'Türk-Macar Dostluğu Bizim Ruhumuzda Var'
Budapeşte TürkMacar Dostluk Derneği Başkanı Istvan Szabo: 'TürkMacar dostluğu bizim ruhumuzda var. TürkMacar dostluğunu daha da pekiştirmek için Macaristan ve Türkiye'deki dernekler yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyor' 'Macar Prensi Rakoczi 45 yaşında Osmanlı'ya sığınmış 60 yaşına kadar Tekirdağ'da kalmış ve burada yaşamış. Hayata gözlerini Tekirdağ'da yumdu. Onun hatırasını hem Macarlar hem de Türkler koruyorlar'
ÖMER URAL - Budapeşte Türk-Macar Dostluk Derneği Başkanı Istvan Szabo, "Türk-Macar dostluğu bizim ruhumuzda var. Türk-Macar dostluğunu daha da pekiştirmek için Macaristan ve Türkiye'deki dernekler yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyor." dedi.
Avusturya Krallığı'na karşı başlattığı bağımsızlık savaşında Avrupa ülkelerinden yeterli desteği alamadığı için yenilgiye uğrayan ve Osmanlı'ya sığınan Macar Prensi II. Frenc Rakoczi, Türk-Macar dostluğunun simgesi oldu.
Başarısızlığı nedeniyle ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Rakoczi, Padişah III. Ahmet'in davetiyle Osmanlı'ya sığındı ve 1735 yılından ölümüne dek kendisine tahsis edilen Tekirdağ'daki evde güvenle yaşadı. Daha sonra müzeye dönüştürülen Barbaros Caddesi'ndeki evi, yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanları arasında yer aldı.
Budapeşte Türk-Macar Dostluk Derneği Başkanı Istvan Szabo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk-Macar dostluğunun son yıllarda daha da pekiştiğini söyledi.
Dernek olarak Osmanlı Devleti dönemine kadar dayanan ilişkileri ele aldıklarını ve kitaplaştırdıklarını ifade eden Szabo, "Derneğimiz Osmanlı'dan bu yana tarihi geçmişi ele alarak, Osmanlı'ya sığınan Macar özgürlük savaşçılarının hayatları ile o dönemden bu yana yaşananları kitaplaştırıyor." dedi.
Osmanlı'ya sığınan Macar Prensi II. Frenc Rakoczi'nin Türk-Macar dostluğunun simgesi olduğunu vurgulayan Szabo, şöyle devam etti:
"Türk-Macar dostluğu bizim ruhumuzda var. Türk-Macar dostluğunu daha da pekiştirmek için Macaristan ve Türkiye'deki dernekler yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Yönettiğim dernek 30 yıl önce kuruldu. Kurulduğu günden bu yana da Türk-Macar dostluğu için çalışıyor. Rakoczi 45 yaşında Osmanlı'ya sığınmış, 60 yaşına kadar Tekirdağ'da kaldı ve burada yaşadı. Hayata gözlerini Tekirdağ'da yumdu. Onun hatırasını hem Macarlar hem de Türkler koruyorlar. Türk-Macar dostluğu için katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Beraber bir çok şey yapabiliriz."
- "Macarlarla eskiye dayanan dostluğumuz var"
Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu da kentte bulunan Rakoczi Müzesi'nin Macar turistlerin ilgi odağı haline geldiğini söyledi.
Türk-Macar dostluğunun çok eskiye dayandığını ve son dönemde Türkiye'ye verdikleri destek ile daha da pekiştiğini ifade eden Hacıoğlu, "Bizim Macarlarla çok eskiye dayanan kadim bir dostluğumuz var. Bunun yansıması da Macar Prensi Rakoczi'in Tekirdağ'da geçirdiği yıllar ile devam etmiştir." dedi.
