Kayseri Şeker'de 'Yeni İletişim' Dönemi
Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Akay: 'ArGe merkezini pancar tohumunda yurt dışına bağımlılığı azaltmak için kurduk. 90 yıldır pancar üreten bir ülkeyiz ancak tohumların tamamı yurt dışından geliyor. Başka ülkelerin şartlarına uygun olarak geliştirilen tohumları kendi ülkemizde kullanmak zorunda kalıyoruz ve onlarla rekabet etmeye çalışıyoruz'
Kayseri Şeker Fabrikasının, "Sürdürülebilir Hedeflerle Hep Birlikte Geleceğe" sloganıyla geliştirilen yeni iletişim dönemi tanıtıldı.
Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, fabrikanın toplantı salonunda düzenlenen toplantıda, göreve başladıkları günden beri Kayseri Şeker'in üretim geçmişinden gelen geleneğini, geleceği tasarlayarak dünyaya açmaya gayret ettiklerini söyledi.
"Baskısız yongayı yel alır, sahipsiz tarlayı sel alır." diyen Akay, üretime hayat veren Anadolu topraklarını, teknoloji ve inovasyonla buluşturarak şeker pancarını katma değerli bir ürüne dönüştürdüklerini belirtti.
Akay, "Kayseri Şeker olarak on binlerce çiftçimiz, kurumumuzun binlerce çalışanıyla tarladan fabrikaya kadar tüm süreçlerde birlik ve sürdürülebilirlik ilkesiyle sadece üreten değil, geleceğine güvenen bir kurum kimliğiyle yatırımlarımıza devam ediyoruz. Sürdürülebilir finansal yapımız ve çalışma motivasyonumuzla büyümeye devam ediyoruz ama elbette ki bir kurum durduğu yerde büyümez. Bunun içindir ki hiç durmadan çalışmak ve bulunduğu noktadan dünyaya, iletişimin gücüyle açılmak gerek." diye konuştu.
- "Sürdürülebilirlik kavramı da iletişimden başlıyor"
Bugünün dünyasının yeniyi ve yenilikleri vadettiğini, Kayseri Şeker'in de bu gelişmelere entegre olması gerektiğini vurgulayan Akay, şöyle devam etti:
"Çağın ve bugüne dek elde ettiğimiz başarıların gerisinde kalmayalım. Çiftçilerimizle, üyelerimizle, kurum çalışanlarımızla, müşterilerimizle ve tüm paydaşlarımızla olan sevgi, saygı ve çalışma bağımızı daha da güçlendirecek yeni iletişim dönemi, Kayseri Şeker'in kurumsal imajını uluslararası alanda da en üst seviyeye taşıyacak. Bir kurum için vazgeçilmez olan sürdürülebilirlik kavramı da iletişimden başlıyor. Artık büyük olmak ve daima büyük kalmak, sadece bugün başarıyor olmakla sınırlı kalmıyor. Başarılarınızı ileriye taşımak için geleceği tasarlıyor olabilmelisiniz, vizyonunuzla güven vermelisiniz ve tüm bunları gerçekleştirebilmek için iletişimi sürdürülebilir hale getirmelisiniz. Biz de Kayseri Şeker olarak üretimi ve iletişimi bir araya getirdiğimiz yeni bir dönemin startını bugün itibarıyla veriyoruz. Tüm üretim serüvenimizi, uluslararası seviyede sürdürürken, hatta bu konuda rehberlik, liderlik vazifesi görürken 'kurumsallığın iletişim kolunda neden geri duralım.' dedik ve tüm iletişimimizi yeniden inşa ettik. İletişimimizdeki yeniliğin ilk adımı olarak işe logo değişimiyle başladık ve yeni iletişim dönemimizi sizlere anlatmak için bir arada bulunduğumuz bu özel günü planladık. Kayseri Şeker'in yeni nesil iletişim dönemi, logo değişimi ve kurumsal kimlik standartlarının belirlenmesi, stratejik iletişim planının oluşturulması, yeni web sitesi ve sosyal medya hesaplarının kurumsallık çizgisine taşınması, görsel tasarımların ve video iletişiminin dijital iletişim mecralarına entegrasyonuyla bütünsel bir etkiyi oluşturuyor."
