Hayatını Karartan Failin Bulunmasını İstiyor
İşinden eve bisikletiyle dönerken bir minibüsün çarpması sonucu yaralanarak hem sağlığını hem işini kaybeden 3 çocuk babası Kadir İşgar, kaçan sürücünün adalete teslim edilmesini bekliyor Geliri olmadığı için ev kirası, faturaları ve bankaya olan borcu her geçen gün artan, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamayan İşgar: 'Kaza sonrası enfeksiyon kapar korkusuyla yeni doğmuş çocuğumu kucağıma alıp, koklayıp sevemedim. Bunun gereğini yapılmasını yetkililerden rica ediyorum. Beni bu hale sokan, beni mağdur eden bu şahsın bulunup adalete teslim edilmesini istiyorum'
KAAN BOZDOĞAN - Tuzla'da 7 kişilik ailesine bakan ve 5 ay önce geçirdiği trafik kazası sonrası çalışamayacak duruma gelince işini kaybedip borç batağına sürüklenen Kadir İşgar, güvenlik kameralarınca kaydedilen kazanın failinin bulunmasını istiyor.
Bir tersanede kaynakçı olarak çalışan 36 yaşındaki Kadir İşgar'a 27 Temmuz 2019'da bisikletiyle işten eve dönerken İçmeler Mahallesi Rauf Orbay Caddesi'nde minibüs çarptı.
Çevredeki güvenlik kameralarınca görüntüleri kaydedilen kaza sonrası minibüs sürücüsü aracıyla kaçarken, çarpmanın şiddetiyle yerde sürüklenerek yaralanan İşgar'a ilk müdahale çevredeki vatandaşlarca yapıldı. Ambulansla hastaneye kaldırılan İşgar'ın vücudunun çeşitli yerlerinde kırık ve doku zedelenmesi tespit edildi.
Tedavisi sebebiyle iki ay yüzü sargıda, kol ve bacakları alçıda hastanede yatan, parmakları iyileşmesine rağmen dizindeki hasar sebebiyle yürümekte güçlük çeken, tamamen iyileşmek için de fizik tedavi gören İşgar, kaza sonrası başlayan kısa dönemli hafıza kayıpları sebebiyle psikolojik destek de alıyor.
Kazanın ardından asgari ücretle çalıştığı işini kaybeden İşgar, zor günler geçirmeye başladı. Annesi, eşi, üç çocuğu ve baldızından oluşan ailenin tek çalışanı olan İşgar, borçlarını ödeyemez hale geldi.
- Oğlu okul harçlığını geri vermiş
Çalışamadığı için aile giderlerini karşılayamayan ve biriken borçlarını ödemekte güçlük çeken İşgar, AA muhabirine, dört bankaya faiziyle birlikte 48 bin lira borcu olduğunu, faturalarını aylardır ödeyemediğini, birikmiş ev kirasının bir bölümünü de annesinin dul maaşı üzerinden aldığı 14 bin liralık krediyle ödediğini söyledi.
"Bu maddi yükün yanı sıra manevi yük. Ben kendimle beraber çevredeki dostlarımı da üzüntüye düşürdüm." diyen İşgar, 5 aydır pazar alışverişi yapamadığını, borç alarak günü kurtardığını, ancak dayanacak gücünün kalmadığını ifade etti.
Bir an evvel ayağa kalkıp çalışmak istediğini kaydeden İşgar, şunları söyledi:
"Benim çocuğum yırtık ayakkabıyla okula gidip geldi. Boynunu büküyordu. Okula giderken 1 lira veriyordum, durumumuz yok diye harçlık bile almadan ağlayarak gitti. Sebebi, 'anne babam çalışamıyor' diyor. Bunlar bizim hakkımız değil. Şu an yaşıyor olmama rağmen ihtiyaçlarını gideremiyorum. Belki birkaç ay sonra kendimi toparlayacağım ama niçin benim çocuğum cezalandırılsın, yırtık ayakkabıyla okula gitsin. Çalışan bir insan zor geçinirken şu anki ekonomik şartlarda ben çalışamadığım halde nasıl geçineyim? İnsan utanıyor, yeni doğmuş bir çocuğum var, bunun giderleri var. İki çocuğum okuya gidiyor, bunun gideri var. Annem tedavi görüyor, bunun bir gideri var. Evim kira, elektrik, su faturası... Çalışamazsam ailemi mağdur edeceğim."
