SASGEM Konferansının Konuğu Lütfi Bergen Oldu
Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezince (SASGEM) düzenlenen konferansa bu hafta Lütfi Bergen katıldı.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda yapılan konferansta “Azgelişmişlik Üstünlüktür, Devletin Teknolojisi Halkın Tekniği” konusu ele alındı. Konuşmasında “Azgelişmişlik Üstünlüktür” kitabının tanıtımını yapan Bergen, kitabın içerisinde on yedi tane makale olduğunu söyledi.
Bergen, “Bu kitap tam sanayileşelim, ilerleyelim şeklinde kabul edilmiş genel İslamcı tezin politik olarak iktidarı ele geçirdiği dönemde, bu yaklaşıma bir itiraz olarak ortaya çıktı. ‘Azgelişmişlik üstünlüktür’ kavramının aslında Müslümanların iktidarının çok da beklenen sonuçları vermeyeceğine dair bir itiraz olarak gündeme geldi. Ama bu kavramlaştırmanın altında ‘Sakın gevşemeyin, üzülmeyin, inanıyorsanız üstünsünüzdür (Ali İmran-139)’ ayetinin gölgesinde bir teori üretimidir” dedi.
Teknoloji hiçbir zaman masum olmamıştır
Bergen, “Bugün yaşadığımız kentsel hayat öncesinde, geçmişte, örneğin ‘mahalle kızı-bacısı’, ‘mahalle namusu’ denilen bir kavram vardı. Biz bu kavramın Şerif Mardin tarafından ‘mahalle baskısı’ olarak kavramlaştırılmasına itiraz etmedik. Mahalle baskısını bugün uygulayamadığımız için Türkiye’de şiddetler yayılabilmektedir diye düşünüyorum. Geçmiş tarihte aslında uygarlıkların karşısına çıkmış peygamberlerin kendilerine ait bir teknik getirdiğini görüyoruz. Örneğin Hz. Nuh’un gemisinin bir doğaüstü olayı olduğunu, bir peygamber doğaüstüsü olduğunu görmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Yazısında bunların ‘resulce’ bir teknoloji olduğunu hatırlattığını söyleyen Bergen, bu teknolojilerle batı teknolojisini karşılaştırdı ve resulce teknolojilerin Batı teknolojisi gibi olmadığını, insanları kurtuluşa ve barışa taşıdığını ifade etti.
Bergen, bugünkü teknolojinin ise insanları tamamen köleleştirmekte ve kıstırmakta olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Bergen, “Bu kitap tam sanayileşelim, ilerleyelim şeklinde kabul edilmiş genel İslamcı tezin politik olarak iktidarı ele geçirdiği dönemde, bu yaklaşıma bir itiraz olarak ortaya çıktı. ‘Azgelişmişlik üstünlüktür’ kavramının aslında Müslümanların iktidarının çok da beklenen sonuçları vermeyeceğine dair bir itiraz olarak gündeme geldi. Ama bu kavramlaştırmanın altında ‘Sakın gevşemeyin, üzülmeyin, inanıyorsanız üstünsünüzdür (Ali İmran-139)’ ayetinin gölgesinde bir teori üretimidir” dedi.
Teknoloji hiçbir zaman masum olmamıştır
Bergen, “Bugün yaşadığımız kentsel hayat öncesinde, geçmişte, örneğin ‘mahalle kızı-bacısı’, ‘mahalle namusu’ denilen bir kavram vardı. Biz bu kavramın Şerif Mardin tarafından ‘mahalle baskısı’ olarak kavramlaştırılmasına itiraz etmedik. Mahalle baskısını bugün uygulayamadığımız için Türkiye’de şiddetler yayılabilmektedir diye düşünüyorum. Geçmiş tarihte aslında uygarlıkların karşısına çıkmış peygamberlerin kendilerine ait bir teknik getirdiğini görüyoruz. Örneğin Hz. Nuh’un gemisinin bir doğaüstü olayı olduğunu, bir peygamber doğaüstüsü olduğunu görmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Yazısında bunların ‘resulce’ bir teknoloji olduğunu hatırlattığını söyleyen Bergen, bu teknolojilerle batı teknolojisini karşılaştırdı ve resulce teknolojilerin Batı teknolojisi gibi olmadığını, insanları kurtuluşa ve barışa taşıdığını ifade etti.
Bergen, bugünkü teknolojinin ise insanları tamamen köleleştirmekte ve kıstırmakta olduğunu sözlerine ekledi.