Cezayir Eğitim Bakanı'nın Açıklamaları Tartışmalara Yol Açıyor
Cezayir Milli Eğitim Bakanı'nın son olarak okulda namaz kılınmasına karşı yaptığı 'namazın yeri okul değil evdir' çıkışının yanı sıra görevi süresince birçok tepkiye yol açan açıklaması bulunuyor Bin Gabrit, iki yıl önce Kur'anı Kerim kurslarının kapatılması, bunların eğitim bakanlığına devredilmesi ve anaokuluna dönüştürülmesi için din işleri bakanlığı ile bir görüşme yürüttüklerini açıkladı Eğitim Bakanı Bin Gabrit, dini dersler dışındaki okul kitaplarının girişinde yer alan besmelenin kaldırılması kararıyla yeni bir tartışmaya daha imza attı ve eğitimde 'Arapİslam kimliğinin silinmeye çalışıldığı' tartışmaları yeniden alevlendi.
ENES CANLI - Cezayir Milli Eğitim Bakanı Nuriye bin Gabrit, son olarak okulda namaz kılınmasına yönelik yaptığı "namazın yeri okul değil evdir" çıkışıyla gündeme geldi. Ancak Cezayir de Bin Gabrit, eğitim alanında yaptığı birçok tartışmalı açıklama ve adımla tanınıyor.
Cezayir'de Fransız sömürgesinin etkilerini gidermek için eğitimde öne çıkarmaya çalıştığı Arap ve Müslüman kimliğiyle zaman zaman çelişen Bin Gabrit, açıklamalarıyla ülkesindeki farklı kesimlerden tepki alıyor.
- Eğitimde Arapçayı azaltma girişimi
Cezayir hükümetine 2014 yılında Milli Eğitim Bakanı olarak göreve başlayan Bin Gabrit, dört yıl önce teklif ettiği eğitim reformuyla adından söz ettirdi.
Bu dönemde hazırladığı eğitim reformunda, Arapça ve din derslerinin azaltılması, bunun yerine Fransızca eğitiminin artırılması, eğitim çevrelerinde ve kamuoyunda kızgınlık meydana getirdi.
Bin Gabrit, ilköğretim ve hazırlık sınıflarında Arapça, Berberice ve Fransızca'nın yerine aynı dönemde "Cezayir lehçesinin" öğretilmesi kararı aldı. Cezayir'i "Arap dünyasından uzaklaştıracağı" yönünde eleştirilere neden olan bu karar, büyük tepkiler nedeniyle geri çekildi.
Aynı yıl, bakanlığın "öğretmen alımlarında Fransızca bilme şartı arayacağı ders kitaplarından Kur'an-ı Kerim ayetleri ile hadislerin kaldırılmasına dönük baskıların olduğu" yönünde iddialar söz konusu reform paketiyle gündeme geldi.
Benzer şekilde "hazırlık sınıfı coğrafya kitaplarındaki haritada Filistin yerine İsrail yazılması" ülkede büyük infiale yol açtı ve Eğitim Bakanı'nı bir kere daha eleştirilerin odağına yerleştirdi. Özellikle sosyal medyada Bakan'a yönelik sert eleştiriler içeren paylaşımlar sonrasında, söz konusu kitaplar toplatıldı.
Bir öğretmenin öğrencileriyle "Arapça dünyanın en zengin dilidir, cennet ehlinin dilidir. Bu yıl dilim Arapça olacak" sloganıyla çektiği video nedeniyle hakkında soruşturma açılmasıyla gözler yeniden Milli Eğitim Bakanı Bin Gabrit'e döndü.
Bin Gabrit, öğretmenin sınıfta video çekmesinin yasak olması gerekçesiyle soruşturma açıldığını savunmasına rağmen, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları, bakanlığın eğitim dilini Arapça'dan uzaklaştırarak Fransızca odaklı yapmaya çalıştığı eleştirilerini yineledi.