- "Kendi iklimimize, toprağımıza uygun tohum üretmek zorundayız"
Kayseri Şeker'in Ar-Ge çalışmalarına ilişkin bilgi veren Akay, şunları kaydetti:
"Kayseri Şeker sektörde ilk Ar-Ge merkezi kuran kuruluştur. Kayseri'de ilk defa Ar-Ge merkezini de biz kurduk. Ar-Ge bizim için çok önemli. Ar-Ge merkezini kurarken devletin desteklerinden de faydalandık. Merkez konusunda diğer kurum ve kuruluşlara da rehberlik yapmaya hazırız. Ar-Ge merkezini pancar tohumunda yurt dışına bağımlılığı azaltmak için kurduk. 90 yıldır pancar üreten bir ülkeyiz ancak tohumların tamamı yurt dışından geliyor. Başka ülkelerin şartlarına uygun olarak geliştirilen tohumları kendi ülkemizde kullanmak zorunda kalıyoruz ve onlarla rekabet etmeye çalışıyoruz. Bu tohumlar Avrupa ülkelerinde hem daha fazla verim veriyor hem de o ülkelerde daha az masrafla üretilebiliyor. Bu tohum Avrupa'da yağmurla yetişirken bizde sulama gerekiyor. Sulama da toplam maliyetin yüzde 20'sini oluşturuyor. Son yıllardaki zamla birlikte bu oran yüzde 25'in üzerine çıkacak. Bizim neden şeker ihraç edemiyor olduğumuzun cevabı burada saklı. Ar-Ge merkezinin önemi bu noktada ortaya çıkıyor. Biz kendi iklimimize, toprağımıza uygun tohum üretmek zorundayız. 1960'lı yıllarda bununla ilgili bir çalışma yapılmış ama tamamlanamamış. Biz sektörün öncülerinden biri olarak bu yerli tohum işini milli bir görev olarak üstlendik. Şeker çiftçisinin geleceği için buna ihtiyaç var."
Akay'ın konuşmasının ardından, katılımcılara, kurumun yeni logosunun tanıtım videosu izletildi.
Kaynak: AA
Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, fabrikanın toplantı salonunda düzenlenen toplantıda, göreve başladıkları günden beri Kayseri Şeker'in üretim geçmişinden gelen geleneğini, geleceği tasarlayarak dünyaya açmaya gayret ettiklerini söyledi.
"Baskısız yongayı yel alır, sahipsiz tarlayı sel alır." diyen Akay, üretime hayat veren Anadolu topraklarını, teknoloji ve inovasyonla buluşturarak şeker pancarını katma değerli bir ürüne dönüştürdüklerini belirtti.
Akay, "Kayseri Şeker olarak on binlerce çiftçimiz, kurumumuzun binlerce çalışanıyla tarladan fabrikaya kadar tüm süreçlerde birlik ve sürdürülebilirlik ilkesiyle sadece üreten değil, geleceğine güvenen bir kurum kimliğiyle yatırımlarımıza devam ediyoruz. Sürdürülebilir finansal yapımız ve çalışma motivasyonumuzla büyümeye devam ediyoruz ama elbette ki bir kurum durduğu yerde büyümez. Bunun içindir ki hiç durmadan çalışmak ve bulunduğu noktadan dünyaya, iletişimin gücüyle açılmak gerek." diye konuştu.