- "Şahsın bulunup adalete teslim edilmesini istiyorum"
İşgar, kaza sonrası kaçan minibüs sürücüsünün bulunması için emniyete ve savcılığa başvurduğunu hatırlatan İşgar, kaza sonrası ilk 2 ay yeni doğan çocuğunu eli yüzü sarılı olduğu için sevemediğini belirterek, "Enfeksiyon kapar korkusuyla yeni doğmuş çocuğumu kucağıma alıp, koklayıp sevemedim. Bunun gereğini yapılmasını yetkililerden rica ediyorum. Beni bu hale sokan, beni mağdur eden bu şahsın bulunup adalete teslim edilmesini istiyorum. Neyse cezası verilmesini talep ediyorum." diye konuştu.
"Benim zoruma giden 5-6 aydır çalışmıyorum, belki 3-4 ay daha çalışamayacağım. Benim bu mağduriyetimin bir cezası olmalı." diyen İşgar, şöyle devam etti:
"Bir insanın hayatını karartmak cezasız olmamalı. Hırsızlık yaparken yaralanmadım. Ailemin nafakasını çıkarmak için gittiğim işten gelirken birinin dikkatsizliği yüzünden mağdur oldum. O sürücüye beddua etmiyorum ancak yakalanmasını istiyorum. O vatandaş bana bilerek ya da bilmeyerek çarptı gitti. Şu anda belki çocuğu var, belki ailesi var onu da bilmiyorum. Hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. 1 lira veriyorum çocuğuma, 1 liraya bugün çocuk simit dahi alamıyor. 1 lirayı çocuk, 'babam çalışamıyor' diye geri veriyor. Israr ediyorum veriyorum, ağlayarak geri veriyor. Bu cezayı haketmediğimi düşünüyorum."
Havaların soğumasının yükünü daha da arttırdığına işaret eden İşgar, "Çocuklarıma ayakkabı almam, doğal gazı açmam lazım. Yeni doğmuş çocuğum var. 6 aylık çocuğumun dışında iki çocuğum daha var, annem rahatsız, evde 7 kişiyiz. Bunların elektrik, su, doğal gaz masrafı... Bu kışı nasıl atlatacağım bilemiyorum" dedi.
- Mama bulamayınca bebeğe şerbet içirip yatırıyor
Eşi ve çocukları Muhammet Enes (9), İbrahim (8) ve Fatmanur Hira (6 aylık) ile zor günleri aşmak için mücadele veren 27 yaşındaki İlknur İşgar ise çocukların isteklerine yanıt veremediklerini, özellikle bebeklerinin yeterli beslenemediğini belirtti.
İlknur İşgar, "Mama alamıyoruz. Bazen çorba yedirip öyle yatırıyorum, ya da şerbet yapıp öyle yatıyorum. Zaten ötekiler de aynı. Bez alamıyoruz. Yakınlarımız bazen bez ve mama getiriyorlar. Sağlıklı beslenemiyorlar. Süt içmesi lazım onu alamıyoruz. Bisküvi, mama yemesi lazım onları da yediremiyorum. Mecbur ya çorba içecek ya da su içecek." dedi.
- "Ayrılma durumuna kadar geldik"
Eşinin işsiz olmasının evde huzursuzluğa yol açtığından ve bir dönem boşanma durumuna kadar geldiklerinden bahseden İşgar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eşimin çalışmaması beni çok yıprattı. Sürekli evde huzursuzluk, kavga. Neredeyse ayrılma durumuna kadar geldik. Çünkü çalışmıyor, bir yerden sonra da her şeyin ihtiyacı gerekiyor. Yemek, içmek, o da olmayınca ne olacak? O bağırıyor, ben bağırıyorum. 'Artık bitsin. Ayrılalım, sen kendi yoluna, ben kendi yoluma' dedim. Çocuğun ihtiyaçları var, çocuklar okula gidiyor. Öğretmen bir kitap istiyor, okula para gerekiyor, bunların hiçbirini ben veremiyorum."
Kadir İşgar'ın 15 Temmuz nöbetlerinde Tavşantepe Polis Merkezi önünde beklerken haberlere konu olan annesi Fatma Küçük de akciğer ve kalp rahatsızlığı tedavisi görüyor.
Evladının bu duruma düşmesi karşısında kahrolduğunu ifade eden 65 yaşındaki Küçük, "Çocuğumun bu durumda olması bizi çok üzdü. Benim üç torum var, onların mağdur olmasından dolayı çok üzgünüm. Daha kira borçlarımız var. Kredi çektim onunla ödeme yaptım ama artık tutunacak bir dalımız kalmadı. Borç ettim, ne yapacağım bilmiyorum." diye konuştu.
