Hak-İş Genel Başkanı Arslan'dan Diyarbakır Annelerine Destek
'Annelerimizin mücadelesi 40 yıldır süren terörün sona erdirilmesi için en önemli şansımızdır' 'Bu anneler sadece kendi evlatları için değil bundan sonra da başka Kürt çocukları ölmesin, dağa çıkmasın ve barış hakim kılınsın diye mücadele yapıyor'.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerine destek ziyaretinde bulundu.
Beraberinde eşi Alime ve bir grup sendika yöneticisiyle, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak partinin il binası önünde 3 Eylül'de başlattıkları oturma eylemini sürdüren ailelerin bulunduğu çadıra gelen Arslan, annelere karanfil verdi, desteklerini iletti.
Arslan, burada yaptığı açıklamada, tarihi direnişin 108'inci gününde mücadelelerine destek sunmak amacıyla Diyarbakır annelerini ziyaret ettiklerini söyledi.
Bu sayede uluslararası sendikal hareketler ve uluslararası topluma mesaj vermek de istediklerini anlatan Arslan, BM sözleşmelerine göre 14-15 yaşındaki çocukların dağa kaçırılmasının insanlık suçu olduğunu belirtti.
Arslan, Diyarbakır annelerinin oturma eyleminin, çocukların dağa zorla kaçırılmasına karşı isyan ve itiraz olduğunu dile getirerek, "Hacire annenin feryadı ailelere yol, ışık oldu. 2 evladımız mücadelenin sonunda ailesine kavuştu." dedi.
- "Onlara destek olup, içlerindeki ateşin harını azaltmaya çalışıyoruz"
Bölgede 40 yıla yakın süredir yaşanan gerginliğin en büyük faturasını anneler, çocuklar, yaşlılar, mağdur ve mazlum halkın çektiğine işaret eden Arslan, "Bu acıların sona ermesi, çocuklarımızın okulda okuması için hep birlikte mücadele etmemiz lazım. Annelerin acılarını, yaşadıkları sıkıntıları ancak onlar gibi olanlar anlar. Onlara destek olup, içlerindeki ateşin harını azaltmaya çalışıyoruz. Uluslararası kuruluşlarla diyaloğu olan herkesin gelip, annelerin acılarını anlamaya çalışmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Lice'nin köyünde oturan yaşlı bir çobanın kendisini arayıp "14 yaşındaki oğlunun teröristlerce zorla dağa kaçırıldığını" söylediğini anlatan Arslan, "Bu babanın feryadı bana kadar ulaşmışsa bu terör örgütü, örgüte destek veren siyasi parti, terör örgütüyle çalışan siyasi hareketin, bu çocukları annelerine vermesi gerekir. Anneler çocuklarının bu siyasi hareket tarafından götürüldüğünü biliyor ve onun için burada oturuyor." diye konuştu.
- "Hiçbir güç bu kadar etkili olamaz"
Arslan, devletin terör örgütüyle kararlı şekilde mücadele ettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Ama bu annelerin mücadelesini hiçbir silahlı güç yapamaz. Hiçbir güç bu kadar etkili olamaz. Annelerimizin mücadelesi 40 yıldır süren terörün sona erdirilmesi için en önemli şansımızdır. Bu anneler sadece kendi evlatları için değil bundan sonra da başka Kürt çocukları ölmesin, dağa çıkmasın ve barış hakim kılınsın diye mücadele yapıyor. Bu mücadeleyi anlamlı ve kutlu buluyorum. Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü, terörün sona ermesi için annelerin ortaya koyduğu bu soylu mücadeleyi yürekten destekliyorum."
- "Yeni bir tarihi yolcuğun başlangıcı olmuştur"
Bazı annelerin ve ailelerin terör örgütünün baskısı dolayısıyla buraya gelemediğini belirten Arslan, "Bu onurlu annelerin mücadelesi yeni bir tarihi yolcuğun başlangıcı olmuştur. Bu yolculuk 108'inci gününde güçlenerek devam etmektedir. Bunu devam ettirmek, bu anneler ile bizim de sorumluluğumuzdur." dedi.
Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin ise 170 bin kadın üyeleriyle, Diyarbakır annelerine destek verdiklerini vurgulayarak, "Diyarbakır annelerimizin haklı ve onurlu mücadelesinin yanındayız. Anneleri evlatlarına kavuşana kadar bu mücadelenin yanındayız." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Beraberinde eşi Alime ve bir grup sendika yöneticisiyle, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak partinin il binası önünde 3 Eylül'de başlattıkları oturma eylemini sürdüren ailelerin bulunduğu çadıra gelen Arslan, annelere karanfil verdi, desteklerini iletti.
Arslan, burada yaptığı açıklamada, tarihi direnişin 108'inci gününde mücadelelerine destek sunmak amacıyla Diyarbakır annelerini ziyaret ettiklerini söyledi.
Bu sayede uluslararası sendikal hareketler ve uluslararası topluma mesaj vermek de istediklerini anlatan Arslan, BM sözleşmelerine göre 14-15 yaşındaki çocukların dağa kaçırılmasının insanlık suçu olduğunu belirtti.
Arslan, Diyarbakır annelerinin oturma eyleminin, çocukların dağa zorla kaçırılmasına karşı isyan ve itiraz olduğunu dile getirerek, "Hacire annenin feryadı ailelere yol, ışık oldu. 2 evladımız mücadelenin sonunda ailesine kavuştu." dedi.
- "Onlara destek olup, içlerindeki ateşin harını azaltmaya çalışıyoruz"
Bölgede 40 yıla yakın süredir yaşanan gerginliğin en büyük faturasını anneler, çocuklar, yaşlılar, mağdur ve mazlum halkın çektiğine işaret eden Arslan, "Bu acıların sona ermesi, çocuklarımızın okulda okuması için hep birlikte mücadele etmemiz lazım. Annelerin acılarını, yaşadıkları sıkıntıları ancak onlar gibi olanlar anlar. Onlara destek olup, içlerindeki ateşin harını azaltmaya çalışıyoruz. Uluslararası kuruluşlarla diyaloğu olan herkesin gelip, annelerin acılarını anlamaya çalışmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Lice'nin köyünde oturan yaşlı bir çobanın kendisini arayıp "14 yaşındaki oğlunun teröristlerce zorla dağa kaçırıldığını" söylediğini anlatan Arslan, "Bu babanın feryadı bana kadar ulaşmışsa bu terör örgütü, örgüte destek veren siyasi parti, terör örgütüyle çalışan siyasi hareketin, bu çocukları annelerine vermesi gerekir. Anneler çocuklarının bu siyasi hareket tarafından götürüldüğünü biliyor ve onun için burada oturuyor." diye konuştu.
- "Hiçbir güç bu kadar etkili olamaz"
Arslan, devletin terör örgütüyle kararlı şekilde mücadele ettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Ama bu annelerin mücadelesini hiçbir silahlı güç yapamaz. Hiçbir güç bu kadar etkili olamaz. Annelerimizin mücadelesi 40 yıldır süren terörün sona erdirilmesi için en önemli şansımızdır. Bu anneler sadece kendi evlatları için değil bundan sonra da başka Kürt çocukları ölmesin, dağa çıkmasın ve barış hakim kılınsın diye mücadele yapıyor. Bu mücadeleyi anlamlı ve kutlu buluyorum. Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü, terörün sona ermesi için annelerin ortaya koyduğu bu soylu mücadeleyi yürekten destekliyorum."
- "Yeni bir tarihi yolcuğun başlangıcı olmuştur"
Bazı annelerin ve ailelerin terör örgütünün baskısı dolayısıyla buraya gelemediğini belirten Arslan, "Bu onurlu annelerin mücadelesi yeni bir tarihi yolcuğun başlangıcı olmuştur. Bu yolculuk 108'inci gününde güçlenerek devam etmektedir. Bunu devam ettirmek, bu anneler ile bizim de sorumluluğumuzdur." dedi.
Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin ise 170 bin kadın üyeleriyle, Diyarbakır annelerine destek verdiklerini vurgulayarak, "Diyarbakır annelerimizin haklı ve onurlu mücadelesinin yanındayız. Anneleri evlatlarına kavuşana kadar bu mücadelenin yanındayız." ifadelerini kullandı.