Antalya'da 'Yerelde Kadın Buluşmaları' Toplantısı Yapıldı
Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok: 'Türkiye için göçmen demek Aylan bebekleri mutlu yaşatabilmek demek. Çünkü her göçmenin bir hikayesi var' Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi öğretim görevlisi Anna Maria Bielecka: '11 senedir Türkiye'de yaşıyorum, hiç pişman olmadım, burada yaşamaktan çok mutluyum'
Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok, Türkiye için göçmen demenin Aylan bebekleri mutlu yaşatabilmek olduğunu belirterek, "Çünkü her göçmenin bir hikayesi var." dedi.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından, Antalya'daki bir otelde, "Yerelde Kadın Buluşmaları" konulu toplantı düzenlendi. Programda, göçmenlerin uyum süreci, adalet, sağlık ve çocuk ilişkileri değerlendirildi.
Ok, son bir yıldır Türkiye'nin her bölgesinde uyuma yönelik çalışmalar yaptıklarını, Türkiye'de 192 ülkeden 5 milyon civarında misafir olduğunu söyledi.
"Uyum kalıcık demek değil. Uyum, bize misafir, kardeş olmuş insanları bir arada huzurla mutlulukla yaşatabilmenin adımlarıdır. Bu yolun taşlarını döşemeye çalışıyoruz. Bunun için hiç kimsenin aklına ihtiyacımız yok." diyen Ok, Anadolu'nun sahip olduğu feraset ve aklın her türlü güçlüğün üstesinden gelebilecek kabiliyette ve başarıda olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin dünyanın hiçbir ülkesinin geliştiremediği bir kapasitesiyle göç politikalarını akılla, bilimle ve mantıkla yürüttüğüne dikkati çeken Ok, şunları kaydetti:
"Göçü yöneten ülkeler işe sayıyla ve masrafla bakıyor. İnsan ve para ilişkisi, öyle bir şey yok. Sığınmacı, mülteci, göçmen yok. Anne, baba, kardeş, teyze, hala, amca, çocuk, Aylan bebek var. Türkiye için göçmen demek Aylan bebekleri mutlu yaşatabilmek demek. Çünkü her göçmenin bir hikayesi var. Bu hikaye bitecek, bittiği zaman bizim götürebileceğimiz, bizi kurtarabilecek tek şey fani vücutlarımız değil, bıraktığımız eserlerdir. Dünyayı birbirimize yaşanır kılabilmek önemli. Kadın mutlu ve güçlü olduğunda her yer aydınlanacak. Biz kadınların hikayesine talibiz."
Antalya Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin de Anadolu'nun insanlık tarihi boyunca, dili, dini ırkı ne olursa olsun bütün insanlara kucak açtığını ifade etti. Antalya'da 150 milletten 100 bin civarında yabancının yaşadığına değinen Sezgin, kentin sevgiyle hoşgörüyle bütün insanları kucaklayan bir şehir olduğunu aktardı.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Aydın Keskin Kadıoğlu ise Anadolu kadını ile yabancı kadınlar arasında işbirliği, gönül köprüleri kurmanın önemli olduğunu söyledi.
- "Türkiye'de yaşamaktan çok mutluyum"
Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi öğretim görevlisi Anna Maria Bielecka, 2004'te ailesiyle tatil için geldiği Antalya'yı çok sevdiğini, burada yaşamaya karar verdiğini söyledi.
Alanya'da 2008-2014 yıllarında rehberlik yaptığını anlatan Bielecka, "11 senedir Türkiye'de yaşıyorum. Hiç pişman olmadım, Türkiye'de yaşamaktan çok mutluyum. Polonya'da üniversitede İngilizce bölümünü okumuştum. Alanya'da beş senedir üniversitede öğretim görevlisiyim. Üniversitenin Turizm Tanıtma Vakfında tek yabancı yönetim kurulu üyesiyim. Alanya Polonyalılar Kültür ve Dostluk Derneğinin başkanı, yabancılar meclisi üyesiyim." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de uyum sorunu yaşamadığını belirten Bielecka, bütün bayramlarını, geleneklerini istedikleri gibi Türkiye'de kutladıklarını, hiçbir kısıtlama olmadığını söyledi.