Kazaya karışan minibüs sürücünün bulunmasını isteyen Küçük, "15 Temmuz'da ben baltayla nacakla bekledim Tavşantepe Karakolu'nun önünde. Şimdi ise onlardan yardım istiyorum ben. Öyle bir durum olsun yine çıkarım." dedi.
Küçük, "Biz bittik. Çocuğum neredeyse intihar etmeye kalktı. Bunlara sebep olan insanın bulunmasını istiyorum. Yardım istiyorum devletimizden." diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: AA
Bir tersanede kaynakçı olarak çalışan 36 yaşındaki Kadir İşgar'a 27 Temmuz 2019'da bisikletiyle işten eve dönerken İçmeler Mahallesi Rauf Orbay Caddesi'nde minibüs çarptı.
Çevredeki güvenlik kameralarınca görüntüleri kaydedilen kaza sonrası minibüs sürücüsü aracıyla kaçarken, çarpmanın şiddetiyle yerde sürüklenerek yaralanan İşgar'a ilk müdahale çevredeki vatandaşlarca yapıldı. Ambulansla hastaneye kaldırılan İşgar'ın vücudunun çeşitli yerlerinde kırık ve doku zedelenmesi tespit edildi.
Tedavisi sebebiyle iki ay yüzü sargıda, kol ve bacakları alçıda hastanede yatan, parmakları iyileşmesine rağmen dizindeki hasar sebebiyle yürümekte güçlük çeken, tamamen iyileşmek için de fizik tedavi gören İşgar, kaza sonrası başlayan kısa dönemli hafıza kayıpları sebebiyle psikolojik destek de alıyor.
Kazanın ardından asgari ücretle çalıştığı işini kaybeden İşgar, zor günler geçirmeye başladı. Annesi, eşi, üç çocuğu ve baldızından oluşan ailenin tek çalışanı olan İşgar, borçlarını ödeyemez hale geldi.
- Oğlu okul harçlığını geri vermiş
Çalışamadığı için aile giderlerini karşılayamayan ve biriken borçlarını ödemekte güçlük çeken İşgar, AA muhabirine, dört bankaya faiziyle birlikte 48 bin lira borcu olduğunu, faturalarını aylardır ödeyemediğini, birikmiş ev kirasının bir bölümünü de annesinin dul maaşı üzerinden aldığı 14 bin liralık krediyle ödediğini söyledi.
"Bu maddi yükün yanı sıra manevi yük. Ben kendimle beraber çevredeki dostlarımı da üzüntüye düşürdüm." diyen İşgar, 5 aydır pazar alışverişi yapamadığını, borç alarak günü kurtardığını, ancak dayanacak gücünün kalmadığını ifade etti.
Bir an evvel ayağa kalkıp çalışmak istediğini kaydeden İşgar, şunları söyledi:
"Benim çocuğum yırtık ayakkabıyla okula gidip geldi. Boynunu büküyordu. Okula giderken 1 lira veriyordum, durumumuz yok diye harçlık bile almadan ağlayarak gitti. Sebebi, 'anne babam çalışamıyor' diyor. Bunlar bizim hakkımız değil. Şu an yaşıyor olmama rağmen ihtiyaçlarını gideremiyorum. Belki birkaç ay sonra kendimi toparlayacağım ama niçin benim çocuğum cezalandırılsın, yırtık ayakkabıyla okula gitsin. Çalışan bir insan zor geçinirken şu anki ekonomik şartlarda ben çalışamadığım halde nasıl geçineyim? İnsan utanıyor, yeni doğmuş bir çocuğum var, bunun giderleri var. İki çocuğum okuya gidiyor, bunun gideri var. Annem tedavi görüyor, bunun bir gideri var. Evim kira, elektrik, su faturası... Çalışamazsam ailemi mağdur edeceğim."
- "Şahsın bulunup adalete teslim edilmesini istiyorum"
İşgar, kaza sonrası kaçan minibüs sürücüsünün bulunması için emniyete ve savcılığa başvurduğunu hatırlatan İşgar, kaza sonrası ilk 2 ay yeni doğan çocuğunu eli yüzü sarılı olduğu için sevemediğini belirterek, "Enfeksiyon kapar korkusuyla yeni doğmuş çocuğumu kucağıma alıp, koklayıp sevemedim. Bunun gereğini yapılmasını yetkililerden rica ediyorum. Beni bu hale sokan, beni mağdur eden bu şahsın bulunup adalete teslim edilmesini istiyorum. Neyse cezası verilmesini talep ediyorum." diye konuştu.
