'Yaratıcı Endüstriler, Dünya Ekonomisinin Büyüyen İş Alanlarından Biri'
Creative England’ın kurucusu ve Britanya İmparatorluk Nişanı’na layık görülen John Newbigin: 'Üretimdeki üretkenlik artışı daha fazla insanın istihdam edilmesinden değil, daha fazla teknolojinin kullanılmasından kaynaklanıyor. Tarım, imalat, bankacılık, perakende sektörlerinde ve yasal işlerde çalışan insan sayısı, teknoloji nedeniyle, büyük oranda azaldı. Bu yüzden, yaratıcı endüstriler halen dünya ekonomisinin büyümekte olan iş alanlarından biri' 'İstanbul, küresel bir şehir ve dünyada yaratıcı şehirler olarak adlandırılan 60 şehir var. İstanbul'daki yeni havaalanına geldiğinizde Türk Hava Yolları'nda dünyanın havaalanı buluşma noktasına hoş geldiniz deniyor. Bu kendini güçlü bir hale getiren birşey'
İSTANBUL - Creative England’ın kurucusu ve Britanya İmparatorluk Nişanı’na layık görülen John Newbigin, üretimdeki üretkenlik artışının daha fazla insanın istihdam edilmesinden değil, daha fazla teknolojinin kullanılmasından kaynaklandığını belirtti.
Yaratıcı içerik şirketlerine ve dijital teknolojilere yatırım yapan Creative England’ın kurucusu olan ve 2015’te Birleşik Krallık Kraliçesi tarafından, kreatif endüstri ve sanata verdiği katkılardan dolayı Britanya İmparatorluk Nişanı’na layık görülen John Newbigin, İngiltere Başkonsolosluğu İstanbul’daki konuşmasında, başarılı bir yaratıcı ekonominin oluşturulması ve desteklenmesi için küresel eğilimler hakkında bilgiler verdi.
Newbigin, yaratıcı endüstrilerin insanlığın bugüne kadar meşgul olduğu en eski etkinlikler arasında yer aldığını dile getirerek, büyük endüstrileri dijital çağın bir olgusu olarak düşünme eğiliminde olduğumuzu, ama aslında, hikâye anlatımı, moda, müzik ve dansın, ilk zamanlardan beri yapıldığını belirtti.
Yaratıcı endüstrilerin insanlığın yaptığı en eski faaliyetlerin garip bir karışımı olduğunu aktaran Newbigin, bu endüstrilerin çoğunun dijital teknolojiye dönüştüğünü, çünkü bunun daha çok insanın yaratıcılığını ifade edebilmesi ve yeni izleyicilere ulaşması anlamına geldiğini söyledi.
Newbigin, yaratıcı endüstrilerin bugün çok önemli olmasının nedenlerinden birinin, küreselleşmiş bir dünyada dünyanın neresinde olursak olalım, yaratıcı çözüm kültürünün insanları birbirinden ayırdığını, Londra’da yaşan birinin Londra'ya ya da İstanbul'da yaşayan birinin İstanbul'a ait olduğunu hissettirdiğini vurguladı.
Yaratıcı endüstrileri, yaratıcılığı ifade edebilmek, küreselleşmiş bir dünyada kimliğimizi belirlemek için önemli bir yol olarak değerlendiren Newbigin, “Yapay zekanın ortaya çıkışı ve dördüncü sanayi devrimi işgücü piyasalarının dünya çapında çalışma şeklini değiştiriyor. Sanırım, tanıdığımızdan ve işlerin teknoloji tarafından imha edildiğinden çok daha radikal bir şekilde düşünüyorum. Çünkü her devrim tüm işleri yok ediyor ve ilk Endüstri Devrimi ile gerçekleşen yeni işler yaratıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
- "Yaratıcı endüstriler, dünya ekonomisinin büyümekte olan iş alanlarından biri"
Üretimdeki üretkenlik artışının daha fazla insanın istihdam edilmesinden değil, daha fazla teknolojinin kullanılmasından kaynaklandığını aktaran Newbigin, “Tarım, imalat, bankacılık, perakende sektörlerinde ve yasal işlerde çalışan insan sayısı, teknoloji nedeniyle, büyük oranda azaldı. Bu yüzden, yaratıcı endüstriler halen dünya ekonomisinin büyümekte olan iş alanlarından biri.” dedi.