Osmanlı devletinin uzun süre etrafındakilere, kendisine sığınanlara ev sahipliği yaptığını vurgulayan Hacıoğlu, şunları kaydetti:
"Macar Prensi'nin yaşadığı yer Rakoczi Müzesi'ne dönüştürülmüştü. Müze, Macaristan İstanbul Başkonsolosluğunun gayretleri ile yenilenmiştir. İlgisi ve alakası daha da artmıştır. Bununla beraber Rakoczi'nin komutanlarından Kont Mihaly Csaky'nin oturduğu konağın restore edilmesi ve dostluk nişanesi olarak hizmete açılması ile Rakoczi Müzesi'ne ilgi daha da artmıştır ve artmaya devam edecektir."
Kaynak: AA
Avusturya Krallığı'na karşı başlattığı bağımsızlık savaşında Avrupa ülkelerinden yeterli desteği alamadığı için yenilgiye uğrayan ve Osmanlı'ya sığınan Macar Prensi II. Frenc Rakoczi, Türk-Macar dostluğunun simgesi oldu.
Başarısızlığı nedeniyle ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Rakoczi, Padişah III. Ahmet'in davetiyle Osmanlı'ya sığındı ve 1735 yılından ölümüne dek kendisine tahsis edilen Tekirdağ'daki evde güvenle yaşadı. Daha sonra müzeye dönüştürülen Barbaros Caddesi'ndeki evi, yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanları arasında yer aldı.
Budapeşte Türk-Macar Dostluk Derneği Başkanı Istvan Szabo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk-Macar dostluğunun son yıllarda daha da pekiştiğini söyledi.
Dernek olarak Osmanlı Devleti dönemine kadar dayanan ilişkileri ele aldıklarını ve kitaplaştırdıklarını ifade eden Szabo, "Derneğimiz Osmanlı'dan bu yana tarihi geçmişi ele alarak, Osmanlı'ya sığınan Macar özgürlük savaşçılarının hayatları ile o dönemden bu yana yaşananları kitaplaştırıyor." dedi.
Osmanlı'ya sığınan Macar Prensi II. Frenc Rakoczi'nin Türk-Macar dostluğunun simgesi olduğunu vurgulayan Szabo, şöyle devam etti:
"Türk-Macar dostluğu bizim ruhumuzda var. Türk-Macar dostluğunu daha da pekiştirmek için Macaristan ve Türkiye'deki dernekler yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Yönettiğim dernek 30 yıl önce kuruldu. Kurulduğu günden bu yana da Türk-Macar dostluğu için çalışıyor. Rakoczi 45 yaşında Osmanlı'ya sığınmış, 60 yaşına kadar Tekirdağ'da kaldı ve burada yaşadı. Hayata gözlerini Tekirdağ'da yumdu. Onun hatırasını hem Macarlar hem de Türkler koruyorlar. Türk-Macar dostluğu için katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Beraber bir çok şey yapabiliriz."
- "Macarlarla eskiye dayanan dostluğumuz var"
Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu da kentte bulunan Rakoczi Müzesi'nin Macar turistlerin ilgi odağı haline geldiğini söyledi.
Türk-Macar dostluğunun çok eskiye dayandığını ve son dönemde Türkiye'ye verdikleri destek ile daha da pekiştiğini ifade eden Hacıoğlu, "Bizim Macarlarla çok eskiye dayanan kadim bir dostluğumuz var. Bunun yansıması da Macar Prensi Rakoczi'in Tekirdağ'da geçirdiği yıllar ile devam etmiştir." dedi.
Osmanlı devletinin uzun süre etrafındakilere, kendisine sığınanlara ev sahipliği yaptığını vurgulayan Hacıoğlu, şunları kaydetti:
"Macar Prensi'nin yaşadığı yer Rakoczi Müzesi'ne dönüştürülmüştü. Müze, Macaristan İstanbul Başkonsolosluğunun gayretleri ile yenilenmiştir. İlgisi ve alakası daha da artmıştır. Bununla beraber Rakoczi'nin komutanlarından Kont Mihaly Csaky'nin oturduğu konağın restore edilmesi ve dostluk nişanesi olarak hizmete açılması ile Rakoczi Müzesi'ne ilgi daha da artmıştır ve artmaya devam edecektir."