahmetbeyoğlu, şöyle devam etti:
"Doğu Türkistan'da sadece tarih cereyan etmemiş orada aynı zamanda Türk dünyası içerisinde medeniyet kuran bir coğrafyadır. Ticaretin merkezi ve ipek yolu hasebiyle de milletler arası geçiş güzergahında medeniyetlerin, dillerin, kültürlerin buluşma noktası. 1949 yılından itibaren Kızıl Çin'in işgalinden itibaren, Çin'in batıya açılan tek kapısıdır. Öyle bir coğrafyadır ki dağları nedeniyle çok tabii bir savunma merkezidir.
Onun için Doğu Türkistan'ı batıdan işgal etmek çok zor bir noktadır. Çin'in dış dünya ve batı ile ilişkileri açısından Doğu Türkistan hayati bir noktadır. 751 Talas Savaşı'ndan itibaren bin yıl kendi coğrafyasına Türkler tarafından hapsedilmiş Çin'in 1759 yılından itibaren dışa açıldığı işgaller döneminin kilit coğrafyasıdır."
Kaynak: AA
Doğu Türkistan'ın klasik bir Anadolu coğrafyası yapısına sahip olduğunu vurgulayan Ahmetbeyoğlu, Anadolu insanı ve Doğu Türkistan arasında davranış, karakter yapısı açısından Türk dünyanın hiçbir noktasıyla olmadığı kadar büyük bir benzerliği taşıdığını belirtti.
Doğu Türkistan'ın uzaktaki bir Türk medeniyeti olarak görüldüğünü aktaran Ahmetbeyoğlu, "Doğu Türkistan coğrafyası tarihin her döneminde çok ama çok önem arz etmiştir. Hatta Çin Milli Savunma Üniversitesi rektörünün bir lafı vardır 'Tanrı'nın bize ikram ettiği pastanın en güzel dilimidir Doğu Türkistan.' Aslında Çin'in tarihten beri gelen Doğu Türkistan üzerindeki emelini, niyetini gösteren bir noktadır, bir cümledir."
Doğu Türkistan'ın 1 milyon 878 bin kilometre karelik büyük bir coğrafya olduğunu dile getiren Ahmetbeyoğlu, şöyle devam etti:
"Doğu Türkistan'da sadece tarih cereyan etmemiş orada aynı zamanda Türk dünyası içerisinde medeniyet kuran bir coğrafyadır. Ticaretin merkezi ve ipek yolu hasebiyle de milletler arası geçiş güzergahında medeniyetlerin, dillerin, kültürlerin buluşma noktası. 1949 yılından itibaren Kızıl Çin'in işgalinden itibaren, Çin'in batıya açılan tek kapısıdır. Öyle bir coğrafyadır ki dağları nedeniyle çok tabii bir savunma merkezidir.
Onun için Doğu Türkistan'ı batıdan işgal etmek çok zor bir noktadır. Çin'in dış dünya ve batı ile ilişkileri açısından Doğu Türkistan hayati bir noktadır. 751 Talas Savaşı'ndan itibaren bin yıl kendi coğrafyasına Türkler tarafından hapsedilmiş Çin'in 1759 yılından itibaren dışa açıldığı işgaller döneminin kilit coğrafyasıdır."