Yaratıcı endüstrilerde bir işe başlamanın çok ucuz olduğunu kaydeden Newbigin, “Sermayeye gerek yok. Var elbette ama bu tam olarak doğru değil her zaman doğru. Bu yüzden giriş seviyesinin önündeki engeller, duygusal yetenekler olan becerilere olan gereksinim ve makinelerin kopyalayamadığı sosyal beceriler. Yaratıcı endüstrileri iten şey budur. Böyle bir ekonomide yüksek düzeyde bir iş bulduğunuzda, genç insanları meşgul edebilecek faaliyetlerin neler olduğunu düşünmek, gelecek yıllarda daha önemli hale gelecektir. Bu nedenlerden dolayı, yaratıcı ekonominin dünyanın geleceği için gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Kültürel endüstrilerin değerine bakmak için daha önce bir girişim yapıldığını anımsatan Newbigin, “Şaşırtıcı bir şekilde ve oldukça düzgün bir şekilde, İngiltere'deki sanatta çalışan birçok insan, bir endüstri olarak düşünülmek istemediğini söyledi. Sanatın ekonomiden farklı olduğu bir endüstri değiliz, bu yüzden bizi otomobil endüstrisi veya giyim endüstrisi gibi başka bir sektör gibi görünmeye zorlamayın demişlerdi.” diye konuştu.
- "İstanbul, küresel bir şehir ve dünyada yaratıcı şehirler olarak adlandırılan 60 şehir var"
Newbigin, ABD’nin fikri mülkiyet dernek adı verilen bir organizasyonu olduğunu, gerçekten de bütün işlerin fikri mülkiyet haklarına bağlı olan işletmeler tarafından yapıldığını ve ABD’nin, fikirlerin değerini, film endüstrisini, yazılım endüstrisini, müzik endüstrisini her zaman endüstriler olarak ciddiye aldığına işaret etti.
Newbigin, şunları kaydetti:
“Amerikan film endüstrisi neden bu kadar başarılı? ABD'nin bunu her zaman bir endüstri olarak görmesinin birçok nedeni var. ABD Başkanı Woodrow Wilson, 100 yıl önce bile, çok ünlü bir konuşmada ticaretin filmi izlediğini söylemişti. Dolayısıyla, sinemanın sanat ile ekonomi arasında bir ilişki var. Ve asla böyle düşünmemize izin vermedik çünkü bunun sanatçı ve ekonomi hakkında konuşmanın kaba olduğunu düşündük, ancak bunu düşünmeye başlamamız gerekiyor.
İstanbul, küresel bir şehir ve dünyada yaratıcı şehirler olarak adlandırılan 60 şehir var. İstanbul'daki yeni havaalanına geldiğinizde Türk Hava Yolları'nda dünyanın havaalanı buluşma noktasına hoş geldiniz deniyor. Bu kendini güçlü bir hale getiren birşey. Dünya nüfusunun yüzde 60'ı şimdi şehirlerde yaşıyor ve şehirler arasında rekabet var. Londra yaratıcılığıyla bir dünya markası, Hong Kong'un finansla ilgili bir dünya kenti markası, şimdi kültürel bir merkez haline getirilmeye çalışılıyor. Aynısı Şangay'da, Singapur'da, Sao Paulo'da. İnsanlar şehirlerin dünya ekonomisinin itici güçleri olduğunu düşünüyorlar.”
Kaynak: AA
Yaratıcı içerik şirketlerine ve dijital teknolojilere yatırım yapan Creative England’ın kurucusu olan ve 2015’te Birleşik Krallık Kraliçesi tarafından, kreatif endüstri ve sanata verdiği katkılardan dolayı Britanya İmparatorluk Nişanı’na layık görülen John Newbigin, İngiltere Başkonsolosluğu İstanbul’daki konuşmasında, başarılı bir yaratıcı ekonominin oluşturulması ve desteklenmesi için küresel eğilimler hakkında bilgiler verdi.
Newbigin, yaratıcı endüstrilerin insanlığın bugüne kadar meşgul olduğu en eski etkinlikler arasında yer aldığını dile getirerek, büyük endüstrileri dijital çağın bir olgusu olarak düşünme eğiliminde olduğumuzu, ama aslında, hikâye anlatımı, moda, müzik ve dansın, ilk zamanlardan beri yapıldığını belirtti.
Yaratıcı endüstrilerin insanlığın yaptığı en eski faaliyetlerin garip bir karışımı olduğunu aktaran Newbigin, bu endüstrilerin çoğunun dijital teknolojiye dönüştüğünü, çünkü bunun daha çok insanın yaratıcılığını ifade edebilmesi ve yeni izleyicilere ulaşması anlamına geldiğini söyledi.
Newbigin, yaratıcı endüstrilerin bugün çok önemli olmasının nedenlerinden birinin, küreselleşmiş bir dünyada dünyanın neresinde olursak olalım, yaratıcı çözüm kültürünün insanları birbirinden ayırdığını, Londra’da yaşan birinin Londra'ya ya da İstanbul'da yaşayan birinin İstanbul'a ait olduğunu hissettirdiğini vurguladı.
