Engelleri Yıktı, Senarist Ve Yönetmen Oldu
Serebral Palsi (Beyin Felci) Hastası Ertan Doğan bedensel engeline rağmen yılmadı. Annesi bedeni oldu, eğitimini tamamladı, kitap yazdı, senarist ve yönetmen oldu.
Bursa’da dünyaya gelen Ertan Doğan, doğum sırasında beyninin oksijensiz kalması nedeniyle Serebral Palsi (Beyin Felci) hastası oldu. Yüzde 99 bedensel engelli olmasına rağmen ilkokulu yaşıtlarıyla birlikte dereceyle bitirdi. Daha sonra ulaşımının zorluğu ve okul binalarının engelli dostu olmaması nedeniyle eğitimine ara verdi. Bedensel engeli ona çok büyük duvarlar ördü. Ancak annesi Memnune Doğan onun bedeni oldu.
Hayatlarını değiştiren soru: “Bana organ nakli yapılabilir mi?”
6 yaşındayken TV’de organ naklinden bahseden bir doktoru izleyen Ertan Doğan annesine sordu: Bana da organ nakli yapılabilir mi?” Ertan’ın bu sorusu hayatlarını değiştirdi. Annesinin yanıtı "Ertan bu organ nakli senin anladığın organ nakli değil, kol bacak nakledilemez ama ben sana bedenimi ödünç verebilirim, ömür boyu ödünç veririm, beyin sen olursun beden ben olurum kullanırız” oldu.
Hayata küsmeyen Doğan, 18 yaşından itibaren on yıl boyunca ilk kitabı üzerinde çalıştı. 2006 yılında "Ben de Varım" isimli anı roman tarzındaki kitabı yayımlandı. Ardından ikinci kitabı "Ölüme Çalım" 2009’da piyasaya çıktı. Kendisine gelen kısa film senaryosu yazma teklifi yaşantısını tamamen değiştirdi. Bıraktığı eğitimine tekrar döndü. Orta ve Lise eğitimini 3 yılda dışarıdan bitirdi.
Belgesel Film Projesi için sponsor desteği arıyor
Üniversite sınavına giren Ertan Doğan, Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümünü kazandı. Bu yıl okulda son senesi olan Doğan, bu süre içerisinde bir çok senaryo ve kısa filme imza attı. “Sinema tutkusu hayatımla eş değer” diyen yetenekli sinemacı bu yıl başarılı bedensel engellilerin hikâyesine yer vereceği büyük bir belgesel projesi için çalışıyor. Devlet büyüklerinden ve sosyal farkındalık projelerine destek veren kuruluşlardan yardım isteyen Ertan Doğan bir an önce bu hayalini hayata geçirmeyi umuyor.
Oğlu Ertan’ın hikayesini anlatan anne Memnune Doğan, "Ertan geçmişte konuşmada çok sıkıntı çekiyordu, konuşamıyordu, daha büyüdüğü zaman derdini anlatamıyordu ama verdiği tepkilerden, kendisini ifade etmesinden anladım ki Ertan doktorların söylediği gibi değil, çok zeki, her şeye. Sadece bedenini kullanamıyor. Biz buradan yola çıkarak hareket ettik. Ertan 6 yaşındaydı bir televizyon programında şöyle bir şey, organ naklinden bahsederken Ertan dedi ki; “Bana da organ nakli yapılabilir mi?” dedi.
Şimdi o çocuk aklı ile nasıl olacağını bilmiyor, organ nakli ne demek olduğunu bilmiyor, o söz beni yönlendirdi. Çünkü o zaman dedim ki Ertan bu organ nakli senin anladığın organ nakli değil, kol bacak nakledilemez ama ben sana bedenimi ödünç verebilirim dedim, ömür boyu ödünç veririm, beyin sen olursun beden ben olurum kullanırız ve bu şekilde yola çıktık" ifadelerini kullandı.
Ertan’ın kısa filmler çektiğini, senaryo yazdığı ve yönettiğini anlatan anne Memnune Doğan, "Bir belgesel projesi var. Galatasaray Tekerlekli Basketbol Takımını da şeye dahil ederek, bu programa dahil ederek, başarılı engellilerin daha başarılı olabilmesi için ya da başaramamış ama başarabilme kapasitesi olan engellilerin yolunu açma, öncelikle başarılı engellileri göstererek, hem ülkemizin yüzde 12-13 bilinen engelli şey var ülkenin nüfusunun yüzde 13’ü engelli. Onlara bir motivasyon olsun, bir moral olsun destek olsun, onları da bir şekilde heveslendirsin şeyiyle yola çıktı. Sevgili devlet Büyüklerimizden bir destek alarak diyor Ertan bu projeyi şey yapmak istiyoruz, hayata geçirmek istiyoruz bunun için de sponsor arıyoruz. Umarım buluruz" şeklinde konuştu.