- Eğitim bakanının hedefi bu sefer Kur'an kursları
Bin Gabrit, iki yıl önce Kur'an-ı Kerim kurslarının kapatılması, bunların eğitim bakanlığına devredilmesi ve anaokuluna dönüştürülmesi için din işleri bakanlığı ile bir görüşme yürüttüklerini açıkladı.
Cezayir kamuoyundan sert tepki gelmesi üzerine geri adım atmak zorunda kalan Bin Gabrit, Cezayir'de Kur'an kurslarının kapatılmasına yönelik bir karar bulunmadığını öne sürdü. Eğitim bakanı, "sadece kurslardaki eğitimi çeşitlendirmek için din işleri bakanlığıyla görüşüldüğünü" savundu.
- Besmelenin kitaplardan kaldırılması
Cezayir, 2017-2018 yılı eğitim dönemine başlarken, ülkede eğitim üzerine yeni bir tartışma başladı.
Eğitim Bakanı Bin Gabrit, dini dersler dışındaki okul kitaplarının girişinde yer alan besmelenin kaldırılması kararıyla yeni bir tartışmaya daha imza attı ve eğitimde "Arap-İslam kimliğinin silinmeye çalışıldığı" tartışmaları yeniden alevlendi.
Bin Gabrit, söz konusu adımın "ideolojik olmadığını eğitim kalitesini artırmayı" amaçladığını savundu.
- "Namaz uygulamasının yeri okul değildir"
Yakın zamanda, Paris'teki Uluslararası Cezayir Okulu'nda bir öğrencinin kurum içinde namaz kıldığı gerekçesiyle cezalandırılması olayına ilişkin yöneltilen soru üzerine Bin Gabrit, "Öğrenciler, okullara eğitim için gidiyor, başka bir şey için değil. Bu uygulamanın (namaz) yeri okul değil, evdir." cevabını verdi.
Bu açıklamadan birkaç gün önce Eş-Şuruk gazetesi, Bin Gabrit'in düzenlenen bir toplantıda milli eğitim müdürlerine okullardaki ibadethanelerin kapatılması ve bu bölümlerin, eğitim kurumlarındaki sınıflara dönüştürülmesi talimatını verdiğini yazdı.
Bin Gabrit'in son açıklaması da daha önceden olduğu gibi ülkede birçok tartışmayı beraberinde getirdi.
Öğrencilerden, eğitimcilere, İslam alimleri derneklerinden sivil toplum kuruluşlarına, ülkedeki birçok kesim Bin Gabrit'in "namazı uygulama" şeklinde tanımlayan açıklamalarına tepkiler yükseldi.
Kaynak: AA
Cezayir'de Fransız sömürgesinin etkilerini gidermek için eğitimde öne çıkarmaya çalıştığı Arap ve Müslüman kimliğiyle zaman zaman çelişen Bin Gabrit, açıklamalarıyla ülkesindeki farklı kesimlerden tepki alıyor.
- Eğitimde Arapçayı azaltma girişimi
Cezayir hükümetine 2014 yılında Milli Eğitim Bakanı olarak göreve başlayan Bin Gabrit, dört yıl önce teklif ettiği eğitim reformuyla adından söz ettirdi.
Bu dönemde hazırladığı eğitim reformunda, Arapça ve din derslerinin azaltılması, bunun yerine Fransızca eğitiminin artırılması, eğitim çevrelerinde ve kamuoyunda kızgınlık meydana getirdi.
Bin Gabrit, ilköğretim ve hazırlık sınıflarında Arapça, Berberice ve Fransızca'nın yerine aynı dönemde "Cezayir lehçesinin" öğretilmesi kararı aldı. Cezayir'i "Arap dünyasından uzaklaştıracağı" yönünde eleştirilere neden olan bu karar, büyük tepkiler nedeniyle geri çekildi.