Oturumlarla devam eden toplantı kapsamında, farklı ülkelerden yerleşik yabancılar kermes düzenledi.
Kaynak: AA
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından, Antalya'daki bir otelde, "Yerelde Kadın Buluşmaları" konulu toplantı düzenlendi. Programda, göçmenlerin uyum süreci, adalet, sağlık ve çocuk ilişkileri değerlendirildi.
Ok, son bir yıldır Türkiye'nin her bölgesinde uyuma yönelik çalışmalar yaptıklarını, Türkiye'de 192 ülkeden 5 milyon civarında misafir olduğunu söyledi.
"Uyum kalıcık demek değil. Uyum, bize misafir, kardeş olmuş insanları bir arada huzurla mutlulukla yaşatabilmenin adımlarıdır. Bu yolun taşlarını döşemeye çalışıyoruz. Bunun için hiç kimsenin aklına ihtiyacımız yok." diyen Ok, Anadolu'nun sahip olduğu feraset ve aklın her türlü güçlüğün üstesinden gelebilecek kabiliyette ve başarıda olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin dünyanın hiçbir ülkesinin geliştiremediği bir kapasitesiyle göç politikalarını akılla, bilimle ve mantıkla yürüttüğüne dikkati çeken Ok, şunları kaydetti:
"Göçü yöneten ülkeler işe sayıyla ve masrafla bakıyor. İnsan ve para ilişkisi, öyle bir şey yok. Sığınmacı, mülteci, göçmen yok. Anne, baba, kardeş, teyze, hala, amca, çocuk, Aylan bebek var. Türkiye için göçmen demek Aylan bebekleri mutlu yaşatabilmek demek. Çünkü her göçmenin bir hikayesi var. Bu hikaye bitecek, bittiği zaman bizim götürebileceğimiz, bizi kurtarabilecek tek şey fani vücutlarımız değil, bıraktığımız eserlerdir. Dünyayı birbirimize yaşanır kılabilmek önemli. Kadın mutlu ve güçlü olduğunda her yer aydınlanacak. Biz kadınların hikayesine talibiz."
Antalya Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin de Anadolu'nun insanlık tarihi boyunca, dili, dini ırkı ne olursa olsun bütün insanlara kucak açtığını ifade etti. Antalya'da 150 milletten 100 bin civarında yabancının yaşadığına değinen Sezgin, kentin sevgiyle hoşgörüyle bütün insanları kucaklayan bir şehir olduğunu aktardı.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Aydın Keskin Kadıoğlu ise Anadolu kadını ile yabancı kadınlar arasında işbirliği, gönül köprüleri kurmanın önemli olduğunu söyledi.
- "Türkiye'de yaşamaktan çok mutluyum"
Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi öğretim görevlisi Anna Maria Bielecka, 2004'te ailesiyle tatil için geldiği Antalya'yı çok sevdiğini, burada yaşamaya karar verdiğini söyledi.
Alanya'da 2008-2014 yıllarında rehberlik yaptığını anlatan Bielecka, "11 senedir Türkiye'de yaşıyorum. Hiç pişman olmadım, Türkiye'de yaşamaktan çok mutluyum. Polonya'da üniversitede İngilizce bölümünü okumuştum. Alanya'da beş senedir üniversitede öğretim görevlisiyim. Üniversitenin Turizm Tanıtma Vakfında tek yabancı yönetim kurulu üyesiyim. Alanya Polonyalılar Kültür ve Dostluk Derneğinin başkanı, yabancılar meclisi üyesiyim." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de uyum sorunu yaşamadığını belirten Bielecka, bütün bayramlarını, geleneklerini istedikleri gibi Türkiye'de kutladıklarını, hiçbir kısıtlama olmadığını söyledi.
Oturumlarla devam eden toplantı kapsamında, farklı ülkelerden yerleşik yabancılar kermes düzenledi.