Ertan Doğan ise ikinci belgesel projesine sponsor aradığını belirterek, amacının ülkeye güzel projeler ve eserler bırakmak olduğun söyledi.
Kaynak: İHA
Hayatlarını değiştiren soru: “Bana organ nakli yapılabilir mi?”
6 yaşındayken TV’de organ naklinden bahseden bir doktoru izleyen Ertan Doğan annesine sordu: Bana da organ nakli yapılabilir mi?” Ertan’ın bu sorusu hayatlarını değiştirdi. Annesinin yanıtı "Ertan bu organ nakli senin anladığın organ nakli değil, kol bacak nakledilemez ama ben sana bedenimi ödünç verebilirim, ömür boyu ödünç veririm, beyin sen olursun beden ben olurum kullanırız” oldu.
Hayata küsmeyen Doğan, 18 yaşından itibaren on yıl boyunca ilk kitabı üzerinde çalıştı. 2006 yılında "Ben de Varım" isimli anı roman tarzındaki kitabı yayımlandı. Ardından ikinci kitabı "Ölüme Çalım" 2009’da piyasaya çıktı. Kendisine gelen kısa film senaryosu yazma teklifi yaşantısını tamamen değiştirdi. Bıraktığı eğitimine tekrar döndü. Orta ve Lise eğitimini 3 yılda dışarıdan bitirdi.
Belgesel Film Projesi için sponsor desteği arıyor
Üniversite sınavına giren Ertan Doğan, Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümünü kazandı. Bu yıl okulda son senesi olan Doğan, bu süre içerisinde bir çok senaryo ve kısa filme imza attı. “Sinema tutkusu hayatımla eş değer” diyen yetenekli sinemacı bu yıl başarılı bedensel engellilerin hikâyesine yer vereceği büyük bir belgesel projesi için çalışıyor. Devlet büyüklerinden ve sosyal farkındalık projelerine destek veren kuruluşlardan yardım isteyen Ertan Doğan bir an önce bu hayalini hayata geçirmeyi umuyor.
Oğlu Ertan’ın hikayesini anlatan anne Memnune Doğan, "Ertan geçmişte konuşmada çok sıkıntı çekiyordu, konuşamıyordu, daha büyüdüğü zaman derdini anlatamıyordu ama verdiği tepkilerden, kendisini ifade etmesinden anladım ki Ertan doktorların söylediği gibi değil, çok zeki, her şeye. Sadece bedenini kullanamıyor. Biz buradan yola çıkarak hareket ettik. Ertan 6 yaşındaydı bir televizyon programında şöyle bir şey, organ naklinden bahsederken Ertan dedi ki; “Bana da organ nakli yapılabilir mi?” dedi.
Şimdi o çocuk aklı ile nasıl olacağını bilmiyor, organ nakli ne demek olduğunu bilmiyor, o söz beni yönlendirdi. Çünkü o zaman dedim ki Ertan bu organ nakli senin anladığın organ nakli değil, kol bacak nakledilemez ama ben sana bedenimi ödünç verebilirim dedim, ömür boyu ödünç veririm, beyin sen olursun beden ben olurum kullanırız ve bu şekilde yola çıktık" ifadelerini kullandı.
Ertan’ın kısa filmler çektiğini, senaryo yazdığı ve yönettiğini anlatan anne Memnune Doğan, "Bir belgesel projesi var. Galatasaray Tekerlekli Basketbol Takımını da şeye dahil ederek, bu programa dahil ederek, başarılı engellilerin daha başarılı olabilmesi için ya da başaramamış ama başarabilme kapasitesi olan engellilerin yolunu açma, öncelikle başarılı engellileri göstererek, hem ülkemizin yüzde 12-13 bilinen engelli şey var ülkenin nüfusunun yüzde 13’ü engelli. Onlara bir motivasyon olsun, bir moral olsun destek olsun, onları da bir şekilde heveslendirsin şeyiyle yola çıktı. Sevgili devlet Büyüklerimizden bir destek alarak diyor Ertan bu projeyi şey yapmak istiyoruz, hayata geçirmek istiyoruz bunun için de sponsor arıyoruz. Umarım buluruz" şeklinde konuştu.
Ertan Doğan ise ikinci belgesel projesine sponsor aradığını belirterek, amacının ülkeye güzel projeler ve eserler bırakmak olduğun söyledi.