- "Sürdürülebilirlik kavramı da iletişimden başlıyor"
Bugünün dünyasının yeniyi ve yenilikleri vadettiğini, Kayseri Şeker'in de bu gelişmelere entegre olması gerektiğini vurgulayan Akay, şöyle devam etti:
"Çağın ve bugüne dek elde ettiğimiz başarıların gerisinde kalmayalım. Çiftçilerimizle, üyelerimizle, kurum çalışanlarımızla, müşterilerimizle ve tüm paydaşlarımızla olan sevgi, saygı ve çalışma bağımızı daha da güçlendirecek yeni iletişim dönemi, Kayseri Şeker'in kurumsal imajını uluslararası alanda da en üst seviyeye taşıyacak. Bir kurum için vazgeçilmez olan sürdürülebilirlik kavramı da iletişimden başlıyor. Artık büyük olmak ve daima büyük kalmak, sadece bugün başarıyor olmakla sınırlı kalmıyor. Başarılarınızı ileriye taşımak için geleceği tasarlıyor olabilmelisiniz, vizyonunuzla güven vermelisiniz ve tüm bunları gerçekleştirebilmek için iletişimi sürdürülebilir hale getirmelisiniz. Biz de Kayseri Şeker olarak üretimi ve iletişimi bir araya getirdiğimiz yeni bir dönemin startını bugün itibarıyla veriyoruz. Tüm üretim serüvenimizi, uluslararası seviyede sürdürürken, hatta bu konuda rehberlik, liderlik vazifesi görürken 'kurumsallığın iletişim kolunda neden geri duralım.' dedik ve tüm iletişimimizi yeniden inşa ettik. İletişimimizdeki yeniliğin ilk adımı olarak işe logo değişimiyle başladık ve yeni iletişim dönemimizi sizlere anlatmak için bir arada bulunduğumuz bu özel günü planladık. Kayseri Şeker'in yeni nesil iletişim dönemi, logo değişimi ve kurumsal kimlik standartlarının belirlenmesi, stratejik iletişim planının oluşturulması, yeni web sitesi ve sosyal medya hesaplarının kurumsallık çizgisine taşınması, görsel tasarımların ve video iletişiminin dijital iletişim mecralarına entegrasyonuyla bütünsel bir etkiyi oluşturuyor."
- "Kendi iklimimize, toprağımıza uygun tohum üretmek zorundayız"
Kayseri Şeker'in Ar-Ge çalışmalarına ilişkin bilgi veren Akay, şunları kaydetti:
"Kayseri Şeker sektörde ilk Ar-Ge merkezi kuran kuruluştur. Kayseri'de ilk defa Ar-Ge merkezini de biz kurduk. Ar-Ge bizim için çok önemli. Ar-Ge merkezini kurarken devletin desteklerinden de faydalandık. Merkez konusunda diğer kurum ve kuruluşlara da rehberlik yapmaya hazırız. Ar-Ge merkezini pancar tohumunda yurt dışına bağımlılığı azaltmak için kurduk. 90 yıldır pancar üreten bir ülkeyiz ancak tohumların tamamı yurt dışından geliyor. Başka ülkelerin şartlarına uygun olarak geliştirilen tohumları kendi ülkemizde kullanmak zorunda kalıyoruz ve onlarla rekabet etmeye çalışıyoruz. Bu tohumlar Avrupa ülkelerinde hem daha fazla verim veriyor hem de o ülkelerde daha az masrafla üretilebiliyor. Bu tohum Avrupa'da yağmurla yetişirken bizde sulama gerekiyor. Sulama da toplam maliyetin yüzde 20'sini oluşturuyor. Son yıllardaki zamla birlikte bu oran yüzde 25'in üzerine çıkacak. Bizim neden şeker ihraç edemiyor olduğumuzun cevabı burada saklı. Ar-Ge merkezinin önemi bu noktada ortaya çıkıyor. Biz kendi iklimimize, toprağımıza uygun tohum üretmek zorundayız. 1960'lı yıllarda bununla ilgili bir çalışma yapılmış ama tamamlanamamış. Biz sektörün öncülerinden biri olarak bu yerli tohum işini milli bir görev olarak üstlendik. Şeker çiftçisinin geleceği için buna ihtiyaç var."
Akay'ın konuşmasının ardından, katılımcılara, kurumun yeni logosunun tanıtım videosu izletildi.