Uzmanlara Göre, Çin'in Ev Sahipliği, Taliban İle Barış Görüşmelerini Canlandırabilir
Kabil Üniversitesinden Prof. Akram Arifi: 'Tarafsız bir ülke olarak Çin; Pakistan, Taliban ve ABD ile kurduğu iyi ilişkileriyle belirsizlikleri kaldırarak bu müzakerelerin yenilenmiş bir ruhla canlandırılmasını sağlayabilir' Siyaset yorumcusu ve analisti Waheed Mujda: 'Bu tür toplantılarda ev sahibi ülkeler genelde sadece kolaylaştırıcı görevi gördü. Ancak Çin, Taliban'ın garantör ya da nihai barış anlaşmasının gözlemcisi olarak görmek istediği bir ülke. Bu açık bir güven göstergesi'
İç savaşın 19. yılına girdiği Afganistan'da yönetim, Çin'in Taliban ile barış görüşmelerine ev sahipliği yapma fikrini olumlu karşılarken, uzmanlar da "tarafsız bir ülke olarak Çin'in" görüşmeleri yeniden canlandırabileceğine inanıyor.
Uzmanlar, Çin'in daveti üzerine Kabil-Taliban görüşmelerinin Çin'de yapılacak olmasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Kabil Üniversitesinden Profesör Akram Arifi, Afganistan'daki iç savaşın çıkmaza girdiğini, müzakerelerin onurlu bir şekilde yeniden başlamasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Arifi, "Tarafsız bir ülke olarak Çin; Pakistan, Taliban ve ABD ile kurduğu iyi ilişkileriyle belirsizlikleri kaldırarak bu müzakerelerin yenilenmiş bir ruhla canlandırılmasını sağlayabilir." ifadelerini kullandı.
Siyaset yorumcusu ve analisti Waheed Mujda da Çin'in Afganistan'daki kontrolsüz çatışmaları sona erdirecek, barış anlaşmasını tekrar canlandıracak yeni ve daha dinamik itici güç olacağını savundu.
Mujda, "Bu tür toplantılarda ev sahibi ülkeler genelde sadece kolaylaştırıcı görevi gördü. Ancak Çin, Taliban'ın, garantör ya da nihai barış anlaşmasının gözlemcisi olarak görmek istediği bir ülke. Bu açık bir güven göstergesi." diye konuştu.
ABD, Rusya ve Pakistan'ın da Çin'in ev sahipliğini kabul ettiğini hatırlatan Mujda, Kabil yönetiminin de Pekin'i, farklı çıkarlar için mücadele eden bu çok aktörlü çatışmada tarafsız bir ülke olarak gördüğünü kaydetti.
- "Afganların 'bilgeliği' test ediliyor"
Çin Komünist Partisinin resmi yayın organlarından Global Times gazetesinde analist Wang Wenwen de Afganistan'da tüm güçlerin bir nüfuz alanı oluşturma peşinde olduğunu vurguladı.
Wang, "ABD, Çin'in bıraktığı güç boşluğunu doldurmasından korkuyor. Hindistan, uzun süredir Çin ile bölgedeki liderlik konusunda rekabet halinde. Tüm bunlar Afgan hükümetinin bu güçlerin çıkarlarını dengeleme konusundaki bilgeliğini test ediyor." yorumunu yaptı.
Öte yandan Çin'deki diyalog toplantılarının tarihi henüz netleşmezken, AA muhabirinin Kabil yönetimi kaynaklarından aldığı bilgiye göre, toplantılar, Afganistan'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçları açıklanana kadar başlamayacak.
- Pekin'den "Afgan diyaloğuna" destek
Çin, Afgan hükümeti, Taliban ve toplumun tüm taraflarının katıldığı bir uzlaşıyı desteklediğini belirtiyor.
Bu kapsamda, Taliban heyeti, 22 Eylül'de Çin'e giderek Pekin yönetimiyle görüşmeler yapmıştı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, 23 Ekim'de düzenlediği basın toplantısında, "Afganistan hükümeti, Afganistan Talibanı ve diğer taraflar arasındaki 'Afganlar arası diyaloğu' destekliyoruz. Afganistan'ın ilgili tüm tarafların iradesine saygı duyma zemininde bu ülkeye, barış ve uzlaşma sürecinde yardım ve kolaylık sunmaya hazırız." ifadelerini kullanmıştı.
Pekin yönetimi, Taliban'ın yeniden Çin'e geleceğini açıklamış ancak kesin tarih vermemişti.
Taliban, Çin'deki görüşmeye Başkan Vekili Mollo Abdul Gani Baradar liderliğinde bir heyet göndereceğini açıklamıştı.
Afganistan Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Siddik Siddiki de hafta sonu yaptığı açıklamada, diyalog toplantıları için kapsamlı bir heyet listesi hazırlamaya başladıklarını söylemişti.
