Eski Anayasa Mahkemesi Üyesi Altan'a Hapis İstemi
Eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Alparslan Altan'ın yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkında mütalaa verildi Sanık Altan'ın, 'terör örgütü üyeliğinden' 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen mütalaada, Altan hakkında, TCK'nin 'hata' hükümlerinin uygulanmaması ve hapis cezasının, alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi talep edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Alparslan Altan'ın yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından esas hakkında mütalaa sunuldu.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Altan, avukatı ve yakınları katıldı.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Kara, sanık hakkında hazırlanan esasa ilişkin mütalaayı okudu.
Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Altan'ın daha sonra yüksek mahkemede başkanvekilliği görevinde bulunduğunun hatırlatıldığı mütalaada, sanığın Anayasa Mahkemesi üyeliği sürecinde Fetullahçı Terör Örgütü ile bağlantısının devam ettiği belirtildi.
Mütalaada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün toplantılarının Altan'ın evinde yapıldığı bildirildi.
Örgüt tarafından Altan'a özel cep telefonu ve bu telefonda kullanmak üzere hat verildiğinin aktarıldığı mütalaada, telefon ve hattın örgütün sivil imamı tarafından temin edilerek, FETÖ'nün Anayasa Mahkemesi sorumlusu aracılığıyla Altan'a iletildiği belirtildi.
Mütalaada, sanığın kullandığı cep telefonu hattının kontör yüklemelerinin de sivil imamca yapıldığı, bu hat üzerinden sadece internet veri akışı sağlandığı ifade edildi.
Eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tutuklandıktan sonra yaptığı bireysel başvurunun Anayasa Mahkemesince oy çokluğuyla kabul edilemez bulunduğuna işaret edilen mütalaada, bu kararda Altan'ın diğer örgüt mensubu eski yüksek mahkeme üyesi Erdal Tercan'la birlikte karşı oy kullandığı kaydedildi.
- "Selahattin" kod adını kullandı
Esas hakkındaki mütalaada, Altan ve Tercan'ın muhalefet şerhlerinin örgütün yüksek mahkemeden sorumlu sivil imamının ve sorumlusunun yaptığı ByLock görüşmelerinde de gündeme geldiği belirtildi.
Altan'ın örgütteki kod adının "Selahattin" olduğunun tespitine değinilen mütalaada, diğer Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarıyla sanık arasındaki para transferlerine de vurgu yapıldı.
Mütalaada, örgüt yöneticilerince Anayasa Mahkemesi'nde başvurular başta olmak üzere, çeşitli konularda Altan'a talimatlar verildiği kaydedildi.
Esas hakkındaki mütalaada, eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Altan'ın böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi olmak" suçunu işlediği sonucuna varıldığı ifade edildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın, eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, Altan hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmaması istendi.
Esas hakkındaki mütalaada, sanığın, TCK'nin 314/2. ve Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddeleri uyarınca "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanığın Anayasa Mahkemesi'nde görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatı, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 6 Mart'a bırakıldı.
Kaynak: AA
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Altan, avukatı ve yakınları katıldı.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Kara, sanık hakkında hazırlanan esasa ilişkin mütalaayı okudu.
Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Altan'ın daha sonra yüksek mahkemede başkanvekilliği görevinde bulunduğunun hatırlatıldığı mütalaada, sanığın Anayasa Mahkemesi üyeliği sürecinde Fetullahçı Terör Örgütü ile bağlantısının devam ettiği belirtildi.
Mütalaada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün toplantılarının Altan'ın evinde yapıldığı bildirildi.
Örgüt tarafından Altan'a özel cep telefonu ve bu telefonda kullanmak üzere hat verildiğinin aktarıldığı mütalaada, telefon ve hattın örgütün sivil imamı tarafından temin edilerek, FETÖ'nün Anayasa Mahkemesi sorumlusu aracılığıyla Altan'a iletildiği belirtildi.
Mütalaada, sanığın kullandığı cep telefonu hattının kontör yüklemelerinin de sivil imamca yapıldığı, bu hat üzerinden sadece internet veri akışı sağlandığı ifade edildi.
Eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tutuklandıktan sonra yaptığı bireysel başvurunun Anayasa Mahkemesince oy çokluğuyla kabul edilemez bulunduğuna işaret edilen mütalaada, bu kararda Altan'ın diğer örgüt mensubu eski yüksek mahkeme üyesi Erdal Tercan'la birlikte karşı oy kullandığı kaydedildi.
- "Selahattin" kod adını kullandı
Esas hakkındaki mütalaada, Altan ve Tercan'ın muhalefet şerhlerinin örgütün yüksek mahkemeden sorumlu sivil imamının ve sorumlusunun yaptığı ByLock görüşmelerinde de gündeme geldiği belirtildi.
Altan'ın örgütteki kod adının "Selahattin" olduğunun tespitine değinilen mütalaada, diğer Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarıyla sanık arasındaki para transferlerine de vurgu yapıldı.
Mütalaada, örgüt yöneticilerince Anayasa Mahkemesi'nde başvurular başta olmak üzere, çeşitli konularda Altan'a talimatlar verildiği kaydedildi.
Esas hakkındaki mütalaada, eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Altan'ın böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi olmak" suçunu işlediği sonucuna varıldığı ifade edildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın, eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, Altan hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmaması istendi.
Esas hakkındaki mütalaada, sanığın, TCK'nin 314/2. ve Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddeleri uyarınca "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanığın Anayasa Mahkemesi'nde görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatı, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 6 Mart'a bırakıldı.