Yaratıcı endüstrileri, yaratıcılığı ifade edebilmek, küreselleşmiş bir dünyada kimliğimizi belirlemek için önemli bir yol olarak değerlendiren Newbigin, “Yapay zekanın ortaya çıkışı ve dördüncü sanayi devrimi işgücü piyasalarının dünya çapında çalışma şeklini değiştiriyor. Sanırım, tanıdığımızdan ve işlerin teknoloji tarafından imha edildiğinden çok daha radikal bir şekilde düşünüyorum. Çünkü her devrim tüm işleri yok ediyor ve ilk Endüstri Devrimi ile gerçekleşen yeni işler yaratıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
- "Yaratıcı endüstriler, dünya ekonomisinin büyümekte olan iş alanlarından biri"
Üretimdeki üretkenlik artışının daha fazla insanın istihdam edilmesinden değil, daha fazla teknolojinin kullanılmasından kaynaklandığını aktaran Newbigin, “Tarım, imalat, bankacılık, perakende sektörlerinde ve yasal işlerde çalışan insan sayısı, teknoloji nedeniyle, büyük oranda azaldı. Bu yüzden, yaratıcı endüstriler halen dünya ekonomisinin büyümekte olan iş alanlarından biri.” dedi.
Yaratıcı endüstrilerde bir işe başlamanın çok ucuz olduğunu kaydeden Newbigin, “Sermayeye gerek yok. Var elbette ama bu tam olarak doğru değil her zaman doğru. Bu yüzden giriş seviyesinin önündeki engeller, duygusal yetenekler olan becerilere olan gereksinim ve makinelerin kopyalayamadığı sosyal beceriler. Yaratıcı endüstrileri iten şey budur. Böyle bir ekonomide yüksek düzeyde bir iş bulduğunuzda, genç insanları meşgul edebilecek faaliyetlerin neler olduğunu düşünmek, gelecek yıllarda daha önemli hale gelecektir. Bu nedenlerden dolayı, yaratıcı ekonominin dünyanın geleceği için gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Kültürel endüstrilerin değerine bakmak için daha önce bir girişim yapıldığını anımsatan Newbigin, “Şaşırtıcı bir şekilde ve oldukça düzgün bir şekilde, İngiltere'deki sanatta çalışan birçok insan, bir endüstri olarak düşünülmek istemediğini söyledi. Sanatın ekonomiden farklı olduğu bir endüstri değiliz, bu yüzden bizi otomobil endüstrisi veya giyim endüstrisi gibi başka bir sektör gibi görünmeye zorlamayın demişlerdi.” diye konuştu.
- "İstanbul, küresel bir şehir ve dünyada yaratıcı şehirler olarak adlandırılan 60 şehir var"
Newbigin, ABD’nin fikri mülkiyet dernek adı verilen bir organizasyonu olduğunu, gerçekten de bütün işlerin fikri mülkiyet haklarına bağlı olan işletmeler tarafından yapıldığını ve ABD’nin, fikirlerin değerini, film endüstrisini, yazılım endüstrisini, müzik endüstrisini her zaman endüstriler olarak ciddiye aldığına işaret etti.
Newbigin, şunları kaydetti:
“Amerikan film endüstrisi neden bu kadar başarılı? ABD'nin bunu her zaman bir endüstri olarak görmesinin birçok nedeni var. ABD Başkanı Woodrow Wilson, 100 yıl önce bile, çok ünlü bir konuşmada ticaretin filmi izlediğini söylemişti. Dolayısıyla, sinemanın sanat ile ekonomi arasında bir ilişki var. Ve asla böyle düşünmemize izin vermedik çünkü bunun sanatçı ve ekonomi hakkında konuşmanın kaba olduğunu düşündük, ancak bunu düşünmeye başlamamız gerekiyor.
İstanbul, küresel bir şehir ve dünyada yaratıcı şehirler olarak adlandırılan 60 şehir var. İstanbul'daki yeni havaalanına geldiğinizde Türk Hava Yolları'nda dünyanın havaalanı buluşma noktasına hoş geldiniz deniyor. Bu kendini güçlü bir hale getiren birşey. Dünya nüfusunun yüzde 60'ı şimdi şehirlerde yaşıyor ve şehirler arasında rekabet var. Londra yaratıcılığıyla bir dünya markası, Hong Kong'un finansla ilgili bir dünya kenti markası, şimdi kültürel bir merkez haline getirilmeye çalışılıyor. Aynısı Şangay'da, Singapur'da, Sao Paulo'da. İnsanlar şehirlerin dünya ekonomisinin itici güçleri olduğunu düşünüyorlar.”