'15 Yıl İçinde Sanal Dünyada Yaşamak Mümkün Olabilir'
Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Timur Yılmaz, sosyal medyanın 15 yıl içinde büyük bir değişim yaşayacağını, bu değişimle birlikte insanların zihinlerinde tamamen sanal dünyada yaşayabilme ihtimalinin mümkün olabileceğini söyledi.
Yazılım ve donanımlardaki teknolojik gelişmeler gelecekte sosyal medyanın nasıl olacağı sorusunu akıllara getiriyor. Yapılan araştırmalara göre sadece birkaç yıl içinde 2.44 milyar insanın sosyal medyada yer alacağı ifade ediliyor. Sosyal medyanın önümüzdeki 10 ila 15 yıl içinde çok daha farklı bir şekle evrileceğini söyleyen Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Timur Yılmaz, bu evrilme sonucu insanların zihinlerinde tamamen sanal dünyada yaşayabilme ihtimalinin mümkün olabileceğini ifade etti.
Nişantaşı Üniversitesi’nde gerçekleştirilen 3. Nörobilim Kongresi’nde gelecekte sosyal medyanın yaşayacağı değişimi anlatan Uzm. Dr. Timur Yılmaz, bunu belirleyen üç önemli unsur olacağının altını çizerek ilk aşamanın arttırılmış gerçeklik olduğunu kaydetti.
İnsanların yüzlerinde sosyal medyaları görülebilecek
Uzm. Dr. Timur Yılmaz şöyle devam etti: “Örneğin şu an Google’ın yaptığı gözlükler var. Öte yandan New York’taki taksilerin camlarında arttırılmış gerçeklik var. Bu sayede sokağa baktığınızda çevredeki yapıların ya da mekânların tarihini, özelliklerini görebiliyorsunuz. Hatta bazı müzeler de buna benzer uygulamalar başlattı. Bunun sosyal medyadaki karşılığı çok ilginç olacak. Bir gözlük veya lens sayesinde kişilerin izin verdiği ya da bizim satın aldığımız paketin karşılığı kadar isimlerini, soy isimlerini, boyunu, sosyal medyalarında paylaştıkları fotoğrafları yani şu an cep telefonlarında gördüğümüz şeyi insanların yüzlerinde göreceğiz. Hatta ellerimizi de kullanarak sosyal medyanızda bu arttırılmış gerçeklik sayesinde dolaşabiliyor olacağız.”
“Bilim insanları ne kadar ilginç teknolojiler ortaya çıkarırsa çıkarsın, sonunda insanların bireysel ilişkilerine dönüşüyor” diyen Uzm. Dr. Yılmaz, “Instagram ve Facebook’a bakarsınız, bu mecralar kocaman bir çöpçatanlık merkezine dönüşmüş durumda. İnsanlar sosyal medyayı sosyal ilişki kurmak için kullanıyorlar. Birinci basamağımız o yüzden arttırılmış gerçeklik” şeklinde konuştu.
Zihinler birbirine bağlanacak
Beyin-makine ara yüzü ile zihinlerin doğrudan internete bağlanacağı bir teknolojinin gündemde olduğunu belirten Yılmaz, “İkinci aşamada bir çip yardımıyla arttırılmış gerçeklikte bahsettiğimiz gözlük ya da lens gibi araçlar olmadan doğrudan sosyal medyaya zihnimiz ile bağlanabileceğiz. İnsanların zihinleri ile birbirlerine bağlı olacaklar. Sosyal medyanın eninde sonunda yaşayacağı evrilme bu yönde olacak. Bu sayede izin verildiği ölçüde kişilerle doğrudan zihninizle konuşabileceksiniz. Yani telepati dediğimiz şey mümkün olacak. Belki de insanlık kitleler halinde konuşmadan, hareket etmeden iletişime geçebilecekler” açıklamasında bulundu.
Hastalara umut ışığı olabilir
Üçüncü aşamada algoritmalar yardımıyla çipe bile ihtiyaç duymadan insanların zihinlerinde tamamen sanal dünyada yaşayabileceklerini dile getiren Yılmaz, “Bugün cep telefonlarımızda olan sosyal medya önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde tıpkı Matrix filmindeki diyarlara dönüşecek. Yani insanlar tamamen sanal dünyada yaşayabilecek. Örneğin yüzde yüz felçli biri bu teknoloji sayesinde bir sanal diyarın parçası olup, yaşamını orada devam ettirebilecek” dedi.
