Kartal'daki Çöken Binaya İlişkin Dava
Kartal'da 21 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin yaralandığı Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin 3 sanığın yargılanmasına devam edildi Celse arasında ifadesi alınan sanık Suzan Çayır'ın hakkındaki yakalama kararı kaldırıldı Sanık Çayır ifadesinde, binanın projeye uygun yapılıp yapılmadığının kontrol yükümlülüğünün teknik uygulama sorumlusu sanık Uğur Mısırlıoğlu'na ait olduğunu belirterek, binanın yıkılmasıyla ilgili kendisinin sorumluluğunun bulunmadığını söyledi.
Kartal'da 21 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin de yaralı kurtarıldığı Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin 3 sanığın, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan on beşer yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın üçüncü duruşması yapıldı.
Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Uğur Mısırlıoğlu ile Arzu Keleş Baran katıldı. Duruşmada, mağdurlar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Suzan Çayır'ın celse arasında ifade verdiğini tutanağa geçirdi.
Sanık Çayır savunmasında, hakkındaki yakalama kararından haberi olduğunu belirterek, yüksek tansiyon rahatsızlığı bulunduğunu, kolunda kırık, çenesinde problem olduğunu ve kalbiyle alakalı sorunlar yaşadığını söyledi.
Yeşilyurt Apartmanı'nın mimari proje sorumlusu olduğunu dile getiren Çayır, görevinin binanın mimari olarak tasarlanması ve İmar Kanunu'na göre hazırlayıp belediyeye sunulması olduğunu ifade etti.
Çayır, yıkılan binanın projesinin zemin artı 5 kat olarak hazırlanarak belediye proje onay bölümüne sunduğunu ve onay aldıktan sonra da yapı kontrol bölümüne geçtiğini, bundan sonra kendi sorumluluğun bittiğini savundu.
Binanın projeye uygun yapılıp yapılmadığının kontrolü yükümlülüğünün teknik uygulama sorumlusu sanık Uğur Mısırlıoğlu'na ait olduğunu ileri süren Çayır, "İnşaatın başlaması için yapı ruhsatında, sanık Uğur'un teknik uygulama sorumlusu olarak imzası vardır. Sanık Uğur'un teknik uygulama sorumlusu olarak attığı imzanın benimle alakası yoktur. Dolayısıyla bu binanın yıkılmasında benim bir sorumluluğum yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi ve tutuksuz yargılanmamı talep ediyorum." dedi.
Mahkeme, celse arasında verdiği kararda, hakkındaki yakalama kararını kaldırarak sanık Suzan Çayır'ı, tutuksuz yargılanmak üzerine serbest bıraktı.
- Mağdur Alemdar, sanıklardan şikayetçi oldu
Duruşmada hazır bulunan mağdur Adem Alemdar, olayın yaşandığı gün mutfakta olan eşinin yanına gittiğinde zeminin yukarı doğru sıçradığını gördüğünü ve bir anda binanın çöktüğünü anlattı.
Yaşanan olaydan ötürü bel kemiğinin kırıldığını, eşinin yaşamını yitirdiğini, kızının ve oğlunun da yaralı olarak kurtulduğunu ifade eden Alemdar, sanıklardan şikayetçi oldu.
Yeşilyurt Apartmanı'nın müteahhidi olan Hikmet Yeşilyurt'un çocukları Mustafa ve Helim Yeşilyurt, binanın yapılışıyla ilgili bilgilerinin olmadığını, babalarının kendilerini işlerine karıştırmadığını, binada herhangi bir kolon kesilme durumu olup olmadığını bilmediklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, sanıkların kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporunun beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
- 21 kişi hayatını kaybetmişti
Kartal Orhantepe Mahallesi Bankalar Caddesi Sema Sokağı'ndaki Yeşilyurt Apartmanı'nın 6 Şubat'ta çökmesi sonucu 21 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi de yaralı kurtarılmıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, yapı iznine göre 7 katlı olan ancak 9 katlı yapılan Yeşilyurt Apartmanı'nın bina inşaatında kullanılan beton kalitesinin projede öngörülen beton sınıfını karşılamadığı, kullanılan betonun standart kriterlere uygun olmadığı belirtiliyor.
İddianamede, binada kullanılan malzemelerin de standartlara uygun olmadığı, beton kalitesinin düşük olduğu, deniz kumu kullanılması nedeniyle demirlerin korozyona uğradığı, kötü malzeme kullanımı ve inşaatın projesine aykırı olarak tamamlanmasıyla da taşıyıcı sisteme fazlasıyla yük bindiği, tüm bu olumsuzlukların bir araya gelmesiyle binanın çöktüğü kaydediliyor.
Binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ile yapı ruhsatının "mesuliyet alan" bölümünde sürveyan olarak görev yapan Arzu Keleş Baran'ın "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediği belirtilen iddianamede, sanıkların ikişer yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: AA
Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Uğur Mısırlıoğlu ile Arzu Keleş Baran katıldı. Duruşmada, mağdurlar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Suzan Çayır'ın celse arasında ifade verdiğini tutanağa geçirdi.
Sanık Çayır savunmasında, hakkındaki yakalama kararından haberi olduğunu belirterek, yüksek tansiyon rahatsızlığı bulunduğunu, kolunda kırık, çenesinde problem olduğunu ve kalbiyle alakalı sorunlar yaşadığını söyledi.
Yeşilyurt Apartmanı'nın mimari proje sorumlusu olduğunu dile getiren Çayır, görevinin binanın mimari olarak tasarlanması ve İmar Kanunu'na göre hazırlayıp belediyeye sunulması olduğunu ifade etti.
Çayır, yıkılan binanın projesinin zemin artı 5 kat olarak hazırlanarak belediye proje onay bölümüne sunduğunu ve onay aldıktan sonra da yapı kontrol bölümüne geçtiğini, bundan sonra kendi sorumluluğun bittiğini savundu.
Binanın projeye uygun yapılıp yapılmadığının kontrolü yükümlülüğünün teknik uygulama sorumlusu sanık Uğur Mısırlıoğlu'na ait olduğunu ileri süren Çayır, "İnşaatın başlaması için yapı ruhsatında, sanık Uğur'un teknik uygulama sorumlusu olarak imzası vardır. Sanık Uğur'un teknik uygulama sorumlusu olarak attığı imzanın benimle alakası yoktur. Dolayısıyla bu binanın yıkılmasında benim bir sorumluluğum yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi ve tutuksuz yargılanmamı talep ediyorum." dedi.
Mahkeme, celse arasında verdiği kararda, hakkındaki yakalama kararını kaldırarak sanık Suzan Çayır'ı, tutuksuz yargılanmak üzerine serbest bıraktı.
- Mağdur Alemdar, sanıklardan şikayetçi oldu
Duruşmada hazır bulunan mağdur Adem Alemdar, olayın yaşandığı gün mutfakta olan eşinin yanına gittiğinde zeminin yukarı doğru sıçradığını gördüğünü ve bir anda binanın çöktüğünü anlattı.
Yaşanan olaydan ötürü bel kemiğinin kırıldığını, eşinin yaşamını yitirdiğini, kızının ve oğlunun da yaralı olarak kurtulduğunu ifade eden Alemdar, sanıklardan şikayetçi oldu.
Yeşilyurt Apartmanı'nın müteahhidi olan Hikmet Yeşilyurt'un çocukları Mustafa ve Helim Yeşilyurt, binanın yapılışıyla ilgili bilgilerinin olmadığını, babalarının kendilerini işlerine karıştırmadığını, binada herhangi bir kolon kesilme durumu olup olmadığını bilmediklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, sanıkların kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporunun beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
- 21 kişi hayatını kaybetmişti
Kartal Orhantepe Mahallesi Bankalar Caddesi Sema Sokağı'ndaki Yeşilyurt Apartmanı'nın 6 Şubat'ta çökmesi sonucu 21 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi de yaralı kurtarılmıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, yapı iznine göre 7 katlı olan ancak 9 katlı yapılan Yeşilyurt Apartmanı'nın bina inşaatında kullanılan beton kalitesinin projede öngörülen beton sınıfını karşılamadığı, kullanılan betonun standart kriterlere uygun olmadığı belirtiliyor.
İddianamede, binada kullanılan malzemelerin de standartlara uygun olmadığı, beton kalitesinin düşük olduğu, deniz kumu kullanılması nedeniyle demirlerin korozyona uğradığı, kötü malzeme kullanımı ve inşaatın projesine aykırı olarak tamamlanmasıyla da taşıyıcı sisteme fazlasıyla yük bindiği, tüm bu olumsuzlukların bir araya gelmesiyle binanın çöktüğü kaydediliyor.
Binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ile yapı ruhsatının "mesuliyet alan" bölümünde sürveyan olarak görev yapan Arzu Keleş Baran'ın "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediği belirtilen iddianamede, sanıkların ikişer yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.