Behçet Necatigil Vefatının 40'Ncı Yılında Anıldı

SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde yapılan panelde SAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu moderatör olarak yer alırken, panele İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Güleç, SAÜ Türk Dili Bölümü Öğr. Gör. Dr. Serhat Demirel ve şair Ercan Yılmaz konuşmacı olarak katıldı.

Behçet Necatigil’i önceleri tanınmış iyi bir şair olarak bildiğini, ancak şiirlerini ve hakkında yazılmış yazıları okuduğunu, bundan sonra Necatigil’in edebi anlamda bir derya olduğunun farkına vardığını dile getiren Prof. Dr. İsmail Güleç, “Bir kitapta şiirlere iki türde şaşırılır. Birincisi, ilk defa okuduğunuzda ne yapacağınızı bilmediğinizden kaynaklanan; ikincisi ise hayretten ve hayranlıktan duyulan şaşırma. Benimki de hayretten ve hayranlıktan duyulan şaşırma oldu” dedi.

SAÜ Türk Dili Bölümü Öğretim Görevlisi Serhat Demirel, “Kendimi kötü hissettiğim zamanlar Necatigil’in şiirlerine bakıyorum. İnsanlık duygusuna tekabül eden şiirler barındırıyor. Necatigil, bir şiirinde ‘bir yolun yunusa, bir yolun galibe gittiğini’ söylüyor ve böylece sahih şiirin politikasını net çizgilerle ortaya koymuş oluyor” diye konuştu.

Behçet Necatigil’in modern Türk şiiri içerisinde çok zengin anlam katmanlarına sahip müstesna bir şair olduğunu söyleyen Şair Ercan Yılmaz, “Necatigil’in birkaç farklı açıdan incelenebilecek çok sayıda şiiri olduğunu görüyoruz. Ben de bu kavramlar ışığında bu şiirleri incelemek istedim. Amacım şairi eşya üzerinden kendi benliğini nasıl dışarı vurduğunu ve kendi deyişiyle şiirde yaratmaya çalıştığı yaşantı birliğini nasıl sağlandığını örneklerle ortaya koymak” şeklinde konuştu.