“Dönüşümün tehlikeli olup olmayacağına insanlık karar verecek”
Bu teknolojik dönüşümün tehlikeli olup olmaması konusunda da yorumda bulunan Yılmaz, “Ateş bulunduğu zaman da bir tehlikeydi. Bunun tehlikeli olup olmayacağına karar verecek olan şey insanlığın kendisi. Bahsettiğim gibi yüzde yüz felçli biri bu teknoloji sayesinde bir sanal diyarın parçası olup, orada yaşamını normal dünyada gibi sürdürebiliyorsa bu tehlikeli değil faydalı bir durum olacaktır” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Nişantaşı Üniversitesi’nde gerçekleştirilen 3. Nörobilim Kongresi’nde gelecekte sosyal medyanın yaşayacağı değişimi anlatan Uzm. Dr. Timur Yılmaz, bunu belirleyen üç önemli unsur olacağının altını çizerek ilk aşamanın arttırılmış gerçeklik olduğunu kaydetti.
İnsanların yüzlerinde sosyal medyaları görülebilecek
Uzm. Dr. Timur Yılmaz şöyle devam etti: “Örneğin şu an Google’ın yaptığı gözlükler var. Öte yandan New York’taki taksilerin camlarında arttırılmış gerçeklik var. Bu sayede sokağa baktığınızda çevredeki yapıların ya da mekânların tarihini, özelliklerini görebiliyorsunuz. Hatta bazı müzeler de buna benzer uygulamalar başlattı. Bunun sosyal medyadaki karşılığı çok ilginç olacak. Bir gözlük veya lens sayesinde kişilerin izin verdiği ya da bizim satın aldığımız paketin karşılığı kadar isimlerini, soy isimlerini, boyunu, sosyal medyalarında paylaştıkları fotoğrafları yani şu an cep telefonlarında gördüğümüz şeyi insanların yüzlerinde göreceğiz. Hatta ellerimizi de kullanarak sosyal medyanızda bu arttırılmış gerçeklik sayesinde dolaşabiliyor olacağız.”
“Bilim insanları ne kadar ilginç teknolojiler ortaya çıkarırsa çıkarsın, sonunda insanların bireysel ilişkilerine dönüşüyor” diyen Uzm. Dr. Yılmaz, “Instagram ve Facebook’a bakarsınız, bu mecralar kocaman bir çöpçatanlık merkezine dönüşmüş durumda. İnsanlar sosyal medyayı sosyal ilişki kurmak için kullanıyorlar. Birinci basamağımız o yüzden arttırılmış gerçeklik” şeklinde konuştu.
Zihinler birbirine bağlanacak
Beyin-makine ara yüzü ile zihinlerin doğrudan internete bağlanacağı bir teknolojinin gündemde olduğunu belirten Yılmaz, “İkinci aşamada bir çip yardımıyla arttırılmış gerçeklikte bahsettiğimiz gözlük ya da lens gibi araçlar olmadan doğrudan sosyal medyaya zihnimiz ile bağlanabileceğiz. İnsanların zihinleri ile birbirlerine bağlı olacaklar. Sosyal medyanın eninde sonunda yaşayacağı evrilme bu yönde olacak. Bu sayede izin verildiği ölçüde kişilerle doğrudan zihninizle konuşabileceksiniz. Yani telepati dediğimiz şey mümkün olacak. Belki de insanlık kitleler halinde konuşmadan, hareket etmeden iletişime geçebilecekler” açıklamasında bulundu.
Hastalara umut ışığı olabilir
Üçüncü aşamada algoritmalar yardımıyla çipe bile ihtiyaç duymadan insanların zihinlerinde tamamen sanal dünyada yaşayabileceklerini dile getiren Yılmaz, “Bugün cep telefonlarımızda olan sosyal medya önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde tıpkı Matrix filmindeki diyarlara dönüşecek. Yani insanlar tamamen sanal dünyada yaşayabilecek. Örneğin yüzde yüz felçli biri bu teknoloji sayesinde bir sanal diyarın parçası olup, yaşamını orada devam ettirebilecek” dedi.
“Dönüşümün tehlikeli olup olmayacağına insanlık karar verecek”
Bu teknolojik dönüşümün tehlikeli olup olmaması konusunda da yorumda bulunan Yılmaz, “Ateş bulunduğu zaman da bir tehlikeydi. Bunun tehlikeli olup olmayacağına karar verecek olan şey insanlığın kendisi. Bahsettiğim gibi yüzde yüz felçli biri bu teknoloji sayesinde bir sanal diyarın parçası olup, orada yaşamını normal dünyada gibi sürdürebiliyorsa bu tehlikeli değil faydalı bir durum olacaktır” şeklinde konuştu.