"Benim zoruma giden 5-6 aydır çalışmıyorum, belki 3-4 ay daha çalışamayacağım. Benim bu mağduriyetimin bir cezası olmalı." diyen İşgar, şöyle devam etti:
"Bir insanın hayatını karartmak cezasız olmamalı. Hırsızlık yaparken yaralanmadım. Ailemin nafakasını çıkarmak için gittiğim işten gelirken birinin dikkatsizliği yüzünden mağdur oldum. O sürücüye beddua etmiyorum ancak yakalanmasını istiyorum. O vatandaş bana bilerek ya da bilmeyerek çarptı gitti. Şu anda belki çocuğu var, belki ailesi var onu da bilmiyorum. Hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. 1 lira veriyorum çocuğuma, 1 liraya bugün çocuk simit dahi alamıyor. 1 lirayı çocuk, 'babam çalışamıyor' diye geri veriyor. Israr ediyorum veriyorum, ağlayarak geri veriyor. Bu cezayı haketmediğimi düşünüyorum."
Havaların soğumasının yükünü daha da arttırdığına işaret eden İşgar, "Çocuklarıma ayakkabı almam, doğal gazı açmam lazım. Yeni doğmuş çocuğum var. 6 aylık çocuğumun dışında iki çocuğum daha var, annem rahatsız, evde 7 kişiyiz. Bunların elektrik, su, doğal gaz masrafı... Bu kışı nasıl atlatacağım bilemiyorum" dedi.
- Mama bulamayınca bebeğe şerbet içirip yatırıyor
Eşi ve çocukları Muhammet Enes (9), İbrahim (8) ve Fatmanur Hira (6 aylık) ile zor günleri aşmak için mücadele veren 27 yaşındaki İlknur İşgar ise çocukların isteklerine yanıt veremediklerini, özellikle bebeklerinin yeterli beslenemediğini belirtti.
İlknur İşgar, "Mama alamıyoruz. Bazen çorba yedirip öyle yatırıyorum, ya da şerbet yapıp öyle yatıyorum. Zaten ötekiler de aynı. Bez alamıyoruz. Yakınlarımız bazen bez ve mama getiriyorlar. Sağlıklı beslenemiyorlar. Süt içmesi lazım onu alamıyoruz. Bisküvi, mama yemesi lazım onları da yediremiyorum. Mecbur ya çorba içecek ya da su içecek." dedi.
- "Ayrılma durumuna kadar geldik"
Eşinin işsiz olmasının evde huzursuzluğa yol açtığından ve bir dönem boşanma durumuna kadar geldiklerinden bahseden İşgar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eşimin çalışmaması beni çok yıprattı. Sürekli evde huzursuzluk, kavga. Neredeyse ayrılma durumuna kadar geldik. Çünkü çalışmıyor, bir yerden sonra da her şeyin ihtiyacı gerekiyor. Yemek, içmek, o da olmayınca ne olacak? O bağırıyor, ben bağırıyorum. 'Artık bitsin. Ayrılalım, sen kendi yoluna, ben kendi yoluma' dedim. Çocuğun ihtiyaçları var, çocuklar okula gidiyor. Öğretmen bir kitap istiyor, okula para gerekiyor, bunların hiçbirini ben veremiyorum."
Kadir İşgar'ın 15 Temmuz nöbetlerinde Tavşantepe Polis Merkezi önünde beklerken haberlere konu olan annesi Fatma Küçük de akciğer ve kalp rahatsızlığı tedavisi görüyor.
Evladının bu duruma düşmesi karşısında kahrolduğunu ifade eden 65 yaşındaki Küçük, "Çocuğumun bu durumda olması bizi çok üzdü. Benim üç torum var, onların mağdur olmasından dolayı çok üzgünüm. Daha kira borçlarımız var. Kredi çektim onunla ödeme yaptım ama artık tutunacak bir dalımız kalmadı. Borç ettim, ne yapacağım bilmiyorum." diye konuştu.
Kazaya karışan minibüs sürücünün bulunmasını isteyen Küçük, "15 Temmuz'da ben baltayla nacakla bekledim Tavşantepe Karakolu'nun önünde. Şimdi ise onlardan yardım istiyorum ben. Öyle bir durum olsun yine çıkarım." dedi.
Küçük, "Biz bittik. Çocuğum neredeyse intihar etmeye kalktı. Bunlara sebep olan insanın bulunmasını istiyorum. Yardım istiyorum devletimizden." diyerek sözlerini tamamladı.