- Taliban, şansını Moskova'da da denemişti
ABD ile Taliban arasında Aralık 2018'den bu yana devam eden barış müzakereleri 5 Eylül'de Afganistan'daki ABD askerlerine düzenlenen, Taliban'ın üstlendiği bombalı saldırı üzerine 7 Eylül'de ABD tarafından iptal edilmişti.
Görüşmelerin askıya alınmasından sonra Taliban, barış görüşmelerini sürdürmek için çözüm yolunu Rusya'da aramış ve Moskova'ya heyet göndermişti.
Kaynak: AA
Uzmanlar, Çin'in daveti üzerine Kabil-Taliban görüşmelerinin Çin'de yapılacak olmasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Kabil Üniversitesinden Profesör Akram Arifi, Afganistan'daki iç savaşın çıkmaza girdiğini, müzakerelerin onurlu bir şekilde yeniden başlamasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Arifi, "Tarafsız bir ülke olarak Çin; Pakistan, Taliban ve ABD ile kurduğu iyi ilişkileriyle belirsizlikleri kaldırarak bu müzakerelerin yenilenmiş bir ruhla canlandırılmasını sağlayabilir." ifadelerini kullandı.
Siyaset yorumcusu ve analisti Waheed Mujda da Çin'in Afganistan'daki kontrolsüz çatışmaları sona erdirecek, barış anlaşmasını tekrar canlandıracak yeni ve daha dinamik itici güç olacağını savundu.
Mujda, "Bu tür toplantılarda ev sahibi ülkeler genelde sadece kolaylaştırıcı görevi gördü. Ancak Çin, Taliban'ın, garantör ya da nihai barış anlaşmasının gözlemcisi olarak görmek istediği bir ülke. Bu açık bir güven göstergesi." diye konuştu.
ABD, Rusya ve Pakistan'ın da Çin'in ev sahipliğini kabul ettiğini hatırlatan Mujda, Kabil yönetiminin de Pekin'i, farklı çıkarlar için mücadele eden bu çok aktörlü çatışmada tarafsız bir ülke olarak gördüğünü kaydetti.
- "Afganların 'bilgeliği' test ediliyor"
Çin Komünist Partisinin resmi yayın organlarından Global Times gazetesinde analist Wang Wenwen de Afganistan'da tüm güçlerin bir nüfuz alanı oluşturma peşinde olduğunu vurguladı.
Wang, "ABD, Çin'in bıraktığı güç boşluğunu doldurmasından korkuyor. Hindistan, uzun süredir Çin ile bölgedeki liderlik konusunda rekabet halinde. Tüm bunlar Afgan hükümetinin bu güçlerin çıkarlarını dengeleme konusundaki bilgeliğini test ediyor." yorumunu yaptı.
Öte yandan Çin'deki diyalog toplantılarının tarihi henüz netleşmezken, AA muhabirinin Kabil yönetimi kaynaklarından aldığı bilgiye göre, toplantılar, Afganistan'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçları açıklanana kadar başlamayacak.
- Pekin'den "Afgan diyaloğuna" destek
Çin, Afgan hükümeti, Taliban ve toplumun tüm taraflarının katıldığı bir uzlaşıyı desteklediğini belirtiyor.
Bu kapsamda, Taliban heyeti, 22 Eylül'de Çin'e giderek Pekin yönetimiyle görüşmeler yapmıştı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, 23 Ekim'de düzenlediği basın toplantısında, "Afganistan hükümeti, Afganistan Talibanı ve diğer taraflar arasındaki 'Afganlar arası diyaloğu' destekliyoruz. Afganistan'ın ilgili tüm tarafların iradesine saygı duyma zemininde bu ülkeye, barış ve uzlaşma sürecinde yardım ve kolaylık sunmaya hazırız." ifadelerini kullanmıştı.
Pekin yönetimi, Taliban'ın yeniden Çin'e geleceğini açıklamış ancak kesin tarih vermemişti.
Taliban, Çin'deki görüşmeye Başkan Vekili Mollo Abdul Gani Baradar liderliğinde bir heyet göndereceğini açıklamıştı.
Afganistan Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Siddik Siddiki de hafta sonu yaptığı açıklamada, diyalog toplantıları için kapsamlı bir heyet listesi hazırlamaya başladıklarını söylemişti.
- Taliban, şansını Moskova'da da denemişti
ABD ile Taliban arasında Aralık 2018'den bu yana devam eden barış müzakereleri 5 Eylül'de Afganistan'daki ABD askerlerine düzenlenen, Taliban'ın üstlendiği bombalı saldırı üzerine 7 Eylül'de ABD tarafından iptal edilmişti.
Görüşmelerin askıya alınmasından sonra Taliban, barış görüşmelerini sürdürmek için çözüm yolunu Rusya'da aramış ve Moskova'ya heyet göndermişti.