Aynı yıl, bakanlığın "öğretmen alımlarında Fransızca bilme şartı arayacağı ders kitaplarından Kur'an-ı Kerim ayetleri ile hadislerin kaldırılmasına dönük baskıların olduğu" yönünde iddialar söz konusu reform paketiyle gündeme geldi.
Benzer şekilde "hazırlık sınıfı coğrafya kitaplarındaki haritada Filistin yerine İsrail yazılması" ülkede büyük infiale yol açtı ve Eğitim Bakanı'nı bir kere daha eleştirilerin odağına yerleştirdi. Özellikle sosyal medyada Bakan'a yönelik sert eleştiriler içeren paylaşımlar sonrasında, söz konusu kitaplar toplatıldı.
Bir öğretmenin öğrencileriyle "Arapça dünyanın en zengin dilidir, cennet ehlinin dilidir. Bu yıl dilim Arapça olacak" sloganıyla çektiği video nedeniyle hakkında soruşturma açılmasıyla gözler yeniden Milli Eğitim Bakanı Bin Gabrit'e döndü.
Bin Gabrit, öğretmenin sınıfta video çekmesinin yasak olması gerekçesiyle soruşturma açıldığını savunmasına rağmen, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları, bakanlığın eğitim dilini Arapça'dan uzaklaştırarak Fransızca odaklı yapmaya çalıştığı eleştirilerini yineledi.
- Eğitim bakanının hedefi bu sefer Kur'an kursları
Bin Gabrit, iki yıl önce Kur'an-ı Kerim kurslarının kapatılması, bunların eğitim bakanlığına devredilmesi ve anaokuluna dönüştürülmesi için din işleri bakanlığı ile bir görüşme yürüttüklerini açıkladı.
Cezayir kamuoyundan sert tepki gelmesi üzerine geri adım atmak zorunda kalan Bin Gabrit, Cezayir'de Kur'an kurslarının kapatılmasına yönelik bir karar bulunmadığını öne sürdü. Eğitim bakanı, "sadece kurslardaki eğitimi çeşitlendirmek için din işleri bakanlığıyla görüşüldüğünü" savundu.
- Besmelenin kitaplardan kaldırılması
Cezayir, 2017-2018 yılı eğitim dönemine başlarken, ülkede eğitim üzerine yeni bir tartışma başladı.
Eğitim Bakanı Bin Gabrit, dini dersler dışındaki okul kitaplarının girişinde yer alan besmelenin kaldırılması kararıyla yeni bir tartışmaya daha imza attı ve eğitimde "Arap-İslam kimliğinin silinmeye çalışıldığı" tartışmaları yeniden alevlendi.
Bin Gabrit, söz konusu adımın "ideolojik olmadığını eğitim kalitesini artırmayı" amaçladığını savundu.
- "Namaz uygulamasının yeri okul değildir"
Yakın zamanda, Paris'teki Uluslararası Cezayir Okulu'nda bir öğrencinin kurum içinde namaz kıldığı gerekçesiyle cezalandırılması olayına ilişkin yöneltilen soru üzerine Bin Gabrit, "Öğrenciler, okullara eğitim için gidiyor, başka bir şey için değil. Bu uygulamanın (namaz) yeri okul değil, evdir." cevabını verdi.
Bu açıklamadan birkaç gün önce Eş-Şuruk gazetesi, Bin Gabrit'in düzenlenen bir toplantıda milli eğitim müdürlerine okullardaki ibadethanelerin kapatılması ve bu bölümlerin, eğitim kurumlarındaki sınıflara dönüştürülmesi talimatını verdiğini yazdı.
Bin Gabrit'in son açıklaması da daha önceden olduğu gibi ülkede birçok tartışmayı beraberinde getirdi.
Öğrencilerden, eğitimcilere, İslam alimleri derneklerinden sivil toplum kuruluşlarına, ülkedeki birçok kesim Bin Gabrit'in "namazı uygulama" şeklinde tanımlayan açıklamalarına tepkiler yükseldi.